Final Fantasy XIV
Oyun dünyasını takip eden herkesin şu ya da bu
şekilde duyduğu, gördüğü, oynama zevkine eriştiği Final Fantasy serisi,
kesinlikle bitecek gibi durmuyor. Öyle ki bu serinin son oyununun çıkması
halinde kıyamet alameti sayılacağı esprisi bile etrafta yankılanıyor. Kısa süre
önce 13. oyununun incelemesini yaptığımız Final Fantasy’nin yeni oyunu
duyurulmakla kalmadı, beta aşamasına bile geçti.
Çalışkan arı Square Enix
Serinin 14. oyunu aynen 11’de olduğu gibi MMO, yani sadece İnternet üzerinden
oynanan çoklu oyuncu desteği ile geliyor. PlayStation 3’ün yanı sıra PC için de
hazırlanan Final Fantasy XIV, farklı platformdaki oyuncuları tek bir noktada
birleştirmeyi planlıyor. Hydaelyn isimli evrende geçecek olan oyun, klasik
fantezi öğelerinin yanı sıra bilim-kurgu özellikleri de içerecek.
Aslında FF serisini düşündüğümüz zaman, çoklu oyuncu seçenekleri biraz
standartların dışında kalıyor. Bu sistemle ilk olarak 11. oyunda karşılaşmıştık
ve açıkçası oyunun fanlarına baştan çekici gelmemişti. Zaten satış rakamlarına
da baktığımız zaman, FFXI’in baştan çok ilgi görmese de zamanla insanlar
tarafından sevildiğini ve hatta 2 milyon aktif kullanıcı gibi önemli rakama
ulaştığını görüyoruz. Bu başarı üzerine harekete geçen yapımcılar, 13. oyunda
bekleneni verememelerine rağmen, yeni bölümde MMO tarzını benimseyerek
hayranlarını yeniden heyecanlandırmayı planlıyor.
Eski sistem, yeni sistem
Oynanış tarzının değişmesinden dolayı yeni savaş sisteminin de bizlerini
beklediğini söyleyebiliriz. Yeni savaş sistemi, önceki hiçbir FF oyununa
benzememesine rağmen her birinden seçilen bazı özelliklerin birleşimi ile
karşılaşacağız. Yine her zaman olduğu gibi deneyim puanı ve akabinde seviye
atlama sistemi standart olarak bulunacak. “Skill-based Progression” ismi verilen
teknik sayesinde hangi becerimizi daha çok kullanırsak, o konuda daha etkili
olacağız. Bu sisteme daha evvel FFII oyununda karşılaşmıştılk ve hangi büyüyü
daha çok tercih edersek, o sistem üzerinden ilerliyorduk. Yani aldığımız deneyim
puanlarının akabinde tüm becerilerimiz ve büyüllerimiz belli bir oranda
artmıyor, daha çok tercih ettiklerimiz ve savaş esnasında kullandıklarımız,
gittikçe güçleniyordu. FFXIV’te de aynı sistemin kullanılacağı resmi ağızlardan
duyuruldu.Geçtimiz senenin sonunda resmi sitelerinde bir açıklama yayınlayarak meslek ve
cephane sistemini gün yüzüne çıkarmışlardı. Kullanılan silahlara ve elde edilen
ekipmanlara göre karakterler farklı roller üstlenebilecek. Şu ana kadar sadece
dört adet farklı disiplinden bahsedildi. Yakın dövüşlere önem verenlerin
Disciples of War; büyü ile haşır neşir olanların Disciples of Magic; doğa ana
içerisindeki materyallerden faydalanmayı seçen ve bunlardan yeni büyüler,
iksirler üretenlerin Disciples of the Land; kaynak kullanımına önem vererek,
endüstriyel ürünler ortaya çıkaranların da Disciples of the Hand olarak
adlandırılacağı söylenenler arasında.
Mesleğine uygun giyin
Karakterler yaptıkları iş şekline göre görünüşleri de değişecek. Söz gelimi bir
kullanıcı, Blacksmith çekici kullanmayı düşünürse, bunu eline aldığı anda
görünüşü de demirci olarak değişecek. Aynısı doğadan hasat toplama yoluna
gidenler için de geçerli. Onlar da toplama işine girdikleri vakit görünümleri
değişecek. Böylece karakterlere uzaktan bakarken hangi mesleğe dahil olduklarını
hemen anlayabileceğiz.
Square Enix, MMO oyuncularının sahip oldukları oyunların listesini FFXIV içine
yerleştirmenin yollarını arıyor. Böylece oyuncular arasında ortak noktalar
bularak sosyalleşmelerini de sağlayabilir. Yapımcılar ayrıca FFXIV’ün, World of
Warcraft, Age of Conan ve Warhammer Online gibi piyasanın önde gelen
MMO’larından da feyz alındığını itiraf etti. Yapımcılar, şu anda beta aşamasında
olan oyunun, kullanıcılar tarafından gelen önerilere göre değişiklik
yapılabileceğinin sinyalini de verdi.
Karakterler MMO’nun aynasıdır
Şu ana kadar resmi ağızlardan beş farklı oynanabilir ırk açıklandı. Hyuran,
Miqo’te, Lalafel, Elezen ve Roegadyn ismi verilen bu ırklar, fiziksel ve
kültürel açıdan pek çok farklılık barındırıyor. Kısaca bu ırklardan bahsedelim.
Hyuran:
En
büyük kalabalığı oluşturan Hyuran ırkı Eorzea’nın dört bir yanında karşımıza
çıkıyor. Highlander ve Midlander olmak üzere iki ayrı mezhepe ayrılan bu ırkın
iri yapıları ve kaslı vücutları ile dikkat çekenleri Highlander olarak
adlandırılıyor. Ana şehirlerinin yıkılmasının ardından diğer şehirlere göç
etmişler. Öte yandan Midlanders mezhebi ise kas gücünden ziyade akıl gücünü
kullanmaları ile dikkat çekiyor.
Miqo’te:
Miqo’te
ırkı da iki farklı mezhebe ayrılıyor: Seekers of the Sun ve Keepers of the Moon.
Güneş tanrısı Arzema’nın izinden gidenlerin mezhebi olan Seekers of the
Sun’lılar genellikle gündüz karşımıza çıkıyor ve açık renkli gözleri ile diğer
ırklardan hemen ayrılıyorlar. Diğer taraftan Keepers of the Moon mezhebine
mensup olanlar tam gece kuşu. En büyük özellikleri de savaş boyalarına
bürünmeleri.
Lalafel:
Plainsfolk
ve Dunesfolk olmak üzere iki ayrı mezhebe sahip olan Lalafel ırkı da çocuklara
benziyor. Plainsfolk halkı, lepiska saçları ve koca kulakları ile dikkat
çekiyor. Dunesfolk halkı ise çöllerde yaşamalarından dolayı sıcağa oldukça
alışık. Diğerlerinden ayrılan özellikleri ise mücevhere önem vermeleri.
Elezen:
Elfleri
andıran Elezen ırkının Forester mezhebi, keskin gözlere sahip. Uzun mesafeye
güçlü vuruşlar yapmayı başarabilen bu ırk, ormanda yaşamaya alışık olsa da şehir
hayatına da zamanla uyum sağlamayı başarmış. Elezen ırkının diğer mezhebi olan
Shaders ise mağaralarda yaşamanın kazandırdığı özel hislere sahip.
Roegadyn:
Roegadyn
ırkının haydutu ve korsanı olan Seewolf mezhebi diğer ırkların da korkulu
rüyası. Çoğunlukla denizcilikle uğraşan bu halkın kimi üyeleri de kas gücü
gerektiren işlerde çalışıyor. Bu ırka ait diğer mezhep olan Lohengarde ise
Ateşin Askerleri olarak adlandırılıyor. Ateş üzerinde yürüme ve yakın dövüş
konusunda pek çok beceriye sahipler.
Uzun bir çalışmanın ürünü
Geçtiğimiz yıl düzenlenen E3 fuarında, FFXIV’ün ilk duyurusunu yapan Sony, küçük
bir video yayınlamıştı. O günden beri sessizlik içine giren ekibin açtığı web
sitesinden anlıyoruz ki, bu süreyi iyi değerlendirmişler. Yine Crystal Tools
isimli grafik motorunu kullanacak olan yapımcılar, yeni motora geçip vakit
kaybetmek yerine, var olan motoru elden geçirerek en iyi biçimde optimizasyon
sağlamayı hedefliyor. FFXI’deki kadroyu aynen korunması umutlarımızı artırıyor.
An itibariyle beta testi aşamasında olan oyunun testi 4 aylık bir süreyi
kapsayacak. Çıkış tarihi ise beta testinin ardından kesinlik kazanacak.