Oyun İncelemeleri

Dead to Rights

Bir oyun konsolu almanın en iyi bahanesi herhalde daha çok çeşitli spor
oyunları ve aksiyon oyunlarıdır. Yapılan anlaşmalar ile bu tarz oyunlar pc
ortamına ya hiç çıkartılmazlar yada konsol için üçüncü oyun çıktığında pc için
ilk oyun çıkar. Sonuç olarak pc kullanıcıları bu tarz oyunlardan doğru dürüst
yararlanamazlar. Konsol için yapım aşamasının sonlarına gelinen Dead to Rights
II: Hell to Pay’in ardından nihayet oyunun ilki pc ortamına çıkarıldı. Buna da
şükür…

İntikam ateşi

Jack Slate kendi halinde bir şehir polisidir. Tek artısı Max Payne gibi
karizmatik olması ve istediği zaman atıl kurt diyebileceği eğitimli bir köpeği
olmasıdır. Günlerden bir gün karizmatik polisimizin babası öldürülür ve maalesef
buna engel olamaz. Çok tanıdık bir konu değil mi? Olsun. Jack intikam yemini
eder ve bu büyük mafyayı tarih kitaplarına gömmeye ant içer. Görüldüğü üzere
konu gayet kıt. Gel gör ki oynadıkça konu inanılmaz şekilde dallanıyor. Örneğin
daha oyunun başları sayılabilecek bir yerde polisimiz hapishaneye düşüyor ve
rozeti elinden alınıyor. Hapishaneden kaçıp bir kaçak oluyor. Bunun gibi bir
sürü aksiyon var konuda. O bakımdan konu güzel olmuş diyebilirim.

Shadow tut oğlum

Oyunda Jack Slate karakterinden zira sadık köpeği olan Shadow’uda
yönetiyoruz. Bazı bölümlerde gerçekten çok yardımcı oluyor. Bombaların
bulunması, bazı girişlere arkadan dolaşıp kapıyı açması gibi bir çok yerde
yeteneklerini konuşturuyor. Konudan da anladığınız üzere oyun üçüncü gözden
oynanıyor. Fakat kontrollerde oyunun konsoldan uyarlanması sebebi ile bazı
aksaklıklar, sorunlar var. Öncelikle birini vurmak istediğinizde otomatik
kilitlenme sistemi var. Yani siz o kişiye dönmeden otomatik kitlenmeyi
çalıştırdığınızda karakter bir anda arkasını dönüp sadece o kişiye odaklanıyor.
Aslında güzel bir olay fakat kime vurmak isterseniz ona vuramıyorsunuz. Devamlı
odaklanmayı değiştirmeniz gerekiyor. Çok büyük bir sorun değil fakat alışana
kadar can sıkıyor. Bunun yanında konuyla alakalı olarak oyunun bir çok yerine
ufak oyunlar eklenmiş. Doldurmanız gereken barlar yada tutturmanız gereken yön
tuşları gibi. Bazıları zevkli fakat bazıları geçilemediği için sıkıyor.

Uçarım, kaçarım, akıllıyım…

Max Payne’in çıkmasından sonra özellikle Slow Motion denilen efekt bir çok
aksiyon oyununda yerli yersiz kullanıldı ve hala daha kullanılmakta. Fakat benim
gözlemlediğim oyunlar arasında bu işi Dead To Rights kadar sağlam becerebilen
yoktu. Bunun yanında yakın dövüş olarak daha Enter The Matrix çıkmamışken
ortalıkla bu oyun vardı. Ayrıca daha insanları zırh olarak kullanma olayı
Splinter cell ile karşımıza çıkmamışken gene bu oyunda vardı. Yani anlayacağınız
Dead To Rights 2002 yılında konsol için çıkmıştı ve bu tür aksiyonları içinde
barındırıyordu. Bundan ötürü de bir çok yerden yılın aksiyon oyunu ödülünü
almıştı. Hani ilk defa görenler direk bu oyun şunun kopyası bunun kopyası felan
diyebilirler onlara kulak asmayın çünkü o oyunlar yokken bu oyun vardı. İlginç
bir durum tabi ki. Bahsettiğim gibi yakın dövüş sahneleri çok filmvari olmuş.
Gard aldığınızda karakter yumruklardan kaçıyor ve karşılık veriyor. Oynarken çok
büyük bir keyif yani yakın dövüş. Silahlı olduğunuzda ise kullanabileceğiniz
10’a yakın silah var ve bunların hepsinin kendine göre hasarları, hasar
mesafeleri var. Bir çok oyuncuyu mest eden aksiyon ise yangın tüplerini
kalabalık bir düşman ordusuna fırlatıp tüp havada iken Slow Motion moduna geçip
tam zamanında patlatıp ortamı dağıtmaktı. Yani oyun sizin keşfetmenizi bekleyen
bir çok aksiyonu bünyesinde barındırıyor. Bunlardan yola çıkarak deyebiliriz ki
Dead To Rights soluk kesen ve devamlı aksiyon olan bir oyun.

Yeni bir ekran kartı almanın vakti geldi

Grafiklere gelmeden önce oyunda bulunan ufak bir hatadan bahsedeyim. Eğer ATi
marka bir ekran kartı kullanıyorsanız oyunun daha başında bulunan bir eğitim
sırasında oyunda ufak bir hata oluşuyor ve devam edemiyorsunuz. Bunun
giderilmesi için ya ilerki bir yerden oyunun save dosyasını bulanız yada
sitesinden yamasını çekmeniz gerekmekte. Bu hatırlatmanın ardından grafiklerden
bahsedelim. Geforce 2 gibi bir kart ile özellikleri ne kadar kısarsanız kısın
maalesef kalabalık yerlerde kasılmalar oluyor, hele hele kalabalık ortamlarda
oyun maalesef oynanamayacak kadar yavaşlıyor. Bundan ötürü en az Geforce 4 yada
ona yakın performansta olan bir ekran kartı kullanmanız gerekiyor. İyi kartlarda
ise ayarları ne kadar yükseltseniz bile büyük bir performans kaybı yaşanmıyor.
Eğer AA’yı açarsanız karakter modelleri çok gerçekçi oluyor. Grafikler pc
ortamında doğal olarak konsollardan çok daha kaliteli ve renkli olmuş. Fakat
patlamalar sistemi gereksiz şekilde kasıyor. Ayrıca patlamalarda öyle ahım şahım
bir grafikte görünmüyor. Gölgelendirmeler ve kaplamalar çok başarılı, özellikle
disko ortamındaki ışıklandırmalar ve atmosfer çok iyi. Grafiklerin haricinde
oyunumuz konsoldan geldiği için malum save sorunu var. İstediğiniz yerde save
yapabilme özgürlüğüne sahipsiniz fakat nedense oyun sizi o yerden başlatmak
yerine bölünüm başına kadar götürüyor. Buda can sıkıcı bir diğer ufak problem.
Sesler ise gayet başarılı. Karakteri seslendiren kişi tipe çok uygun olmuş.
Bunun yanında oyun EAX ile tam uyumlu.

Son Sözler :

Dead To Rights’ın geç olsa da pc kullanıcıları ile buluşması çok iyi oldu.
Hele hele Max Payne 2 gibi herkesin oynadığı fakat kısa denebilecek bir oyunun
ardından, çok daha başarılı bir oynanabilirliğe sahip, çok daha uzun soluklu bir
oyunun çıkması güzel bir olay. Genel olarak kontrollere alışma ve save olayının
dışında çok büyük bir hatası da bulunmuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu