Oyun İncelemeleri

Expeditions: Conquistador

Kickstarter ve Steam Greenlight gibi bağımsız yapımları teşvik eden etkinlikleri gerçekten seviyorum. Doğruyu söylemek gerekirse bu zaman kadar Braid, Super Meat Boy gibi oyunlara çok fazla ilgi göstermemiş olsam da bağımsız firmaların artık daha rahat ve güvenli şekilde oyun yapmalarını bir oyuncu olarak çok seviyorum.

İşte Danimakalı Logic Arts da bu etkinlikler sayesinde bizleri Expeditions: Conquistador oyunu ile tanıştırdı. Kickstarter kampanyası ile 70,000 dolarlık amacına ulaşan firma en sonunda oyununu Steam üzerinden yayınlamayı başardı. Şimdi bakalım bunca uğraşa değmiş mi?

El kaptan kaptanım!

Expeditions: Conquistador açıkçası daha önce karşılaştığınız pek çok oyunla ilişkili olsa da onlardan oldukça farklı bir oyun. İçerisinde RPG öğeleri olan, macera mekaniklerine sahip sıra tabanlı bir starteji oyunu diyebiliriz. Evet, oyun hakkında ilk kurulması gereken cümle buydu çünkü Expeditions’ta her türden bir tutam bulmak mümkün. Normalde bu tarz bir tercih oldukça tehlikeli olur fakat elinizde iyi bir ahçı varsa o zaman tadından yenmez. Elebette oyun ne kadar iyi ya da kötü olsun bu tarz bir karmaşa biz editörler için oldukça zorlayıcı bir durumdur ve bu yüzden anlatma kısmını adım adım anlatacağım.

Oyun ilk karşınıza çıktığında size “options” kısmına bir göz atmanızı tavsiye ederim. Nitekim Expeditions aynı zamanda bir sandbox özelliği de taşıyor. Seçenekler kısmındaki zorluk derecesi (difficulty) alanında yapabileceğiniz pek çok ayar bulunuyor.

Bu kısmı atlattıktan sonra campaing kısmında iki seçenek sunuluyor. Hispanyola ve Meksika. Oyun size ilk başta Hispanyola kısmını oynatıyor ve Meksika hikâyesini sonraya biraıkyor. Hispanyola adası Karayiplerin ikinci büyük adası olup Küba’nın doğusunda bulunur. Kristof Kolomb 5 Aralık 1492’de burayı keşfetmiş ve 1493’deki ikinci seferinde burada İspanya’nın Yeni Dünya’daki ilk sömürgesini kurmuştur.

İşte siz de bu bölgeye yapacağınız yolculuğa başlamadan önce karakter yaratma ekranına geliyorsunuz. Siz soylu bir İspanyol ailesinden gelen ve yenidünyaya doğru göreve çıkan asilzadesiniz. Karakter ekranına geçmeden önce campaing ekranında bir ufak detay daha olan “Iron Man”e değinmek gerekir. Bu ibareyi en son XCOM: Enemy Unknown oyununda görmüştük ve orada oyunu iki kat daha eğlenceli bir hale getirdiğini belirtmiştik sizlere. Burada da Iron Man size isteğinize göre save etme imkânını kaldırıp tek bir otomatik save bölmesi ayırıyor ve sizi kendi başınıza bırakıyor.

Yeni Dünya meyve değil miydi ya?

Lafı gereğinden fazla uzattık. Dolayısı ile hızlı bir şekilde oyuna geçelim. Karakter ekranınız oyunun ilk RPG öğesini bizlere sunuyor. Oyunda 6 farklı yeteneğimiz buluuyor ve bunlar için puanlar dağıtıyor, cinsiyetinizi ve isminizi seçerek takipçileriniz belirliyorsunuz.

Takipçileriniz oyunda bir yerde sizin kaderinizi belirliyor. Doktor, avcı, âlim, gözcü, asker gibi toplamda 11 tane grup arasında onlarca seçeneğiniz bulunuyor. Lakin bunların pek çoğu oyunun ilerleyen kısmılarında açılıyor. Bu takipçilerden 10 tanesini seçerek grubunuzu oluşturuyor ve maceranıza başlıyorsunuz.

Follower’larınız oyunun oldukça önemli mekanikleri. Bu adamları zamanla değiştirebildiğiniz gibi onlarla maceralarınız boyunca da sürekli bir etkileşime giriyorsunuz. Conquistador’ın esas noktası da zaten bu. Nitekim sizin kendi karakterinizin RPG öğesi ve ana haritadaki hareketi dışında oyuna doğrudan bir etkisi olmuyor. Nitekim takipçiler sizler için savaşıyor, kamp sırasında yiyecek toplayıp ateş yakıyor veya nöbet tutarak grubun güvenliğini sağlıyor. Öte yandan savaş kısmına önden kısaca değinecek olursak; sıra tabanlı sistem kullanılan savaşta da sadece takipçilerinizi kullanıyorsunuz. İlk açtığınızda size Heroes’u andıran bir savaş ekranı gelse de sadece temel mekaniğinden ibaret bir durum bu. Nitekim burada gördüğünüz karakterler orduların temsili ikonlaraı değil tam aksine her birisi bir birey. Yani sizin tarafınızda altı tane karakter görüyorsanız toplamda altı kişi ile savaşıyorsunuz demektir. Elbette aynı şey düşmanlarınız için de geçerli.

Takipçilerinizin hem oyunun strateji kısmında hem de RPG kısmında olması demin de söylediğim gibi onları oyunun temel noktası haline getiriyor. Üstelik oyun boyunca yeni açılan sınıflar ve ırklar da olacak. Örneğin Maya tapınakları ve kabileleri ile karşılaştıkça grubunuza Maya ırkından kişiler katabileceksiniz. Elbette bunun da grubunuz içinde sonuçları olacak. Misal milliyetçi bir askeriniz bu harketinizi hiç beğenmeyip size olan güvenini kaybedebilecek, hatta ileri gidip grubun zararına dokunabilecek hareketler yapabilecek.

Zaten oyunun bir diğer özelliği de bu. Non-linear yani çizgisel olmayan bir oynanışa sahip Conquistador, takipçi sistemi sayesinde sürdürdüğü bu özellikle oyunu her yeni oynayışınızda farklı yönlere ilerlediğini görebileceksiniz.

Bunun yanında takipçileriniz zamanla gelişerek seviye atlıyor ve rütbeleri yükseliyor. O yüzden ilerleyen zamanlarda onlardan vazgeçmeniz ya da riske atmanız zorlaşıyor.

Deli deliyi takkede bulurmuş

Şimdi az önce değindiğimiz savaş mekaniğine biraz daha derinlemesine bakalım. Söylediğim gibi oyunun savaş mekaniği sıra tabanlı. Tıpkı Heroes’daki gibi belli sayıda askeriniz ve yerde hareket limitinizi belirleyen padleri görüyorsunuz. Oyunun farklı yanı ise ilk başta bu pad’lerde görünüyor. Bir karakteri seçtiğiniz zaman direk haritanın bir bölümü ya da tamamı padlere bölünüyor. Bunlardan açık olanları sizlerin saldırı yapabilecek kadar ilerleyebileceğiniz alanı gösterirken koyu olanlar ilerleyebileceğiniz ancak saldırı yapamayacağınız alanı gösteriyor. Bu sistemin avantajı ise şu, karakterinizi açık alanın en sonuna kadar getirip düşmana saldırdıktan sonra kalan koyu yeşil alanlarda herhangi bir yere hareket edebiliyorsunuz. Dolayısı ile menzilli bir askeriniz siper arkasına saklanmış düşmanı vurmak için mevzisinden ayrılıp uygun bir pozisyona gelerek ateş ettikten sonra puanı yetiyorsa eski yerine geri dönebiliyor.

Oyundaki siperler oldukça etkili. Siperin tam arkasında veya askerlerinizin göremeyeceği bir noktada bulunan düşmanlara aksiyon puanınız olsa bile kesinlikle menzilli saldırı yapamıyorsunuz. Bu da strateji öğesini daha da önemli bir hale getiriyor.

Her karakterin hem kendi sınıfına has hem de genel özellikleri bulunuyor. Bunların bazıları aksiyon puanı isterken bazılarını istediğiniz zaman yapabiliyorsunuz. Örneğin menzilli silahtan yakın dövüş sisteme geçişi hiçbir puan harcamadan yapabiliyorsunuz, buna rağmen örneğin savaşçının sneak özelliği için puan harcamanız gerekiyor ki bu bazen sadece aksiyon puanı olurken bazen de hem aksiyon hem hareket puanı gerektirebiliyor. Son olarak karakterlerinizi ilerletirken yanından geçtiğiniz düşman initative mekaniğini kullanarak size yol üstünde saldırabiliyor. Bunun yanında iki düşmanın yanındayken aksiyon alıp karakterinizi orada bırakırsanız da onun dibindeki ped’de bulunan tüm düşmanlar karakterinize teker teker saldırıyor.

Oyunun multiplayer kısmında Network ve Hotseat olarak iki seçenek mevcut. Hotseat aynı PC üzerinden iki kişinin savaşmasını sağlıyor. Bu alanda takipçi özelliklerinin pek çoğu açık bir şekilde sizlere sunuluyor.

Network kısmı ise ya bir sunucu açıp birkaç kişi ile aynı anda savaşıyor ya da uzak bir PC’ye doğrudan bağlantı kurarak ikili maç yapabiliyorsunuz.

Keşfetmeye gittik ne bulduk?

Expeditions: Conquistador genel olarak gerçekten farklı ve güzel bir oyun olmuş. RPG ve strateji öğelerini oldukça güzel bir şekilde giydirmişler oyuna. Oyun haritasında macera yaşarken savaş alanında taktiksel bir mücadele sergiliyorsunuz. Grafiksel olarak Unity motorunun nimetlerinden faydalanan oyunun görselleri muazzam olmasa da gayet hoş. Ben izometrik kameranın ve bu tarz 3D modellemelerin eskiden beri hayranı olduğum için beni hiçbir şekilde rahatsız etmedi.

Ses ve müzik konusunda ise şarkılar zamanla kulağınıza aynı tondaymış gibi gelse de ne rahatsız ediyor ne de atmosferden sizi kopartıyor. Oyunda seslendirme olmadığı için diyalog sesleri mevcut değil bunun yanında çevre ve silah sesleri oldukça güzel olmuş. Kısacası teknik anlamda Expeditions: Conquistador gayet başarılı bir oyun olmuş. Üstekil bağımsız bir firmanın ilk oyunu olduğunu düşünürseniz Logic Artists’in iyi bir başlangıç yaptığını söylememiz gerek.

Oyunun RPG öğeleri seçeneğin fazla olmasından dolayı biraz karışık ancak güzel. Materyal kısmında epey bir malzemeniz olduğu için her seçeneğinizde bir olmlu bir olumsuz taraf ile sürekli olarak karşılıyorsunuz ki bu da sizi genel olarak kötünün iyisini seçmeye mecbur bırakıyor.

Expeditions: Conquistador’un eksi yanı olarak gördüğüm yönlerinin başında ise yazı kısmı geliyor. Zaten oyunun yapımcısı Ali Emek’le de yaptığımız röportajda duyabileceğiniz gibi oyunda çok fazla diyalog ve okunması gereken yazı var. RPG öğesinin oldukça ön planda olduğunu ve dolayısı ile her yazıyı okumanız gerektiğini düşünürsek bunun pek çok oyuncu için olmusuz bir yön olduğunu söylemek gerek. Üstelik diyaloglarda hiç seslendirme olmadığını da düşünürseniz bir süre sonra iyi İngilizce bilen birisi bile sıkılabilir. Öte yandan Ali Emek bizlere satış rakamlarına göre dağıtımcı firmanın ileride Türkçe yamasını da çıkartabileceğini de söyledi. Bunun haricinde müzikler biraz daha çeşitli olsaydı daha iyi olurdu gibime geliyor ancak bu elbette kişisel bir tercih olur.

Kısacası Expeditions: Conquistador bir kere denemenizi düşündüğüm gayet güzel bir oyun olmuş. Akıcılık yönünden belki sürekli bir ivmede gitmese de bu döneme ait oyunları seven ve RPG ile strateji türlerine ilgi gösterenlerin sıkılmayacağı bir oyun olmuş. Üstüne bir de çizgisel olmayan hikâyeyi düşünürseniz sizi epeyce oyalayabilecek bir oyun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu