colin mcrae rally 2005
Her sene devamı yapılan oyunları sıralarsak, listenin en başına FIFA’yı
ardından da herhalde NBA Live’ı yazmamız gerekir. İnatla her sene daha iyisini
sunmak için durmaksızın çalışan yapımcıların listesine girmeyi hedefleyen bir
oyun daha var; Colin McRae Rally… İlk olarak 2000 yılında PlayStation’da
tanıştığımız Colin, gerçekçiliği ve grafik kalitesi sayesinde öyle büyük bir
ilgi ile karşılanmıştı ki; sadece oyun yapımcıları ceplerini doldurmamışlar,
McRae’nin kendisi de reklam geliri konusunda Ralli’nin David Beckham’ı olmuştu.
Her sene devamı yapılan ve Rally oyunları klasmanında klasikleşmiş
Colin serilerine bu senede 2005 ismi ile devam ediyoruz. Geçtiğimiz seneki
versiyonu ile zaten çok başarılı olan oyun, her yıl olduğu gibi çıtayı biraz
daha yükseğe kaldırmak için çabaya girişmiş yapımcıların son eseri olarak
çıkıyor karşımıza. Şimdi bakalım yeni neler var?
Fren ralli pilotunun en iyi dostudur.
Her sene; “Ralli nedir? Nasıl oynanır? Diğer yarış oyunlarından farkı nedir?”
gibi sorulara “Ralli doğaya karşı verilen bir savaştır.” gibi cevaplar vererek,
bunu destekleyecek tarzda yazılar yazdığımız için, bu sefer işin felsefesine
değinmeden direkt 2005’in getirdiklerine girmek istiyorum (Sonuçta Ralli’yi
bilmeyen adamın bu yazıda ne işi var?).
Geçtiğimiz sene “Bundan iyisi olamaz.” diyerek büyük beğeni ile karşıladığımız
Colin McRae Rally 04’ün üzerinden 365 gün bile geçmeden piyasaya sürülen bu yeni
versiyonun ilk bakışta eski oyundan hiçbir farkı yokmuş gibi görülebilir. Hatta
oyunu alıp birkaç yarış bitirmeden aynı oyunu oynadığınızı bile
düşünebilirsiniz. Araçların üzerindeki reklam değişiklikleri, pistlerdeki ufak
değişiklikler ve etap sıralamaları haricinde oyun içinde geçireceğiniz ilk 15
dakika “Ben bunu zaten oynamıştım” dedirtecek kadar önceki oyuna benziyor. Peki
nedir bu seneki Colin’i farklı kılan? Elbetteki ayrıntılar…
Öncelikle şunu kabul etmemiz gerekir; Colin McRae yapımcıları her sene yeni
oyunlarını biraz daha iyiye taşırken, artık kemikleşmiş olan oyun iskeletini hiç
değiştirme gereği duymadıklarından hep daha iyisini sunabiliyorlar. Sözgelimi
yeni oyunda fizik motoruna yapılan minik müdahaleler haricinde fazla bir
değişiklik yapılmamış. “İyi giden bir sistemi bozmama” mantığı ile devam eden
seri sadece ayrıntıları düzelterek ve o seneki güncellemeleri yaparak belki de
en az kodlama ile yepyeni bir oyun yapabiliyorlar; ancak yapılanlar sonucunda
oyunun her sene biraz daha iyiye gittiğini kabul etmemiz gerekir.
Rallicinin korkulu rüyası, olmadık yerde bitiveren ağaçlar…
DVD’yi konsolumuza taktık, oldukça sade bir açılış demosunun ardından daha da
sade bir menü karşıladı bizleri. Seçeneklerdeki farklılıklar hemen göze
çarpıyor. Challenges ile tek kişilik oyunlara ulaşıp, Championship seçeneği ile
Colin McRae’yi uzun şampiyona turnuvasına dahil ediyoruz. Yeni eklenen Career
modu ile karakterimizi yaratıp dünyanın en iyisi olmak için oldukça uzun bir
yolculuğa çıkıyoruz. Bu sene belki de çok daha fazla üzerinde durdukları konu
ise çoklu oyuncu modu. Single player modunda yapabildiğimiz her şeyi online
olarak da oynayabildiğimiz gibi, Xbox Live’ın nimetlerinden de fazlasıyla
yararlanarak dünyada Colin 2005’i oynayanlar arasındaki sıralamalara
katılabiliyoruz.
Tıpkı Need For Speed: Underground örneğinde olduğu gibi, her sene yeni bir
oyun piyasaya sürerken mutlaka bir tıkanma noktası oluyor ve bu noktada
yapacağınız doğru adım sizi hiç beklemediğiniz kadar büyük bir başarıya
kavuşturabiliyor. İşte ilk defa bir ralli oyununda aracımızın gücüne bu denli
müdahale edecek tarzda modifiye geliştirmelere rastladığımı söylemeliyim. Colin
McRae 2005’te en erken 15 dakika sonra fark edebileceğiniz modifiye modu oyuna
oldukça güzel bir hava katmış. Biraz açıklamak gerekirse; ralli turnuvasına
katıldığımızda ilk ülke olan Finlandiya’yı bir şekilde bitirirsek bir sonraki
ülke olan Yunanistan’a gitmeden evvel takım halinde test yapmaya gidiyoruz.
Motor, fren, süspansiyon gibi parçalar üzerinde yapılan teknolojik gelişmeleri
test edeceğimiz bu bölümde sadece bir tanesini seçerek o parçayı test etmeye
başlıyoruz. Sözgelimi yeni motoru test edersek aracımız hız ve devir kontrol
eden bir makinenin üzerine yerleştiriliyor ve bizden doğru zamanda vites
değiştirerek motorun gücünü sonuna kadar test etmemiz bekleniyor, belirtilen
zaman içinde testi başarılı bir şekilde tamamlarsak artık bu yeni ve gelişmiş
olan motoru diğer yarışlarda kullanabiliyoruz. Aynı durum frenler ve
süspansiyonlar için de geçerli. Elbette onların testleri daha farklı şekilde
oluyor, ancak mantık hep aynı. Test konusunda belirtilmesi gereken bir diğer
konu ise sadece iki deneme hakkımızın olduğu; eğer iki seferde bu testi
geçemezsek, büyük avantaj sağlayacağımız gelişimi kullanmaya hak kazanamıyoruz.
Minik bir ayrıntıdan daha bahsetmek istiyorum. Her etabın sonunda hasar alan
aracımızı kısa süre içinde tamir ederken bazı parçaları değiştirir, bazılarını
ise vakit kalmadığı için bozuk olarak kullanmak zorunda kalırız. Burada işi
bilen ve motordan anlayanlar için bir sorun yok ama o parçaların neye hizmet
ettiğini bilmeyenler için küçük açıklamalar konmuş. O parçayı tamir ederseniz
veya etmezseniz sonuçların neler olacağını açıklayan yazılar motordan
anlamayanlara oldukça yararlı olacaktır.
Geliştirilmesi farz olan bir konu varsa, o da grafiklerdir.
Evet gelelim Colin McRae’nin en güzel ve tadına doyulmaz yanına, yani teknik
detaylarına. Gözümüzün önüne geçtiğimiz oyunu getirelim, hatırlayacağınız gibi
grafikler gayet başarılıydı. Şahsen “Xbox’ta bundan iyisi olamaz.” diye
düşündüğümü itiraf etmeli ve yanıldığımı bir tokat gibi hissettiğimi de
eklemeliyim. Her nasıl yapmışlar bilemiyorum ama grafikleri yine daha iyi
sunmayı becermişler. Hasar modellemesinden, çevre dizaynına, hava şartlarının
olduğu gibi yansıtılmasından, kaportanın gerçekçi kirlenmesine kadar her şey
oldukça başarılı yansıtılmış, ayrıca kazalar esnasında görüntüye eklenen blur
efekti görsel açıdan çok güzel bir hava katmış.
Ses konusunda ise yine bir kademe daha yukarı çıkılmış. Aracınızın motor
sesine diyecek söz yok, zaten tüm ralli oyunları gayet gerçekçi sesler sunuyor.
Asıl güzellik doğa seslerinde. Çoğu zaman kendinizi yarışa kaptırıp giderken,
duymanızın imkânsız olduğu doğa seslerine kulak verirseniz, yapımcılara alkış
tutmak isteyebilirsiniz. Ağaçlık bölgelerde kuş ve böcek sesleri, açık alanlarda
ya da uçurumlarda karşılaşabileceğiniz ürkütücü rüzgâr sesi önemli ayrıntılar.
Derelerin üzerinden geçtiğimiz köprülerde durup insanın su sesini dinleyesi
geliyor. Yağmur sesi ise ayrı bir güzel. Birden fazla yağmur şiddeti olduğundan
her birinin ses efekti de farklı oluyor. Gök gürültülü sağanak yağış altında
yaptığım Yunanistan etabında gerçekten yağmuru ve rüzgârı hissettiğimi
söyleyebilirim.
Kontrol konusunda her sene farklı tarzlar benimseyen Codemasters, bu sefer
eskilere dönüş yapmış. Yarış esnasında direksiyonunuzu ister analog kolla
isterseniz de normal kontrol tuşları ile kullanabiliyorsunuz. Ancak kontrollerin
biraz daha sertleştiğini söyleyebilirim. Kısa bir alışma süresinin ardından bu
sefer kontrollerin de daha iyi olduğunu düşünmeye başladım.
Multiplayer oyunun en eğlenceli yanıdır.
Colin McRae 2005 ile bir şeyi daha iyi anladım; Xbox’ın game pad’i ile yarış
oyunu oynamak diğer konsollara göre daha rahat. Neden mi? Trigger denen tuşlar
sayesinde gaza istediğimiz seviyede basabiliyoruz. Elbette PlayStation 2’de de
basınca duyarlı tuşlar var ama trigger’lar ile kontrol çok daha rahat oluyor. En
iyisi ise online modu; Colin 2005 ile daha evvel hiçbir yarış oyununda
görmediğim kadar çok çoklu oyuncu modu buldum. Oyunu ister internet üzerinden
isterseniz de konsola ek kontroller takarak oynayabiliyorsunuz. Oyunlarda nadir
bulunana Link hattı ile de (bildiğimiz ethernet bağlantısı) iki veya daha fazla
Xbox’ı birbirine bağlayabilme şansınız var.
Her sene çıkarttıkları Colin oyunları ile çıtayı yükseltmeye alışan ve bizi de
buna alıştıran Codemasters ekibi, serinin son oyunu 2005 ile yine her zamanki
gibi beklentileri boşa çıkarmıyor. Sesler ve grafiklerdeki güzelliklerin yanı
sıra yeni oyun modları ve modifiye gibi ralli oyunlarında alışık olmadığımız bir
konuyu gündeme getirerek, başarılarına bir yenisini daha eklediklerini
söyleyebilirim. En gerçekçi ralli hangisiymiş, oynayın ve karar verin…