Football Manager 2005

Futbol hiç şüphesiz ki dünyanın en çok ilgi gören sporudur. Okulda, evde, işte hepimizin mutlaka ciddi futbol tartışmaları olmuştur. Nasıl olmasın ki? Artık nereye baksak sarı lacivert; siyah beyaz, sarı kırmızı vb… Televizyonda yayınlanan spor programlarının %75’i hep futbol üzerine… Yeni tanıştığımız insanlarla bile yaptığımız ilk muhabbetlerimizde hep bu spor var. Futbol yüzünden kaç kez gideceğimiz yerlere geç kalmışızdır. Ya da kaç kez sevdiklerimize yalan söylemişizdir? Elbetteki sayısını unuttuğumuz belki de hatırlamak istemediğimiz bir konu bu.

Futbolun böylesine popüler olmasında oynanan oyunun kalitesini arttıran yıldızların payı oldukça büyüktür. Maradona, Pele, Eusebio, Cruyff, Beckenbauer… gibi astronomik yıldızlar, bu sevilen oyunu daha da popüler bir hale getirmişlerdir. Eminim ki benim gibi birçok futbolsever de bu efsane isimler için: “Keşke Cruyff futbolu bırakmasaydı da onu sahada izleyebilseydim” diye düşünmüştür. Maalesef gerçek olması imkansız bir hayaldir bu. Fakat kendimizi şimdilik Zidane, Ronaldo, Henry, Giggs, Nedved ve Figo gibi yıldızlarla avutabiliriz. Peki ya bu oyuncuları yönetme fikri nasıl olurdu? İşte Football Manager size bu deneyimi oldukça gerçekçi olarak yaşatabilecek yegane oyundur.

Benim gibi milyonlarca CM’ci neden Football Manager’i sabırsızlıkla bekledi peki?

Bildiğiniz gibi Championship Manager oyununun yapımcı firması Sigames yaklaşık 1 yıl önce dağıtıcı firma olan Eidos İnteractive ile bağlarını kopardı. Fakat bu ayrılma işleminden sonra Championship Manager oyunun isim hakları dağıtıcı firma olan Eidos İnteractive’de kaldı. Yani geçen seneye kadar Cm’yi yaratan ekip (Sigames) bu seneden itibaren Football Manager’i yapıyor. Bu yapımı yayınlayacak firma ise bundan sonra Sega olacak.

Sırrı nedir bu FM’nin?
Eğer evinde bilgisayarı olan bir futbolseversen ve hala Football Manager(kısaca FM) ile tanışmadıysan önemli bir deneyim kaçırmışsın demektir! Peki nedir bu FM? İlk olarak sana piyasadaki tüm menajerlik oyunları arasında maksimum gerçekçiliği sunan oyundur FM.

Hatta bu gerçekçilik öyle bir şeydir ki ileriki yıllarda dünya piyasasında ismini duyaracak bir çok önemli yıldızı 15, 16, 17, yaşlarından tanımaya başlarsın. Onların birer yıldız olmasıyla beraber şimdinin yıldızlarının futbolu bıraktıklarına, antrenör olduklarına veya teknik adam olup karşına çıktıklarına tanıklık edersin. Eski bir öğrencinin veya asistan menajerinin başka bir takıma geçip seni yenmesi, ufak ufak gurur meselesi olur sende. Her zaman daha büyük takımlar hayal edersin. Daha geniş bütçeler, daha şöhretli yıldızlar… Gün olur herhangi bir milli takımın başına geçersin. Elinin altında binlerce futbolcu olur. Tabii bu futbolcular oyunun uçsuz bucaksız database’inin marifeti. FM bu kadarla da kalmıyor. Taktiksel olarak da sayısız varyasyonlar uygulayabilirsiniz. Veya detaylı bir antrenman programı hazırlamak için monitörün karşısında saatler geçirebilirsiniz. Önceden anlaştığınız futbolcuların takımınıza dahil olması için transfer sezonun başlamasını iple çekersiniz. Ligin son 3 haftasıdır ve liderle aranızda 6 puan fark vardır. Eğer şansınız da iyi giderse o sezonu şampiyon tamamlamanın büyük keyfini yaşarsınız FM’de… Sırrı nedir bu oyunun?

Nasıl oynanır bu FM?
Bu sorunun cevabı henüz hiç menajerlik oyunu oynamadıysanız hiç de basit değil. Eğer CM dışında bir menajerlik oyunu oynayıp da FM’ye geçiş yaptıysanız daha önce hiç karşılaşmadığınız bu gerçekçilik başınızı döndürecektir. Eğer CM’den FM’ye transfer olduysanız, bu yazının nasıl devam edeceğini muhtemelen biliyorsunuzdur. Nasıl oynanır FM sorusunun cevabı; “oynanmaz yaşanır” olabilir. Şimdi size dilim döndüğünce FM’yi nasıl yaşayacağınızdan bahsetmek istiyorum.

Antrenman
Öncelikle oyunda bulunan 43 ülkenin 140’tan fazla oynanabilir ligindeki herhangi bir takımı seçip kariyerimize başlıyoruz. Başlangıç için en çok kafa yormanız gereken bölüm “Traning” kısmıdır. Burada takımınızın antrenman programını dikkatlice hazırlamanızı tavsiye ederim.

Bir kere haftada 6 günü antrenmana ayırın. Bu genellikle hafta içi 5 gün ve Pazar günü olsun. Eğer o gün maçınız varsa zaten antrenman olmayacaktır. Kalecileri ve diğer mevkileri ayrı çalıştırmanız gerektiğini söylememe gerek yok sanırım. Mesela kaleciler için özellikle uygulanması gereken çalışmalar olan Agility(GK), Handling, Distribution ve Shot Stoping haftada her biri ortalama 2’şer defa uygulanmalı. Tabii bunun yanında kalecinin fiziksel özelliklerini arttıracak Cross Country, Closing Down Sesion, Weight Traning, Pig in the Middle… gibi uygulamalarda antrenman programınız içinde yer almalıdır. Kalan mevkiler için ise oyunda zaten bulunan Defending, Midfielders ve Attacking gibi antrenmanların üzerinde biraz oynayarak yararlı programlar çıkartabilirsiniz. Fakat ben kaleciler dışında herkese aynı programı uygulayacağım diyorsanız, sıfırdan bir program kurmanızı tavsiye ederim. Bu programda takımın Fiziksel özelliklerine ek olarak Mental özelliklerini arttırıcı Tactical Traning, Set Piece Attacking&Defending, Overloading Attaking&Defending ve 5-a Side Large&Small gibi antrenmanlara yer verilmeli. Ayrıca kuracağınız strateji ve mentaliteye de uygun olarak takımın, defans veya atak özelliklerini de arttırıcı uygulamalar kullanılmalıdır. Eğer her iki özelliği de arttırayım diyerek program hazırlarsanız istediğiniz verimi alamayabilirsiniz. Zaten unutmayalım bu kadar programı 1 haftaya sığdırmamız lazım. Takımımıza uygun bir program hazırladıktan sonra antrenmanı uygulayacak antrenörleri seçiyoruz. Bu noktada antrenörlerin en çok Coaching Goalkeepers ve Coaching Outfield Players özelliklerini dikkate alarak atamaları yapmanızı tavsiye ederim. İçinize sindirecek bir antrenman programı yaptıysanız şimdi de “Tactics” ekranına göz atalım.

Taktik
Tam bu noktada karşımıza sizin hangi karakterde bir teknik adam olduğunuzla ilgili soru çıkıyor. Kadroya göre mi taktik kurarsınız yoksa taktiğe göre mi kadronuzu şekillendirirsiniz? Siz bunun cevabını kendi kendinize verirken ben de taktik ekranını anlatmaya başlayayım. İlk olarak kullanacağımız formasyonu belirleyelim. Bunun için “View” sekmesinin sağ tarafındaki “Tactics” sekmesinde hazırlanmış formasyonlar var. Eğer bunlardan birini seçmeyecekseniz hemen sağ tarafta kalan “Positions” tablosundan istediğiniz gibi bir saha dizilişi yaratabilirsiniz. Ayrıca Mouse’un sağ tuşu yardımıyla oyuncularınızı farklı yönlere doğru ok işaretleriyle görevlendirebilirsiniz aynı ekranda. Şimdi bu tablodaki “View” sekmesinden Team Instructions’a bir göz gezdirelim. Burada takımın genel olarak Stratejsini belirleyebilirsiniz. Dikkatle hazırlanması gereken bir bölüm. Çok iyi bir kadroya bile sahip olsanız kötü bir strateji muhtemel başarılarınızın önüne geçecektir. Bu ekranda takımın Mentalitesini, sahaya ne kadar yayılacağını, temposunu, pas stilini, ofsayt taktiğinin kullanılıp kullanılmayacağını,yaratıcılık için ne kadar serbest olunacağını, defansın nerede karşılayacağını ve nerede kapanacağını, müdahalelerin sertliğini, özel yerlere atılacak pasların nasıl olması gerektiğini, takım halinde nasıl markaj uygulanacağı ve sıkı markajı, oyun kurucu ve son olarak da hedef adam kullanılıp kullanılmayacağını ayarlayabiliyoruz. Bunları tek tek açıklamıyorum. Türkçelerinden ne olduklarının anlaşıldığını düşünüyorum. Aynı ekranın biraz daha aşağısında ise korner, taç ve frikiklerin nasıl kullanılması gerektiği var. Ayarlarımızı oyun planımıza göre yaptıktan sonra Player Instructions’a geçelim.

Az önce bahsettiklerimin dışında ileriye koşular ve topla beraber koşular, uzun şutlar, ara paslar, serbest rol… gibi özellikler var. Benim size tavsiyem; bu ekranda herhangi bir ayar yapmadan önce hemen aşağıdaki “Set To Preset” sekmesine tıklayıp, oradan oyuncunuzun mevkiine göre hazır ayarları yükletip, bunun üzerine değişiklik yapmanızdır. Son olarak “Positions” tablosundaki “View” sekmesinde bulunan kaptan, oyun kurucu, hedef adam, penaltı, frikik, taç ve korner kullanıcılarını ayarlarsanız bu ekranda da işimiz bitmiş oluyor.

Transferler
Her takımın bütçesinde astronomik rakamlar olmayabilir. Hal böyle olunca transferlerde ince eleyip sık dokumak gerek. Mesela bir defans oyuncusunun fiziksel özellikleri mutlaka yüksek olmalı. Aksi halde teknik ve mental özellikleri ne kadar iyi olursa olsun ikili mücadelelerde muhtemelen aksayacaktır. Orta alan oyuncuları içinse mental ve teknik özellikler daha önemlidir. Genelde oyunu yönlendirenler orta alan oyuncuları oldukları için zekalarını ve tekniklerini konuşturmaları gerekiyor. Eğer ofansif bir oyun tarzınız varsa kanat adamlarınızın hızlı oyuncular olmasına dikkat edin. Kontra ataklara karşı çabuk geri dönen bek ve kanat elemanlarına ihtiyacınız var. İleri uca geldiğimizde kullanacağınız santrafor türüne göre seçim yapmalısınız. Fiziksel ve teknik özellikleri iyi bir santrafor her zaman işe yarar. Buna ek olarak bir de mental özellikleri yüksek bir santrafor bulursanız kaçırmayın. Zaten bu oyuncu ya dünyaca ünlü bir yıldızdır ya da keşfedilmeyi bekleyen yegane potansiyeldir.

Kısa kısa notlar
Özellikle Türkiye gibi kulüpler bazında, Avrupada ciddi derecede söz sahibi olmak isteyen bir ülkede menajerlik yapıyorsanız ekibinize çok dikkat etmelisiniz. Dolayısıyla Avrupadaki büyük takımların zaten çok geniş ekipleri var. Türkiyedeki kulüplerin ekipleri ne çok geniş ne de çok kaliteli. Avrupa’ya açılmak için futbolcularınızla beraber yanınızdaki elemanları da yenilemek ve geliştirmek zorundasınız. Bunun için “Staff Search” ü kullanmanızı tavsiye ederim. Belirlediğiniz özelliklere uygun personel karşınıza gelecektir. Bu noktada büyük takımların personellerine teklif götürmenizi hiç tavsiye etmiyorum çünkü sizi ve takımı küçük görüyorlar. Fakat sizden daha zayıf olan takımların personellerini kolaylıkla ekibinize katabilirsiniz.

Hangi oyuncuya “Free Role” vereceğinizi çok dikkatli seçmelisiniz. Ne kadar az serbest oyuncu varsa takım oyunu o kadar artar. Genellikle üstün yetenekli 1 veya 2 oyuncuya bu hakkı verin.

Oyun kurucu seçerken Passing, Creativity, Dribbling, Technique… gibi özelliklerinin yüksek olmasına özen gösterin. Eğer birini hedef adam olarak belirlerseniz toplar genelde bu futbolcuyla buluşturulur. Kanaatimce forvetlerinizden birini hedef adam seçmeniz sizin yararınıza olacaktır.

Diyelim ki bir Avrupa kupasında sizden güçlü bir ekiple karşılaşacaksınız. Kupanın ilk maçı geldi çattı ve 2-0 mağlup oldunuz. Hem rakip güçlü hemde yenilgi! Artık rövanş maçı için hiç umudunuz kalmadı. İkinci maçla aranızda hem sizin hem rakibinizin oynayacağı 3 lig maçı var. Bu süreyi akıllıca değerlendirirseniz tarih yazabilirsiniz! Nasıl mı? Rakibinizin oynayacağı 3 lig maçınıda izleyerek! Bunu yapmak bana ne kazandıracak derseniz söyle anlatayım; Maçları izlediğinizde rakibinizin nerelerden başlayan ataklarla gol attığını ve bu atakları kimlerin başlattığını öğrenebilirsiniz. Bununla beraber rakibinizin nasıl goller yediğini de çözebilirseniz maçın anahtarı sizin elinize geçmeye başlamış demektir. Yapmanız gereken atağa maruz kalacağınız tehlikeli bölgelere özen gösterip(çok güvendiğiniz bir oyuncuyu oraya çekebilir veya o bölgeyi kalabalıklaştırabilirsiniz…) rakibinizin gol yediği kanattan atağa başlamak. Hatta izlediğiniz maçtaki, zayıf kanatta bulunanan oyuncunun karşısındaki futbolcunuzu hedef adam olarak atayabilirsiniz. Yalnız bu tekniğin başarılı olması için iki takım arasındaki farkın Barcelona ile Numancia arasındaki farktan daha az olması gerekiyor.

Futbolcuların moral durumu çok önemli. Mutsuz bir futbolcudan %100 performans bekleyemezsiniz. Bu sebepten futbolcuları oynaması gereken mevkiinin dışında oynatmamaya özen gösterin. Çünkü kendi yerinde oynamayan oyuncu kötü oynuyor. Bununla beraber moralide alt üst oluyor. Ayrıca ilk 11’de oynatmayacağınız bir oyuncuyu sırf satın alabilmek için oynatma garantisi vermeyin. Morali yine alt üst oluyor. Buna ek olarak arkadaşları tarafından sevilen futbolcuyu da satmamaya özen gösterin.

Çok değerli bir oyuncunuz sizden mutsuz ve gitmek istiyorsa, buna karşın siz satmak istemiyorsanız, sürekli oynatmalısınız ki aranızdaki buzlar erisin. Yalnız bu durum epey uzun sürebilir.

FM’de medyayla çok içli dışlı olacağınız için cevaplarınıza özen gösterin. Gereksiz yere ortamı germek futbolcularınızı rahatsız eder. Bu durum size kaybedilen puanlar olarak geri gelebilir.

Oyuncu sezonun herhangi bir döneminde kontrat isteyebilir. Devre arasına veya lig sonuna kadar beklemenizi tavsiye ediyorum. Çünkü oyuncu kontratını yeniledikten sonra çıktığı ilk maçta iyi performans gösteremiyor.

Futbolcunuzu medyaya karşı övecekseniz son 3 maçtaki performansına göre bakarak yapmalısınız. 2 maç önce başarısız bir futbol sergilemiş olan oyuncunuz, taraftarlar tarafından beklediğinizden farklı bir tepki alabiliyor. Ayrıca oyuncuları her hafta övmeyin. Yine 3 maçta bir yapın fakat öveceğiniz zaman en fazla 2 futbolcuyu övün.

Mümkün olduğunca gözlemcilerinizin(Scout) boş durmamasına özen gösterin. Eğer kalabalık bir gözlemci ekibiniz varsa başta Brezilya ve Arjantin başta olmak üzere Portekiz, İtalya, Hollanda, Fransa gibi ülkelere gönderin. Hatta büyük organizasyonları atlamamanızı tavsiye ederim.

Eğer zayıf bir kulüple kariyere başlarsanız buna bağlı olarak bütçenizde çok kısıtlı olacaktır. Bu sebebten genç milli takımlara yönelmenizi tavsiye ederim. Geleceğin A Millilerini küçük bir mebla ile takımınıza katabilirsiniz.

Sezona yeni başladınız. Hazırlık maçlarında sizi memnun edecek skorlar aldınız ama ligde işler istediğiniz gibi gitmiyor. Böyle bir durumda panikleyip her hafta farklı bir taktikle sahaya çıkmayın. Aksi halde şans eseri iyi performans gösterdiğiniz bir dizilişe ısrar edebilirsiniz. Eğer takımınıza güveniyorsanız kendi taktiğinizde ısrar edin fakat stratejinizde oynamalar yapın. Örneğin hücum gücü yüksek bir takımı fazla geride oynatıyor olabilirsiniz.

Eğer sisteminiz gereği ön libero ile oynuyorsanız burada oynayan oyuncuyu dikkatli seçin. Zayıf ön libero tüm takımı etkileyebilir. Kaliteli bir ön libero rakip hücumları olgunlaşmadan sona erdirir ve geliştireceğiniz atağı yönlendirir.

Sigames = Muhteşem futbolcu ve personel verileri…

Bu yazıyı tekrar tekrar okuduğumda gördüğüm şey nasılda gerçek futbol terimlerinin bu oyuna birebir aktarıldığı oldu. Öyleki yazıda bahsi geçenlerin çoğunluğu futbol hayatında birebir rastlanılan olgular. Sanırım sırrı nedir bu FM’nin? sorusunun cevabını buldum. Futbol nasıl oynanıyorsa, takımın gol attığında nasıl seviniyorsan, şampiyonluk çoşkusuyla nasılda yerinde duramıyorsan aynı şekilde yaşıyoruz biz bu oyunu! Sanırım futbolu böylesine gerçekçi sekilde kurgulayıp önümüze sunan Sigames’e teşekkür etmeliyiz.

FM’nin Formulü
Bu oyunu böylesine gerçekçi kılan aslında biz oyuncuların hayal gücü. kanattan bir orta geliyor ve forvet oyuncunuz topa dokunup ağlara gönderiyor. Futbolcunun topa nasıl vurduğunu hep aklımızda oluşturduğumuz senaryoya göre aktarıyoruz. Yada rakibiniz kontra atakla, takımınızı 3’e 1 yakaladı. Önlerinde ki defans oyuncusunu aralarında paslaşıp geçecekken hiç beklemedikleri birşey oluyor. Son adamınız araya girip topu uzaklaştırıyor. Fakat nasıl uzaklaştırdı? İşte bu yapbozları hep hayal gücümüz sayesinde birleştiriyoruz. Bu durum FM’yi 3 boyutlu rakiplerine karşı inanılmaz gerçekçi kılıyor. Benim hipotezime göre FM’nin formulü “Sigames + Oyuncunun hayal gücü = Maksimum gerçekcilik!”. Bence maksimum mutluluk için bekleyin fakat maksimum gerçekçilik için FM’yi hemen deneyin.

Kapanış
Artık bir kapanış yazmanın zamanının geldiğini düşünüyorum. Bu yazıda elimden geldiğince FM’yi veya CM’yi daha önce deneme fırsatı bulamamış kullanıcılara, oyun tanıtmak ve daha hızlı alışmaları için yardımcı olmak istedim. Oyuna dalıp gerçek hayatı unutmamanız dileğiyle.

Exit mobile version