Anime/Manga

Dimension W

“Elektriğe yine zam gelmiş” veya “Benzin fiyatları aldı başını gidiyor” gibi cümleleri eminim herkes bir kez de olsa mutlaka işitmiştir. Hibrit’e geçelim, rüzgâr enerjisini kullanalım, değirmenler döşeyelim, nükleere hayır (nükleer mi?) gibisinden tartışmalar yıllardır devam etmekte. Peki, ya alternatif bir kaynak bulunsa? Üstelik bu kaynak sınırsız, yani tükenmesi imkansız olsa? Düşünsenize; bitmeyen telefon pilleri ile sınırsız WhatApp sohbetleri, yolda benzin bitti derdi yok, dizinin en güzel yerinde elektrik kesildi yok… Böyle bir şey mümkün olabilir mi? Şimdilik bunu bilemeyiz ama Dimension W adlı animede mümkün olmuş bir şey bu.  Nasıl mı? Gelin, hep beraber öğrenelim.

Dimension W’de takvimler 2036’yı gösterdiğinde büyük bir keşif gerçekleşir ve “W” boyutu bulunur. X, Z ve Y olarak adlandırılan üç boyutun ötesinde dördüncü boyut olan W’nin varlığı kanıtlanır ve     geliştirilen “Boyutlar arası elektromanyetik indüksiyon” adlı cihazlarla W boyutundan sınırsız enerji aktarımı sağlanmaya başlanır. Akabinde hemen kollar sıvanır ve sınırsız enerji imkânını tüm dünyaya ulaştırmak için New Tesla Energy adlı şirket tarafından dünyanın farklı noktalarına altmış adet kule inşa edilir. Kuleler de “coil” yani bobin olarak tanımlayabileceğim kimisi masa kadar kimisi saat pili kadar daire şeklindeki aletlere enerji aktararak, enerjinin insanların ceplerine girmesini sağlar. New Tesla Energy şirketinin kurucusu Shidou Yurizaki’nin deyimi ile “İnsanlık harcadıkları yoğun emeklerinin karşılığını sınırsız enerji ile almıştır.”

Animede W boyutu 2036 yılında bulunmuştur. Ancak olaylar 2072 yılında geçiyor. Haliyle bobin kullanımı tüm dünyada iyice yaygınlaşmış ve kullanılmadığı alan kalmamıştır. Demin değindiğim elektrik, benzin veya diğer kaynakların kullanımı 2072 yılında neredeyse sıfıra kadar inmiştir. Öyle ya; sınırsız enerji varken kim, neden benzin peşine düşsün ki? Hououin Kyouma! Şey, hayır o değil. Doğrusu: Mabuchi Kyouma! Steins;Gate’den çok sevdiğimiz çılgın bilim adamını da andıktan sonra yeni Kyouma’mıza dönecek olursak; geçmişinde yaşadığı ve net hatırlayamadığı bir olay yüzünden Kyouma bobinlerden nefret etmektedir. Mecbur olmadığı sürece bobin teknolojisini kullanmaz. Hatta arabası bile hala benzin ile çalışmaktadır. Lakin nefret etmesine karşın ekmeğini yine bobinlerden kazanmaktadır çünkü Kyouma bir “Collector” yani toplayıcıdır. İşi, piyasada gezinen illegal bobinlere el koymaktır. Peki nedir bu illegal bobinler? Maalesef her sektörde olduğu gibi sınırsız enerji sektörüne de hile karışmıştır, çünkü kötüye kullanımı önlemek amacı ile bobinlerde takip ve geri bildirim sistemi bulunmaktadır. Bu da demektir ki siz öylece bir bobini alıp amacına aykırı kullanamazsınız. Ee, durum böyle olunca karanlık şahsiyetler ya sıfırdan bobin üreterek ya da hazır bobinler üzerinde oynayarak takip ve geri bildirim sistemini devre dışı bırakmayı görev edinmiştir. New Tesla Energy şirketinin legal bobinlerinin kullanımı dışında herhangi bir yerde olağandışı enerji akımı saptandığında toplayıcılara illegal bobinin toplanması emri verilir.

Mabuchi Kyouma dediğim gibi illegal bobin toplayıcısı. Lakin onu diğer toplayıcılardan ayıran, sivrilerek öne çıkmasını sağlayan özellikleri var. Tamam, seride karşımıza çıkan diğer toplayıcılar için de değişik tipler tabirini kullanabilirim ama Kyouma değişik olmaktan ziyade özel diyelim. Bobin nefretini zaten anlattım. Bu nefretinin dayanak noktası da bölümler ilerledikçe anlatılıyor ve o zaman gerçekten farklı olduğunu anlıyorsunuz. Kyouma’nın bir diğer özelliği de inanılmaz bir bıçak atıcısı olması. Öyle bir bıçak kullanıp hedefini vuruyor ki “iğneyi iplik deliğinden geçirmek” deyimi onun için bulunmuş diyebilirim. İşte bu Mabuchi bir gece vazifedeyken New Tesla Energy’nin kurucusu Shidou Yuzaki’nin karıştığı bir olaya denk gelir. Şu ana kadar kimsenin görmediği değişik bir bobinin yarattığı enerji akımına kapılarak kaybolan Yuzaki arkasında bir kız bırakır. Daha doğrusu dişi bir robot. İsmi Mira olan ve insani duygulara sahipmiş gibi davranabilen sevimli android ile Mabuchi Kyouma’nın yolu o gece kesişir. Bobinlerden haz etmeyen bir adam ve bobin ile çalışan bir android…  O geceden zorla Mira, isteksiz olsa da Kyouma’nın bir nevi ortağı olur ve beraber çalışmaya başlarlar.

Peki Dimension W, yani W Boyutu tam olarak nedir? Tamam, enerji geliyor oradan ama tam kaynağı nedir? Aynı şekilde bizim taraftan (daha doğrusu Kyouma’ların tarafından diyeyim) W boyutuna enerji göndermek mümkün mü? Ya enerji kontrolden çıkarsa? Enerji dışında karşılıklı katı madde aktarımı olabiliyor mu? gibi bir sürü soru ister istemez aklınıza gelecektir. Bölümler ilerledikçe bobinlerin yarattığı yanlış enerji akımları sebebiyle meydana gelen yansımalar, paralel evrenler derken kafanız biraz karışabilir. Lakin fazla endişelenmenize gerek yok. Çünkü bu ve buna benzer birçok sorunun cevabı son bölümler yaklaştıkça netlik kazanıyor ama dikkatli bir takipçi olmanız lazım. Bunu dememin sebebi şu: işin içinde fizik var arkadaşlar! Yani boyutlar ve bobinler hususunda ipin ucunu bir yerde kaçırırsanız “neler oluyor yahu” deme aşamasına gelebilirsiniz. Elbette derin ve teorik konular dışında Dimension W’de bolca aksiyon sahnesi de var. Bir kere Mabuchi Kyouma oldukça karizmatik bir karakter. Ustaca kullandığı bıçakları ile emin olun onun düşmanı olmak istemezsiniz. Her ne kadar bazı yerlerde Kyouma bıçaklarına bağladığı tellerle Örümcek Adam gibi birazcık fizik kurallarını zorlasa da genel itibari ile absürt işlere kalkışmıyor. Yanında da Mira gibi sevimli bir kız, pardon android olunca hızlı sahneleri büyük bir zevk alarak izliyorsunuz.

 Dimension W’nin yapımında iki anime stüdyosu çıkıyor karşımıza. Bunlar Studio 3Hz ve Orange. 2013 yılında kurulan ve sadece üç yıllık olan Studio 3Hz’nin henüz ikinci projesi Dimension W. Orange (uzun adıyla Orange Animation) ise 2004 yılından beri piyasada olmasına karşın tıpkı Studio 3Hz gibi 2013’ten beri anime işinde ve işin CGI kısmıyla ilgileniyor. En çok King of Thorn ve Chikyu Misaki eserleri ile tanınan Yuji Iwahara’nın eseri olan Dimension W’nin mangası 2011’den beri devam etmekte. İçerik olarak hem manga hem anime küçük yaştaki kesimden ziyade gençlere (ve daima genç kalanlara) hitap ediyor. Yani ne fazla çocuksu, mizah içerikli veya basit ne de tamamen yetişkinler için. Daha doğrusu boyut olayını ve karmaşasını kavrayan herkes için dersem tam isabet olur.

Animeyi izlemeye başladığım zaman aklıma ilk olarak Cowboy Bebop (daha doğrusu Spike Spiegel) gelmişti. Özellikle Mabuchi Kyouma’ya doksanlı yılların kokusu sinmiş gibi. Teknolojinin başını alıp gittiği bir dünyada eski usul kıyafetleri ve bobin öncesi yaşamıyla bir adam… Belki ben de Kyouma’yı gördüğümde eskiye özlem duymuşumdur. Ayrıca tarz olarak yine eski sayılabilecek bir anime olan Solty Rei’le de (2005 – 2006 arası yayınlandı) benzerlikler söz konusu. Solty Rei’de de Roy karakteri tıpkı Kyouma gibi geçmişi ile sorunluydu ve yine Mira gibi Dike adında bir android karakterimiz vardı.

Çizimleri bakımından anime çok başarılı. Özellikle Orange görevini layıkıyla yapmış ve CGI’yı fazla kaçırmadan çizimler ile iyi harmanlamış. Karakterler açısından, Kyouma hakkındaki düşüncemi zaten dile getirdim. “Cool” tavırları ile hiçbir şekilde itici durmuyor ve açık açık gördüğüm en karizmatik karakterlerden biri diyebilirim. Son olarak; karakterlere yakın çekim girildiğinde arkaya yansıyan beyaz gölge efekti güzel bir ayrıntı olmuş. Görüntü adeta kendisini  bilgisayarınıza arka plan yapmanız için teşvik ediyor.

Dimension W’nin müziklerinden Go Shina lakaplı oyun bestecisi Shiina Masaru ve Yoshiaki Fujisawa sorumlu. İkisi de kendi alanında isimlerini sağlama almış kişiler. Shina, Tekken ve Tales serileri ile zaten belirli bir üne sahip. Yoshiaki ise yeni yeni yıldızı yükselmeye başlayan bir isim ve besteleri Dimension W’yi gayet iyi tanımlıyor. Açılış parçası olan ve Stereo Dive Foundation’un seslendirdiği Genesis adlı parça duyduğum en iyi açılış parçalarından. Ritmini çok beğendiğim bu parçanın İngilizce sürümünü bulup anlayarak dinlediğimde ise dinleme keyfim bir kat daha arttı. Bu arada, açılış görüntülerinin başında Kyouma’nın müziğe eşlik etmesi harika olmuş. Fo’x Tails adlı grubun Contrast isimli parçası doğal olarak Genesis’in yanında biraz sönük kalıyor ama kesinlikle kötü bir parça değil ve Dimension W’ye gayet uyan, animeyi yansıtan bir parça.

Seslendirmelerde başrol seyyular Ono Daisuke ve Ueda Reina çok başarılı. Zaten Ono Daisuke’nin seslendirdiği Kyouma’nın karizmasına karizma katan unsurlardan birisi sesi. Jojo’ya (Jojo’s Bizarre Adventure), Shizua’ya (Durarara) ses veren adamdan başka ne beklenir ki? Ueda ise Tokyo Ghoul’da birden fazla karaktere sesini vererek oldukça gelecek vaat eden bir seyyu olduğunu bizlere gösterdi. Lakin benim en çok dikkatimi çeken, ilerleyen bölümlerde çıkan K.K. adlı karaktere sesini ödünç veren Kenjirou Tsuda oldu. Anime izleyen birisiyseniz (izlemeyenin bu satırları okuma olasılığı nedir?) Tsuda’nın sesini muhakkak ama muhakkak duymuşsunuzdur. Kalın tonda, ağır konuşan ve içten gelen sesiyle bu sesi hangi karaktere verirseniz verin, o karakteri anında yüceltiyor. Dimension W’nin K.K.’si, K’nın Mikoto’su, Free’nin Mikoshiba’sı, Gangsta’nın Nick’i ve daha niceleri. Üstelik bununla da sınırlı değil. Tsuda bazı eşcinsel karakterlere de seslendirme yaptı ki onlar başka bir yazının konusu 🙂

2016 yılında bilimkurgu ağırlıklı animeler ile hızlı bir başlangıç yaptık. Dimension W de öne çıkan başarılı yapımlardan bir tanesi. Animenin hikâyesine vakıf olur da kafanız karışmadan izleyebilirseniz Kyouma ve arkadaşlarından büyük zevk alırsınız. Manga hala devam ediyor ve animenin sonuna da açık kapı bırakılmış. Yani ikinci sezonun gelme olasılığı yüksek.  Şayet ikinci sezon gerçekleşirse onun da yazısı ile karşınızda olacağım. Görüşmek üzere.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu