Oyun Ön İncelemeleri

Dragon Ball Z: Burst Limit

Japonya’da ve Avrupa’nın birçok ülkesinde adeta fırtınalar estiren Dragon
Ball kitapları, TV dizileri oyuncukları, artık oyun dünyasına da adım atıyor.
Aslında çoktan dijital ortama ayak basan bu meşhur seri yeni nesil ile biraz
farklı bir boyut kazandı. Özellikle Japonya ve türevi ülkelerin dövüş
oyunlarındaki damak tarzı, Avrupa kısmındaki oyunculardan daha farklı olsa da,
Dragon Ball kesinlikle bu tabuyu yıkan bir oyun. Çünkü Street Fighter türü anime
manga tarzı oyun yapısını, Tekken gibi comboların ve el göz koordinasyonunun
önemli olduğu bir oyunla birleştirmiş hissini oyunculara hissettiriyor.

Özellikle dövüş sırasında sizlerden normalin üstünde performans ve combolar
gelmesini de, ara sahneler ile perçinleyen ve birçok dövüş oyununda “Süper ya da
özel vuruş“ diye adlandırılan hareketler bir anda çok daha farklı açılardan film
gibi gösterilmesi cidden hoş görünüyor.

Klasikleşmiş turnuvaları unutun

Çok öncelerden beri bilinen yapı taşı ve ilerleyiş olarak hareket eden dövüş
oyunları bellidir. Dövüş oyunları; Tekken serisi olsun, Street Fighter olsun,
Soul Calibur olsun veya Mortal Combat olsun, eski atari salonlarındaki
zamanlarından günümüze kadar çok yol kat etti. Ancak Dragon Ball kadar konu,
karakter ve senaryo anlatabilen ve bunu sıkmadan merak uyandırarak yapan bir
oyun daha, en azından ben bugüne kadar görmedim.

Tekken oyunlarında bile üstün körü kapalı şekilde 3-5 satır yazı ve bölüm sonu
sinematikleri ile verilen karakter tahlilleri, Dragon Ball oyununda ciddi
anlamda bir Anime dizisi izliyormuş gibi ara sahnelere yedirilmiş durumda.
Demoda sadece biri oynanabilir 3 kişi üzerine kurulu bir yapısı olsa da,
seçilebilen tek karakter bırakılması önceden fazla bilgi vermemizi kısıtlıyor.
Ama öngörülerim, oyunun Story modunun yani Versus modundan daha ön planda
tutulduğu yönünde. Demoya başladığınızda vuruş tuşlarının ekrana geldiği bir
bölümden hemen tuşların ne işe yaradığına bakıyorsunuz ve bu biraz olsun ciddi
biçimde kafanızı karıştırıyor. Çünkü Xbox 360 GamePad’i üzerindeki inanın, her
bir tuş bir işlev görüyor ve bu benim gibi dövüş oyunlarında fazla yatkın
olmayanlar için sorun çıkartıyor. Ama alışmanız birkaç elden sonra mümkün ki,
ben alışabildiysem dövüş oyunu severler için sorun olacağını zannetmiyorum.Kısa, uzun, özel ve bar vuruşları olmak üzere; sizin yön tuşunuzun daire, yarım
daire, iki ileri bir geri şeklindeki klasik destek hareketleri ile hem combolar,
hem de özel vuruşlar çok fazla alternatifli olabiliyor. Hareketler ciddi biçimde
karakterlerin üstüne iyi oturmuş. Zaten teknik açıdan gayet güzel duran oyun hem
ayaklarınızın yerde olduğu, hem de havada özgürce dövüşebildiğiniz bir ortam
sağlıyor. Bu da hareketlerde inanılmaz bir özgürlük ve fazlalık yaratmıyor
değil. Çünkü yerde ya da havada başladığınız bir kombine vuruş dizisini, çok
farklı şekilde bitirmenin ne demek olduğunu oynamadan anlamanız biraz zor. Ama
örnek vererek bunu biraz olsun kafanızda oluşturmak istiyorum. Kısa yumruklar
ile rakibinizi adeta blok altına alıp hareket etmemesini sağladığınız bir an,
ağır bir tekme ile onu gökyüzüne kaldırıp, tam o sırada siz alttan büyük yumruk
ile havada dövüşe devam edip, birkaç kombine vuruş üzerine bir “Süper bar” yani
özel güç vuruşu çıkarttığınızda dövüşün bitmesi ve bunları abartısız 1-2 dakika
arasında yapmanız cidden ağzınızdan salyalar akıtabiliyor.

Senin tekniğini iyi gördüm çekirge!

Oyun teknik açıdan demo sürümde gayet güzel görünüyor. Artık yeni nesil
konsolların grafik kapasitesi öyle bir noktaya geldi ki, günümüz televizyon
kanallarındaki ortalama animasyon filmlerinden daha kaliteli ortamları 3D olarak
yaratmak adeta yapımcıların hayalini gerçekleştiriyor.

Dragon Ball grafik olarak her ne kadar Cell Shade olarak adlandırılan çizgi
roman gibi grafikleri kullansa da, bu oyun motorunun da geliştirildiği apaçık
ortada. İnanılmaz bir derinlik hissi ve hareketlerdeki efektlerin çizgi
filmlerdeki efektlerin gerçek zamanlı olarak yapılması, dövüş sırasında kombo
yaparken, bir an olsun sanki bir filmi yönetiyormuşsunuz hissi veriyor. Dahası
bunları 60FPS gibi bir akıcılıkta AA sorunu ve benzeri bulanıklık teknolojileri
kullanmadan net berrak bir şekilde yapması cidden çok güzel görüntüler ortaya
çıkartıyor. Sadece çizgi roman ve TV dizisi serisini sevenlerin değil herkesin
tam versiyonuna bu güzellikler yansır ise, Dragon Ball Z: Burst Limit alternatif
dövüş oyunları arasına şimdiden girmiş durumda.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu