FM’de ekonomiyi büyütmek için 10 altın tavsiye
Not: Bu tavsiyelerin denenmiş ve başarıyla uygulanmıştır.
Eğer düşük profilli bir takım çalıştırıyorsak en büyük problemimiz düşük bütçeye sahip olmasıdır. Bundan 4-5 sene öncesini hatırlayalım. Dortmund, Almanya Ligi’nde yokları oynuyor, küme düşmeme mücadelesi veriyordu. Kulübün bir dolu borcu da cabasıydı. Ama takımın başına Jurgen Klopp geldi ve takım altyapısıyla beraber birden şahlandı ve geçen sene ŞL finaline kadar çıktı. İşte bu makalede nasıl Klopp olunur, onu anlatmak istiyorum bir nevi. Onun kadar hırslı olup olmamak sizin elinizde.
1.Yedek ve Genç Takımlardaki İsimler
Takımınızı seçtiniz. Basın toplantısına, yönetim toplantısına, carta curta her şeye katıldınız. Bunlardan sonra hemen bir kadroya göz atın. As kadroda 2,5 yıldız aşağısında olanlar, pek işinize yaramayabilir. Ama onları tutmanız bir nevi rotasyon olabilir. Ama yedek ve genç takımlarınızda bir dolu gereksiz, saçma sapan, 1-2 yıldızı olan adamlar olacaktır. İşte hedefimiz onlar: Yollayın gitsin.
Her topalın bir kör alıcısı vardır misali, 1K, 2K fark etmez yollayın. Hiç değilse maaş bütçenizde yer açmış olursunuz. Bu bile sizin açınızdan kârdır. Eğer satamıyorsanız bile bedelsiz kiralayın. Yalnız bir şartla: maaşının %100’ünü alıcı ödesin.
2.Teknik Heyetin Maaşı
Kadrolara göz atıp gereksiz isimlerle yolları ayırdıktan sonra sıra geldik teknik kadromuza. Açıkçası SI Games bu konuyu oyunun her yıl, bir önceki oyundan daha çok önem gösterilmesi gereken bir konu olarak ayarlıyor. Can yoldaşlarımızı seçerken çok çok dikkatli olmalıyız. Oyuncu alırken, teknik heyet seçerken de felsefemiz aynı: Düşük para, yüksek verim. O yüzden özelliklerine bakın. Eğer kötüyse acımayın onlara da yollayın.
Daha sonra oyunun arama filtresine girin, istediklerinize uygun çok çok daha düşük maaş isteyen boşta bir dolu adam var. Hatta kadın bile var. Onları değerlendirin.
3. Sonraki Satış Yüzdesi
Oyuncularımızı gönderirken, pazarlık yapmayı ihmal etmeyin. Alabileceğiniz en büyük parayı almaya çalışın. Bir nevi sömürün onları. Çünkü sömürülmeyi hak ediyorlar. Eğer dünyada çok zengin olmasaydı her şey dengede olurdu değil mi? Burada da bu mantıktayız. Hatta daha çok sömürmek adına peşlerini bırakmıyoruz oyuncumuzu satarken bir de sonraki satıştan yüzde istiyoruz. Yaşı kaç olursa olsun, ne kadara satılırsa satılsın para paradır sevgili dostlarım. İhtiyacımız olan bir şey yani küçümsemeyin derim, uzun vadeli çok işinize yarayabilir.
4.Hazırlık Maçları
Hazırlık maçları takımımızın sezon öncesi her şeyidir. Takımımızın form tutmasını sağlamaya çalışırken para kazanmaya da devam etmeliyiz. O yüzden mümkün olduğunca büyük takımlarla hazırlık yapmaya çalışın. Müthiş gelir elde edebilirsiniz. Çok da abartmayın yani büyük takımları yenemiyorsanız takımınızın sezon başında morali düşebilir. Arada bir daha orta seviye veya düşük takımlarla maç yapmak da gerekli.
Bu yöntemi oyuncunuzu satarken de kullanabilirsiniz. Eğer büyük bir takım sizin yıldızını istiyorsa yukarıda dediğimiz gibi yollayabileceğiniz en yüksek fiyata yolluyoruz ve sonraki satış yüzdesi istiyoruz. Yetiyor mu? Tabi ki de hayır. Bir de hazırlık maçı istiyoruz. Yüzsüz olun canım, oyun oynuyoruz.
5. X Kadar Gol atarsa Y Kadar Daha Para Vereceğim
Şu x’leri y’leri sevmiyoruz biliyorum neyse işte başlık böyle daha bir şekil oldu. Aslında şundan bahsediyorum. Düşük bir bütçemiz var, gücümüz belli. Bir oyuncuyu istiyoruz ama bütçemizi aşıyor. O zaman yapılacak şeylerden biri rakip takımı kandırmak. Şöyle bir örnekle açıklayayım. Akhisar’ı çalıştırıyoruz, Fenerbahçe’den Selçuk Şahin’i istiyoruz. 1 M istiyor Fenerbahçe. Bizim bütçede 500B var. O zaman Fener’e diyoruz ki “Hacı sana biz 500B verelim, 500B’de 50 gol attıktan sonra verelim.” Fenerbahçe de bunu kabul ediyor.
İsimlerin önemsiz olduğu örneğimizde durumu anladığınızı umuyorum. Özellikle defans ve orta saha oyuncusu istiyorsak rakip takımdan 50 gol attıktan sonra 200 M vereceğim bile diyebiliriz. Özellikle bu taktik 2012’de çok işe yarıyordu, 2013’de efektifliğini biraz azaltmışlar ama yine de kullanılabilir. Son bir uyarı; forvet oyuncusu isterken asla böyle bir şey yapmayın. Küllerimizden doğup çok zengin olacağız derken, iflasımızı ilan ederiz aman dikkat.
Not: Bunu oyuncuyla sözleşme imzalarken de kullanabilirsiniz. Belki o zaman istediği maaşı düşürebilir. Mevkisine de dikkat edin tabi ki.
6.Uzun Sözleşme
Aradığımız oyuncuları ve teknik heyeti bulduk. Teklif yapacağız. Teklif yaparken de tabiî ki de dikkatli olmanız gereken birkaç husus var. Bunlardan bir tanesi kabul edebileceği en düşük maaşta ısrar etmek. En sonunda bize ültimatom verecektir, eğer daha iyisini bulamazsak kabul ederiz bulursak da yol veririz.
Bunu ayarladıktan sonra hem teknik kadroda hem de transferlerinizde veya sözleşmesi bitmeyen oyuncunuzda bana göre en önemli şey sözleşmeyi 5 yıllık yapmak. Eğer 2 yıllık yaparsak, adam bir daha ki sözleşme yenilemede daha çok maaş ister bu da sıkıntı çıkartır bize. O yüzden en uzun sözleşmeyi yapın hem de Bosman kuralından yırtın. Bu söylediklerimin yaşlı oyuncular için olmadığını söylememe gerek yok sanırım. Az maaş çok verim. Bu da iyi bir felsefe.
7.Scout Sen Bizim Her Şeyimizsin
Artık bu oyunda scout’ın yani gözlemcinin önemini kavramayan kaldı mı Allah aşkına? Bizim gibi düşük bütçeli takımları çalıştıranlar için daha bir önemli oluyor bu. Az personeliniz olsun ama çok iyi olsun ve verimi yüksek olsun diyoruz ya, gözlemci için az olsun lafını unutun. Çok olsunlar ve genelde farklı ülkelerden olsunlar, arama menzilleri daha çok olur. Her yere yollayın, her yerden yetenekler çıkabilir. O yüzden ilk bizim keşfetmemiz lazım hem de çok ucuzken. Daha sonra bir mirasa konacağız. Canlı örnekleri için bakınız: Porto, Lyon, S.Donetsk…
Not: Altyapı konusunu da en azından şimdilik önermiyorum. Çünkü altyapı tesislerinin düzenlenmesi, antrenman tesislerinin düzenlenmesi falan ayrı bir masraf. O sonra, şimdi Porto’luk yapacağız.
8. Pilot Takım
Bu gerçekten bize öyle şey kazandıracak ki faydaları say say bitmez, fındık gibidir.
1.Seçeceğiniz takımın sizden daha itibarlı olacağını düşünürsek hazırlık maçların da müthiş kâr elde edeceksiniz. Reddetme ihtimalleri düşüktür, kardeşiz sonuçta yahu.
2.Sizlere her yıl para ödemesi yapacaklar. Para diyorum para.
3.İhtiyacınız olsun olmasın, cebinizden para çıkmadan kiralık oyuncu yollayacaklar. Parasını siz ödemiyorsunuz sonuçta. Hatta baktınız çok iyi bir oyuncu ama forma şansı bulamıyor, direk kiralamaya gidin. Kiralık listesinde olmasa bile kabul etmeleri çok yüksektir çünkü kardeşiz be. Hatta abartın gelecek sezonun sonuna kadar kiralayın.
9. Sözleşme Takibi
Devre arası transfer dönemine gelmeden mutlaka liginizde ki takımların (yabancı da olabilir) kadrolarını inceleyin. Sözleşmesi biten oyuncuları not edin ve transfer döneminde hemen anında onlara yüklenin. Bonservis bedeli ödemeden, çabuk davranarak harika oyuncular kadroya katabilirsiniz.
10.Avrupa Avrupa Duy Sesimizi
Yani bu kadar tavsiye verdikten sonra bunu söylemezsek ayıp olurdu. Avrupa Ligi ve özellikle ŞL bizler için bir maden. TV geliri olsun, primler olsun, UEFA’dan gelecek paralar olsun müthiş bir kaynak. Birkaç sezon düzenli oynarsak zaten ister istemez bütçemiz yükselecektir.
Son uyarılarımı da maddesiz yapmak istiyorum. Kadronuzu incelerken neye ihtiyacınız olduğunu, yabancı kurallarını falan hepsini öğrenin. Yanlış hamle yapma şansımız yok, doğru hamleler üretmeliyiz. Paramızı da doğru kullanmalıyız. O yüzden neyle karşı karşıya olduğumuzu bilelim.
Ve en son tavsiyem ise hepsinin üstünde bir assolist gibi onu son kez söylüyorum: sabırlı olun. Hiçbir büyük şirket veya büyük takım bir günde büyük takım olmadı. Gerçekte hile yapan takımlar gibi (Manchester City, PSG, Monaco) oyunda hile yapıp Arap Şeyhine dönüşmeyin. Küllerinizden doğmak, o kulüpte efsane olmak oyunun asıl zevkini tatmaktır.
İyi oyunlar…