Oyun İncelemeleri

Death to Spies: Moment of Truth

Bu sene sonunda en sevdiğim serilerden biri olan Splinter Cell’in son oyunu
çıkacaktı, ancak Ubisoft erteledi, hayallerim yıkıldı. Thief, Metal Gear Solid
ve Splinter Cell serileri “Stealth-Action” türünü sevmeme neden olan isimler.
Sevdiğim bir şeyin ertelenmesi de pekiyi olmuyor, zaten kimin olur ki? Gizlilik
türündeki yapımlar genelde az sayıda çıkıyor, hatta çıksa da aralarında kaliteli
olanlar pek nadir. Bu sene içinde gizliliğe dayalı olarak bir iki yapım piyasaya
sürüldü, ama içlerinde bazı açılardan hayal kırıklığı yaratsa da, yine akılda
kalanı Velvet Assassin oldu. Sıcak yaz günlerini yaşadığımız şu sıralarda, bizi
soğuğun ve yağmurun altına sokacak, yine ve yeniden İkinci Dünya Savaşı zamanına
döndüğümüz bir yapım var.

Eskiye dair

Bundan 2 sene öncesine dönelim, Haggard Games (Canım da Haggard oynamayı çekti)
tarafından geliştirilen Death to Spies isimli bir oyun piyasaya sürülmüştü.
Genel olarak ortalamanın biraz daha üstünde bir yapımdı. Pek hatırda kalan bir
isim olamamıştı. Neyse deyip buradan kısaca durumu toparlarsak, Haggard Games,
Death to Spies’ı verdiği uzun aradan “Death to Spies: Moment of Truth” ile devam ettiriyor.


“Yapımda gizlilik ve sessiz olmak her daim ön planda. Bu yüzden rakiplerimize arkadan sessizce yaklaşıp, işlerini bitirmeliyiz, yoksa bizim işimiz biter.”


Yönettiğimiz karakterin adı Semion Strogov ve adamımız SMERSH isimli teşkilatına
bağlı. Amacımız ise içeri süzülmek, yok etmek, sabotaj yapmak ve Nazileri
öldürmek. İkinci Dünya Savaşı’nda gene klişe bir şekilde Nazilere karşıyız diye
düşünebilirsiniz ki, zaten yapım bunun üstüne kurulu, bu noktada farklı bir
şeyler aramayın. Her ne kadar geçtiği zaman, konu, düşmanlar klasik olsa da,
Moment of Truth ufaktan bu durumdan sıyrılma potansiyeline de sahip.

Oyuna girdiğimizde bir profil yaratmamız gerekiyor. Bundan sonra karşımıza dört
farklı zorluk seviyesi geliyor ki, yapım cidden zor. Kolay seviyeyi bile
seçerseniz, düşmanlarımız yerde herhangi bir ceset bulduklarında veya sizi fark
ettiklerinde, tilki avına çıkan avcılar gibi iz sürmeye başlıyorlar ve sonucu da
bizim için hüsranla bitiyor. Diğer seviyelerde ise zorluk daha da artıyor.
Özellikle daha esnek yapımları oynayan kişiler için bu durum sinir edici
olabilir. Genel manada yapay zeka için de, uyanık ve bazen fazla zorlayıcı
olduğunu belirteyim.Gezmeye çıkıyoruz

Oyun boyunca Batı ve Doğu Avrupa topraklarına, İngiltere’ye, Sovyetler
Birliği’nin bazı bölgelerine, hatta kıtayı aşıp Amerika’ya bile yolculuğu
çıkıyoruz, çeşitli görevler yapıyoruz. Yani ufak bir dünya turu bile
diyebiliriz. Görevler öncesinde her daim ekipmanlarımızı seçme imkanımız var.
Göreve göre susturuculu bir tabanca, sniper veya diğer ekipmanları alabiliriz.
Yapım gerçekten zor olduğundan, kısaca Rambo yeteneğinizi konuşturmaya
çalışmayın, kolayca ölebiliyorsunuz. Görevler için gizlilik her daim ön planda.
Moment of Truth’ta bu noktada bazı etmenler devreye giriyor, Nazilerin
üniformalarını giyerek, yapmanız gerekeni yerine getirebiliyorsunuz.

Mesela bir bina içinde bulunan bir kişiyi öldürmeniz gerekiyor, ancak hedefin
olduğu odaya giden koridora girmek için üniformaya ihtiyacınız var. Normal bir
asker üniforması bulup, giydiğiniz de gene koridora giremeyebilirsiniz, bu
yüzden yüksek rütbelilerin giydiği bir üniformaya ihtiyacınız var. Onu bulup
giydikten sonra, koridora girebilirsiniz. Yine aynı şekilde düşmanlarınızı
farklı yollarla öldürüyorsunuz. Örnek olarak rakiplerinizi bayıltabilir,
sessizce arkadan bıçaklayıp onları haklayabilirsiniz. Hatta bulduğunuz bir zehri
hedefinizin içtiği şaraba katıp, onun ölmesini sağlayabilirsiniz.


“S.T.AL.K.E.R.’da Çernobil’in Zone Bölgesi içinde değiliz. Nazi kampına sızmamız gerekiyor.”


Farklı görsellik

Moment of Truth’un grafikleri vasatın biraz daha üzerinde seyrediyor. Bazı
bölümler üstündeki ışıklandırma ve renk paletleri iyi kullanılmış. Hatta yer yer
farklı bir renk paleti sunuyor. Piyasadaki birçok dandik oyundan daha hoş bir
görsellik var, amma velakin arada bazı grafiksel hatalar da olmuyor değil. Yeri
geldiğinde bir ağacın içinde kalan düşmana rastlayabilirsiniz. Sesler bakımından
da yapım yeterli.

Gelelim kazın ayağına, Moment of Truth zorluğunu iyice gözün dibine sokmaya
çalışan bir yapım, ancak bu bazen sabrı taşırabiliyor. Buna artı olarak oyun
mekaniğinin nasıl işlediğini anlatan adam gibi bir Tutorial yok. Göreve
başladığınız gibi silah seçimini yaptıktan sonra, kendinizi görev yerinde
buluyorsunuz. Sonuç olarak kısaca Death to Spies: Moment of Truth, kendi çapında
bir yapım diyerek noktayı koyuyorum. Stealth türünde bu aralar oyun arıyorsanız,
bazı isteklerinize cevap verecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu