Oyun İncelemeleri

Cultures 2: Gates of Asgard

Bir sene aradan sonra Cultures tekrar bizlerle. Hemen belirtmek istiyorum bir StarCraft hayranı olarak RTS türü en sevdiğim türlerden biridir. Fakat ben saf bir RTS istiyorum. Katıksız ve diğer türlerden etkilenmemiş, yani adam bas ve savaş benim türümdür 🙂 Bunun için WarCraftIII’de hiç hoşuma gitmedi zaten. İnsanı fazlasıyla kısıtlayan bir oyun. Cultures’da işte bu tip bir oyun. Yani bazı tür oyunların karışımı. RPG ve RTS türünü iyi bir şekilde harmanlamışlar fakat dediğim gibi ben bu tür oyunlardan fazla tat alamıyorum. Yinede hoşlananlar olacaktır ve ben onlar için elimden geldiğince tarafsız kalmaya çalışacağım. Örnek verecek olursak oyun biraz Baldur’s Gate biraz da Setlers karışımı. Hatta Baldur’s Gate’in strateji ağırlıklısı diyebiliriz. Birazda Sims öğesi içerdiğini söylesem yalan olmaz tabi.

Ve Tanrı Bilgisayarı Yarattı….

Oyun bayağı karışık bir yapıya sahip. Asker yönetimi ve ekonomi sistemi Settlers’in biraz değiştirilmiş şekli, görevler ise dediğim gibi Baldur’s Gate tarzı. Ayrıca yeni olarak halkınızın her biriyle teker teker ilgilenebiliyorsunuz. Onları uyutuyor, yemeklerini yediriyor, dini görevlerini yerine getirtebiliyorsunuz. Hatta cinsel ihtiyaçlarını bile karşılayabiliyorsunuz. Tabi bu köyünüze bir kişinin daha katılmasıyla sonuçlanıyor yani böyle çoğalıyorsunuz. Şimdi en başından alarak size bir köylünüzün gelişimini anlatayım, iyi dinleyin 🙂 Önce dişi bir karaktere sağ tuşla tıklayın ve onu bir eve yönlendirin. Bir süre sonra bu karaktere tekrar tıkladığımızda bir erkek bul seçeneği ile karşılaşacaksınız. Ona tıklar tıklamaz karakterimiz kendine hemen bir eş aramaya başlıyor ve bir süre sonra eve giriyorlar. Belli bir zaman dan sonra bir leylek geliyor ve kapınıza bebeğinizi bırakıyor. Aynı işlem
erkekle de olabilir fakat ben hiç denemedim.

Bebek aradan geçen süre içinde gelişiyor. İlkönce genç bir delikanlı oluyor ve sonrasında ise yetişkinliğe adımını atıyor. Yetişkin olduktan sonraysa onun mesleğini belirliyorsunuz. Yani bir fisher, scout, farmer veya herhangi bir minareli toplayan bir miner olmasını sağlıyorsunuz. Bunun için karakterinize sağ tuşla tıklayıp çıkan menülerden seçiminizi yapmanız gerekiyor. Şimdi de oyunun ekonomik yapısına biraz değinmek istiyorum. Aslında Settlers oyuncularının yabancı olmadığı bir yapıya sahip. Yani herşey birbirini takip ediyor. Örnek vermek gerekecek olursa herhangi bir şeyi yapmak için gerekli malzemelere ihtiyacımız var, bu malzemeleri toplayacak adamlarımız ve işleyen binalarımız olmalı ancak ondan sonra istediğimiz birimi yapabiliyoruz. 

Şimdi size kolay gelmiş olabilir fakat hiçde kolay olmadığını siz de oynayınca göreceksiniz. Ayrıca davulun sesi uzaktan hoş gelir atasözünü hatırlatmakta fayda buluyorum. Birde binları yapmak için gerekli malzemeleri ve hangi miktarlarda gerektiklerini ekranın solundaki ikonlara tıklayarak öğrenebilirsiniz. Ayrıca bu ikonlardan oyunun menüsüne ve haritayada ulaşabilirsiniz. Bir binaya tıkladığınızda çıkacak help bölmüne tıklarsanız ve ingilizcenize güveniyorsanız buradan da oyun hakkında bir çok bilgiye ulaşabilirsiniz. Şimdi size oyunun en eğlenceli özelliğini söylemek istiyorum. Halkınızın her birinin ismini değiştirebiliyorsunuz. Yani düşününsenize halkınızın karnını doyurmaya ve uyutmaya kadar herşeyi siz yapıyorsunuz(bir yere kadar otomatik yapıyorlar) ve ismini değiştirebiliyorsunuz, aslında siz sadece bir oyun aldığınızı zannediyorsunuz fakat aynı anda hem simcity hem baldur’s gate hem de settlers oynayabiliyorsunuz 🙂 Şaka bir yana halkınızın isimlerini değiştirebilmeniz oyuna bayağı renk katmış. Bir düşünün, halkınızın hepsine tanıdığınız insanların isimlerini veriyorsunuz ve istediğiniz işi (veya işkenceyi:) yaptırıyorsunuz. 

Ekranın yukarısında halkınızla ilgili bilgilerin geldiği ikonlar devamlı çıkıyor. Bunları okumalı ve ona göre hareket etmelisiniz. Okumasanızda olur tabiki ama ozamanda halkınızın durumu hakkında yetrli bilgiye sahip olamıyorsunuz. Dikkat etmeniz gereken bir konuda halkınızın moral durumu. Gerek dua ederek gerek birbirleriyle konuşturarak morallerini arttırabilirsiniz. Eğer adamlarınızı uyutmaz, karınlarını doyurmaz veya morallerini arttırmazsanız çalışmayı bırakabiliyorlar. Anlıyacağınız bu oyunu oynamak için on tane mouse ve bizimde mutasyona uğramış birer ahtapot olmamız gerekiyor. Ama herzaman ki gibi bunada alışıyorsunuz.(ben daha alışamadım)

Tanrı Cultures’ı da yarattı

Şimdi gelelim savaşa. Her RTS’de olduğu gibi ve Allah’tan bu oyunda da savaşmak doğal hakkımız. Biraz heyecanın kimseye zararı olmaz. Fakat oyun bazı yerlerde RPG ye dönüyor ve belirli yerleri savaşmadan da geçebiliyoruz. Her bölümün başında bize bir görev veriliyor ve bu görevi yerine getirmeye çalışıyoruz. Bunun için birileriyle konuşmamız bile gerekebiliyor. Sizi bilmem ama ben bu oyuna tam bir RTS diyemiyeceğim yani biraz rts, biraz rpg, birazda adventure karışımı. Açıkçası pek iç açıcı bir karışım gibi gelmiyor ama genede sevenleri vardır heralde ki adamalar yapmış. Oyunda ana karakterimiz Bjarni. Bjarni ile diplomatik işlerinizi hallediyorsunuz, savaşabilyorsunuz, yemek yapabiliyor yerleri silebiliyor hatta çok sıkışırsanız ütü bile yapabiliyorsunuz. 

Oyunun teknik özelliklerine de değinmeden bir yazı bitirilmez. Çok ama çok şirin grafiklere sahip CulturesII. Neredeyse Settlers’den daha şirin çizimleri var. Yani büyük bir şehir gördüğünüzde oturup şehiri ve halkınızı izlemek geliyor içinizden. Yandaki resimlerden sizinde anlayacağınız gibi herşey ayrıntılı bir biçimde çizilmiş ve grafikler birbirine girmiyor, fakat bazen karakteriniz bir ormana girdiği zaman bulmakta ve seçmekte zorlanabiliyorsunuz. İşte böyle durumlar ve istediğimiz karaktere (veya gruplarına) rahatça ulaşabilmemiz için o karakteri herhangi bir numaraya atayabilme özelliği oyuna eklenmiş. Bu strateji oyunlarının çoğunda kullanılan bir özellik. Bunun için karakterimiz seçiliyken ctrl tuşuna basılı tutup istediğimiz numaraya basıyoruz ve bundan sonra o tuşa bastığımızda karakterimiz otomatik olarak seçiliyor. Biri seslermi dedi? Evet oyunda sesde mevcut, hemde gayet iyi ve oturaklı hazırlanmış sesler, aslında köylüleriniz homurdanmaktan başka birşey yapmıyor ama bu bile yerinde kullanıldığı için pek canınızı sıkmıyor.

Biraz düşününce köylüler birbirleriyle konuşurlarken nelerden bahsettiklerini anlayabilsek daha iyi olurdu gibi geliyor. Düşünsenize halkınızın sizi çekiştirdiğini veya övdüğünü, havadan sudan konuştuklarını,geçen gün olan savaşı ve ne kadar çok korktuklarını konuşurlarken dinleyebilsek sizcede daha iyi olmazmıydı. Belki size aşmış bir istek gibi geliyor ama imkansız değil. Oyun dünyasının artık daha çok elle tutulur yeniliğe ve artık oyunların gelişen teknolojiyle birlikte sadece grafiklerini değiştirmediklerini, insanı daha çok içine çeken bir atmosfer yakaladıklarını göstermeleri gerektiğini savunuyorum.

Ve Tanrı İnsana Sabır Verdi

Söylenecek birşey kalmadı. Bir yazının daha sonuna geldik yani, ama söylenmesi gereken birkaç şey daha var. Oyun ilkinden pek farklı değil ve kendi içerisinde çeşitli modlar içeriyor. Bunlardan biri RTS türünün tümünde olan Campaign. Herkesin bildiği gibi bu aslında bir mod değil oyunun kendisi. Diğer mod da ise kendimize bir harita seçiyor ve orada oynuyoruz. Kontroller dediğim gibi çok karışık ve zor. Aslında bunun nedeni oyunun çok kapsamlı(suyunu çıkarmışlar oyunun(tabi bu benim düşüncem)) olması. Herşeyle tek tek ilgilenmeniz gerekiyor. Oyuna alışmak öyle kolay zannetmeyin. Bence bir kaç günde ancak tam olarak çözebilir ve kontrolleri öğrenebilirsiniz. Dikkat ettiyseniz öğrenebilirsiniz dedim bu kesinlikle alışabilirsiniz demek değil. Değinmeyi istediğim diğer bir konuda gözünüzün korkmamasın. Ben bir süre sonra oyundan zevk almaya başladım ve meraklıları zaten benim düşüncelerimi önemsemiyeceklerdir. Ama türe yabancıysanız veya oyun dünyasına yeni girmişseniz bu uzakdurmanız gereken bir oyun. Tabi hardcore oyuncular oyunu çoktan bitirmiş bile olabilirler o ayrı mesele, seçim size ait. Eğer kendinize güveniyorsanız ve biz ne oyunlar gördük diyorsanız alın oynayın diyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu