Fable
Peter Molyneux’u oyun dünyasıyla yakından ilgilenen oyuncuların çoğu bilir. Oyun dünyasının dahisi olarak adlandırılan Molyneux’u bu üne kavuşturan en büyük özelliği hiç kuşkusuz özgün oyunlar üzerindeki çalışmalarıdır; fakat bu düşüncesini bir bakıma sadece Black & White’ta uygulama fırsatı bulan ünlü yapımcı, bu oyun ile çok büyük bir başarı yakalayamadı, yine de bu ilk ciddi denemesiydi ve bazı aksaklıkların olmasını gayet doğal karşılamak gerekiyor. Şimdi Molyneux, Big Bluebox ve Black & White’ta birlikte çalıştığı Lionhead Studios’tan birkaç arkadaşı ile birlikte çok daha büyük bir yapım olacakmış gibi görünen Fable üzerinde çalışıyor. Molyneux bu oyun ile o kadar iddialı ki Fable’ın şu ana dek yapılmış özgün türdeki bütün (Shenmue, GTA vs.) oyunlardan çok daha başarılı bir yapım olacağını iddia etmekten kaçınmıyor.
Fable, çok büyük bir kıta olan Ablion’da geçen bir oyun, konusu ise gayet sıradan, siz henüz 15 yaşındasınız ve bir gün eve geldiğinizde ailenizi ölü buluyorsunuz. İlk işiniz de katilleri bulup intikam almak oluyor. Peki ya daha sonra? Tabi ki dünyada yapayalnız kaldınız, ne gidecek bir tanıdığınız, ne de sığınacak eviniz var. Görüldüğü gibi Fable’ın konusu hiç de özgün değil, şimdiye kadar birçok oyunda böyle bir konu ile karşılaştık; fakat oyunu özel kılacak olan zaten konusu değil, oynanış özellikleri.
Baştaki olaylar dışında hiçbir kurgusallıkla karşılaşmayacağız. Daha sonra tamamen özgürüz, artık kaderimizi kendimiz çizecek, ne olmak istiyorsak, ne yapmak istiyorsak onu yapacağız ama şunu unutmamamız gerekecek; yaptığımız her şey sonucunda Fable’ın müthiş dünyası da buna karşı tepki verecek. Bazı hareketleri yaparken dikkatli olmanız gerekecek, aksi takdirde çok ağır bedeller ödeyebileceksiniz.
Ablion Kıtası
Ablion, etrafı okyanusla çevrili bir kıta. Burada Oak Vale, Hook Coast, Bowerstone, Knothole Glade gibi bir çok şehir ve kasaba; bunun yanında ormanlar, zindanlar, dağlar, sahiller, ticaret noktaları, ıssız harabeler, büyülü mekanlar ve mezarlıklar gibi çok çeşitli mekanlar bulunuyor. Ayrıca gizli patikalar, mağaralar ve tüneller de olacak. Bu mekanların fiziki özellikleri el verdiği sürece istediğiniz her yeri gezebileceksiniz. Bunun için Ablion’u tamamen dolaşmanız gerekebilir, üstelik bu gezinti sırasında her hangi bir hayvanı kullanma şansınızda yok.
Ablion dünyasında gezdiğiniz her yerde mutlaka yapacağınız işlerle karşılaşacaksınız; yani yürüyerek koskoca kıtayı nasıl gezerim diyemeyeceksiniz; gezip, keşfetmek oldukça eğlenceli olacak. Oyundaki gerçekçiliğin bu kadarla sınırlı kaldığını sanmayın; oyunun motoru sayesinde kar, yağmur, rüzgar, sis ve bulutluluk gibi unsurlar gerçek yaşamdaki gibi simüle edilecek; ayrıca gezegen güneş etrafında dönecek, böylece gece-gündüz değişimi yaşanacak. Mevsimler oluşacak ve ağaçların yaprakları dökülüp, meyveleri olgunlaşacak, bahar gelince etrafta kuşlar ve kelebekler uçuşurken, otların boyu uzayacak. Bu değişimden etraftaki insanlarda etkilenecek, gündüzleri çiftçiler tarlaya giderken, çocuklar oyun oynayacak ve okula gidecek, tüccarlar mal taşıyacak veya etrafta kendine has özelliği olan insanlar gezinecek; geceleri bunların yerini hırsızlar, haydutlar ve değişik yaratıklar (bu yaratıklar yerleşim birimlerinden uzakta) alacak. Tabi doğal olaylar dışında ki her şey zamanla değişebilir, bu sizin elinizde; örneğin ticaret gemileri geç geldi veya hiç gelmedi, o zaman mâlların fiyatları yükselecek; bazı ürünler istenilen satışa ulaşamazsa fiyatları düşecek; tamamen arz-talebe kalmış bir durum. Eğer ticaretle uğraşıyorsanız ekonomiyi asla göz ardı edemeyeceksiniz.
Savaşa hazırlıklı olun!
Fable’ın dövüş sistemi hack and slash tarzında olacak; bütün düşmanlar ile gerçek zamanlı olarak savaşabileceğiz. Dövüşlerinizi ister çıplak el ile isterseniz de sayısı 50 çeşidin üzerinde olan kılıç, bıçak, satır, çekiç, balta gibi silahlarla yapabileceksiniz. Bu silahlara, satın alarak, değiş-tokuş yaparak veya gizli yerlerde bularak sahip olabilirsiniz. Ayrıca 16’nın üzerinde ki büyüyü de dövüş esnasında kullanabileceksiniz. Bu büyüleri düşman üzerinde direkt olarak kullanmanın yanı sıra, silahlarınız üzerinde kullanıp daha güçlü silahlar elde edebileceksiniz. Hack and slash savaşlar sırasında büyüleri kullanmak her zaman zor olmuştur. Fable’da ise özel bir sistem sayesinde büyüleri yapmak çok kolay olacak. Tabi dövüşlerde rakipleri kolayca alt etmek istiyorsak, karakterimizin bazı özelliklerini geliştirmemiz gerekecek.
Karakterimizi üç ana etken altında geliştirme olanağımız bulunacak. Bu özelliklerden Skill’i geliştirdikçe gizlilik, hırsızlık, uzun menzilli silah kullanma ve ticarette ikna gibi yetenekleriniz gelişecek. Strenght ile yakın dövüş gücünüz, fiziksel yapınız ve çeşitli ağır silahları kullanma özelliğiniz gelişirken; magic ile çeşitli kapsül büyüleri hazırlayabilecek, zamanın akşını yavaşlatabileceksiniz. Büyü gücünüz arttıkça bu karakterinizin dış görünüşüne de yansıyacak, ama bu özelliklerinizi geliştirmeden önce iyice düşünmeniz gerekecek. Özelliklerinizi sahip olmak istediğiniz mesleğe göre seçmeniz, sizin yararınıza olacaktır, aksi takdirde kendi mesleğinizde hüsrana uğrayabilirsiniz. Bu özelliklerinizi geliştirmeniz de sizi tamamen muhteşem yapmayacak; çok güçlü bir kahraman veya büyücü olduğunuzda etrafta sizin gibilerinin de olduğunu unutmamanız gerekiyor. Onun için çok yemek yiyip obezlik sorunuyla karşılaşabilir veya gece hayatına çok dalıp içki içerseniz kaslarınız gelişmeyebilir, böylece sahip olduğunuz özellikler bir anda yok olu verir.
Hırsızlığı seçtiyseniz Skill özelliğinizi elbette geliştirmeniz gerekecek ama bu kusursuz bir hırsız olacağınız anlamına gelmeyecek. Örneğin hasta oldunuz, ilk bakışta hastalık önemli bir unsur gibi gözükmese de Peter Molyneux’a göre hırsızlık sırasında hastalığınızdan dolayı hapşırabilir ve yakalanabilirsiniz. Böylece birkaç gün veya hafta hapiste kalacaksınız. Hapiste kalmak size çok sıkıcı veya gereksiz gözükebilir; ama Ablion dünyasında hareketlerinizin bir sınırının olması için böyle özellikler mutlaka olmalı. Aksi takdirde GTA: Vice City’deki gibi istediğimizi öldürebiliriz, bu da bir süre sonra gerçekçiliği zedeleyecektir.
Eğer insanları öldürmeyi seven bir gaddar olmak istiyorsanız ya çok güçlü olup muhafızlara karşı çıkabilmeniz gerekecek ya da insanları öldürdüğünüzü kimse görmeyecek. Tabi etraftaki tüm görgü tanıklarını öldürmek de bir çözüm olabilir; örneğin yolda 10 yaşında oynayan iki kardeşten birini öldürdünüz (tam bir canilik) eğer diğer kardeş kaçarsa, 10-15 yıl sonra bile o kasabaya döndüğünüzde kaçan kardeş büyümüş olacak ve sizden intikam almak isteyecek. Anlayacağınız oyunun dünyası sizi oldukça zorlayacak…
Yapay zeka üzerinde de daha önce bu dalda ödül almış insanların çalıştığını söylesem sanırım ne kadar dikkatli olmanız gerektiğini anlayabilirsiniz. Karşınızda aşırı derecede gerçekçi bir dünya göreceksiniz, insanların tepkileri aynı gerçek yaşamdaki gibi olacak; şehre yırtık, eski elbiselerle geldiğinizde herkes sizinle alay edecek veya adı duyulmamış biriyseniz kimse sizinle ilgilenmeyecek. Zengin birisi iseniz etraftaki satıcılar size efendim diye hitap edecek, hırsızlar etrafınızda gezecek, kızlar sizinle flört etmek isteyecekler. Herkes tarafından sevilen birisi olmak istiyorsanız, suçluları yakalamak veya rehin alınan bir insanı kurtarmak gibi şeyleri yapabilirsiniz. Tam tersine aksilik yapıp rehin alınan kişiyi ve haydutları öldürüp daha sonra tüm parayı alıp ortadan kaybolmakta size kalmış.
Fable’ın en ilginç yönlerinden biri de başarılarınızın gerçek dünyadaki gibi abartılabilecek olması. Örneğin bir ayıyı öldürdüğünüzde, birkaç ay sonra başka bir şehirde insanların kana susamış bir ejderhayı çıplak elle öldürdüğünüzü söylemeleri sizi şaşırtmasın. Her ne kadar kahramanlık, hırsızlık veya büyücülük gibi meslekler çok hoş ve eğlenceli olsa da herkesin dönecek bir eve ihtiyacı vardır. Ev sahibi olduktan sonra insan içinde yalnız yaşayacak değilsiniz ya, isterseniz evlenebilir ve çoluk çocuğa kavuşabilirsiniz. Evde yaşayanların sayısının artması, sizi ekonomik yönden sarsacağı için kahramanlık gibi meslekleri bırakıp daha çok kâr getiren işlere girmek zorunda kalacaksınız.
Daha fazla özgürlük!
Fable’ın özelliklerine baktığımızda muhteşem bir yapıtla karşılaşacağımızı rahatlıkla anlayabiliriz. Eğer oyunun yapımcıları vaat ettiklerini yerine getirebilirse, şimdiye kadar hiç görülmemiş düzeyde özgün bir oyunla karşılaşabiliriz. Fable’ın E3-2003’teki gösteriminde bazı aksaklıklar meydana gelmişti ama Molyneux ve ekibi bu aksaklıkları en kısa sürede giderip 2004 yılı içinde Fable’ı piyasaya süreceği sözünü verdi. Bizim ise her zaman ki gibi beklemekten başka çaremiz bulunmuyor.