Fuel
Pist bazlı yarış oyunları, bu aralar epey ilgi çekiyor. Bu yarış simülasyonlarında; tüm dünyadaki pistlerde keyfinizce yarışabiliyordunuz. Fakat Burnout Paradise, efsanevi yapısıyla bunu birkaç adım öteye taşımayı başarmıştı. Şehir caddeleri de sizin pistinizdi ve etkileşim yapısı inanılmazdı. Midnight Club: Los Angeles; Burnout’un başarısını bile ileriye götürmeyi başarmasıyla tanındı. Şimdi de Fuel, bayrağı devralmak ve ileriye taşımak istiyor.
Felaketlerin yarışı
İlk verilere göre bunu başarabilecek bir kapasitesi de bulunuyor. Yapım, tüm dünyayı sizin pistiniz hale getirmekte tereddüt etmiyor. Üstelik bunu her hava koşulunda başarıyor. Fuel, genel yapısı itibariyle bu kadar hırslı olunca, onu geliştirmesi de kısa sürmemiş. Asobo; Ratotuille ve Wall-E gibi yüksek bütçeli yapımlarla bile pek ilgilenmeyip, Fuel’e odaklanmış. Aslına bakarsanız çok da iyi yapmış. Gişeye oynayan ürünlerin, genelde pek kaliteli olmadığı oyun severler tarafından gayet iyi bilinir. Fuel ise pek çoğumuzu tatmin edecek yapıda. Aslında proje yaratılırken devasa bir multiplayer olması öngörülmüştü. Daha sonra şirket yöneticileri tarafından, tek kişilik görevlere de odaklanılması gerektiği ortaya kondu ve iyi de oldu.
Küresel ısınma dünyanın en büyük sorunlarından biri, değil mi? Şimdi ne saçmalıyor bu diyorsunuz eminim. Şundan bahsetmek istiyorum; Fuel, küresel ısınma sonrasında biraz çıldırmış olan hava koşullarını gayet iyi yansıtıyor. Kış mevsiminde bile aşırı sıcaklar veya Haziran’da yağan karlar ile bizi şaşırtmayı iyi başarıyor. Bununla da kalınmamış; mahvolmuş ve yitip gitmiş ormanlarda, izole edilmişlik duygusu ile dostlarınızla yarışabiliyorsunuz.
Simülasyonda, yalnızca otomobillerle yarışmıyorsunuz. Dev S.U.V’ler, motosikletler, kamyonlar, bisikletler hatta bunlarından melezlerinden bolca mevcut. Aracınızı siz de geliştirebilirsiniz. 70 model bir Chevrolet Camaro’dan, kaslı bir estetik harikası yaratabilirsiniz. Yarışları bitirmek için tek bir yolunuz da yok.Olabildiğince özgür bir ortamda, birçok rotadan birini seçip kendinize avantaj yaratabilir ve durağanlıktan kurtulabilirsiniz. Elbette bu aracınıza da bağlı. Dağlık bir arazi de, spor araba kullanmak pek akıllıca olmaz. Düz yolda devasa bir Hummer kullanmak da pek avantajlı sayılmaz. Tercih özgürlüğünüz sınırsız.
Bekle beni Büyük Kanyon
Çöller, dağlar, tuz çölleri, bataklıklar, balta görmemiş ormanlar, sahiller, tepeler, vadiler ve uçsuz bucaksız yollar. Yani tabiatta karşılaşacağınız her şey sizin yarış pistiniz. Codemasters, iddialı sözünü de tutmuş. Dünyanın en otantik mekanlarında da yarışabiliyorsunuz. Bunların arasında büyük kanyon da var. Daha doğrusu onun mahvolmuş hali. Ne de olsa yapım, dünyayı mahvettiğimiz bir zaman diliminde geçiyor. Bu hızla gidersek pek de kurgu sayılmayacağını söyleyebilirim. Gezeceğiniz pek çok boş alan var. Ancak başınızda bir sel belası da olabilir. Sel ortamında bir S.U.V kullanmak keyifli olsa da, iç karartıcı göründüğünü ifade edebilirim.
Fuel’in tek kişilik seçeneği, tahmin edilebileceği gibi kariyer odaklı. Karakterinizi dilediğiniz gibi özelleştirebiliyorsunuz. Belirli yarışları kazanınca, o yarışa ait dövme yaptırmak gibi haklarınız da mevcut. Hatta online modda, kendi büyük yarışınızı düzenleyip, sonuna ödüller koyabilirsiniz. Çevrimiçi mod, toplam 16 kişiye kadar destek veriyor. Codemasters’ın Web sitesinden içerik ve yeni araçlar indirme olanağınız da var. Kullandığınız yakıt da büyük önem taşıyor. Kaliteli yakıt seçiminin, performansınızı katlayacağını bile söyleyebilirim.
Ve perde kapanır
Codemasters ve Asobo ortaklığı iyi bir iş başarmış. Yine de; Burnout Paradise kadar keyifli olmadığını söylemek boynumun borcu. O keyif seviyesine ulaşılamamasının sebebi de, oynanabilirliğin biraz zor oluşu. Fakat şunu da söylemem gerekir ki, satın alınca kesinlikle pişmanlık yaratmayacak ve özellikle çoklu-oyuncu seçeneğinde keyifli anlar geçirtecek bir yapım.