Dizi Dizi Oyun

Oyun piyasasının inanılmaz bir hızla geliştiği ve gelişmeye devam ettiği su götürmez bir gerçek. Kimimiz beş, kimimizse otuz yıldır bu piyasaya katkıda bulunuyoruz. Çünkü bir çoğumuz oynamayı çok seviyor. Farklı türlerde, değişik konulardaki oyunlardan en az birisi bizim çok hoşumuza gidiyor ve oyunun hemen her şeyini takip etmeye çalışıyoruz. Öyle ya da böyle eğlence sektörünün bu koluna yıllardır katkıda bulunuyoruz işte.


Hangi platformda olursa olsun, çıkan oyunların tamamı bundan on sene öncesine kıyasla inanılmaz bir hızla gelişti. Bu gelişim oyunların temelini oluşturan grafiklerine, seslerine ve senaryolarına da yansıdı. Özellikle grafiksel açıdan gelen devrimsel yenilikler son bir kaç senede oyunlara ‘yeni nesil’ etiketini yapıştırdı bile. Gelişim yaşanan bu faktörlerin dışında oyunların bizlere ulaşmasını sağlayan ‘arka plan’ etmenlerindeki bir takım değişikliklerde oyunların son dönemdeki yapılarına kavuşmasına katkı sağlamıştır.


Pazarlama [Dağıtım] Politikaları


Disketler, Cd’ler, koleksiyon kutuları, fırsat paketleri derken son dönemlere damgasını vuran en yeni dağıtım şekli şüphesiz ki ‘dijital’ satışlar. Bir oyunu (-ki bu sadece oyunlar için geçerli değil) satın alıyorsunuz ama ona ait elinizde hiçbir şey yok. Ne kutusu ne bir ambalaj ne de oyun cd’sine sahipsiniz. Sadece oyunun orijinal sürümünü internetten indirme hakkına sahipsiniz ki bu haklarda bir çok oyuncunun farkında olmadığı kısıtlamalara sahip.


Oyun Dağıtım Stratejileri Açısından Yepyeni Bir Fikir


Dijital satışların yaygınlaşmasından sonra oyunlara yepyeni bir soluk geldi; indirilebilir içerikler. Artık RPG’den tutunda futbol oyunlarına kadar her tür oyunun içersine bu içerikleri serpiştiriyorlar. Kimisi ücretsiz olsa da çoğunu almak için belli miktarlarda para ödemeniz gerekiyor. Oyunun ortalarındasınız ve karşınıza bir görev çıktı. O da nesi? O görevi oynamak tam 0. 99$! Genelde ana hikayenin önemli noktalarına eklenmiyor bu görevler elbette ancak kimileri öyle kurnaz hazırlanıyor ki satın almadıktan sonra ana oyunu oynamanın hiç bir anlamı kalmıyor.



Haber sitelerinin başlık resimlerinde bunları görecek miyiz?


Geçen gün bir sitede denk geldiğim yorum özet olarak şunu ifade ediyordu ‘Oyunların her biri belirli aralıklarla ayrı ayrı yayımlansın. Oyunun tamamını almak yerine dizi izler gibi bölüm satın alalım’. Bu düşünceyi dile getiren arkadaşın yaklaşımı bana mantıklı geldi. Fikri biraz daha açarsak indirilebilir içeriklerden çok daha anlamlı ve faydalı olabileceği görülebilir. Diyelim ki bir oyun ilk defa piyasaya çıktı ve dijital sürümü için çıkış fiyatı 44. 99$. (Yani 45$). Oyun tam 15 bölümden oluşuyor. Oyunun ilk bölümü yayımlansın ve 3$’dan fiyatlandırılsın. Oynamak isteyenler ilk bölümü 3$’a satın alabilsinler. Böylelikle oyunu demo oynar gibi hem denemiş olurlar hemde tamamını oynamaktan vazgeçtikleri bir oyuna 45$ birden vermemiş olurlar.

İyi bir fikir ancak oyuncular için avantajları kadar dezavantajları da mevcut;


Bana göre bu fikrin oyuncular açısından avantajları,
– Tamamından hoşlanamayabileceğimiz ancak oynamak da istediğimiz bir oyuna deneme amaçlı 3-5 $ verilmesi.
-Oyun bölümlerini bir dizi yayını gibi haftalık, 15 ya da 30 günlük periyodlarla yayımlanmasının oyunun hatırlarda kalmasını kolaylaştırması.
-Özellikle de aksiyon oyunuysa oyunun heyecanını uzatarak daha keyifli bir hale getirmesi. (Kurtlar Vadisinin sonraki bölümü için bile bir hafta büyük bir merakla beklenebiliyorsa Call of Duty Modern Warfare serisinin bu şekilde yayımlandığını düşünemiyorum…)
-Taksit öder gibi oyunun tam fiyatının daha küçük fiyatlara bölünmesiyle algılarda ‘ucuz’ etkisi bırakılması


Dezavantajları,
-Oyunu bir çırpıda bitirmek isteyenler ya da uzun vadede oynama imkanı olmayanlar için kötü bir fikir olabilir.
-Tek bir bölüme 3$ vermeyi oyuncunun ‘mantıksız’ olarak düşünebilme ihtimali. (Halbuki tam sürüm bir oyuna oranla aynı fiyatı ödüyor.)


Bu vb benzeri bir çok avantajı ya da dezavantajı olabilir.


-Yeni bölüm sizi yerden yere vuracak.


Görüldüğü gibi ‘dizi’ mantığının oyun sektörüne uyarlanması, bir oyunu oluşturan ana faktörlerin geliştirilmeden bile sektöre canlılık getirilebileceğinin bir kanıtı olabilir. Grafik, ses, senaryo, oynanabilirlik, programlama vb etmenlerde ki devrimsel değişiklikler şüphesiz ki sektörün çok daha güçlenmesine sebep oluyor. Ancak -yukarıda ki gibi – arka planda kalan ama oldukça önemli olan faktörlerin yenilikçi fikirlerle desteklenmesiyle de var olan yapı farklı bir kimliğe kavuşturulabilir.

Exit mobile version