Oyun İncelemeleri

Freedom Force vs. Third Reich

Amerika kökenli çizgi romanlar genelde bir tek süper kahraman üzerine
kuruludur. Bu süper kahraman çok ukaladır, yalnız çalışır, herşeyin iyisini
bilir ve Amerikan halkını temsil eder. Aynı motivasyonu Amerika kökenli
oyunların büyük çoğunluğunda da görürüz. Düşmanları hiçbir zaman gizli veya
hayal ürünü değildir, bütün oyunlarda ve çizgiromanlarda açık açık bir milleti
düşman ilan ederler ve halkı doldururlar. Concon çocukları da hadi Alman kafası
ezelim, haydi Rusları yumruklayalım, Arapları öldürmek çok zevkli diyerek bayıla
bayıla oynarlar bu oyunları.

Bütün bunların uyduruk teoriler olduğunu düşünürsek Freedom Force (“Özgürlük(!)
Kuvvetleri”) vs. Third Reich, Amerikan çizgiroman tarihinin en ünlü süper
kahramanlarının bir arada takım olmaya çalıştıkları ve dünyanın (dünya
Amerika’dır) düşmanlarına karşı savaştıkları eğlenceli bir RPG ve taktiksel
strateji türü karması.

Bütün düşmanlar özgürleştirilmelidir…

Oyuna süper kahramanlardan birisinin (Alchemiss) kontrolü ile başlıyoruz, oyunun
nasıl oynanacağını ve kontrollerini anlatan bir önbölüm oynadıktan sonra asıl
konuya geliyoruz. II. Dünya savaşı yılları… Alchemiss bir kabus görmektedir,
bir zaman dostu olan bütün herkes şimdi düşmanın tarafına geçmiştir ve onunla
savaşmaktadırlar. Rüyasından Menthor tarafından uyandırılan Alchemiss meğer
geleceği görmektedir. Bu bir işarettir, eğer dünyadaki düşmanlar yok edilmezse
(özgürleştirilmezse) bugün dostu olan herkes düşmanın tarafına geçecektir.

Bölümler bütünüyle bir çizgifilm havasında geçiyor ve bölüm araları
çizgiromanlardan sahnelerle ve ara ara oyun motoruyla hazırlanmış sahnelerle
destekleniyor. Her bölüm arasında o bölümde kontrol ettiğimiz kahramanlar
topladıkları deneyim puanlarına göre yeni skiller ve stat puanlar kazanabiliyor
ya da mevcut yetenekleri daha da güçlendirilebiliyor. Tabi klasik bir RPG
oyununda olduğu gibi görev yaptıkça deneyim kazanma ve karakter geliştirmek
üzerine bir oyun Freedom Force vs. Third Reich.
Karakterlerin nasıl birer süper kahraman olduklarını
yapımın resmi internet adresinden
de
öğrenebilirsiniz. Ayrıca bölüm aralarında çıkan ayrıntılarda, çizgi roman tarzı
görüntüler eşliğinde bize karakterlerin geçmişini aktarıyor. Özet olarak her
birisi, uzak bir galaksiden gelen kötü niyetli bir düşmandan, kaza sonucu
dünyaya ulaşan X-Enerjisi tüplerine bir şekilde maruz kalmış ve o an ilişkide
bulundukları nesnelerden çeşitli güçler almışlardır.Taktiksel strateji kontrollere alıştıktan sonra eğlencelidir…

Freedom Force vs. Third Reich tür olarak RPG olmanın yanında oynanış olarak bir
taktiksel strateji oyunu. Ancak taktiksel strateji oyunlarını oynanabilir yapan
genelde sıratabanlı olmalarıdır. Freedom Force sürekli olarak gerçek zamanlı
çalışıyor. İstediğimiz zaman oyunu dondurup veya ağır çekime alıp hamleler
yapabiliyoruz ancak yine de çoğunlukla kontrol elden çıkıyor. Düşmanlar her
yandan saldırıyor ve işler çığırından çıkıyor. Bu durumu biraz rahatlatmak için
oyunu düşük bir zorlukta oynayabilirsiniz. Ancak bu herhangi bir oyunu yine aynı
zorlukta ama “God mod”da oynamaktan pek farklı değil. Sadece aynı karambol
içinde daha güçlü oluyorsunuz.

Oyun düşünce olarak güzel, çünkü onlarca süperkahraman ve herbirinin bir o kadar
yeteneği arasından, çeşitli ataklara dayanıklı düşmanlara, en uygun saldırıyı
uygulamak eğlenceli. Görsel olarak da gayet güzel desteklenmiş bu özelliklere
rağmen, oyunun sürekli bir karambole girmesi, alışkın olmayan bünyelerde
baygınlık yaratabilir.

Yetenek çeşitliliğinin yanısıra, taksiksel strateji oyunlarının müdavimlerinin
ilgisini çekecek bir özellik de ekrandaki bütün nesnelerle etkileşimin mümkün olması. Bütün
nesneler saldırılardan hasar görebiliyor ve hatta her nesnenin, duvarlardaki
tuğlaların bile, hangi ataklara dayanıklı hangilerine karşı zayıf olduğu
belirtilmiş. Güçlü karakterler otomobilleri fırlatıp, elektrik direkleriyle
düşmanları dövebiliyorlar. Bu tarz bir etkileşimi Silent Storm’dan hatırlıyorum,
ondaki kadar ince ayrıntılı hasarlar olmasa dahi herşeyle etkileşime geçebilmek
bu oyunun bir artısı.

Çizgiromandan uyarlanmış eski çizgifilmleri izlediniz mi hiç?

Oyunun seslendirmeleri 60’lardan 70’lerden kalma tekniklerle o zamanın
seslendirme sanatçılarıyla yapılmış gibi. Konuyu sanki bir radyodan veya eski
bir belgesel kaydından geliyor gibi dinliyoruz. “Bakalım kahramanımız X bu sefer
düşmanın elinden kurtulabilecek mi?” tarzı diyaloglarla bölümler birbirine
bağlanıyor. Muhtemelen eskiyi anma ve nostalji duygusu yaşatma amacıyla yapılmış
bu seslendirmeler, sanıyorum bende istedikleri etkiyi yaratmadı.

Yoğun Amerikan kokusuna aldırmayacak ve sadece bir RPG, taktiksel strateji oyunu
olarak görecekseniz, kontrollere alışmanın zorluğu dışında Freedom Force vs
Third Reich oldukça başarılı bir yapım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu