Oyun Ön İncelemeleri

Fifa Football 2005 – Demo

Futbol oyunu denince ilk akla gelen muhtemelen FIFA’dır. 1994 yılından bu
yana çok geniş bir hayran kitlesine sahip olan FIFA, zaman zaman diğer
rakiplerine karşı zayıf düşse de, sahip olduğu çekirdek kitleyi hep korudu.
Fakat bu kitle bile zaman zaman bu oyundan şikayetçi olmuştur. Nedendir
bilmiyorum, EA bir türlü şu oynanabilirlik sorununu aşamadı. Peki bu sene ne
olacak?

Hayranlarının her sene merakla beklediği FIFA’nın son sürümü FIFA 2005 Ekim
ayında çıkacak. Şu an hakkında biraz olsun bilgi sahibi olabilmemiz için
elimizde sadece oyunun 6 dakikalık bir demosu var. Sevgili FIFA’cılar! Son
yıllarda beklentilerimizi bir türlü karşılayamayan EA bu sefer nasıl bir oyunla
karşımıza çıkıyor acaba?

Öncelikle oyunun bize vaad ettikleri önceki senelerden pek farklı değil. 350
Lisanlı takımın bulunduğu 18 lig, 38 milli takım, 11.000 futbolcu. Farklı olarak
bu sene çok gelişmiş bir Creation Centre eklenmiş. Buradan kendimiz futbolcu
veya turnuva yaratabileceğiz. Bu gerçekten sevindirici bir haber. Bir diğer
gelişme ise “First Touch”. Bu özellik futbolcunun topla ilk buluşmasıyla ilgili.
Gerçekten çok güzel bir özellik. Eğer iyi kullanılırsa rakibinizi küçük bir
hareketle oyundan düşürebiliyorsunuz. Bu özelliği kullanmak için top
futbolcunuzun ayağına gelmeden “shift” tuşuna basılı tutup ok tuşları ile ne
yöne hamle yapacağınızı belirtmeniz gerekiyor. Böylelikle topu alıp gideceğiniz
yöne çok hızlı bir şekilde dönüp ilerliyorsunuz. Grafiklerine gelince, eski
versiyonla arasında neredeyse hiç fark yok gibi.

FIFA’cılar grafik değil oynanabilirlik istiyor!

Bir çoğunuza ilginç gelecek fakat EA oynanabilirlik sorununun önüne geçmeye
başlamış. Açıkçası ilk açtığımda pek bir fark göremedim. Hatta biraz hayal
kırıklığına uğradım ve oyunu kapattım. Aradan 1-2 saat geçti ve masa üstünde
duran FIFA 2005 logolu ikona bir daha tıkladım. Neden yaptım bilmiyorum.
(Sanırım düşüncem şöyleydi; bu senede mi hüsranla karşılaştık! Hayır. Olamaz!)
Menüden sonra birden takım seçme ekranında buldum kendimi. Zaten oyunun demo
olması dolayısıyla seçebileceğimiz 2 takım var. Ac Milan’ı kendime Arsenal’i ise
bilgisayara bırakarak “enter” tuşuna tıkladım. Takımımın dizilişi gösteren bir
tablo çıktı önüme. Biraz karıştırayım derken buradan ilk 11’i
değiştirebileceğimi keşfettim. Kadrodaki veya yedeklerdeki herhangi bir
futbolcuyu temsil eden daire şekillerine tıklandığında, oyuncunun gayet güzel
modellenmiş bir resmi, altında ise genel kalitesini gösteren yıldızlarla
belirtilmiş bir tablo çıkıyor. Bir iki ufak değişiklik yaptıktan sonra bir kez
daha “enter” tuşuna bastım. Evet artık futbolcular sahaya çıkıyordu. O esnada
ekrana Ac Milan ve Arsenal’in kadroları geldi (Bence bir futbol oyunu için maç
öncesi kadroların ekrana gelmesi her zaman güzel bir ayrıntıdır). Bir hevesle
maça başladım. Birkaç saniye sonra ilk düşüncem oyuncuların hareketlerinin çok
gerçekçi olduğuydu.

Top çizgiden çıkmasın diye kayarak topu kazanmaları, top
rakibe gelmeden ayak uzatmaları veya top havalandığında kafayla önlerine
almaları vb… Ardından çalım hareketlerini merak edip “shift” tuşu ve ok tuşları
yardımıyla çok güzel ve de şık hareketler çıkardım. Sanırım bu hareketler
kişiden kişiye değişiyor. Eğer eşitlik bozulmazsa maç penaltılara kalıyor. Benim
maçımda da aynen böyle oldu. İlk penaltı için hakemin düdüğünü beklerken kaleci
Lehman’ın boş durmayıp hazırlanması çok güzel bir ayrıntı. Kalecilerin
kurtarışları daha gerçekçi. Penaltılarla da olsa maçı kazanmak bende inanılmaz
bir şevke yol açtı. Karar vermiştim bir maç daha istiyordum.


Sonraki maçımda Arsenal’i aldım. Therry Henry ile iki güzel çalımın ardından
ayak içiyle çok şık bir şut çektim fakat Dida aynı güzellikte topu çıkarttı.
İnanın gol olmamasına rağmen pozisyonun her anı öylesine gerçekçiydi ki tekrar
tekrar izledim. Şunu söylemeden edemeyeceğim. Ara paslar (“w” tuşuyla yapılan)
eski versiyonlara oranla çok daha kullanışlı ve kanatlardan ortalarda eskiye
oranla kesinlikle daha gerçekçi. Buna artı olarak kafa golleri daha güzel.
Birazda şutlardan bahsetmek istiyorum. Topun fiziksel hareketinde kesinlikle bir
iyileştirme mevcut. Çok şık goller atabiliyorsunuz. Özellikle ayak içiyle enfes
goller oluyor. Uzaktan şutlara gelince eski oyundaki gibi şutun gol olup
olamayacağı son anda belli oluyor. Yani şutu çekerken bu top gol olur diye bir
düşünceniz olamıyor maalesef. Defans yapmak biraz daha zorlaştırılmış. Rakip
defansı geçmekte her baba yiğidin harcı değil. Ancak belirttiğim gibi ara paslar
çok etkili. Oyuncunuz birden bire defansın arkasına sarkıyor. Yıllardır şikayet
ettiğimiz hantal hareket eden oyuncular biraz daha dinamik hale getirilmiş. Yön
değiştirirken daha aktifler. Yalnız koşarken aynı hareketlilik doğal olarak
mümkün değil. Oyunun temposu da çok güzel ayarlanmış. Tıpkı gerçek bir maç
ayarında geçiyor.

Peki ya kötü yönleri ne olacak?

O kadar iyi yönlerden bahsettik, birazda kötü yönlerden bahsedelim. Oyuncunuz
rakip kaleci ile karşı karşıya kaldı mı, kalenin boş tarafına değil, kalecinin
kapattığı yöne doğru şut çekmesi pek hoş bir şey değil. Hatta bazen çıldırtıyor.
Demo ile ilgili olduğunu düşündüğüm bir hata var. Maç penaltılara kalınca, üst
üste 2’sini kaçırdım. Fakat gol atamayan 2 oyuncum penaltı sonrası sevindi.
Serbest vuruşlar eski oyundakinden farksız. Biraz daha geliştirilebilirdi. Aynı
şekilde kalecilerde geliştirme mevcut ama yetersiz. Çalım hareketlerine alışana
kadar maçlar biraz zorlu geçecek. Grafiklerde neredeyse hiç gelişme yok. Türkiye
ligi maalesef yine olmayacak…

Sonuç

Galiba Fifa şu zamana kadar ki en iyi oyununu çıkarmış. Oynanabilirlik sorununu
bir nebze olsun aşmış. Fakat rakipleri gerçekten çok güçlü. Bana öyle geldi ki
FIFA evrimini daha tamamlamadı. Bir değişim geçiriyor kesin ve ayrıca bu oyunla
birlikte olumlu sinyaller veriyor. Bu arada eklemeden geçemeyeceğim. FIFA 2004
ile beraber gelen özellikler (Off The Ball, Football Fusion, Carreer…) aynen
duruyor. Bu özellikleri kullananlar için bir artı puan daha EA’ ye. Benim oyun
için genel görüşüm; olumlu. Kanadalılar özellikle son senelerde kaybettikleri
oyuncuları tekrar kazanmak konusunda önemli bir adım atmış. Biz oyunculara ise
FIFA 2005’i alıp keyifle oynamak kalıyor. Gerçek hayatı unutmayın…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu