2019’un da son aylarına yaklaşırken, yeni yapımlar bir bir raflardaki yerini almaya başladı. Ancak Özellikle Eylül ve Ekim ayı, futbol severler için ayrı bir önem taşıyor. Çünkü piyasada oynayabileceğimiz hepi topu iki adet futbol oyunumuz var. Her yıl olduğu gibi de ilk olarak PES’in yeni üyesi ile karşılaştık. Ve oyun biraz geç de olsa elime ulaştı ve incelemesine giriştim.
Şimdi inceleme için parantez açıp birkaç ön bilgi vermek istiyorum. Öncelikle çok uzun yıllardır PES serisinden uzakta kalmış bir oyuncuyum. Sanıyorum ki 2010 yılından beri FIFA’dan vazgeçemedim. Ultimate Team sağolsun, her yıl saatlerimi çalmayı başardı. Ancak biraz geç de olsa EA’in FIFA’yı her yıl gözle görülmeyecek bir iki ufak değişiklik ile pişirip pişirip önümüze sunması, Ultimate Team‘deki momentum, P2W ve şansa dayalı yapının artık iyice canımı sıkması, şahsen beni bu yıl PES’e bir şans vermeye itti. Her ne kadar ön yargılarımı tam olarak yıkamasam da, PES 2020, daha doğrusu yeni adı ile eFootball PES 2020 beni şaşırtmayı başardı. Bu incelemede ise PES 2020‘nin yeniliklerine tabii ki değineceğiz ancak ağırlığı FIFA serisi ile karşılaştırmaya vereceğim. Yani eğer bir FIFA oyuncusuysanız ve artık yeter kıvamına geldiyseniz, incelemeyi dikkate alabilirsiniz.
Öncelikle PES 2020’nin yeniliklerinden bahsetmek istiyorum. Yeni oyunda yapılan yeniliklerin büyük çoğunluğu Ana Lig, yani Master League üzerinde yoğunlaştırılmış. PES’in kariyer modu hali hazırda FIFA’dan daha iyi durumda olsa da, lisans sorunları dolayısı ile hep geri planda kalıyordu. Bu yıl ise lisans problemleri aynı şekilde oyunda mevcut fakat kariyer modunda etkileyici yenilikler var. Bunlardan ilk ve en önemlisi yeni diyalog sistemi. PES 2020’nin Master League‘deki yeni diyalog sistemi sayesinde artık kulübünüz oyuncuları ile birebir görüşmeler gerçekleştirebiliyorsunuz. Yaptığınız görüşmeler ise oyuncunun moralini yükseltebiliyor ve daha iyi performans göstermesine neden olabiliyor. Ayrıca oyuncular da size problemlerini söyleyebiliyor. Eklenen bu özellik ana ligin keyfini arttıran başlıca etkenlerden biri olmuş.
Ana lige eklenen bir diğer yeni özellik ise transfer sisteminde görülebiliyor. Konami PES 2020 ile birlikte gerçek dünyadaki verileri oyun içerisinde gerçekçiliği arttırmak amaçlı kullanmış. Ayrıca yeni diyalog sistemi sayesinde transfer etmek istediğiniz oyuncular ile görüşmeler gerçekleştirip şansınızı arttırabiliyorsunuz. Ayrıca takıma kattığınız yıldız oyuncular, takımdaki diğer oyuncuların moral ve motivasyonunu arttırabiliyor ve dolayısı ile daha iyi performans göstermelerine neden olabiliyor. Fakat ana ligde sevilmeyen reankarnasyon sistemi yine oyunda mevcut kalmış. Oyun içerisinde yıllar süren kariyeriniz sonrası yaşlanan oyuncular genç halleri ile yeniden sisteme dahil oluyor. 35+ suratı ile 18 yaşındaki bir futbolcuya baktığınızda ise oyunun gerçekçi hissiyatı yok oluyor. Konami burada FIFA’nın yaklaşımını taklit edip rastgele oyuncular yaratabilirdi.
PES 2020’nin bir diğer yeniliği ise Match Day adı verilen yeni bir mod. Bu mod’da gerçek dünyadaki derbiler, önemli maçlar yeniden canlandırılıyor. Oyuncular haftalık bu etkinliklerde takımını seçerek puan toplamaya başlıyor ve etkinliğin finalinde iyi performans gösteren oyuncular, tüm oyuncular için canlı yayınlanan bir maçta hünerlerini sergileme şansına erişiyor.
eFootball PES 2020’nin 2019’a kıyasla öne çıkan ana özellikleri yukarıda bahsettiğimiz yenilikler olmuş. Ancak oyuna etki eden asıl yenilikleri, oyunun oynanışında saklı. PES 2019 ile fazla haşır neşir olmamış olsam da, PES 2020’nin önceki oyuna kıyasla ciddi şekilde farklı hissettirdiğinin altını çizmem gerekiyor. Oyunun incelemesine başlamadan önce PES 2019’u tekrar kurup deneyimledim ve bu farkı gerçek manada ilk dakikadan itibaren hissedebiliyorsunuz. PES serisinin geçmişte hıza dayalı oynanışı, son yıllarda yavaş yavaş tersine dönmüş, fiziğe ve tekniğe dayalı bir oyun halini almıştı. Şahsen benim oldukça hoşuma giden bu durum, bazı PES tutkunlarını kızdırmıştı. Geçmişte PES’i arcade, FIFA’yı ise daha çok simulasyon gören ben, PES 2020 deneyimimden sonra artık işlerin tersine döndüğünü rahatlıkla söyleyebilirim. FIFA 20 demosunu da uzun süre denedikten sonra, PES 2020’nin gerçekçilik bakımından FIFA’nın önüne geçtiği bir gerçek. Bunun gerçekleşmesindeki bir numaralı sebep ise oyundaki pas sistemi.
FIFA’nın geçtiğimiz yıl güncelleme ile eklediği oyunun bakmadığı noktalara pasların isabetsiz gitmesi, PES 2020’nin ilk anından itibaren mevcut. Oyunda etkili pas yapabilmek için, oyuncunuzun yönünün mümkün olduğunca hedefe dönmüş olması gerekiyor. Bu durum oyun içerisinde oyunun hızını azaltsa da, gerçekçiliğe katkı sağlıyor. Ancak eğer oyuncunuz doğru açıdaysa ve pas yeteneği üst seviyedeyse, oyun içerisinde öylesine kilit noktalara topu ulaştırabiliyorsunuz ki, bir kaç saniye içerisinde kendinizi kaleci ile karşı karşıya bulabiliyorsunuz. Bu durum geçmişte eleştirdiğim bir noktaydı ancak, pas atacak oyuncu ile gerekli açıya dönüp o pası hamle yemeden ulaştırabilmek hayli zor olduğu için sürekli olarak bu şekilde gol atamıyor, yada yemiyorsunuz. Dolayısı ile eleştireceğim bir durum yok.
PES 2020’nin oynanış açısından en çok sevdiğim yanı ise hava toplarının etkisinin ciddi anlamda arttırılması olmuş. Futbolda hava topları ile oynamayı seven bir oyuncu tipi olarak ne FIFA ne de PES bize bu imkanı bir türlü vermiyordu. Attığımız ortaların yüzde 80’i dağa taşa uçuyor, topun arkasında Backham bile olsa 20 metre ötedeki adama orta açamıyordu. Konami sağolsun PES 2020 ile bu durumu değiştirmiş. Hava topları oyunda öylesine etkili olmuş ki, hem FIFA hem PES’in klasik forvete hızlı adam al yardırıp gol at taktiğini gölgede bırakmış. Kanatlarda etkili orta açabilen bir iki oyuncu alıp forvete de uzun boylu bir babayiğit koyduğunuzda, peynir ekmek gibi gol bulma şansınız var. Tabii ki fazla da abartmamak gerekiyor ancak işin özü hava topu ile ciddi anlamda gol bulabiliyorsunuz. Bu da klasik ara pas, depar, gol sistemini gölgede bırakıyor.
Oyunun mekaniksel açıdan bir diğer yeniliği ise kontrol etmediğiniz yapay zekadaki savunma oyuncularınızın gerçekten beyninin mevcut olması. FIFA ve PES’de genellikle defansı siz kontrol etmiyorsanız, kendileri et yığını gibi sağdan sola koşmaktan başka bir işe yaramıyordu. PES 2020’de ise defans sizde olmasa dahi top kesiyor, oyuncu markajlıyor, hatta hamle yapıp top bile kapabiliyor. Bu sistem ile birlikte defansı kendi halinde bırakıp savunma yaparkan defansif orta sahayı kontrol etmek işinizi ciddi manada kolaylaştırıyor. Tabii ki bu demek değil ki aynı durum rakip içinde geçerli değil. Online oynarken aynı şekilde rakip de bu durumdan faydalanabiliyor.
Konami PES 2020 ile birlikte top fiziğinde de yeniliklere gitmiş. Önceki oyunlara kıyasla top daha ağır bir hale gelmiş hissine kapılıyorsunuz. Yerde daha az seken ve oyuncuya çarptımı afallatan yeni fizik sayesinde, daha gerçekçi bir hava yakalanmış. Ancak bir yenilik daha var ki, PES 2020’nin gerçekçiliğini en çok tavan yaptıran şey olmuş. Yepyeni bir kamera açısı. Gerçek maç izlerken izlediğimiz genel kamerayı birebir taklit eden yeni kamera açısı sayesinde PES 2020 adeta maç izliyor hissiyatı yaşatmayı başarmış. Bu konuda Konami’yi gerçekten tebrik etmek gerekiyor.
PES 2020’nin grafiklerinde ise aman aman bir değişiklik yok. Şahsen PES 2019’la arasında fark göstermek bile zor. Ancak FOX Engine’ın yaşı yavaş yavaş kendini belli etmeye başlamış. Grafikler üzerinde sanki zorlama bir keskinleştirme efekti oyunu olduğundan kötü göstermiş. Önümüzdeki yıl yeni nesil konsollar ile birlikte büyük ihtimalle Konami oyun motorunu değiştirecektir ancak şuan için büyük bir gelişim yok.
Sesler de keza yine önceki oyunla hemen hemen aynı. Şahsen spikerleri ise zayıf buldum. Ses tonundan mıdır bilmem ancak FIFA’nın efsane spikeri Martin Tyler’ı mumla aradım. Konami’nin en azından farklı bir spiker seçme şansı vermesini isterdim.
Son olarak oyunun lisans tarafında da Juventus gibi önemli bir adım attığının altını çizmek gerek. Buradaki başarı Juventus’un lisanslı şekilde oyuna katılması değil, lisansın tamamen FIFA’nın elinden alınması olmuş. Bu sayede FIFA 20’de Juventus farklı bir isimle görülecek. Aslında bu lisans olayının artık iki oyunda da eşitlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak Konami’nin hamlesi, EA’in aç gözlülüğüne güzel bir darbe oldu. İçimde oh olsun demedim değil.
Son sözlere gelecek olursak Konami’nin eFootball PES 2020‘si, sadece FIFA’dan sıkılmış oyuncular için kendi başına da oldukça başarılı bir futbol oyunu olmuş. Eğer sıkı bir PES hayranıysanız PES 2020 farklı oynanışı ile size ilginç bir deneyim yaşatacaktır, eğer bir FIFA oyuncusuysanız da bu sene kesinlikle PES’e bir şans vermenizi tavsiye ediyorum.