Oyun Ön İncelemeleri

Earth And Beyond

Earth & Beyond

Earth & Beyond; adı üstünde dünyada ve ötesinde (uzayda) geçen, RPG tabanlı ve sadece internet üzerinde oynanabilen bir oyun. Yani binlerce insanın katılımıyla oluşturulan sanal bir evren, oyunun mekanını oluşturmakta. Aslında evren tam olarak sanal sayılmaz. Bilinen astronomik bilgiler büyük ölçüde kullanılmış. Gök cisimleri mümkün olduğunca yerli yerine konmuş. Özellikle dünyaya yakın bölgelerde buna daha fazla dikkat edilmiş. Tabiki mesafeler ve bazı gök cisimlerinin yerleri oyunun oynanabilirliği göz önünde tutularak değiştirilmiş. Sanal olan kısım ise, içinde yaşayan gerçek ve gerçek olmayan karakterler(NPC – None Player Character) ve bunların yaptıkları ile dinamik olarak değişen evren. 

Oyunun sürekli gelişen, dinamik ve oyuncuların etkisine açık bir hikaye çizgisi var. Peki bu dünyada biz ne olarak yer alacağız? Ya Terran olacağız, ya Progen olacağız ya da Jenquai olacağız. Bunlar oyunda bulunan ırklar. Aslında oyunlardaki ırk kavramı, gerçek anlamının biraz dışına çıkıyor. Burada ırktan kasıt, taraf ya da grup. Değilse hepsi insan ırkı. Peki bunlardan birini seçtik diyelim sonra ne yapacağız? Yapacağımız şey mesleğimizi seçmek. Bunun için de ticaret, savaş ya da keşif ile ilgili bir meslek seçebiliriz. Böylece önümüzde 3 ırk ve 3 meslek olmak üzere toplam 9 seçenek oluyor. Peki ırklar arasında bir fark yok mu? Tabi ki var. Görünüşleri saymazsak ırklar arasındaki fark şuradan geliyor: Terranlar, ticarette usta ve bu konuda diğerlerinden bir adım önde. Yani ticaret ile uğraşacaksanız insan ırkını seçmek sizi bu konuda avantajlı konuma alacaktır. Tabi evrende başka şeyler de var onun için bazı özellikleri dengelemek isteyebilirsiniz. Progenler, savaş konusunda uzmanlar ve Jenquailer de usta kâşifler. Terranlar Dünyayı, Progenler Mars’ı ve Jenquailer de Jüpiter’i kendi kolonileri olarak seçmiş bulunmaktalar.

Oyundaki önemli bir diğer öğe de uzay gemimiz. Bu geminin şekli seçtiğimiz ırka ve mesleğe göre değişiyor. Ayrıca zamanla buna değişik eklemeler de yapabiliyoruz ve yapılan değişiklikler geminin görünüşünü de değiştiriyor. Şu an kesin olmasa da gemiye kendi tasarladığımız amblemleri ekleme imkanı da oyun piyasaya çıktığında mümkün olabilir. Zaten oyunun mümkün olduğunca kısıtlamadan uzak olması için Westwood, karakterler ve gemiler üzerinde epey değişiklik yapılabilmesine izin verecek gibi görünüyor.

Biraz oyunun hikayesinden bahsedelim. Oyun 23. yüzyılın sonlarına doğru başlıyor. Fakat bizim devreye girmemizden yaklaşık 100 yıl kadar önce epey olaylar olmuş ve 100 yıldır da gruplar arasında bir soğuk savaş sürüp gidiyor. İnsan ırkı dünyada birlikte yaşarken, teknolojinin gelişmesi ve uzayda kolonileşme imkanının gelişmesi ile farklı eğilimleri olan insan grupları farklı yerlerde gruplaşmaya başlarlar. Bu gruplardan biri olan ve bilim adamı keşişlerden oluşan Jenquailer çok önemli bir keşif yaparlar. Bu keşif bir yıldız geçidi ve bu geçiti kullanmayı sağlayacak çok gelişmiş bir cihazdır. Ancak onların korktukları bu cihazın diğer insan grupları tarafından duyulması ve öneminin anlaşılamamasıdır. Bunun için bu keşfi gizli tutmaya kara verirler. Fakat gelin görün ki kader çoktan ağlarını örmüştür. Her tarafta casusu bulunan Terranlar durumu öğrenirler ve Jenquailer’in bu konuda üstünlük kurmasını engellemek isterler. Bunun için Progenlerle ittifak kurmak isterler veeeee olaylar gelişir ve insanoğlu kendini çok yıkıcı bir savaşın içinde bulur. Gelişmiş ve yıkıcı silahların da etkisiyle insanoğlu neredeyse yok olmak üzereyken barış sağlanır, insanlar birbirlerine birbirlerini ayıran bu yıldız geçitleriyle bağlanır ve bu savaş da tarihe Geçit Savaşı (Gate War) olarak geçer. Ancak barışın sağlanmasındaki en önemli etken insan neslinin neredeyse tükenmek üzere olmasıdır. Bu noktadan sonra hikaye artık oyuncuların katılmasıyla devam ediyor ve oyun bize neredeyse sınırsız olasılık vadediyor.Çok geniş bir galaksi, çeşitli insan ırklarına ve mesleklerine dahil, kendi başlarına veya gruplar, klanlar, dernekler oluşturmuş binlerce insan, insan dışı yaratıklar ve yaratık dünyaları, bilgisayarın yönlendirdiği oyuncular, hükümetler, halklar, maden şirketleri, gölge şirketler, gemiler, gezegenler, yıldızlar, kara delikler, ticaret, savaş, keşif, birlik olma, yardım etme, yok etme, kalplere hükmetme,insanlara ait teknolojiler, yaratıklara ait teknolojiler ve yapılar… diye uzayıp giden liste bu sınırsız olasılık vaadinin gerçekleşme ihtimalinin ne kadar olduğunu bize gösteriyor. Klasik RPG’lerde olduğu gibi skill sistemleri ve karakter geliştirme olayları oyunda bilim kurgu temasına başarıyla entegre edilmiş. Hedefe varmanız için önünüze değişik seçenekler konmuş. Bazı skiller zamanla yani tecrübe arttıkça kazanılırken, bazıları için kesin tamamlanması gereken görevler konmuş, bazıları ise NPC’ler tarafından eğitilerek kazanılıyor. Bazı skiller de sadece ilgili ırklar tarafından kazanılabiliyor. Karakterler yanında gemiler için de donanım ve görünüm açısından değişiklik ve geliştirme yapılabiliyor. Tuttuğunuz yola göre gerekli değişiklikleri seçmek size kalıyor. Doğru seçimleri yapmak zaman alacaktır. Burada diğer oyunlardan fark, oyunun bitmemesi dolayısıyla baştan alma gibi bir durumun siz istemedikçe gerekmemesi. Ölürsek ne olacak peki? Tam olarak ölme diye bir şey yok sadece işiniz bitirildiğinde bir tamir istasyonuna gönderiliyorsunuz ve karşılığında da tecrübe puanınızdan bir miktar kaybediyorsunuz. Tecrübeniz ise 3 kısımdan oluşmakta: Savaş, keşif ve ticaret. Oyunda arkadaşlarınızla gruplar oluşturabiliyorsunuz ve diğer gruplara savaş açabiliyorsunuz. Ancak bir uzay istasyonunun veya gezegenin kontrolünü ele alamıyorsunuz. Bu da olsa baya iyi olacaktı aslında diye düşünüyorum.

Görevler iki kısma ayrılıyor. Birincisi kişisel görevler. Bunlar uzay istasyonlarında görev jeneratörleri tarafından üretiliyor. Size verilen görevler, karakteriniz ve skilleriniz taranarak veriliyor ve her seferinde değişik bir görev alıyorsunuz. Bunun dışında bir de gemi ile yapılacak görevler var. Bunlar karakterden ve ırktan bağımsız, sabit görevler. Bunlar mesela bir NPC’yi öldürmek, bir yıldız geçidini keşfetmek veya uzak bir koloniye hayati önemi olan kaynakları sağlamak gibi hikayenin gelişmesini etkileyen görevler. Dediğim gibi bu tür görevleri ırkınız ve mesleğiniz ne olursa olsun alabiliyorsunuz ve herkes için bu görevler aynı. 

Grafik açıdan gayet güzel göründüğü söyleniyor oyunun. Ancak benim izlenimlerim IW2’nin bu konuda daha iyi olduğuydu. Tabi oyunun son halini görmeden söylemek zor. Zaten bu oyun ondan çok daha geniş bir içeriğe sahip olacak. Önemli olan da bu. Gemiyi kontrol etmek için joystick veya gamepad düşünülmüyor ve bir avantaj da sağlamayacak. Kontrollerin kolaylığı açısından z ekseninde hareket sınırlandırılmış, diğer eksenler ise serbest. Mekanın güzel olacağı söylenenler arasında. Gemimize atlayıp yıldızların ölüşünü seyredebilmek baya hoş olacak doğrusu. Ya da arkadaşlarımızla gemilerimizi yarıştırmak filan. -Dünyadan başlıyoruz jüpiterden dönüyoruz, Mars’ın altından geçip güneşin etrafını turluyoruz ve geri dönüyoruz. İlk gelen kazanır gibi mesela J. First person ve third person açısından görüşe sahip olan oyunda hesap başına 5 karakter seçebileceğiz. Oyun dışındayken karakterimiz inaktif olacak ve herhangi bir şeyden etkilenmeyecek. Peki ne zaman insan halimizi yöneteceğiz ve ne zaman gemimizi yöneteceğiz? Uzayda ve gezegenlerde dolaşırken gemiyi yöneteceğiz ve karakterimizi gemi dışına çıkaramayacağız. Uzay istasyonlarında ve gezegenlerdeki salonlarda veya loncalarda ise karakterimizi yönetebileceğiz. Uzay yolundaki gibi geminin içinde de karakterimizi yönetebilseydik veya zamanla o tür gemilere sahip olabilseydik tadından yenmeyecekti ama bununla idare edeceğiz artık.

Şu an beta testi süren oyunda geniş band internetin gerekmeyeceği ve dial up ile de oynanabileceği firma tarafından belirtiliyor. Ancak şu aşamada geniş band gerekli. Oyunu satın aldıktan sonra diğer benzer oyunlarda olduğu gibi aylık ücret de ödemeniz gerekecek. Ödeme şekilleri ise henüz belirlenmemiş. Ama oyun çıktıktan sonra ücretsiz de dahil olmak üzere birçok server açılacağından eminim. Çıkış tarihi kış ayı olarak gösteriliyor. Malumunuz kış ayını geçtik ama hala çıkmadı. Benim tahminlerim yaz başlarında filan çıkması yönünde.

Velhasıl, 18 milyar nüfusa sahip sürekli artan kaynak ihtiyaçlarını gidermek için tüm galaksiyi kapitalize etmek isteyen Terran’ı, 2 milyar nüfusa sahip kendilerini insanoğlunun geleceği olarak gören, pazu kuvvetine güvenen Progen’i veya sadece 500 milyon nüfusa sahip bilimi ve dini benimseyen Jenquai’yi seçerek tarihte kendinize yer edinmek için, uçsuz bucaksız galakside, sonu gelmeyen maceralara atılmak benim gibi sizi de cezbediyorsa bu oyunu dört gözle bekleyin derim. İnşallah yaza hızlı internet te yaygınlaşır da rahat rahat gezeriz bu galakside.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu