Downtown Run
Araba yarışı denilince hepimizin aklına ilk olarak NFS gelir. Özellikle benim gibi eski oyuncular ilk çıkan NFS, NFS 2 SE gibi oyunlar ile büyüdüğünden daha bir bağlıdırlar. Ama doğrusunu söylemek gerekir ise bu seneki NFS HP 2 beni çok fazla sarmadı. Biraz hayal kırıklığı yarattı. Ps2 versiyonunda bulunan değişik özellikler ki bunlar tamamen oyuna eğlence katmak amaçlı hazırlanmış Pc versiyonda olmaması kötü oldu. Şahsen Ps2 konsolunda oynadıktan sonra Pc biraz garip gelmişti. Neyse konumuz Downtown Run. Arkasında Ubi Soft gibi bir firma var. Ubi son zamanlarda çok büyük bir şekilde atağa kalktı. Splinter Cell, Raven Shield gibi dev yapımlara imza atan şirket bu ve bunun gibi adı duyulmamış ama çok başarılı olan bir sürü oyun çıkardı. Downtown Run’ı seçkin kılan hepimizin sevdiği bir çok modu kendi içerisinde ve birbirine bağlı olarak sunması.
Ver gazı gitsin
Şimdi şu seçkin özelliklerden bahsedelim. Ufak bir karşılaştırma ile Downtown Run’ın ne kadar başarılı olduğunu göreceksiniz. Rakip olarak seçtiğim oyun tabi ki NFS HP 2. Şimdi, benim araba yarışlarında en çok sevdiğim özellik arabaların markalı olması ve yarıştığım araçların normal hayatta da bulunmasıdır. Her iki oyunda da bu özellik var. Çok büyük bir artı. Aradığım bir diğer özellik ise sokak yarışları tadında olması. NFS burada tıkanıyor. Şu sokak yarışı olayını biraz açayım. Çoğumuz Hızlı Ve Öfkeli filmini izlemişizdir yada konusundan haberi vardır. İşte bahsettiğim sokak yarışı kavramı bu. Bunun yapılan bir çok örneği var. Mesela Midnight Outlaw Illegal Street Drag. İncelemesini okuyanlar bilirler oyun gerçekten berbattı. Ama bir çok kişi başka alternatif olmadığından oynamıştı. Downtown Run’da herzamanki gibi para ile yeni arabalar alıyoruz. Ama para kazanmanın binbir türlü yolu var. NFS’de olduğu gibi normal yarışlar oynarak yada özellikle birisine meydan okuyarak para kazanabiliyorsunuz. Başka oyunlarda olmayan Prestij denen bir puan sistemi de var. Aynı Hızlı Ve Öfkeli’de olduğu gibi yarış kazandıkça prestij kazanıyoruz ve bu şekilde kendimize meydan okuyacak rakipler buluyoruz. Oyunda bir çok değişik mod var demiştim, bu konuyu biraz daha açalım. NFS’de olduğu gibi polis olma yada kaçan olma olma şansınız var. Bu zaten bilindik ve mutlaka olması gereken bir mod. Daha önce karşılaşmadığımız 2 adet mod var. Birincisi birbirimizi öldürmeye çalıştığımız, ikincisi ise en sona sağlam kalmaya çalıştığımız mod. Öldürmek yazdım evet yanlış okumadınız. Yarış boyunca belirli bölgelerde kutucuklar var. Bunları aldığınızda sayaç çalışıyor ve durduğunda kullanabileceğiz bir şeyler oluyor. Bunların arasında yola çivi koymak, rakibin sağını solunu birbirine karıştırmak, roketlemek, aşırı şekilde yola tutunarak 200km hız ile keskin virajları almak gibi daha sayamayacağım kullanabileceğiniz bir sürü bonus var.
Aynasız olmak yada olmamak işte bütün mesele bu
Benim görüş açımdan Downtown Run’ın NFS HP 2’ye göre daha iyi olmasının nedenlerinden bahsettim. Bir çok mod, meydan okuyabilme, para kazanmak için bir sürü yolun oluşu, yarış esnasında zevkin artması için koyulmuş bonuslar oynanabilirlik açısından oyunu yüksek yerlere taşıyor. NFS’ye rakip olmak için sadece içerik yeterli değildir tabi ki. Grafiksel olarak da başarılı olmanız gerekir. Dikkatli bir inceleme ile arabaların ne kadar detaylı modellendirildiğini görebiliyorsunuz. Neredeyse aslı ile bire bir olarak hazırlanmış. Arabalara gösterilen özen çevreye de gösterilmiş. Genelde şehir içinde geçen pistler olabildiğince detaylandırılmış. Özellikle grafik ayarlarını köklediğinizde çevrenizdekiler ve araçlar inanılmaz gerçekçi oluyor. Bonuslar için hazırlanan özel efektler de az değil. Şunu açık yüreklilik ile söyleyebilirim ki içerik olarak bence çok çok iyi olan Downtown Run grafik olarak da NFS ile rahatlıkla yarışabilir. Hatta daha iyi desek hakkını yemiş olmayız.
Grafiklerin yanında araçların yarış sırasında size verdiği tepkiler de gerçekçi. İlk başlarda aldığınız araçlar hızlı kalkamıyorlar, virajları çok iyi alamıyorlar. İlerledikçe yeni araçlar aldığınızda eskileri ile ne kadar zorlandığınızı daha iyi anlıyorsunuz. Sesler ise bana pek yabancı gelmedi doğrusu. Bonuslardan çıkan tuzaklara rakibiniz yakalandığında konuşan tip bana Carmageddon’u anımsattı. Açılışta yavaş kalktığınızda “Yarışıcak mısın yoksa duracak mısın?” diyen ses insanı özellikle gaza getiriyor. Her araç için özenle motor sesleri hazırlanmış. Müzik olarak ise pek iyi değil. Açılış menüsünde çalan müziğin dışında dişe gelir başka müzik duyamadım doğrusu.
Kötüyü sona sakladım
Özenli uğraşlarım sonunda bu kadar başarılı olan bir oyunda bile başarısız yerler keşvettim. Eğer ATI marka ekran kartınız var ise oyunu Direct 3D modunda açamıyorsunuz. Tabi ki bu durum her ATI kart için geçerli değil ama genel olarak çıkan bir sorun. OPENGL modunda açtığınızda düzgünce çalışıyor. Bir diğer eksiklik ise araçların hasar almaması. Bir bar var ve çarptığınıda doluyor ama araç görsel olarak hasar almıyor. Bu kadar güzel bir oyunda hasar alma olayı bence olmalıydı. İlla bir yerleri eksik kalmak zorunda sanki. Ayrıca bunca mod hazırlanmış, abartı şekilde detaylandırılmış ama para kazandıkça aracınıza yeni parçalar takamıyorsunuz yada arabasına yarış yapamıyorsunuz. Bunları bir kenara koyarsanız genel bir bakış atarsak herşeye rağmen Downtown Run başarılı bir yarış oyunu diyebilirim.
Son Sözler :
Özellikle NFS’nin bende yarattığı hayal kırıklığını kapatmayı başaran yegane bir oyun. Aynı sistem içinde istediğim yerden para kazanmak gibi bir serbestlik olması ve düzgünce hazırlanması büyük bir başarı. Grafikler ve gerçekçilik olarak da sınıfı atlayan Downtown Run’da etkin şekilde hasar alma olayı da olsa idi gerçekten hit bir oyun olabilirdi.