İyi bir eğitim sonrasında, görevimizi resmi olarak üstlenmek üzere hastanenin
kapısından giriş yapıyoruz. Oranın eski doktorları, yeni olmamızdan dolayı sivri
bakışlarını üzerimizde gezdiriyorlar. Kimisi kıllanıyor bizim orada
bulunmamızdan, bazıları da yakınlık göstermek ve o anda hissetmekte olduğumuz
yabancılığı üzerimizden almak için ne yapacaklarını düşünmekteler. Bizde
gerginlik diz boyu, hepyeni bir ortam, üstelik ilk doktorluk deneyimimiz
başlıyor. Sadece o da değil, artık oraya adım atmakta olan tüm hastaların hayatı
bizim elimizde olacak. Amacımız, hepsini sağlıklarına kavuşturmak ve böylece
işimizde daha da ilerlemek, ayrıca kendimizi geliştirmek de çok önemli. Hayatına
malolduğumuz her hasta, bize vicdan azabı, başarısızlık ve işten kovulma olarak
geri dönecektir. ER, sadece medikal değil, ayrıca sosyal bir simülasyon
Sağlık herşeyden önce gelir
Popüler oyunlardaki özellikleri barındırma furyasına ER (Bu arada uzun ismi
Emergency Room) de katılıyor. Tabii ki, esas amacımız hastaların hayatlarını
kurtarmak, bunu yaparken çeşitli medikal dallarda deneyim kazanarak level
atlamak ve böylece daha da değişik özelliklere sahip olmak. Ayrıca bunun dahası
da var. Hastaların sağlıkları ile ilgilenmenin yanında, kendimizi de sosyal ve
fiziksel yönden zinde tutmamız gerekiyor. Hastanede bulunan diğer doktorlar,
hemşireler ve güvenlik görevlileri gibi personelle iletişim kurmalıyız. Onlarla
kurduğumuz ilişkiler, ileride duygusal olarak da gelişebiliyor. Hatta, iyi
ilişkide olduğumuz doktorlardan, hastalar konusunda yardım da alabiliyoruz.
Bunun yanında hijyen, enerji ve moral gibi kendimize ait özellikler ile de
ilgilenmemiz gerekiyor. Hepsine az sonra daha ayrıntılı olarak değineceğiz.
Açılıştan sonra ilk işimiz bir doktor yaratmak. İsmini ve fiziksel özelliklerini
belirledikten sonra en önemli kısım, ilk başta dağıtacağımız ve oyunda hasta
tedavi ettikçe dahasını da kazanacağımız yetenek puanları. İlk başta,
Intelligence, Constitution, Dexterity ve Charm özelliklerimiz bulunuyor. Bunlar,
oyun içerisinde somut olarak değil de teknik açıdan karşımıza çıkacaklar. Akıl
seviyesini arttırdığımızda, hastalara yapacağımız müdahalelerde daha başarılı
sonuçlar alacağız. Dexterity ve Constituion, enerji ve insanlarla olan
dialoglarımızı dengeleyen iki özellik. Charm ise, sosyal ilişkilerde insanların
ilgisini daha rahat çekmemizi sağlayan öğe. Oyun içinde kazanıp dağıtacağımız
yetenek puanları ise, medikal özelliklerle ilgili. Nöroloji, kardioloji,
cerrahi, petriatri gibi konularda gelişerek yetenek puanları dağıtacağız.
Böylece her konuda uzman haline gelmeye çalışacağız.
Bu kısmı hallettikten sonra ister tutorial oynayarak, istersek direkt olarak
oyuna başlayabiliyoruz. Size tavsiyem, her zaman olduğu gibi burada da tutorial
oynamanız. Böylece, en kritik noktalar ve oynanış hakkında önemli ölçüde bilgi
sahibi olabiliyorsunuz. Oyuna geçtiğimizde, kamera açısının Sims serisine
benzerlik gösterdiğini anlamamız zor olmuyor. Grafikler 3 boyutlu ancak çok da
detaylı sayılmazlar. Kamerayı, mouse’u ekranın köşelerine getirerek istediğimiz
şekilde döndürebiliyor, scroll ile zoom in ya da out yapabiliyoruz.
Karakterimizin gitmesini istediğimiz yerlere tıklamak yeterli oluyor, ancak bu
konuda oynadıkça problemler yaşayabileceğinizi söyleyebilirim. Bazen,
tıkladığımız objeler, kısımlar ya da insanlar algılanamayabiliyor ve tekrar
tekrar tıklamamız gerekebiliyor. Bu gibi durumlar çok sık yaşandığından, sinir
bozucu bir hal alabiliyor. Ekranın alt kısmında mini haritamız var. Hastenemiz
aslen 2 katlı, bu mini haritadan seçerek istediğimiz odaya adamımzın gitmesini
sağlayabiliyoruz. Mini haritanın bir de beds kısmı var. Burası da, hastanedeki
yatakları ve burada yatmakta olan hastaları gösteriyor. Bu kısma sık sık
başvuracağınızdan ve uygulamalı olarak da kullanmanız gerektiğinden emin
olabilirsiniz.Doktorunuz emrinizde
Görev bazlı bir oynanışın yanında, kendimizi daha fazla geliştirebilmek için
kendi başımıza takılmamız gereken zamanlar da oluyor. Bize verilen görevler,
genelde özel bir hastanın geldiği ve onu belirli bir zaman içerisinde tedavi
etmemiz gibilerinden oluyor. Zaman zaman, hastanenin çeşitli yerlerine gitmemiz
için de görevler veriliyor. Tüm görevler, belirli bir zaman dilimi çerçevesinde
başarılmak üzere veriliyor.
Hasta tedavi etme olayından bahsedelim. Hastaneye yeni gelen ve tedavisine henüz
başlanmamış olan hastalar, ilk başta Waiting Room’a geliyorlar. Tabii, hastanede
hayat gerçek zamanlı olarak devam ettiğinden, diğer doktorlar da boş durmuyor ve
onlar da hastaların tedavi sürecini başlatmak için buraya geliyorlar. Tedavisine
başlanmamış olan hastaların çevresinde gri çizgiler oluyor. Hastalardan birinin
yanına yaklaşıp üzerine tıkladığımız zaman, doktor kısa bir muayene yapıyor,
hastanın ne tür bir rahatsızlığı ve bu hastalığın level kaç olduğunu saptıyor.
Daha sonra tekrar hastanın üstüne sağ tıklayarak açtığımız menüden, hastanın
level’ına göre ilgili bölümdeki yatağa yatmasını sağlayabiliyoruz. Bunun dışında
ilgilenmek istediğimiz hastaları başka doktorlara da havale edebiliriz.
Rahatsızlığı anlaşılamayan hastaları ise, laboratuar’a yolluyoruz ve burada
duruma göre uzun bir araştırma sürecinden geçmeleri gerekebiliyor.
Hastayı yatağa yatırdıktan sonra bu sefer asıl tedavisine başlıyoruz. Hastaların
ve personellerin genelinde olduğu gibi, maalesef tedavi kısmındaki karakter
animasyonları da oldukça kötü. Hele, mide rahatsızlığı bulunan hastaların zombi
gibi yürümeleri, komik bir görüntü oluşturuyor. Tedavi olayı başladığında, alt
kısımda bir gösterge çıkıyor, o göstergenin giderek azalması, hastanın tedaviye
cevap verdiği anlamına geliyor ve sonunda bu gösterge yok olduğunda hastayı
iyileştirmiş oluyoruz. Her hasta iyileştirdiğimizde ve görev yaptığımızda, sağ
üstte bulunan yıldız giderek doluyor. Bu bizim experience göstergemiz. Bu yıldız
her dolduğunda bir yetenek puanı kazanıyor ve kazandığımız puanları medikal
özelliklerimize yatırıyoruz. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, pedriatri,
kardioloji vs. yeteneklerimize verdiğimiz puanlarla daha da gelişiyor ve bu
konuda rahatsız olan hastalara daha etkili müdahalelerde bulunabiliyoruz.
Hastanın rahatsızlığına göre, onu yatırdığımız klinik de farkedebiliyor. Bunu,
ilk muayene sonrası hastamızın çevresinde oluşan çizgilerden anlayabiliyoruz.
O benim hastam, bırak onu!
Genelde, yeşil çizgi oluşanları Main Exam, daha turuncu renge kaçanları, Exam 1
ya da Exam 2, bunun dışında kırmızı renge yani durumu kritik hale gelenleri de
travma bölümlerine yatırmamız gerekli. Mümkün olduğu kadar boşta yatak kalması
ve hastaları uygun kliniklerde tedavi etmeye çalışmamız, bizi başarıya biraz
daha yaklaştıracaktır. Bazı hastaları tedaviye aldıktan sonra da bir sonuca
varamayabilir, ya da durumlarının daha da kötüye gittiğini gözlemleyebiliriz. Bu
durumda, hastayı laboratuar araştırmasına gönderebilir, burada durumunun daha da
netlik kazanmasını sağlayabiliriz. Zaten bu yöntem, genelde yapılması gereken ve
işe yarayan durum. Bir diğeri ise, baktık ki hastanın durumu daha da kötüye
gidiyor, arkadaşlık kurduğumuz ya da bize direktifler veren diğer doktorlardan
yardım alabiliyoruz.
Bir hastayı başka bir doktora emanet ettiysek, onu daha sonra geri almamamız
gerekiyor. Aynı şey, bizim ilk olarak muayene etmediğimiz ancak etrafında renkli
çizgiler olan hastalar için de geçerli. Eğer, onlar ile tekrar ilgilenmeye
çalışırsak, “X doktorun hastasını çalmak istediğinizden emin misiniz?”
gibilerinden bir mesaj ile karşılaşıyoruz. Bu durumda, eğer emin olduğumuzu
belirtirsek, ilgili doktordan bir fırça yiyoruz ve onla olan sosyal
ilişkilerimizde de gerilemeler oluyor. Hastaları iyileştirmek en önemli unsur
olsa da, arkadaşlarımızla ilişkilerimizin de iyi olması son derece önemli. Sizin
de rahatlıkla anlayabileceğiniz gibi, Sims ile olan etkileşim aslında son derece
fazla. ER’yi iki parçaya ayırabiliriz, hastane hayatı ve sosyal hayatımız. Biz genelde
hastane hayatından bahsettik, şimdi sıra hastanedeki sosyal hayatta neler olup
bittiğinde. Gördüğümüz her türlü personel ile konuşabiliyoruz. Doktorlar,
hemşireler, güvenlik görevlileri buna dahil. Üzerine sağ tıkladığımız insanlarla
iletişim kurabiliyoruz. Konuşma seçeneğini tercih ettikten sonra, karşımıza
birçok seçeneği olan bir kısım geliyor. Bunlar, konuşma ve o anki insanla
gerçekleştirebileceğimiz aksiyonların menüsü. Genelde başlangıç olarak weather’ı
seçebiliriz. Daha sonra, konuşmakta olduğumuz elemanın üstünde çıkan
baloncuklara göre, onun ilgi alanlarından ve hoşlandığı kişilerden konuşmak
gerekiyor. Ortadaki diğer gösterge de dikkatinizi çekecektir. Burası da her
olumlu ilgi alanında artıyor ve böylece arkadaşlık seviyesi giderek daha da
ilerliyor. Tabi, yanlış bir hareket ya da ilgi alanı dışındaki bir hareket, bu
kısmın biraz daha azalmasına yol açıyor.
İyi doktor, kendine bakandır
Dikkatimi çeken bir başka kısım, perk olayı. Bunlar, aslında bize çeşitli
konularda bonuslar kazandıran bir yer. Bize görev olarak verilen hastaları
iyileştirdikten sonra, onlarla konuşursak, bize genelde ödül olarak bir obje
veriyorlar. 4 tane bu gibi objeyi yanımızda taşıyabiliyoruz. Bunlar,
hijyenimizi, enerjimizi ya da moralimizi arttırabildiği gibi, başkaların
dikkatini çekebilmek için de kullanabildiğimiz objelerden oluşuyorlar. Bu
perk’leri, başka insanlar ile takas edebiliyor ve bizim daha da işimize yarayan
başka perk’leri, başta doktorlardan elde edebiliyoruz. Perk olayı da, oyunu
renklendiren bir başka özellik.
Herşeyin yanında, kendimizle de maksimum olarak ilgilenmemiz gerekiyor. Aslında,
bu kısım çok da zor değil. Zaten topu topu üç fiziksel özellik var. Daha önce de
belirttiğimiz gibi bu özellikler; enerji, hijyen ve moral. Hastanenin ikinci
katı, genelde bu özelliklerimiz ile ilgilenmemiz gereken bölümlerden oluşuyor.
Kafeterya var ki, burada yemek yiyerek enerjimizin biraz olsun artmasını
sağlayabiliyoruz. Tuvalete gidip banyo yapmamız, hijyenimiz için son derece
önemli. Ayrıca, oda içlerinde bulunan lavabolar da biraz olsun işe yarıyor. Yine
ikinci katta bulunan Doctors’ Lounge’da ise, yataklar var. Burada zamanı
geldiğinde uyuyarak, hem enerjimiz hem de moralimizi yükseltebiliyoruz. Yalnız
burada şöyle bir ayrıntı var, uyuduğumuz zamanı dikkatli ayarlamamız gerekiyor.
Oyunun kendi saati, uyuduğumuzda biraz daha hızlı ilerliyor, tabii eğer
yapılması gereken bir görev de varsa, onun da zamanı normalinden biraz daha
hızlanıyor. Bu konuda, bir yandan gözümüzün zamanlarda olması son derece önemli.
Moral seviyemizi yükseltmek için, Gym’de çalışabilir, bol bol insanlarla
konuşabilir ve daha fazla hasta iyileştirebiliriz. Bol hasta tedavi etmek, daha
çok experience ve moral anlamına geliyor. Tabii, hasta öldürmenin verdiği moral
bozukluğu hiç de hafife alınır cinsten değil.
ER beni ilk başlarda çok korkuttu. Öğrenme süreci aşırı uzun olmasa da, bazı
detayları gözden kaçırmamak gerekiyor. İlk başta görevler verildiğinde, bayağı
afallamıştım, çünkü hastaların nerelere geldiğini ve görevlerin yerleri düzgün
biçimde belirtilmiyordu. Daha sonra, tüm hastaların Waiting Room’a geldiğini
anladım. Problem yaşamanız olası bir diğer durum ise, labotuara yolladığınız
hastaların daha sonraki akibeti. Laboratuar işlemi tamamlanan bir hastanın,
ekranın üstünde bulunan resminin altında “BED?” isimli bir yazı çıkıyor. İşte
burada, mini haritanın BEDS tabını açıp, buradan ilgili bölümden bir yatak
seçiyoruz. Ben bunu ilk başta çözemediğim için, hastanın nerede olduğunu arayıp
durmuş ve çok sinirlenip oyunu kapatma noktasına gelmiştim. Bu ayrıntıyı
bilmeniz gerçekten yararınıza ve hemen kopmamanızı sağlayacaktır.
Geçmiş olsun!
ER bana sonradan açılan bir oyun gibi geldi. İlk başları çözme sürecini
oluşturuyor ve sıkıcı olabiliyor, ancak bir süre sonra hastalar ile ilgilenmek
ve bir yandan da sosyal ilişkiler kurup kendimizi geliştirmek çok zevkli bir
hale geliyor. Can sıkıcı en önemli problem, tıklama problemi oluyor ki bu kimi
zaman sinir bozucu hale gelebiliyor. Tedavisine başlamak istediğimiz hastaya
tekrar tekrar tıklamak, ancak algılamasını sağlıyor. Problem giderilse, oyun
daha da zevkli bir hale gelecektir diye tahmin ediyorum. Bu haliyle de ben
başında eğlenceli dakikalar yaşadım ve bu yazıyı yazdıktan sonra bir süre daha
devam etmeyi de düşünmekteyim.