Advertorial

Crysis 3

2047 yılında, New York’tayız. İkinci oyunda gerçekleşen büyük savaşın ardından Prophet (Alcatraz), Crynet tarafından hapse atılıyor ve dünya üzerinde o ana kadar görülmüş en büyük işgal gerçekleştiriliyor. Üçüncü oyunda, Ceph istilasının tamamlanması sonucu, dünya üzerindeki istila etkilerini göreceğiz. Tabii senaryo, yine Prophet’ın etrafında gelişecek. Çünkü onun dediğine göre, “Bu bir intikam görevi.” Ayrıca ana görevlerin dışında, bu kez gerçekleştirebileceğimiz bazı yan görevlerin de olacağı söyleniyor. Crysis 3, tam anlamıyla bir sandbox (Açıklayıcı olması için “açık dünya” diyelim) oyun olarak hazırlanıyor. Hiçbir sınır, gizli perde ve benzeri durumla karşılaşmayacağız.

Biliyorsunuz, Crysis 1 ve Warhead’te, ormanlık alanlarda mücadele ediyorduk. Crysis 2’yle birlikte dev yapıların gelmesi, aynı zamanda dikey oyun biçimini de getirmişti. Binaların üzerinde hareket edip, aşağıya doğru ani ataklar gerçekleştirebiliyorduk. Crysis 3 ise, Crysis 2 ve önceki Crysis oyunlarının oynanış mantığını bir araya getirerek, yeni özelliklerle geliştiriliyor.

Yeni bir de silahımız var ayrıca. Dergi kapaklarında ve kutu resminde de mutlaka dikkatinizi çekmiştir. Karakterimizin elinde bir yay var. 2000’li yıllarda, bu tip bir silahla hareket etmek pek mantıklı gelmiyor belki. Ancak elimizdeki sıradan bir yay değil. Henüz pek detayı bilinmiyor, ancak lazerli hedef sisteminin ve dijital göstergelerle süslü bir ön panelinin olduğu düşünülüyor. Kim bilir, belki düşman silahlarına veya cihazlarına, bu yayla uzaktan müdahale edip, bozabileceğiz.

Crysis 3, Crytek stüdyosunun Cry Engine 3’üyle geliştiriliyor. Teknolojinin tüm nimetlerini bir arada görebileceğimiz oyun, DirectX11 de dahil olmak üzere birçok gelişmiş teknik özelliğe sahip olacak. Ayrıca açıklananlara göre Crysis 3’teki fizikler, yıkım görselleri, serideki oyunlar arasında en iyileri olacak! Zaten her yer yıkık dökük, bir de üzerine tahrip gücü yüksek silahları eklediğimizde taş üstünde taş, ağaç üstünde yaprak kalmayacaktır.

Biraz da multiplayer’dan bahsedecek olursak, ilk oyunda beğeni toplayan PowerStruggle özelliğinin geri döneceğini söyleyebiliriz. Ayrıca multiplayer’da karakter gelişim sisteminin olacağı, alacağımız XP puanları sonucu yeni silah ve ekipmanlara ulaşabileceğimizi de belirtelim. Karakterimizin görünümünde bazı değişiklikler de yapabileceğiz.

Yoğun bitki örtüsüyle kaplı bir alanda savaştığınızda, isterseniz çevreden yararlanarak gizlenebilecek ve gizli saldırılar gerçekleştirebileceksiniz. Ancak ne kadar gizlenirseniz gizlenin, koca bir silahla düşmanlarınıza saldırırsanız, kısa sürede yerinizi belli edebilirsiniz. Oysa elinizde yay varsa ve onunla saldırırsanız, ateşli silahlar gibi ses çıkarmayacağı için de gizliliğinizi bozmak zorunda kalmayacaksınız. Tabii yay için kullanılabilir farklı ok çeşitleri de olacak. Patlayıcı başlıklı ok gibi…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu