Oyun İncelemeleri

DARQ Switch inceleme

DARQ Switch inceleme: DARQ: Complete Edition, Tim Burton filmlerini anımsatan sanat stili ve ürkütücü atmosferi ile bizi sıradışı bir maceraya davet ediyor. Daha önce PC, Playstation 4 ve Xbox One platformuna çıkmış olan ürkütücü puzzle / platform oyununun Switch sürümü, macerayı her yerde tecrübe edebilmenizi sağlayacak. 

Lloyd isimli çocuğun rüyalarında geçen DARQ: Complete Edition’da ana amacımız Lloyd’un uyanmasını sağlamak. “Lucid dream” denen rüya farkındalığı durumunda olan Lloyd’un rüyalarından çıkmak için yatağına ulaşması gerekiyor ama her yattığında rüyanın daha derin noktalarına ulaşıyor. Başlarda yerçekimine meydan okuyarak çözdüğümüz bulmacalar sayesinde yatağımıza ulaşmaya çalışırken, ilerleyen bölümlerde garip mekanizmaları aktif hale getirip tehlikeli varlıklardan saklanarak uyanmak için çabalıyoruz. 

DARQ Switch inceleme

Normalde hikayeden daha uzun bahsederdim ama DARQ: Complete Edition hem çok uzun bir hikayeye sahip değil hem de çok fazla şey anlatmıyor. Rüyanın derinliklerine gittikçe ortalık daha ürkütücü bir hal alıyor, evimizde ufak tefek değişiklikler görüyoruz, rüyanın sakinleri daha garip ve tehlikeli hale geliyor. 

Ana hikayeyi ortalama 5 saat içerisinde tamamlamak mümkün. Oyuna sonradan eklenen “The Tower” ve “The Crypt” isimli DLC paketleri DARQ: Complete Edition ile birlikte geliyor. Hikaye bakımından çok büyük bir etki sağlamayan DLC paketleri ile oyunu 10 saate yakın bir sürede, tüm gizli şeyleri bularak bitirmek mümkün.

Lütfen Hareket Halindeki Trende Dinamit Patlatmayın

Hikayeye göre astral bedenimiz ile rüyalarımızın derinliklerinde, içinde sıkışıp kaldığımız lucid dream durumundna kurtulmaya çalışıyoruz. Bunu sağlamak için yatağımıza gitmemiz gerek ama yolumuzda bir sürü engel var. Oyunun bulmacaları gerçekten ilginç ve herhangi bir eğitici kısım bulunmadığı için çözümü kendiniz bulmanız gerekiyor. 

Ana hikayede yerde bulunan tuşlara basarak tüm kilitleri açma, doğru zamanlama ile düşmeden platformu yakalama, elektriğin yolunu ayarlayarak kapıları açma gibi alışkın olduğumuz tipte bulmacalar mevcut. Bunun yanında yer çekimini değiştirerek dinamitin patlamasını sağlamaya çalıştığımız, ipucu olduğunu bile fark etmediğimiz bir ipucuna uygun şekilde gizemli anahtarı düzenlediğimiz ve üstümüze doğru gelen bir düşmanı durdurmak için zaman karşı savaştığımız bulmacalar da bulunuyor. DLC paketleri ile birlikte mekanı değiştirerek çözdüğümüz ve yalnızca kafamızı kullanarak yapabileceğimiz bulmacalar ile çeşitlilik artıyor. 

Bulmacalar zorluk bakımından oldukça dengeli. Daha önce puzzle / platform türü oyunlar oynamış olan birisi ana fikri çabucak kapacaktır. Yine de bu bulmacaların basit olduğu anlamına gelmiyor. Bazı bulmacaları tek yönlü düşündüğüm için çözemediğim ve sonunda bulunca “e çok basitmiş” dediğim anlar oldu. Ek olarak kameranın üzerime gelen düşmanı gösterdiği bir bulmaca vardı çok zorlandığım, bunda joycon drift sorunu yaşamamın da büyük etkisi var. Bulmacayı batırdığını anlayınca ölene kadar beklemek zorunda olmak can sıkıcıydı. 

Oyunda düşmanlar tarafından yakalandığımızda ölüyoruz. Oyun öldüğümüz için bizi en başa atacak kadar büyük bir ceza uygulamıyor. Checkpoint sisteminin en uzağa attığı durumda bile -maksimum 1 dakika kaybettiğimden oyunu herhangi bir sıkıntı yaşamadan oynadım.  

Oyunun atmosferi çok başarılı. Bina içinde başlayan maceramız metro istasyonu, şehir merkezi ve hareket halinde bir tren gibi çeşitli bölgelerde devam ediyor. Her bölgenin kendine has bir sistemi ve bölüme özel bulmacaları bulunuyor. Atmosferi tamamlayan başarılı sesler, Hitman ve Cyberpunk 2077’de çalışmış olan Bjørn Jacobsen’in elinden çıkmış.

Oyunda ürkütücü bir atmosfer var ama korkunç bir oyun değil. Ortam, sesler ve özellikle diğer varlıkların tasarımları sizi rahatsız edecek kadar iyi ama korkutmak için jumpscare tercih edilmesi azıcık hayal kırıklığı oldu benim için. Jumpscare kullanımı çok fazla değil ama oyun kısa olunca dikkat çekiyor tabi. Bir de vaktinde çözemediğimiz takdirde ölmemize sebep olan bir bulmaca var, çok güzel düşünülmüş ama joyconlarda drift sorunu yaşayınca hiç eğlenceli olmuyor.

Sonuç

Ana oyun ve DLC paketleri ile birlikte oyunun 10 saate yakın bir oynanış süresi bulunuyor. Dark: Complete Edition, Inside ve Little Nightmares’i anımsatan, kaliteli bulmacalar barındıran iyi bir oyun. Atmosfer oldukça iyi ama hikayenin biraz daha ayrıntılı, biraz daha oyuncuyu karaktere yakın hissettirecek bir yol tercih etmesini isterdim. 

Oyunun Nintendo Switch sürümü hem dock üzerinde hem de handheld modunda oldukça güzel gözüküyor. Bu tür bulmaca oyunlarını dışarıda oynamak, bir şeyler beklerken bir iki bulmaca çözmek isteyenler için en iyi platformun Switch olduğu bir gerçek. Gerçi oyundaki bazı sahneler insan içinde istemsizce yerinizden sıçrayıp dikkat çekmenize sebep olabiliyor. Nintendo Switch için oyunun satış fiyatı 20 dolar olarak belirlenmiş. Dolar bazında fiyatının hakkını tam olarak veren bir oyun ama TL olarak bakarsak biraz yüksek kalıyor tabi. 

DARQ: Complete Edition, oyuna önceden gelmiş olan iki DLC paketini de ekleyerek yeni nesil konsollara ve Switch’e çıkmış durumda. Playstation platformunda satın almak isterseniz 144 TL’ye bulabileceğiniz oyunun Series S / X uyumlu versiyonu 56,25 TL fiyat etiketiyle satılıyor. Son olarak Steam üzerinden 32 TL’ye satın almak mümkün.  Yaratıcı bulmacalar çözüp ürkütücü bir atmosferde, farklı bir macera yaşamak istiyorsanız DARQ: Complete Edition’ı gönül rahatlığı ile önerebilirim. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu