EM’DEKİ IRKLAR:
Dwarf: Dwarflar(cüceler) EM’de de varlar ve normal özelliklerinden hiçbir farkları yok, ama Ansalon’da dwarflar üçe ayrılıyorlar; Thorbadin cüceleri yani Tepe Cüceleri, Dergoth cüceleri yani Dağ Cüceleri ve Lağım cüceleri.Dağ ve Tepe Cüceleri arasındaki fark tamamen görüş ayrılığından kaynaklanıyor; Dağ Cüceleri bildiğimiz cüceler ve o şekilde bir yaşam sürüyorlar, ama Tepe Cüceleri normal cüce yaşam tarzının dışına çıkmışlar.Dağların içinde yaşamak istememişler ve dağlarda çıkarak Ansalon’a karışmış, yeryüzünde diğer ırklarla beraber yaşamaya başlamışlar.Tabi bu kopuş cüceler arasında ki küskünlüğü de beraberinde getirmiş. Dağ Cüceleri akrabalarını dejenere bireyler olarak görürken, Tepe Cüceleri Dağ Cücelerini bağnazlar olarak görmüşler. Bu arada ne kadar cüceler kabul etmese de Xak Tsaroth’da yaşayan bir cüce halkı daha var ve onlara Lağım Cüceleri deniyor .Tamamen aptal bir ırktırlar ve çöplerle beslenip hayatlarını devam ettirirler .Düzgün bir şekilde konuşamazlar ve kurdukları cümleler bir ancak bebeğinki kadar komplike olabilir.
Dağ Cüceleri: Dağ cüceleri Neidarlara zıt olarak dağların yontulmamış, yer altındaki düzlüklerinde yaşarlar. En kadim ve seçkin cüce ırkı Hylar’ dır, ki bunlardan sonra Theiwar, Daewar, Daergar, Zakhar, ve Tepe Cüceleri gelir. Hylar Cüceleri açık kahve rengi cilt rengine, düzgün yanaklara ve parlak gözlere sahiptirler. Saç renklerine göre-kahve, siyah, gri yada beyaz- göre kıyafet seçimi yaparlar. Hylar cüceleri güçlü ve yüksek tonlu sesleri ile genelde dağlarının çınlayan derinliklerinde koro halinde, geleneksel şarkıları söylerler.
Tepe Cüceleri: Tepe Cüceleri Neidar ve Klar klanlarından oluşmaktadır , isimlerini yaşadıkları dağ yamaçlarından almışlardır. Bronz cilt ve kırmızımsı yanaklara ve parlak gözlere sahiptirler. Saç renkleri kahve, siyah ve gri renktedir, kulaklarının çevresindeki kılları keserler ama sakal ve bıyıkların bırakırlar. Giysileri yaşadıkları yerlerin donuk renkleridir,siyah, kahve, gri, bronz,… Tepe Cüceleri nadir durumlarda (festival yada etkileme ile ilgili) parlak kırmızı yada yeşil eşarp takarlar. Yüksek topuklu botlar, çok yemek ve az çalışmayı tercih ederler. Derin bir sese sahip olmalarına rağmen birini şarkı söylemek için ikna etmek imkansızdır.
Lağım Cüceleri: Aghar olarak da bilinirler; lağım cüceleri, cüceler içinde en düşük seviyeli olanlardır ve bütün Kryn’de bulunabilirler (Yukarıda da söylediğim gibi genelde Xak Tsaroth’da bulunurlar). Lağım cücelerinin akıllarındaki temel amaç-düşünce hayatta kalmaktır.Lağım cüceleri için ”bir” tekil, “iki” çoğuldur. Çok nadir olarak yüksek miktarlar ile alakaları olur yani (ehe…). Her şeyi yiyebilirler,ama genellikle fare olur bu yedikleri.
Elf: Elfler yine Ansalon’ da değişime uğrayan ırklardan.Cüceler gibi eskiden tekbir elf ırkı varmış bu elflere Silvanestililer denirmiş; ama tüm ırklar gibi elfler de görüş ayrılıkları yüzünden parçalanmışlar ve gruplara ayrılmışlar. Silvanesti elfleri , Qualinesti elfleri, Kagonesti(Yabani) elfleri ve Dimernesti(Deniz) elfleri. Silvanesti elfleri daha burunları havada bir ırk, Qualinesti elfleri tam olarak bildiğimiz elfler,Kaganisti elfleri yani Yabani elfleride Buz Duvarının oralarda yaşayan elflerdir.Yabani Elfler diğer elf ırkları arasında hor görülürler ve ikinci sınıf muamelesi uygularlar. Dimernesti elfleri ise suda yaşarlar.
Silvanesti Elfleri: Silvanesti elfleri onurlu, gururlu ve kibirlidirler; kendilerini bütün ırklardan ve hatta diğer elflerden dahi üstün görürler. Qualinesti elflerine zıt olarak herşeyde farklı olmayı severler. Silvanesti elfleri insanlar ve diğer ırklar ile temas kurmaktan tiksinirler; hatta Qualinesti elfleri ile olan ilişileri bile yapmacık ve zorakidir.
Silvanesti elfleri, ırklarda (özellikle kendi) “Saflığı” benimsemişler ve kendilerine ideal olarak seçmişlerdir. Güneş’in Sözcüsü’nü takip ederler.
Dimernesti Elfleri(Deniz Elfleri): “Sığlık” elfleri olarak da bilinirler, Denizin Sözcüsünü takip ederler. Bu elfler denize büyük bir sevgi beslerler. Elflerini Dimernesti ve Dargonesti’ ye dönüşmesi ile ortaya çıktılar. Dirmanesti elfleri suda yaşarlar ve mavi deri ile perdeli parmaklara sahiptirler. Kendilerini susamuruna çevirebilirler.
Qualinesti Elfleri: Qualinesti elfleri, Silvanesti elflerine oranla daha girişken ve arkadaş canlısıdırlar. Diğer ırklarla sık sık ilişki kurarlar. Buna rağmen Silvanesti elflerine benzer olarak ırklar arası evliliklere ön yargılı bakarlar. Diğer elflere nazaran daha küçük yapılı ve daha koyu ten rengine sahiptirler ve Silvanesti elfleri kadar göz alıcı derecede çekici değildirler.Doğaya duydukları sevgiden dolayı doğal renkli giysiler tercih ederler. Güçlü, hoş ses tonları ve arkadaış canlısı kişilikleri vardır. Yıldızların Sözcüsü’nü takip ederler.
Kagonesti Elfleri: Kagonesti elfleri yaklaşık olarak Qualinesti ve Silvanesti elfleri ile aynı vucut yapısına sahiptirler ama daha kaslıdırlar. Koyu renk tenlerinde kıl,boya ve dövmeler vardır. Kıyafetleri tüyler ile donatılmış saçaklı giysilerdir ve gümüş ile turkuaz mücevherler kullanmaktan kaçınırlar.Ortak Dilde Vahşi Elfler olarak da bilinirler, Cataclysm’den önceki Soy Kırım Savaşları sırasında Silvanesti elflerinin yanında savaşmışlardır ve bitimde Ergoth dagları onlara bırakılmıştır
Kagonesti elfleri bütün yaşamları boyunca doğa ile uyum içinde mutlu bir yasam sürmek için çalışırlar. Aşırı derecede gururludurlar ve çabuk sinirlenirler. Bu elfler yabancılara saldırmazlar ama buna rağmen çok barışçı oldukları söylenemez. Tehlike ve tehdit altında olduklarında vahşiçe savaşırlar. Diğer elflere nazaran barbar olarak görülürler. Bir çok Kagonesti elfi druidlerin tekniklerini öğrenirler. Avcılık,dövme (demir vs.) inşa etme yada çiftçilik ile uğraşmazlar.
Kagonesti elfleri kalıcı yerleşim birimlerine sahip değildirler. Köyleri hafif ağlardan yapılı barınaklar yada hayvanların sığınakları olabilir.Yapıları ve kamuflajları için ağaçların ana dallarını kullanırlar. Her köy kendi arasında ilişkili birkaç aileden oluşur. Kabile en yaşlı ve akıllı kişinin çevresinde toplanır ve bütün kararları o kişi alır. Kagonesti elfleri hayvansı bir evren görüşüne sahiptirler yani her canlının saygıyı hakettiğini düşünürler. Pathfinder (Yolbulucu) bu elflerin izledikleri liderdir.
Half-Elfler: Yarımelfler genellikle (Bilemiyorum her zamanda olabilir…) insan anne ile elf bir babanın birleşimiyle olurlar. Elfler arasında kesinlikle kabul görmezler, piç muamelesi yapılır yarım elflere; insanlar ise her ne kadar elfleri sevmeseler de yarımelflere daha ılımlı davranırlar.Özellik olarak tamamen bildiğiniz yarımelf özellikleri taşırlar, Ansalon’a özgü olarak sadece bilmeniz gereken elfler arasında nefret edildikleri ve elf yerleşim yerlerine mümkün olduğunca alınmadıkları.
Kender: Kenderlar tamamen Ansalon’a ait bir ırktır.. Kendermore’da yaşarlar (ki kesinlikle süper bir yer, hiç bir evde kapılar kilitli değildir, özel mülk diye bir kavram yoktur ve aile yadigarı denen mallar bile maksimum bir kaç günlük eşyalardır:))
Kesinlikle yanlış anlanan bir ırktır Kenderler; herkes hırsız olduklarını sanst ama tabiki öyle bir şey yoktur. Kenderler tamamen Ansalon’a ait olan bir mesleğe sahiptirler o da Handler’ dır. Handlerlar hırsız değillerdir.Bu meslekteki kişiler tamamen merak yüzünden birşey alırlar yani maddi manevi bir hırs yüzünden hiçbir şey çalmazlar zaten onlar için hırsızlık diye birşey yoktur. Son olarak kenderler +2 dexterity, -1 intelligence alıyorlar ve son derece korkusuzlar( saving trowlar’ı ona göre yani…)
Minatour: Boğaya benzeyen yarı insan yarı hayvan yaratıklardır. Yüzleri boğaya benzer, vücutları tüylerle-kürkle- kaplıdır ve ayakları toynak gibidir. 7-60 cm arasinda boynuzları vardır. İstar Kan Denizi’nin kuzeydoğu kıyılarına yakın Mithas ve Kothas adalarında yaşarlar. Minatorlar Onur Kod’una bağlı olarak yaşarlar, bir minator kendini onursuz durumda bırakacak bir şekilde verdiği sözü bozamaz. Minatorlar “Güç Doğruyu Yapar” a inanırlar ve bütün kanuni olaylar Arena’da çözülür. Arena onların kültürlerinin kalbi aile ise kültürlerinin kanıdır.Ailesi olmayan bir minator hiç bir kaynağa, onura ve de gurura sahip değildir. Minatorlar kendilerinin “Efendi Irk” olduğunu düşünürler. Onlar kendilerinin tanrılar tarafından güçsüz ırkları yönetmek için seçildiklerini düşünürler. Çok iyi savasçı ve denizcidirler ama diğer konular ile ilgili olmazlar. Son derece güçlüdürler ve bir o kadarda çirkinlerdir (güzellik içten gelir değil mi?….nedersiniz?…) Çok çeşitli meslekleri olabilir. Parayı çok severler ve savaşçı,gladyatör yada bir denizci olabilirler.+2 strenght, -1 charisma alıyorlar.
İrda: Büyülü bir o kadar da gizemli yaratıklardır.Şekil değiştiricilerdir…
İrdaların Yaratılışları:
Age of Dreams ( Rüyalar Çağı ‘nda ”Ogre”ler güzel bir ırktı ve Takhisis’in seçilmişleriydiler, onlar insanları köle olarak tutmuşlar ve onları katı kurallar ile yönetmişlerdi. Ama İgrane olarak bilinen güçlü Ogre Lord’larından biri, emrindeki insanların bir tanesi Lord’un kızının hayatını kurtarınca insanlardaki şefkati görmüş ve onlara saygı duymaya başladı. Igrane kölelere daha fazla özgürlük sağladı, ve bunu yaptığı için Ogre yasalarına göre ölüme mahkum edildi. Ölmeden once Igrane kölelerini serbest bıraktı.İnsanlar, Igrane’yi öldürmeye gelen Ogre’ları öldürdüler ve kaçtılar. Altı yıl sonra insanlar Igrane’yi Ogre’ların elinden kurtardılar ve Ogre halkını mahvolmaya bıraktılar. Kalan Ogre’lar güzelliklerini kaybettiler,çirkin ve gaddar oldular. Igrane ve onu takip edenler, İrda olarak bilinmeye başladılar ve saklandılar. İrda ırkı Takhisis tarafindan red edilince Şifa tanrısı Mishakal İrda ırkına geldi ve onlara insan ve insansı varlıklar şekline girme özelligini bahşetti-ki boylece İrda ırkı düşmanlarından korunabildi .İrdalar büyülü varlıklar haline geldiler ve Krynn uzerindeki en güzel ırk haline geldiler. Ogre’ lar da en çirkin ırk oldular.Her nasılsa, istememelerine rağmen Ejderha Adaları ile Ansolon arasindaki bir adaya yerleştiler. İrdalar yalnız yaşayan bir ırk haline geldiler.Yalnız doğaları yüzünden ırkları tükenme tehlikesine girince yaşlı ve bilge olanlar bu sorunu çözmek için büyülü bir tılsım yaratarak İrdaları Valin-hayat eşi demek- denen bir metodla birleşmelerini sağladılar. Valin sayesinde İrdalar çitfleşmeye “Zorlanmış” oluyorlardı. İrda adası Greygem (Grimucevher)’in parçlanıp Chaos’u serbest bırakmasıyla yani ikinci Cataclysm’i başladığında yok oldu. Herhangi bir tane hayatta kaldıysa bu bilinmemektedir.
İşte böyle bunlar yaşayan ırklar ama sadece oyun içinde seçebileceğiniz (İrdalar haricinde) ırklar. Eğer istek olursa ejderhalara, goblinler veya orclarada değiniriz sonra.Yazı uzun oldu inşallah sıkılmadan keyiflice okursunuz ve umarım yararlı oluyordur.Bu arada yazı tarzı bu şekilde devam edecek herhalde çünkü zıt görüştü mail gelmiyor. İleriki yazılar da ise meslekler ve tanrılar olacak .Bu arada yazının uzunluğu hakkında yorum yapın yani isterseniz daha kısa tutabilirim yazıları. Neyse ben giderim artıkın, birazcık öldüm de monütör karşısında.
Son Not: Mail geliyor gelmiyor demiyorum ama okunma oranıyla gelen mailler arasında uçurum var yani ayıp oluyor biraz, o açıdan kasmayın yazın bi kaç birşeyler ve unutmayın başımıza ne geliyorsa susmaktan geliyor.(Özetin özeti:Çabuk mail atın yoksa salacam buradan 25 tane Solamic Knight göreceksiniz…)
Tehdit eder giderim,olayım bu benim.