Makale

Compex 2010

Bu yıl 35.si düzenlenen COMPEX/GameX Digital Eğlence ve Oyun Fuarı, Lütfi Kırdar Fuar Merkezi’nde, 2 Aralık 2010 itibariyle kapılarını ziyaretçilerine açtı. Yıllardır Türkiye’de oyun dünyasının kalbinin attığı bu özel fuarın bu seneki ana sponsoru da oyunseverlerin yakından tanıdığı Sobee Studios firması. Sobee Studios’u, Türk Oyun Sektörüne kazandırdığı I Can Football ve İstanbul Kıyamet Vakti oyunları ile tanıyoruz. Biz de Merlin’in Kazanı olarak ilk gün itibariyle düzenlenen basın toplantısına katıldık ve fuarda gözümüze çarpan ayrıntıları size aktarmak istedik.


Fuarın gözbebeği Sobee Studios


Fuarın ana sponsoru olması ve basın davetimizin de olmasından ötürü, fuar alanına girer girmez Sobee Studios’un standında aldık soluğu. İki büyük bölümden oluşan Sobee Studios standı, yeşil ve siyah renkleri ile ayırt ediliyor. I Can Football’un tanıtımının yapıldığı bölümde yeşil ton hakim ve dört bir yan yapay çim ile kaplı. İstanbul Kıyamet Vakti’ni deneme imkanı bulan oyuncuların bulunduğu bölüm ise tıpkı bir zindan gibi karanlık atmosfere sahip.



Sobee Studios Genel Müdürü Mevlüt Dinç’in basın açıklaması yaptığı yeşil sahada, öncelikle I Can Football’un durumu hakkında konuşuldu. Sadece Türk oyuncuların değil, yurt dışından da büyük ilgi ile karşılaştıklarını belirten Dinç, 750.000’den fazla kayıtlı kullanıcıya sahip olduklarının altını çizdi. Bir Türk oyununun bugüne yakaladığı en büyük başarı olduğunu söylersek yanılmayız herhalde. Sürekli gelişmeye devam eden I Can Football’un, hem oynanış açısından hem de görsel yönden gün be gün üstüne koyarak ilerlediğini de sözlerine ekledi.


Açıkçası uzun süredir oynamadığım ve son olarak Dünya Kupası esnasında düzenlenen yarışmalar dolayısıyla takip ettiğim I Can Football’un, yaz aylarından bu yana epey değiştiğine şahit oldum. Sadece görsel yönden değil, oynanış açısından da yenilikler göze çarpıyor. Uzun süredir oynamıyorsanız, bir kez daha bakmanızı öneririm.

Lütfi Kırdar’da bir İngiliz!


Mevlüt Dinç’in açıklamalarının ardından sıra özel bir davetliye geldi. Sobee Studios’un konuğu olarak Türkiye’ye gelen, 2010 Guinness top sektirme rekortmeni Dan Magness müthiş bir gösteri sundu. Top sektirme rekortmeni olan Magness, topla adeta bir bütün olmuş ve vücudunun her yanıyla top sektirebiliyor. Omzunda, ensesinde, hatta dudaklarında bile top sektirebilen bu rekortmen şovmenin, gösterisini izlemek isterseniz mutlaka Sobe standına uğrayın. Fuarın son günü olan 5 Aralık Pazar gününe kadar, günün belirli saatlerinde gösterisini ziyaretçilere sunmaya devam edecek.



Tam Sobee Studios’a ayrılmış olan alandan ayrılacaktık ki, bu sefer de Galatasaray Futbol Kulübü’nün futbolcularının geleceği anonsu yapıldı ve bir anda ortalık panayır alanına döndü. Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş Dan Magness’dan bile daha fazla ilgi toplayan gerçek top cambazları (!) olan, Lorik Cana, Sabri Sarıoğlu, Aydın Yılmaz ve Ufuk Ceylan sahneye geldi.


Kalabalığa soru soran Galatasaraylı futbolcular, doğru cevap verenlere imzalı forma ve top hediye etti. Hatta fanatik Galatasaraylı kardeşim de bu hediyelerden nasiplendi ve imzalı futbol topunu kaptı. Futbol topunu Sabri Sarıoğlu’na imzalatan kardeşim, bu topu da ıskalamaması için, iki eliyle sıkı sıkı tuttuğunu da belirtmeden edemeyeceğim.



İlgi beklenilenden azdı


Sobee Studios’un standındaki bu ilgi çekici etkinliklerin bitmesinin ardından artık yavaş yavaş fuar turu atmanın zamanı geldi. Belki ilk gün olması, belki de hafta içi oluşundan ötürü ilgi oldukça azdı. Hatta geçtiğimiz aylarda düzenlenen CeBIT fuarı ile kıyaslamaya kalkarsak, ziyaretçi sayısında hatırı sayılır bir azalma vardı diyebilirim. Konuştuğumuz yetkililer de hafta sonu daha büyük bir kalabalığın oluşacağını ümit ettiklerini belirttiler.

Daha evvel Compex’e gidenler bilirler, Lütfi Kırdar Fuar Alanı’ndaki iki kat bu fuar için hazırlanıyor. İlk katın en göze çarpan stantları hiç şüphe yok ki TOSHIBA ve Sobee Studios. Öyle ki, daha kapıdan girer girmez TOSHIBA ile burun buruna geliyorsunuz. Beyaz bir fanus şeklinde tasarlanan stantta LCD televizyonlar ve dizüstü bilgisayarlar teşhir edilirken, asıl yoğunluk 3 boyut teknolojisine verilmiş. Türk Telekom ile ortak çalışan Sobee Studios’un standından zaten bahsettim. Buraya gelen ziyaretçiler, I Can Football ve İstanbul Kıyamet Vakti oyunlarını oynayabiliyorlar.


Sony’de oyun vakti!


Ortadaki bu iki büyük standın sağında ve solunda yine iki büyük isim, MediaMarkt ve Sony bulunuyor. MediaMarkt küçük çaplı bir teknoloji market açarak satış yaparken, Sony cephesinde ise oyun sesleri yükseliyor. Sony alanının en çok ilgi çeken unsuru ise tabii ki Gran Turismo 5!



3D teknolojisinin adeta gövde gösterisi yaptığı Sony standında, gözlüğünüzü takıp, 3D teknolojisinin nimetlerinden sonuna kadar yararlanıyorsunuz. Üç boyutlu yarış simülatörü eşliğinde Gran Turismo 5, Start the Party veya Move destekli dövüş oyunu Fight’ı denemek isterseniz, Sony standına mutlaka uğrayın.


Derinlerdeki gizem


Fuar alanının üst katı büyük bir curcunaya sahne olurken, alt katta bulunan gizli cevherlere hiç ilginin olmaması beni çok şaşırttı. Seksenli yılların atari salonlarını andıran bir alan şeklinde tasarlanan alt katta, sadece ve sadece oyun oynanıyor. Ne hikmetse, fuar kalabalığının yüzde yetmişi üst katta beyhude yere dolaşırken, alt kattaki bu oyun şenliğinden haberdar bile değiller. Bence birileri akıl edip, alt kattaki eğlenceyi, yukarıdaki ziyaretçilere duyurmanın bir yolunu bulmalı.

Alt katın en eğlenceli bölümü olan Balo firmasının standına birçok arcade makinesi yerleştirmiş. Aklınıza gelen her türlü oyunu bulunduran bu stantta jetonunuz hiç bitmiyor! Ben olsam yukarıda küçük bir tur attıktan sonra hemen aşağıdaki bu gizli cevhere odaklanır, sonsuz jetonumla atari salonları için ütopik olan bu şansı değerlendiririm.



Alt katın uç kısımlarında ise, yapılacak turnuvalar için hazırda bekleyen yüzlerce bilgisayar ve bu bilgisayarların başında da sayısı iki elin parmaklarını geçmeyen oyuncu vardı. Eminim ki, hafta sonu artan kalabalık ile bu bilgisayarlar dolacak ve alt katın sessizliği, mermi kusan silahların sesleri ile yankılanacak. Yine de alt kattaki yüzlerce bilgisayarın boş boş duruyor olması, bir oyun sever olarak beni çok üzdü. Siz siz olun, Compex fuarına gelirseniz, alt katın nimetlerinden yararlanın.


Umutlar hafta sonuna


Yazının en başında da belirttiğim gibi, Sobee Studios’un etkinlikleri de olmasa iyice sönük geçecek olan fuarın hafta sonu artan ilgi ile biraz şenleneceği bekleniyor. Belki oyun dünyası adına çok büyük ve merak uyandırıcı bir gelişme beklemiyor ziyaretçileri, ama yine de her oyun severin gelip bir dolaşmasında fayda var.



Yıllar evvel çok büyük bir potansiyele sahip olan ve yeni teknolojilerden haberdar olmak için, tabiri caizse okulu kırıp koşa koşa gittiğimiz, Compex fuarının yerinde artık yeller esiyor. İnternetin yaygınlaşması ile insanların her bilgiye anında ulaşması nedeniyle, fuarlarda gösterilen teknolojiler de hiç ilgi çekici gelmiyor ziyaretçilere. Hepsini zaten aylar evvelinden duyuyor, görüyor ve izliyoruz. Dolayısıyla fuara gelmek için merak uyandıracak ya da gelip görünce de şaşırılacak hiçbir şey kalmıyor.


Her ne kadar eski cazibesini yitirmiş olsa da, her oyun severin bir şans tanıması gerek. Girişin ücretsiz olması bir yana, direksiyon başına geçip, 3D destekli Gran Turismo 5 deneme fırsatını, hiç bitmeyen jetonunuzla atari salonunun keyfini çıkarmayı ve dev bir perdede Guitar Hero oynama şansını tepeceğinizi hiç zannetmiyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu