Empire: Total War
2000 yılında çıkan Shogun: Total War’dan sonra Creative Assembly, birbiri
ardına çıkardığı Total War serileriyle iki farklı oyun türü olan RTS
(gerçek-zamanlı strateji) ve sıra-tabanlı stratejiyi leziz ve akıl dolu bir
şekilde harmanlamayı başardı. Total War oyunları, şövalyelerin ve kralların
çağında koskoca bir ülkeyi ve o ülkenin ordularını yönetmenizi, müttefiklerinizi
seçmenizi, kısacası tarihi yeniden kendi kafanızdaki haliyle oluşturmanızı
sağlıyor. Total War oyunlarından herhangi birini oynuyorsanız, ülkeyi yönetme
şekliniz size kalmış. İster politik bir ülke olun ve müttefiklerinizle masa
başında dünyaya hükmetmeye çalışın ister “zafer süngünün (bu durumda kılıcın)
ucundadır” felsefesi ile size tehdit oluşturan her ülkeyi katledin.
Deniz savaşları
Total War serilerinin en sonuncu halkası olan Empire Total War, önceki oyunların
aksine yakın tarihi konu almıyor. Diğer yandan Rome: Total War kadar eskiye de
dayanmıyor. Empire: Total War’ın konusu 18. yüzyıl olacak ve Fransız devrimini,
Amerika’nın bağımsızlık savaşını bizlerin oynama fırsatı verecek. Oyundaki en
güzel yeniliklerden biri de deniz savaşlarını birebir olarak oynayabilmemiz
olacak. “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” cümlesini belki de tam anlamıyla
yaşayacaksınız çünkü 18. yüzyılın en önemli olaylarından biri tüfeğin icat
olması. Yönettiğiniz ülke teknoloji olarak geride kaldıysa ve düşmanlarınız
tüfeği çoktan icat ettiyse işiniz oldukça zor olacak. Anlayacağınız Empire:
Total War, emperyalizmin oluşumunu gözler önüne serecek ve herkese kendi
emperyalizmini kurmasını sağlayacak. Creative Assembly’nin kurucularından Mike
Simpson, yeni oyunun geçtiği tarihin, içerisinde bulunduğumuz dönem açısından en
iyi seçim olduğunu söylemesi de zaten 18. yüzyılın tarihte ne kadar önemli bir
yere sahip olduğunun bir göstergesi.
Konu olarak böyle önemli bir yüzyılı alması, Empire: Total War’ı daha da çekici
kılıyor. Avrupa tarihini birebir olarak yaşama, hatta yeniden yazma düşüncesi
bir çok oyuncuyu oturduğu yerde delirtmeye yetiyor. Liderliğiniz, hırsınızı
büyük ölçüde ateşleyecek ve tüm Avrupa’ya sahip olmak isteyeceksiniz. Eğer
İskandinav taraflarında bir ülkeye sahipseniz, Akdeniz’i ele geçirmek için bir
çok deniz savaşlarını tecrübe edeceksiniz demektir. Tabi Amerika’yı unutmamak
gerek. O sırada bir de Fransız ihtilali olur ve Avrupa iyiden iyiye karışırsa?
En küçük bir kıvılcım bile büyük bir savaşı tetikleyebilecek, bir çok zaman
komşunuza bile tam kuvvet saldırmak zorunda kalacaksınız. Hem de bütün bu
heyecan verici olayları oturduğunuz yerde yaşayacaksınız. Gerçekten 18. yüzyıl
tarihine baktığınızda Avrupa’da bir çok ülkenin birbirine tahammülü kalmamış ve
en küçük şeyler bile bahane edilerek devasa savaşlar yaşanmıştı. Bütün bunların
deneyimini yaşamak ise nasıl bir duygu olacak herkes merakla bekliyor.18. yüzyılda ülkelerin savaş alanındaki taktikleri büyük devrim yaşamıştı ve
“paldır küldür” savaş dönemi sona ermişti. Ülkeler artık ordularını daha akıl
dolu bir şekilde savaşa sürüyor, her zaman ön planda tüfekliler ve topluları
tutuyorlardı. Empire: Total War’da da rakipleriniz bu stratejiyi uygulayacak ve
sizden de bu stratejiyi uygulamanız beklenecek. Eğer “benim ordum dünyanın en
güçlü ordusudur” diyebiliyorsanız savaş alanında tüm kılıçlı adamlarınızı önden
sürmekte serbest olacaksınız fakat unutmamanız gereken şey, düşmanınızın sizi
kılıçlı adamlar veya at üstünde okçularla beklemeyecek oluşu. En güvendiğiniz
ordunuz, düşman ordusuna yaklaşmadan topçular ve tüfekliler tarafından savaş
alanının çimenleriyle buluşabilir. Eski Total War oyunlarında her zaman kılıçlı
ordunuzu önden sürmek sizi başarıya götürürdü fakat Empire: Total War ile bu
değişmiş oldu. Hatta bu konuyla ilgili Mike Simpson da bir açıklamada bulundu:
“Artık süvarilerinizi birbiri ardına düşman ordu üstüne sürmek, orduyu daha
çabuk kaybetmek anlamına geliyor. Böyle yapmak yerine, akıllıca bir strateji
izler ve süvarilerinizi doğru zamanlama ile savaş alanına sürerseniz o zaman
düşman ordu sayıca sizden fazla olsa bile savaş büyük ihtimalle sizin lehinize
sonuçlanacak.” Bu da demek oluyor ki ordunuzun savaş alanındaki dağılımını
“taş-kağıt-makas” şeklinde yapmalısınız. Düşmanınızın savaş alanına sürdüğü
orduya karşılık, yerinde bir ordu sürmüşseniz sorun yok fakat gidip de çabuk
harcanacak bir ordu sürmüşseniz o zaman savaş alanına ilk “güle güle” diyen siz
olacaksınız. Sonuçta iyi ordu kurmak da sizin elinizde. Teknolojinizi çabuk
geliştirir ve ülkenizi kusursuza yakın yönetirseniz zaten çok az ordu size
direnebilecektir. Mike Simpson’dan bir başka taktik ise şöyle geldi: “18.
yüzyılla ilgili çevrilen savaş filmlerini izlemişseniz orduların savaş
alanındaki dizilişlerine mutlaka dikkat etmişsinizdir. Tüfekli bölük her zaman
tek sıra halinde dizilir ve dört nala üzerlerine gelen süvarileri haklarlar.
Bunu yaparken başlarında bir bölükbaşı “hazır ol… ateş!” diye bağırır. Eğer
Empire: Total War’da bu taktiği uygularsanız savaşta büyük avantaj elde
edeceksinizdir. Çünkü onların bir bildiği vardı ki öyle diziliyorlardı”.
Anladığımıza göre, Creative Assembly ekibi 18. yüzyılı her anlamıyla
iliklerimize kadar hissettirmek istiyor.
Fizik yasaları
Oyunun fizik motoru da bir hayli geliştirilmiş olacak. Balistiklerle vurduğumuz
alanlarda oluşan tahribat, savaşa da etki edebilecek. Diyelim ki nehrin yanına
balistiklerinizle ateş açtınız. Ateş altında kalan yer çökecek ve nehrin suyuyla
dolacak. Yumuşayan toprak da oraya doğru kaymaya başlayacak. Bu sayede sadece
balistiğin vurduğu kişiler değil, çevredeki birimler de oluşan tahribattan
etkilenecek. Ayrıca balistiği etkili kullanmanız çok önemli. Yenilenen fizik
motoru sayesinde gerçekçi bir atış sayesinde tahmin ettiğinizden daha fazla
asker öldürebileceksiniz.Ölen askerlerin kanları da oldukça gerçekçi bir biçimde savaş alanında yer alacak. Genel olarak grafikler bizleri kesinlikle
hayal kırıklığına uğratmayacak gibi gözüküyor. Göze hoş gelen bir çok yenilik,
Empire: Total War’da mevcut. Ayrıca gözü yoran gereksiz detaylardan da
kaçınılmış durumda.
Empire: Total War’da olan en büyük yenilik şüphesiz deniz savaşları. Artık
sadece karadan değil denizden de savaşacaksınız ve bu savaşlar, oyunda ülkenizin
kaderini oluşturacak kadar önemli olacak. 18. yüzyılda ülkeler birbirlerine
üstünlük sağlamaya çalışırken yararlandıkları en önemli alanlar denizlerdi.
Donanması kuvvetli olan ülkeler, yıllarca kazandığı toprakların keyfini sürdü.
Creative Assembly de bunu iyi düşünmüş ve deniz savaşlarını Empire: Total War’ın
en önemli parçalarından biri haline getirmiş. Creative Assembly’den Mike Simpson,
serinin önceki oyunlarında da deniz savaşları yapmak istediklerini her
platformda belirtmişti. “İşi kuralına göre yapmak istiyorduk” diyen Mike, Empire:
Total War’da deniz savaşlarını eklediği için bir hayli mutlu. Artık bir kıtayı
keşfetmek için sağlam donanmaya sahip olmanız gerekecek. bir şehri hem denizden
hem karadan kuşatmak şüphesiz ki sizi başarıdan başarıya koşturacak. Aynı
şekilde siz de ülkenizin kıyılarını düzgün bir biçimde savunmalısınız. Aksi
halde düşmanınız donanmasıyla koskoca ülkenizi yerle bir edebilir.
Sır kalanlar
Empire: Total War’da yer alacak ana görevler, oyun tam anlamıyla bitirilmediği
için henüz açıklanmamış durumda. Şu ana kadar belli olan görevler ise Almanya,
Büyük Britianya, İspanya, Osmanlı İmparatorluğu ve Amerika’nın görevleri. Bu
görevlerle oynamak oldukça zevkli olacaktır. Oyunda her ne kadar tarihi baştan
yaratma şansınız olsa bile belli başlı tarihsel olayları değiştiremeyeceğiz.
Örneğin 1700’lü yıllarda başta İngiltere olmak üzere İspanya, Fransa gibi
ülkeler köle ticareti işindeydi ve İngiltere’yi seçip melek gibi bir lider
olsanız bile köle ticareti işinde olacaksınız.. Mike Simpson konuyla ilgili
“kimseyi üzmek istemeyiz fakat 18. yüzyıl, şu an yaşadığımız coğrafyayı
oluşturan yüzyıldı ve bunun büyüsünü bozmak istemedik” diyor.
Empire: Total War şüphesiz ki Total War serisini en iyi şekilde devam ettirecek.
Konu itibariyle seçilebilecek en iyi tarih seçilmiş durumda. Oyundaki yenilikler
de bir hayli sevindirici. 2008 yılında oyuncularla buluşacak olan Empire: Total
War, lider olmak isteyenler için mükemmel bir oyun olacak. Serinin fanları ve
türün meraklıları da Empire: Total War’dan oldukça memnun kalacak gibi
gözüküyor.