Oyun İncelemeleri

Final Fantasy XIV: A Realm Reborn

Final Fantasy XIV. Bu yapım gerçekten video oyunları tarihinin en skandal olaylarından birisini çağrıştırıyor. Bilenler bilir, ilk betasından itibaren oyuncuların giremediği, oynayamadığı, oynasa bile oyunun içerisinde pek çok sorunla karşılaştığı yapım, Square –Enix’in şanlı tarihine bir kara leke olarak düştü ve bu lekeyi temizlemek inanın hiç kolay olmadı.

Milyonlarca dolar zarar ettikten sonra bu lekeyi oyunun yeni versiyonunu yaparak temizlemeye karar veren Square, durumdan dolayı özür diledikten sonra oyunun yeni versiyonu “Realm Reborn” üzerine kolları sıvadı.

Realm Reborn, nispeten 2010 versiyonuna kıyasla daha başarılı bir beta sürecinden çıktı ve eski sorunlarının çoğundan eser yok. Realm Reborn, 1.0 versiyonu olarak bilinen 2010 versiyonunun yeniden yapımı olsa bile hikayesel olarak devamı. Orijinal versiyonu oynayanların çeşitli bonuslarla başlayacağı yeni Final Fantasy XIV, yeni oyunculara ve eski oyuncularına neler sunuyor peki?

“2010  versiyonundan onu hatırlayanlarınız olacaktır.”

Öncelikle eski versiyonda kullanılan motor yerine artık bambaşka the Luminous Engine var. Zaten oldukça şahane görsel konseptlere sahip oyun, bununla birlikte grafiksel anlamda bir şölene dönüşmüş durumda. Sürekli olarak değişen iklim sistemiyle birlikte dinamikleşen oyun coğrafyası, siz keşfettikçe pek çok sürprize gebe. 1.0 Versiyonunda gördüğümüz bölgelerden en az 40 tanesi ise yeniden tasarlanmış durumda.

Bütün bu yeniden tasarlanan bölgelerle birlikte, oyunun eski sistemi, mekanikleri ve tabii ki arayüzü yenilenmiş durumda. Eskiden çalışmayan ve oldukça hantal olan arayüz yerine oldukça dinamik ve akıcı yeni bir arayüz gelmiş, Crafting sistemi yeniden tasarlanmış ve artık yeni bir gathering sistemi var.

Dungeon Finder ve yeni PvP bölgeleri, üç adet yeni sınıf ve oyuna yeni gelen FATE sistemi, gerçekten göz dolduruyor. FATE sistemi enteresan, Guild Wars 2’de bunun bir benzeri var. Dünyanın çevresinde tamamen tesadüfen gelişen olayları size görev şeklinde vererek oyunun içerisinde interaksiyonu epey arttıran bir sistem.

Özellikle bir yerden sonra monotonlaşan MMORPG görev yapısını kıran ve heyecanı devam ettiren bir eklenti olmuş FATE sistemi.

Realm Reborn , sınıfsızlığı ile birlikte bu dinamik yapısını koruyor. Evet doğru okudunuz, her sınıfı oynayabiliyorsunuz. İlk etapta seçtiğiniz sınıfı 10.seviyeye geldiğinizde istediğiniz an değiştirebiliyorsunuz. Bu yeni sınıf sistemi gerçekten enteresan, çoğu oyun bunu yapmıyor yapsa bile çalışmıyor fakat Realm Reborn’da takır takır çalışıyor.

Şimdi, bazı sorunların, yani eski versiyonunda karşılaşılan sorunların çoğunun giderildiğinden bahsetmiştim, çoğunun derken ciddiydim. Oyun ilk acıdığı vakit oyuncular gerçekten ciddi anlamda sunucu sıkıntısı yaşadı. Square-Enix en sonunda sunuculara oyuncu limiti getirmek zorunda kaldı, bu gerçekten insanlara tekrar 1.0 cehennemini hatırlattı.

Yine de, bu sorunlar 1.0 versiyonu gibi sürekli sürecek şeyler değil, sonuçta oyunun optimizasyon hatası yüzünden oynanılamaması ayrı, çıkışında sunucu sorunları olması ayrı, birincisinin düzeltilmesi zorken ikincisinin daha kolay.

Açıkçası, ben ilk versiyon için de bunu söylüyordum, bunu Realm Reborn için söyleyeceğimi düşünmezdim ama oyunun görevleri ve dungeon sistemi bir yerden sonra çok sıkıyor. Dungeon Finder gelmiş olsa bile, ne yazık ki Final Fantasy serisine has, tek kişilik yapıldığı zaman keyifli fakat MMORPG modeline uygulandığında can sıkan tek düzelik devam ediyor, hem hikaye anlamında, hem de oynanış anlamında.

Yine de, Final Fantasy XIV – Realm Reborn’u oynarken, bir Final Fantasy oyununda olduğunuzu hissediyorsunuz. Atmosfer ve karakterler Square-Enix’ten beklediğimiz kalitedeyken, oyunun müziklerini Nobuo Uematsu’nun yapması ağızları sulandırıyor, bazen sadece muhteşem müzikleri dinlerken manzaraya dalıveriyorsunuz

Realm Reborn, iyi bir oyun. Final Fantasy MMORPG formülüne uygulandığında olabilecek kadar iyi ve gerçekten sağlam bir “Yeniden yapım” projesi. Square Enix, Realm Reborn’u oyunculara sunarak çok sağlam bir şekilde özürünü dilemiş oldu fakat bu onu diğer MMORPG’lerden çok keskin uçlarla ayıramıyor. Guild Wars 2, World of Warcraft, Aion ve Old Republic gibi büyükler varken, arada oynanabilecek oldukça egzotik bir tat olan Realm Reborn, yine serinin hayranlarının seveceği, seriye uzak olanlar içinse iyi bir alternatif olabilecek, ufak tefek problemleri olsa da, etkileyici bir oyun.

Tabii bazen etkileyicilikten çok kalıcılıkta önemlidir, Realm Reborn’un ise Final Fantasy 11 kadar kalıcı olup olamayacağını zaman gösterecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu