Oyun Ön İncelemeleri

Cyberpunk 2077

Dünya üzerinde oyunculuk adına gerçekten özverili işler yapan firmaların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Hayır sadece popülerlikten bahsetmiyorum, gerçekten kullanıcılarını düşünerek, onların ne istediğine kulak vererek iş yapan, işine saygısı olan firmalardan bahsediyorum; işte CD Projekt RED bu firmalardan birisi.

CD Projekt’i hepimiz Witcher serisinden hatırlıyoruz. RYO’ların yaratıcılıktan yoksun bir şekilde farklı türlerle kırılarak üretildiği bu dönemde, Polonyalı yazar Andrzej Sapkowski’nin aynı isimli kitabını oyunlaştırıp efsane haline gelen ekip, oyuncularına olan örnek davranışları ve onlara gösterdiği önem ile, oyun endüstrisinin anı taşına ismini kazıdı. Witcher oyuncuyu gri seçimlerle baş başa bırakan, seleflerine göre farklı bir tecrübeydi, bunun endüstri üzerinde yarattığı etkiyi oyunlarından aldıkları geri dönüş ile fark eden CD Projekt, Witcher 2: Assassin’s of Kings ile çıtayı fersah fersah yükselterek, RYO türünde iddialı olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Witcher serisi gerçekten iyi yazılmış bir hikayeye sahip, bunun ana sebebi kitap olması değil. Pek çok kitap oyunu oldukça kötü bir şekilde oyun formatında icra edilebiliyor, bunun sebebi yapımcı ekibin geniş vizyonlarına oldukça sadık kalması, şunun garantisini verebilirim, CD Projekt RED piyasada olduğu sürece kötü oyun yapmayacaktır, çünkü önümüzde gerçekten işlerine ve her şeyden önce müşterilerine oldukça saygı duyan bir oluşum var.

CD Projekt’in bu kadar iyi işler yapmasının bir diğer sebebi ise oyunlarını yaptıkları kurulumları oldukça özenli seçeleri, neyin nasıl oyun olarak tasarlanması gerektiğini konsept aşamasında oldukça sağlam bir şekilde kurguluyorlar, bu sebeple Cyberpunk ile ilgili bir oyun yapmak istediklerinde bu adamlar Cyberpunk kurulumunun oyun anlamında en önemli yapı taşlarından birisi olan masaüstü rol yapma oyunlarına yöneliyorlar.

Cyberpunk ve Masaüstü Rol Yapma Oyunu denildiğinde ise Mike Pondsmith’in zamansız eseri Cyberpunk 2020 geliyor. William Gibson, Bruce Sterling gibi yazarların işlerini temel alan Cyberpunk 2020 masaüstünde karanlık geleceği en güzel tasvir eden işlerden biri. İnsanın karanlık bir gelecekte eline geçen teknolojilerle birlikte kendisini daha da güçlendirip, grotesk ve tehlikeli bir toplum yapısına bürünmesini oldukça sağlam bir şekilde veren Cyberpunk 2020,90’ların başından beri türle ilgilenen rol yapma oyuncularının ve hikaye anlatıcılarının vazgeçmediği ve her platformda saygı duyduğu bir kurulum.

Cyberpunk kurulumlarında genel olarak olayların şirketler üzerinden ilerlediğini biliriz. Teknolojiyi ve dolayısıyla gücü elinde bulunduran şirketler birer kontrol ekseni haline gelirken hükümetler onların karşısında zayıflarlar, Cyberpunk oyuncuları ise en temelde yüzeysel olarak ya bu eksenin dışında kalır ya da içinde, dışında kalanlar düzene karşı çıkmakla uğraşmayıp genelde hayatta kalmakla ilgilenir, içeride olanlar ise kendi paranoyalarının kurbanı olup kısa yaşamları boyunca arkalarını kollar. Cyberpunk 2020 diğer oyunların, özellikle 20 yüzlü zar kullanan FRP sistemlerinin aksine Interlock sistemi isimli, yeteneğe dayalı bir sistem kullanır, yetenek puanlarını dağıtarak oyun içinde edindikleri tecrübelerle bu yetenekleri geliştirmeye çalışan oyuncular, kendilerini sibernetik teknolojilerle güçlenmek adına donatabilirler. Peki sibernetik teknolojiler, özellikle kişinin gücünü arttıran parçalar, kişiye ne verir ve ne alır? Cyberpunk türünün ilgilendiği konulardan birisi budur; insanlık.

Gelişen teknoloji ile daha aydınlık yarınlara gitmesi beklenen insanlık aslında git gide daha karanlıklara batıp, makina tadında işleyen fakat bir o kadar kaotik bir düzene sahip olurken, bireyler kişisel olarak kendilerine yaptıkları eklentilerle bir insandan çok makineye dönüşür. Olduğunuz gibi kalırsanız hayatta kalmanız zorlaşır.

Peki hangisi? Kısa fakat insanca yaşanan bir ömür mü yoksa uzun fakat makineden farksız bir hayat mı? Cyberpunk bu noktada kendini bulur. Cyberpunk’ın kendini bulduğu noktada siz kendinizle ilgili bulduğunuz cevaplardan hoşnut kalmayabilirsiniz o ayrı. Cyberpunk 2077 ise bahsettiğim karanlık geleceğin daha ötesinde geçmekte. Aslında oldukça şanslı bir tarihte bu yazıyı yazıyorum…

Bu satırları yazmadan yaklaşık 6 saat önce Merlin ekibiyle aramızda hangi ön incelemeyi yazalım diye konuşurken ben Cyberpunk 2077 fikrini ortaya atmıştım, oyunla ilgili çok bir bilgi yoktu fakat CD Projekt bugün bir fragman yayınlayacağının sözünü vermişti. şu anda saat 00:19, CD Projekt’in yayınladığı Cyberpunk 2077 fragmanını büyük bir heyecanla izleyip haberini yazdım. Sezgilerim bu oyun konusunda hiç olmadığı kadar kuvvetli, gerçekten Vampire: The Masquerade kadar bizi derinden etkileyecek, senelerce konuşacağımız bir oyun geliyor, 10 yıllık editörlük hayatımda çok nadiren bazı oyunlarla ilgili böyle hislerim, beklentilerim oluşur, işte bu onlardan birisi.

Yayınlanan fragmanda Psycho Squad’ı izliyoruz, Psycho Squad vücutlarında bulunan implantları ve bedenlerini geliştiren ilaçları çok fazla kullanan bireyleri yakalayan özel bir tim. Peki ama bunu neden yapıyorlar? Psycho denilen bu varlıklar aslında eskiden oldukça insan olan fakat zamanla vücutlarını implantlar ile kaplayıp bütün vicdanlarını yitiren, kendilerini etten kemikten oluşan insanlardan üstün gören bir grup –eski insan. Metalden bedenleri biyolojik parçalarına direnirken bu direnme eylemi ne yazık ki çevrelerinde bulunan çoğu organiği katletmeyi de içermekte. Psycho’lar böyle bir kriz geçirdiklerinde çevrelerinde ne kadar insan varsa katletmekten çekinmezken bu krizleri her zaman polis gücü durduramayabiliyor; işte böyle durumlarda A Takım…pardon Maksimum Force Tactical Division yani MAX- TAC veya başka bir değişle Pscho Squad’ı çağırıyorsunuz.

Cyberpunk 2077’nin dünyası (aynı zamanda 2020’nin de dünyası) Night City oldukça tehlikeli bir yer. Oyun Elder Scrolls serisi gibi açık uçlu bir oynanışa sahip olacak deniliyor ve tam bu noktada benim tüylerim diken diken oluyor. Night City içinde istediğimizi yapabilmek? CD Projekt tehlikeli açıklamalar yapıyor. Biz bu açık uçlu Night City içinde şehrin tehlikeli sokaklarında kendi yolumuzu bulabilecek miyiz peki? 2077’nin değineceği ve bu konuda hikayesinde element olarak kullanacağı çok spesifik bir tema var; braindance

2077 insanların duygularını yavaş yavaş yitirdiği bu şehirde kendilerini uyarmak ve başkalarının, tercihen onlardan daha heyecanlı hayatlar yaşayan insanların duygularını tecrübe etmek için varoşlarda kullanılan “braindance” isimli “uyuşturucunun” tehlikelerine değinecek, düşünün, braindance sayesinde başkalarının hissettiklerini hissedebilen insanlar, bir seri katilin duygularını hissettiklerinde neler olabilir?. Bu sadece Night City’nin barındırdığı tehlikelerden sadece biri ve bu tehlikelerin bize yarattığı çizgide karakterimizin kaderini belirlemek ise bizim işimiz.

Peki ama değiştirilmiş bedenler? bunlar Night City’de yaşamanın bir çeşit gerekliliğimi yoksa sadece tarzdan ibaret mi? Konu ile ilgili CD Projekt RED”den Adam Badowski şöyle söylüyor;

“2077’de teknolojinin o kadar gelişmiş olacağını düşünüyoruz ki implantlar bir toplu iğne başı kadar olacak, bu sebeple vücut modifikasyonları oldukça kolay gerçekleşebilecek. Değişme fikri genel olarak estetikten ibaret ve zararsız. Gerçek cilde benzeyen sentetik deriler o kadar iyi yapılmış ki porlarından vücut sıvıları akabiliyor. Bunlara adapte olanlar adeta modifiye edilmiş porselen oyuncaklar gibi muhteşemler. İnsanlar Night City’de vücutlarını mofidiye etmeyi seçtiklerinde kendilerini ifade ediyorlar, bu dövme yaptırmakla aynı şey.

İnsanlar kromdan yapılma bir elle geziyorsa krom onları güzel gösterdiği için. Birisinin bacaklarında servo motor varsa, bunu ekstrem bir görüntü istedikleri için yaptırıyorlar. Seçimleri tarzlarını yaratıyor. Mesela oyunda bir çok ateşli silah olacak fakat siz kollarınızdan çıkan bıçaklar istiyorsunuz çünkü daha havalı görünüyor, o halde bunu yapmalısınız, sonuçta ana temamız “nitelikten önce tarz”

Oyuna başladığınızda bir karakter yaratacaksınız, bundan bahsetmiştim zaten fakat Night City’nin açık dünya oynanışında karakterinizi yaratırken seçtiğiniz elementlerin hikayeyi etkileyeceğinden bahsetmemiştim. Bunun nasıl işleyeceği ile ilgili bir bilgi yok, belki sizden bir arkaplan seçmenizi isteyecekler ve buna göre hikaye değişecek, belki de daha farklı bir şey düşünüyorlar.

“Oyun ve şehir devasa olacak” diyor Badowski. “Sadece saçma sapan görevleri yapmanız için koca bir şehir modellemek istemiyoruz, çevrenizde bulunan dünyanın genişliğini hissedip keşif duygunuzu körüklemek istiyoruz GTA veya Omikron oynarken benim hissiyatım bu yönde olmuştu ve yalnız olmadığıma eminim. Oyunlar bazen sizden ilerlememenizi istediğinde bir şekilde çeşitli alanları keşfetmenizi engeller, biz bunu engellemek istemiyoruz, başka yöntemler arıyoruz”

Night City gerçekten devasa bir metropolis olacak fakat her büyük şehir gibi (mesela İstanbul) içerisinde geçmişten kalan yapılar barındıracak, Badowski bunu “Oyuncuların şehrin bir gecede yapılmadığını anlaması lazım” diyerek açıklıyor. Badowski aynı zamanda silahlara da çok fazla önem verildiğinin altını çiziyor; “Bu aslında ateşli silah yapımında geçmişten beri mevcut olan bir trend” (Cyberpunk 2020 oynayanlar oradan Militech Crusher silahını hatırlayacaktır, Badowski 2077 fragmanında kullanılan silahın modern versiyonundan bahsediyor) Colt 1911 yılında tasarlandı ve sunuldu fakat hala dünya çapında çoğu polis kuvveti tarafından kullanılmakta.

Tabii ki yıllar boyunca mofidiye edildi, daha güçlü materyallerden yapıldı fakat ana mekanikleri aynı. Neden 2077’de Militech Crusher olmasın ki? Bu durum Ocelot’un Metal Gear Solid’de Colt Single Action Army kullanmasından farksız değil. Fakat yanlış anlamayın, oyunda pek çok yeni silahımız olacak, çoğu Japon Cyberpunk tarzında tasarlanıyor fakat köklerimizi unutmayacağız.”

Cyberpunk 2077’nin 2015 yılında çıkması bekleniyor, benim öngörüm daha erken çıkacağı yönünde, çok fazla bekleyeceğimizi sanmıyorum fakat CD Projekt tarih olarak “ne zaman bitirirsek” diyor.

Ayrıca son bir not verelim, yayınlanan Cyberpunk 2077 fragmanının sonunda CD Projekt 5 Şubat 2013’te herkesin tahmin edebileceği bir oyunu duyuracaklarını, bu projenin bitmek üzere olduğunu söylüyor, büyük ihtimalle yeni gelecek Witcher oyunundan bahsediliyor…

Böylece bir ön incelemenin sonuna geldik, bekleyişlerimizin uzun kalmaması dileği ile sabırla bekliyoruz, 2015’e kadar çok oynanacak oyun var!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu