Anime/Manga

Divine Gate

Yıllar ilerledikçe animeler için kaynak bulmak zorlaşır hale geldi. Özgün hikâyeler isteyen anime stüdyoları, mangalarda sürekli aynı klişelerle karşılaşınca doğal olarak farklı kaynaklara yöneldiler. Böylece çeşitli oyunlardan uyarlanan yapımlar boy göstermeye başladı. Tıpkı film sektöründe olduğu gibi, bu animelerin kimileri başarılı olsa da çoğu başarısızlığa uğradı. Şurası bir gerçek ki bir oyunun iyi olması ve sevilmesi, o oyundan uyarlanan animenin ve filmin de mutlaka iyi olacağı veya sevileceği anlamına gelmiyor. Özellikle bu oyun cep telefonu için geliştirilen bir oyunsa anime uyarlamasının başarılı olma şansı ne kadardır ki? Elbette şansı hiç yok değil, başarılı örnekler var ama özen gösterilmez ve dikkatli olunmaz ise bu şans çok düşük. Divine Gate de cep telefonu oyunundan uyarlanma bir anime ve maalesef baştan söylemem gerekiyor ki uyarlanmasa da olurmuş.

Animede olaylar Divine Gate adı verilen İlahi Kapının açılması ve böylece dünyamız, cennetler ve yer altı dünyalarının birbirine bağlanması ile başlar. Bu durum fikir ayrılıklarına ve derin bir kaosa neden olur. Kargaşadan kurtulup yeniden barışı sağlamak amacıyla “Dünya Konseyi” adı verilen bir konsey kurulur. Gel zaman git zaman barış yeniden sağlanır ve İlahi Kapı da bir şehir efsanesi haline gelir. Bu yeni dünyada, Dünya Konseyi’nin uygun gördüğü erkek ve kız çocukları bir araya getirilir. Bu gençlerin hepsinin kişisel amaçları vardır ve İlahi Kapı’ya ulaşan bu amacını gerçekleştirebilecek, dünyayı yeniden şekillendirebilecektir. Peki İlahi Kapı, yani Divine Gate tam olarak nedir? Kapının ardında ne vardır? Ana karakterimiz Akane ile beraber biz de bölümler ilerledikçe bu sorunun cevabına ulaşmaya çalışırız.

Henüz izlemeye başladığımız ilk dakikalarda, Divine Gate’in inanılmaz karışık ve kırılgan dünyası ile tanışıyoruz. Bu yüzden küçük bir kafa karışıklığı yaşamak mümkün. Yaratılan dünyada bir gizem oluşturulmak istenmiş ve başlangıçta mümkün olduğunca betimleme yapılarak karanlık atmosfer tamamlanmaya çalışılmış. Lakin başarılı oldukları söylenemez. Örneğin animede adı sıkça geçen “Adapter” veya animeye ismini de veren Divine Gate tam olarak nedir, nasıl işler gibi bilgilere yeterince yer verilmiyor. Kısıtlı bilgi vererek yine gizem havası yaratılmaya çalışılmış ama daha fazla soru işareti ve kafa karışıklığından başka bir işe yaramamış. Ve şöyle bir şey de var ki; animede bazen tempo o kadar düşüyor ki bu sefer can sıkıntısından bazı bilgileri siz es geçebiliyorsunuz.

Animede karakterlere trajik geçmişler verilerek duygularımıza hitap etmeye çalışmış ama bunun da başarılı şekilde yapıldığını söyleyemem. İstismar edilen çocuk olayı gerçekten üzücü ama maalesef animeler için artık klişeleşmiş durumda. Flashback’lerle karakterlerin geçmişi bizlere sunularak neler çektiklerini görmemiz istenmiş lakin dediğim gibi bunları daha önceleri birçok kez gördük. Deli ve hiç susmayan çocuk, üzgün ama “cool” çocuk, aşırı enerjik kız gibi alıştığımız karakterler yine karşımızda. Divine Gate’in en iyi yanının ise aksiyon sahneleri olduğunu söyleyebilirim. Her ne kadar hikayesi boşluklarla dolu ve karakterleri ile yeterince empati kurulmuyor olsa da hızlı sahneler gayet akıcı. Gereksiz ve abartılı hareketler yok, her yapılanın bir amacı var. CGI ile de desteklenen aksiyon sahneleri göze hoş geliyor ve animenin kalan kısımlarına göre kendisini izlettirmeyi başarıyor.

Divine Gate bahsettiğim gibi bir cep telefonu oyunundan (iOS/Android) uyarlanan bir anime. Yani bir mangası veya romanı yok. Yönetmen koltuğunda Bleach ve Yu Yu Hakusho gibi sevilen animelerde görev alan Noriyuki Abe var. Yapımcısı, Tokyo Ghul’u da yapan, 37 yıllık anime stüdyosu Pierrot. Evet, yönetmen deneyimli ve anime stüdyosu kıdemli ama siz dünyanın en iyi aşçısına bile bir paket makarnadan başka hiçbir şey vermezseniz alacağınız sadece tatsız tuzsuz pişmiş bir paket makarna olacaktır.

Divine Gate’in çizimleri fena sayılmaz. Daha doğrusu kötü değiller ama herhangi bir yenilik de sunmuyorlar. Alışılagelenden daha karanlık renkler ve tonlamaların kullanılmış olması dikkatinizi çekebilir. Çizimlerde negatif bir unsur olmaktan ziyade dikkatimi çeken bir husus var ki o da karakterlerin saç ve göz renkleri ile elbiselerin genellikle aynı renk olması. Akane’nin kırmızı desenli bir kazağı var ve saçları ile gözleri kırmızı. Midori yeşil giyiniyor. Dolayısıyla gözleri ve saçları yeşil. Dediğim gibi kötü çizilmiş demiyorum ama bu tembelliğin sebebi nedir? Animenin müziklerinden sorumlu kişi Takumi Ozawa, sektörde 2008’den beri olsa da yeteneklerini sergilediği anime sayısı dördü geçmemiş. Buna karşın animenin müzikleri sağlam. Aksiyon sahneleri sırasında çalan parçalar ve görüntü başarıyla birleştirilmiş. Hitorie’nin seslendirdiği “One me Two Hearts” adlı açılış parçası da gayet iç gıdıklayıcı ve hareketli.

Divine Gate 2016’ın zayıf animelerinden. Açılış parçası ve aksiyon sahneleri dışında sunduğu fazla bir şey yok. Son bölüme kadar da sadece Divine Gate’e kim ulaşacak ve ne olacak diye merak ettiğim için izledim. Bunun dışında hikâyesi etkilemiyor ve karakterleri klişe. Bu yüzden siz değerli okuyuculara verebileceğim en iyi tavsiye, Divine Gate izlemeden önce durup iki kere düşünmeniz. Haftaya yeniden görüşmek üzere, hoşçakalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu