Oyun İncelemeleri

Downstream Panic

Kızlar neden bilgisayar ya da konsol almaya teşebbüs dahi etmezler; ettikleri
zaman da tercihleri “Pembe” Nintendo ya da PSP olur. Pek fazla oyun oynamaz ya
da oynayacak oyun bulamadıklarını söylerler? Sorunun yanıtını sizde biliyorsunuz
aslında; PC ya da hangi konsolda olursa olsun, şimdiye kadar oynadığımız tüm
yapımlar genellikle aksiyon, şiddet, sürat gibi konuları işliyordu. Kızlarda
genellikle bu içerikli yapımlardan en fazla yarış, bilemediniz şiddet dozu Mario
kadar olan oyunları oynarlar da ondan. Bu yüzden bir kızın oyun dünyası
genellikle Sims’ten oluşur. Sims konusunda erkekleri yadırgamıyorum, aksine
bende bir Sims severim, ancak fazla sayıda ek paket ile artık kabak tadı verdiği
de bir gerçek.

PSP’de Loco Roco ile başlayan, sinirleri alınmış oyun furyasına en çok
sevinenler bu bakımdan kızlar oldu. Ancak sanırsak erkeklerde yeterince
adrenaline sahip oyun oynadıklarından dolayı ilgileri bu oyunlara da kaymadı
değil. Downstream Panic, Loco Roco kadar şirin mi şirin, Lemmings kadar ilginç
oynanışı olan bir yapım. Bu bakımdan yapım hem kızlara, hem de erkeklere hitap
ediyor. Amacımız basit; küçük sevimli balıkları sağ salim güvenli sulara
ulaştırmak. Su dolu bir balon küresine hapsolmuş renkli balıklarımız, Start
tuşuna basmamız ile balondan dökülmeye başlıyorlar. Ancak çokta şanslı değiller,
zira suda onları yemek üzere büyük balıklar beklemekte. Suda işaretlenmiş belli
bir güvenli bölge bulunuyor. Balıkları güvenli bölgeye ulaştırmaksa bizim
görevimiz. Güvenli sulara giden yolda karşımıza tuzaklar ve küçük ama ölümcül
balıklar bizleri bekliyor. Analog kol ile bölüm başında bize verilen belli
sayıdaki materyali kullanarak tuzak yolları aşmalı, sevimli balıklarımızı küçük
ve büyük balıkların gazabından korumalıyız. Ancak bu zamanla başlardaki kadar
kolay olmuyor. Bölümler giderek karmaşık ve zorlayan bir yapıya dönüşüyor. Her
bölüm başında belli sayıda verilen balıkların belli bir adedinin kurtarılması
isteniyor. Verilen zayiat miktarı istenenden fazla olmadığı sürece “kalan sağlar
bizimdir” ilkesi geçerli oluyor ve bölüm başarı ile tamamlanmış oluyor.

Antidepresan

Yapımda bazı materyallerin başarıya ulaşmakta etkin rol oynadığını söylemiştik,
şimdi biraz bunlara değinelim. Ekranın sağ üst köşesinde kullanılabilir olan
materyaller görülmekte. Başta 1 adet olan sayı zamanla artmakta ve sağ omuz tuşu
ile nesneler arası seçim yapılabilmekte. Örneğin platformlar üzerinde
istediğimiz yere bıraktığımız tohum anında ufak bir bitkiye dönüşerek suyun o
yöne akmasını engelliyor ve balıkları tuzak yönünden uzaklaştırıyor. Yahut
zıpkın ile platformlar üzerinde bekleyen küçük düşman balıklar vurulabilirken,
pervane ile bulutları kontrol ederek yağmurun yönünü belirleyebiliyor, böylece
platformlardaki su seviyesi ve akış yönüne hakim olabiliyoruz. Eğer serbest
modda oynamıyorsak bu materyallerin bölüm başında verilen kadar kullanım hakkı
oluyor ve genelliklede çok sınırlı imkânlarla yaratıcı çözümler bularak başarıya
ulaşmak gerekiyor. Başarıya giden yol ise ilk denemede genellikle mümkün
olmuyor. Bu bakımdan yapımcılar hızlı ileri sarma fonksiyonu ile bölümü Reset
tuşunu da unutmamışlar. Yaptığınız sistemin işlerliğini hızlıca kontrol etmek
için üçgen tuşuna atanmış hızlı ileri almayı kullanabilir, başarısız bölümleri
Reset ederek tekrardan oynayabilirsiniz. Özellikle 30. bölümden sonra işler
bayağı bir çığırından çıkıyor ve verilen bir sürü materyali kullanmak zorunda
kalıyorsunuz. 30.bölümden sonra Reset tuşunu bol miktarda kullanacağınıza emin
olabilirsiniz.

Yapımın kusurlu yanlarına değinirsek. İlk olarak ileriki bölümlerde
karmaşıklaşan ve büyüyen bölümleri daha rahat görebilmek için Zoom-out seçeneği
işleri kolaylaştırabilirdi. İkincil olarak zaman zaman hata yapan fizik motoru,
suyun beklenmeyen yönlere akması ya da sürüklenen kayanın doğru yere ulaşmaması
gibi sürprizlere neden olabiliyor. Multiplayer modunun olmadığı yapımda herhangi
bir bölüm editörü ve bölüm paylaşım seçeneği de bulunmuyor. Oyunun resmi
sitesinde ise indirilebilir yeni bölümler yayınlanacağı belirtiliyor. Sesler ve
müzikler bakımından da kıpır kıpır neşeli tınıları olan yapım, renkli ve cıvıl
cıvıl 2D grafiklere sahip. İçerdiği pastel renkler, komik balık ve ortam
modellemeleri ile akıllara Loco Roco’yu getiren yapım, kontroller ve oynanış
bakımından da Lemmings’i andırarak bu iki güzel oyunun adeta birleşimi olduğu
söylenebilir. Puzzle severlere olduğu kadar, sakinleşmeye ihtiyacı olan tüm
oyunculara tavsiye.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu