Oyun Ön İncelemeleri

Destiny (İlk Bakış)

Bazı firmalar vardır, işlerini o kadar özümseyerek yaparlar ki, çabalarının sonucunda kaliteli bir yapımdan daha fazlasını bırakırlar. Bungie söz konusu olduğunda ise, durum bundan farklı değil. Activision ile aralarında olan 10 yıllık sözleşmenin ürünlerinden biri olan Destiny, Bungie’nin FPS Aksiyon rol yapma oyunu türünde ilk denemesi, aslında bu bile tam olarak yaptıkları şeyi tanımlayamıyor.

Destiny’den bahsederken, Bungie’nin de kullanmayı seçtiği eksen kelimesi “Yaşayan bir dünya.” Bu kelimenin daha önce pek çok yapım için kullanıldığını duymuştuk, yapımcılar, gerçekten büyük uğraşlar verip tam anlamıyla yaşayan simülatif dünyalar yaratmaya çabalamış fakat asla tam anlamıyla başaramamıştı, elimizde iyi örnekler yok değil fakat asla istediğimiz gibi olmadığını biliyoruz.

Bungie ise, konsollarda esen online deneyimler konusunda en tecrübeli firmalardan birisi olarak, bu yaşayan dünya tecrübesini Destiny bayrağı altında getirmeyi amaçlıyor. Aslında bu, Planetside 2’nin “paylaşımlı” dünya mekaniğine oldukça benziyor. Bir dünya düşünün, her girdiğiniz vakit savaş devam ediyor, oyuncular o dünyanın belirli bölgelerinin dominasyonlarını sağlamak için birbirleri ile kıyasıya mücadele ediyorlar, taktikler yapıyorlar, seferler düzenliyorlar. Bu Planetside 2’de çalışan ve hali hazırda çalışan bir sistem, Bungie ise bunu bir adım ileri taşımayı amaçlıyor.

Destiny, Bungie’nin geliştirdiği yepyeni bir motorla çalışıyor. Sadece grafiksel anlamda değil, aynı zamanda eşleştirme kısmında ve oyun mekaniklerinde de daha doğal sonuçlar veren bu motor, arkadaşlarınızla birlikte veya çok daha fazla kişiyle eşsiz online tecrübeler yaşamanızı sağlayacak bir mimariye sahip.

Destiny, Bungie’nin konsept olarak en iddialı olduğu yapım.

İnsanlığın 700 yıl ötesinde post-apokaliptik bir gelecekte geçen yapım, insan ırkının güneş sistemine kolonizasyonu ekseninde geçiyor. Tabii insanoğlunun bu altın çağı çok uzun sürmüyor, “the Collapse” adı verilen ve kolonilerin gizemli bir şekilde kaybolması ile başlayan oldukça can sıkıcı bir hadise sonucunda sadece dünya üzerinde hayatta kalan bir grup insan, dünyanın tepesinde duran the Traveller isimli devasa bir gök cismi sayesinde hayatta kalmaktadır. İnsanların yıldızların ötesine ulaşmasını sağlayan the Traveller, bilinen yaşamın son şehrinin üzerinde kalarak şehri korumakta ve insanlığın yeniden yükselmesini sağlamaktadır.

İşte tam bu sırada, yıldızların ötesinde bulunan insan kolonilerinin dünya dışı varlıklar tarafından istila edildiği öğrenilir, insanoğlunun son şehrinin düşmesi ise artık an meselesidir. Bu dünya dışı varlıklar ve insanoğlunun yok oluşu arasında duran tek şey ise “gardiyanlardır.”

Gördüğünüz gibi Destiny oyunculara oldukça ağır bir sorumluluk yüklüyor, özellikle bunun sürekli olarak değişen bir ortamda yaşanılacağını düşünürsek, gerçekten epey heyecanlı bir girişi var Destiny’nin.

Oyuncular gardiyanlık görevlerine çıkmadan önce üç adet ayrı ırktan birini seçebilecek, Humans, Exo ve Awoken. Bungie ekibinin askeri tiplemeleri örnek alarak yarattığı Human’lar,  elflerden hayaletlerden ve meleklerden ilham alarak yarattığı Awoken’lar ve daha robotik Exo’lar, seçilebilir üç adet ırkımız olarak geliyor ve bu ırklardan birinin yanında sınıfta seçebiliyoruz.
Destiny’de üç adet ırk yanında üç adette sınıf var, Hunter, Warlock ve Titan.


Hunter

Bungie’nin ödül avcılarından örnek alarak yarattığı Hunter sınıfı, keşif ve avlanma odaklı. Özellikle her sınıfı yaratırken çeşitli arketiplerden yararlanan Bungie, Hunter sınıfında Clint Eastwood’un “Man with No Name” filminden ilham almış. Tabii Yıldız Savaşları’nın efsanevi Han Solo’sundan da.

Warlock

Warlock sınıfı, the Traveller’dan çeşitli güçler çekerek savaşabilen bir çeşit gizemli “büyücü” sınıfı. Gandalf, Morpheus ve Jedi’lardan ilham alınarak yaratılan Warlock’lar, oyunun en farklı sınıfı.

Titan

Destiny’nin ağır sınıfı Titan’lar, Bungie’nin kendi eseri olan Halo’dan Master Chief’e selam duruşu niteliğinde bir sınıf, aynı zamanda Space Marine konseptinin eseri.

Gamescom’da oyunun basın soru cevap seansında söylendiğine göre, Bungie, Destiny’nin yapımı konusunda çok uzun zamandır ağır bir prodüksiyon içerisinde ve yapımın konseptini geliştiriyor.

Bungie’nin kelimeleriyle, Destiny tam anlamıyla “iç içe geçen bir tecrübe”. Karakter sınıfınız ve ırkınız, o karakterin nelerle ilgileneceğini ileride oldukça etkiliyor. Tam anlamıyla sizi yansıtacak olan ve Destiny’nin dünyasıyla birebir interaksiyona girecek olan karakterler, hem gelişimleri hem de sizi yansıtması açısından çok üzerinde durulan bir konu. Tabii ki bu karakterlerin kullanacağı eşyalar ve silahları da.

Destiny üç slotlu bir ekipman sistemi kullanıyor. İlk etapta tüfekleriniz ve sürekli olarak kullanacağınız gündelik silahlarınız varken, ikinci slotta daha özel, kullanımı daha değerli silahlarınız olacak, tabii bir de ağır silahlar slotu var, füzeler ve aklınıza gelen her şey bu slota gidiyor, ağır makineliler dahil.

Oyunun en önemli özelliklerinden biri co-op oynanış, başka insanlarla tanışmak veya arkadaşlarınızla birlikte oynamak sizin elinizdeyken, bütün dünyayı diğer oyuncularla birlikte değiştirmek üzerinde durulan konseptlerden biri, tabii tamamen yalnız kurt olarak takılmak mümkün.

Bungie Destiny’nin her halinize hitap edecek bir yapısı olduğunu söylüyor. Dünya çapında gerçekleşen doğal etkinliklerden tutun grup etkinliklerine ve sürekli olarak tekrarlayan pek çok savaşa kadar Destiny’nin evreni keşfedilecek pek çok köşe barındırıyor. Sadece savaşmak değil,aynı zamanda kendinizi savunmak, dünyanızı savunmak ve içerisinde bulunduğunuz evreni keşfetmekte oldukça önemli. “Aynı zamanda muhteşem bir aksiyon oyunu yapıp oyuncuların istediği gibi kendilerini geliştirebileceği bir yapı koyarsak, bunun gerçekten harika bir tecrübeye dönüşebileceğini düşündük” diyen Bungie, oyunun rol yapma öğelerinin üzerinde de oldukça duruyor.

Halo süreci içerisinde gerçekten inanılmaz şeyler öğrendiklerini söyleyen Bungie ekibi, Destiny’yi “Ne yapmak isterdin” sorusu çevresinde şekillendirdiklerini söylerken, eğlence sektöründe tüketicinin bu isteğini cevaplayan çok az yapım olduğundan, Destiny’nin bu yapımlardan birisi olacağını söyleyerek, gerçekten özel bir şey yarattıklarının altını çizdi.
Destiny, bu bağlamda gerçekten özgür bir oynanış sağlayacak. Dünyayı gezebileceğiniz kendi özel gemileriniz ve çeşitli araçlar ile oyuna dinamizm getirmeyi isteyen Bungie, benzer bir konsepti Halo’da kullanmaktaydı hatırlarsanız. Toplamda co-op hikaye modunu 3 kişi aynı anda oynayabilecekken, diğer modların çoğunu Destiny’nin dünyasında yaşayan oyuncularla paylaşabilecekler.

Gerçekten özel ve ruhu olan bir iş yapmayı hedeflediklerini Destiny sunumunda sık sık belirten Bungie, oyunu PS4, PS3 ve Xbox 360 ile Xbox One’a 2014 yılında çıkartmayı hedefliyor.
Paul McCartney, Martin O’Donell ve Michael Salvatori’nin müziklerini yapacağı Destiny konusunda oyun dünyası gerçekten çok heyecanlı, bir başka kırılma noktası mı göreceğiz yoksa beklentiler denizinin içerisinde batacak bir yapım mı geliyor? Bungie’ye güveniyoruz, Destiny’yi bekliyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu