Oyun İncelemeleri

Empire Earth 2

2002 yılında çıkan ilk oyunu oynayanların tadı damağında kalmıştı. Dönemine
göre getirdiği teknolojik yenilikler ve sağlam kurgusu sayesinde Empire Earth,
RTS sayfalarında önemli bir yer tutmuştur. Bundan 7-8 ay önce yapımın ikincisi
hakkında ilk bilgiler gelmeye başladığında, tarihteki yolculuğun daha
bitmediğini farkeden oyunun fanları, büyük bir sabırsızlıkla serinin devam
oyununu beklemeye başladılar. Aradan geçen süreçte çıkartılan demo, oyuncuların
sabırsızlığını bir kat daha arttırdı. Şimdiyse oyun sabit disklerimizde yavaş
yavaş yerini almaya başladı… Bakalım akibeti ne olacak?

Ya biz tarihin hatırı sayılır sayfalarında kaybolacağız ya da tarihin
karanlık sayfalarına Empire Earth-2’ninde adı yazılacak…

Sabit diskimizde 1.5 GB yer işgal eden Empire Earth 2’nin yüklemesi bittikten
sonra oyuna tıklıyoruz. Giriş videosunu beklerken Mac Doc Software’in, fevkalade
güzel hazırlanmış kendi tanıtım videosu karşılıyor bizleri. Öyle hoş hazırlanmış
ki bahsetmeden geçemedim. Bu şirin videodan bir kaç saniye sonra oyunun kendi
videosunu izliyoruz. Farklı medeniyetlerin değişik tarihlerdeki durumlarını
gösteren görüntüler, bizi monitörün başına çivilerken, çok ilginç birşeyle
karşılaşıyoruz! Videoda Aya Sofya var! Fakat çevredeki binaların üzerindeki
yazılar arapça! Yine ülkemizi olduğundan farklı göstermeye çalışan zihniyetle
karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Eğer yapımcılar bunu isteyerek yapmadıysa;
bu durum, doğru bir şekilde araştırma yapmadıklarına tekabül eder. Her iki
şekilde de oyunun ilk puanını kırıyoruz.

Empire Earth – 2’de, içerisinde Türklerinde bulunduğu 14 adet ırk mevcut.
Bunları Skirmish modunda dilediğiniz gibi kontrol ederken, isterseniz Kore,
Almanya ve Amerika ile hikaye modunu oynayabilirsiniz. Bu Campaign’lerde, Kore
ile tarihin ilk çağlarını ziyaret ederken, Almanya ile ilerleyen çağlarda tarihe
yön veriyoruz. Amerika’yı seçtiğimizde ise gelecek karşılıyor bizleri…

Dinamik atmosfer

Seçimimizi yapıp oyuna geçtikten sonra, grafikler ilk gözümüze çarpan nokta
oluyor. Yapımcı Mac Doc Software, işin makyaj kısmı ile oldukça ilgilenmiş.
Öyleki oyunu oynadıkça, mevsimlerinde değiştiğine tanık oluyoruz. Günlük
güneşlik bir havada ordularımızı hazırlarken, savaşın ilk zahiyatlarını sağanak
yağmur altında verebiliyoruz. Hatta savaş bitipte kazanmanın haklı gururunu veya
kaybetmenin üzüntüsünü karlar altında yaşayabiliyoruz. Böylesine dinamik hava
koşulları, oyundaki gerçekçiliği bir adım daha ileriye götürdüğü kesin, fakat
bazı grafik hataları da yok değil!Atmosferin değişken olması çok güzel. Buna karşın karlı havada bile, atlıların
arkasından toz toprak kalkması ne derece mantıklı, işin orası tartışılır. Yine
de oyunun grafikleri bir strateji oyunu için gayet başarılı hazırlanmış.
Birimlere ve çevredeki öğelere yaklaştığımızda, kısa zaman önce piyasaya çıkan
Settlers kadar ayrıntılı değiller ama genel olarak güzel gözüküyorlar.

Settlers demişken, oyunun harita sistemi eski Settlers’lara benziyor. Fakat tam
olarak aynı değil. Klasik strateji oyunlarında, haritanın içinde sizin egemen
olduğunuz topraklarda sınır yoktur. Siz binanızı çoğu RTS’de, dilediğiniz yere
kurabilirsiniz. Buna karşın Empire Earth – 2’de kuramıyorsunuz. Çünkü sınır
sistemi oyuna entegre edilmiş. Böylelikle siz kendi sınırlarınızın dışına
taşamıyorken, düşmanda sizin sınırların içerisine bina kuramıyor. Böylelikle
düşmanın bölgesinin hemen dibine bina kurup, asker çıkartmak tarih oluyor.

Harita konusundaki bir başka önemli ayrıntı da, savaş planı! Tüm savaş alanını,
tek bir ekranda ve sağ sola kaydırma yapmadan, kuş bakışı olarak görebildiğimiz
ekranda, bulunduğumuz bölgeler, seçtiğiniz renk ile belirtilmiş. Aynı şekilde
düşmanın da bulunduğu alanı görebiliyorsunuz. O sırada hem sizin hemde düşmanın
hareketini izleyebiliyorsunuz. Ayrıca bu ekranda kullanabileceğiniz madenlerin
yerleri gözüküyor. Devletinizin gelişim stratejisini buna göre
tasarlayabilirsiniz. Fakat savaş planının en önemli özelliği ise çoklu oyunculu
şekilde oynadığınızda, takım arkadaşınıza harita üzerinde yaptığınız planı
gönderebilmeniz. Yani tam manasıyla bir savaş stratejisi kurabiliyorsunuz.
Yolladığınız planı takım arkadaşınız beğenmezse, o da size planı değiştirerek
gönderebiliyor. Buna ek olarak, yaptığınızı planı tüm ekip arkadaşlarınızla
paylaşmak zorunda da değilsiniz. Örneğin düşmana karşı 3 kişi oynadığınız bir
oyunda, yaptığınız planı sadece 1 arkadaşınızla beraber geliştirebilirsiniz.
Taktiksel anlamda oldukça işe yarayacağını düşündüğüm savaş planı, epey
kullanışlı hazırlanmış.

Diplomasinin gülümseyen yüzü

Strateji oyunlarına diplomasinin gelmesiyle, oyuncular bu türe daha da
bağlanmaya başladılar. Öyleki strateji belirlemede altın değer taşıyan diplomasi
yapma şansınız, Empire Earth – 2’de de bulunuyor. Hiç şüphesiz Total War
serisindekiler gibi etkin bir şekilde kullanılmıyor olsa bile; “savaş halidir,
gerekebilir” diyerek oyunda mevcut.Seçtik Türkleri bakalım

Oyunda her ırkın kendine ait karakteristik özellikleri bulunuyor. Bizim ön plana
çıkan yeteneğimiz ise, daha ucuza maledilmiş ama daha çabuk üretilen ve daha
dayanıklı duvarlar oluşturmak. Bunu bilerek giriyoruz oyuna…

Başlangıçta evlerimizi… barakalarımızı… inşaa ediyoruz. Sonrasında
dikkatimizi başka birşey çekiyor! Sfenks! Wonder olarak Sfenks Türkler’de!
Böylelikle Mac Doc Software’in kulaklarını bir kez daha çınlatıyoruz(!) Hiç
araştırma yapılmasa bile Sfenks’in eski Mısır’a ait bir yapı olduğunu, ortalama
genel kültüre sahip biri bile bilir. Koskoca yapım ekibinden kimsenin bu duruma
dikkati çekmemiş olması hayret verici. Empire Earth – 2’de, kültürler adeta iç
içe geçmiş!

Araştırma yapmanın vakti geldi

Seçtiğimiz medeniyetin gelişmesi araştırma yapmamıza bağlı. Empire Earth – 2’de
araştırma yapabileceğimiz 3 ana dalımız var. Bunlar askeri, ekonomik ve yönetim
olarak sıralanmış. Her bir araştırma konusunun içinde 4 adet alt dal bulunuyor.
Ayrıca oyunda çağ atlamak için belirli sayılardaki araştırmaları tamamlamak
gerekiyor. Sonrasında geçtiğiniz çağın yep yeni araştırma konuları ile muhattab
oluyorsunuz. Yani bu araştırmalar her çağda farklılık gösteriyorlar. Aksi halde
barutu bulmadan ateşli silahlarla ilgili çalışmalar yapmak ilginç olurdu(!)

Müzikler gayet güzel hazırlanmış. Açıkcası oyunun hiç bir noktasında
konsantrasyonunuzu dağıtmıyorlar. Tam tersi, oyunun atmosferine iyiden iyiye
girmemizi sağlıyorlar. Fon müziği gibi çalan müzik, hiç bir zaman sahnenin önüne
geçmediği için, kendini tekrar etmesinden de şikayetçi olmak mümkün olmuyor.
Aynı şekilde seslerde başarılı hazırlanmış.

Ve yapay zeka

Empire Earth – 2’nin yapay zekası ilk bakışta oldukça başarılı gözükürken,
oynadıkça bazı zayıf yönlerini keşfediyorsunuz. Bir çok RTS’de olduğu gibi,
düşman çoğu zaman aynı yönden geliyor. Özellikle zorluk seviyesini
yükseltmediğinizde, düşmanın geldiği yere ordunuzu çekerseniz, hep aynı bölgede
savaş oluyor. Hal böyle olunca da, hangi noktaları korumanız gerektiğini iyi
biliyorsunuz. Üssünüzün bir tarafında geniş bir koruma çemberi oluşmuşken, diğer
yanları bomboş durabiliyor. Yapay zekanın problem yaşadığı bir başka durumda
surlarda oluşuyor. Surları yıkmak yerine genellikle çevresinden dolaşmaya
çalışan düşmanlar, tıpkı az önceki gibi hangi noktadan saldıracaklarını belli
ediyorlar. Tabii bütün bunlar en yüksek zorluk seviyesinde bu kadar fazla
karşılaşılmıyor.Bu güzide oyunu hangi sistemle oynayabilirim?

Son yıllarda strateji oyunlarının 3 boyuta geçmesi ile grafik kalitelerinde de
üst sınırlar zorlanmaya başladı. Yakın zamanda piyasaya çıkan Act of War,
RTS’lerde grafik kalitesinin ne denli yükselebileceğini belli eder nitelikteydi.
Empire Earth – 2’de bu alanda başarılı olmuş yapımlardan. Gerçi çok fazla
ayrıntılara sahip olmasa da, su yansımaları ve çevre modellemeleri göze hoş
geliyor. Bu yüzden en az Geforce3 yongalı 64MB’lık bir ekran kartına ihtiyacınız
var. Tabii grafik kalitesini belirli bir ölçüye kadar sağlamanıza karşın, bu tür
oyunlarda asıl yük işlemci ve RAM’lere binecektir. Bu yüzden en az 1.5 GHz’lik
Pentium 4 işlemciye sahip olmalısınız. Ayrıca 256MB RAM ile bazı takılmalara
katlanarak oynayabilirsiniz. Bu sistem oyunun minimum sistem gereksinimi. Empire
Earth – 2’yi incelerken, ofiste kullandığımız sistem ise P4-2.4 GHz işlemciye
sahip, 512 MB RAM’li ve 128 MB Geforce FX5700LE ekran kartı bulunduruyor.
1024×768 çözünürlükte, bu sisteme karşın oyunun genelinde ufak bir yavaşlık
vardı. Görüntü ayarlarından 1-2 tanesinde oynama yaparak, oyunun vermesi gereken
performansı aldık. Eğer daha düşük bir sisteminiz varsa, özellikle kalabalık
orduların karşılaştığı anlarda, ekran kartından çok, işlemci ve RAM’leriniz
başınızı ağrıtabilir.

Genel olarak bakıldığında Empire Earth başarılı bir RTS olmuş. Ufak tefek
hatalarını saymazsak, zevkle oynanabilir ama ne kadar sürer, işin orası türün
müdavimi olup olmadığınıza bağlı. Tekli oyunculu görevlerini bitirsenizde,
skirmish’de farklı medeniyetleri aynı haritada buluşturmak zevkli olacaktır.
Ayrıca oyundaki haritalardan memnun değilseniz, yapımla beraber bir “harita
editörü”de geliyor. Böylelikle kendi haritalarınızı tasarlayabilirsiniz.

Eğer kaliteli bir RTS arıyorsanız, tercihinizi Empire Earth – 2’den yana
kullanarak, tarihin akışına göz gezdirebilirsiniz. Tarih sayfalarındaki önemli
anlarda, ordunuzun başında, zafer üzerine zafer kazanmak için yapacak fazla
tercihiniz yok. Sırf bu yüzden bile denenmesi gereken bir oyun Empire Earth – 2.
Oyuna dalıp gerçek hayatı unutmayın…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu