Game & Watch Tarihçesi
2016’ya girmemizle birlikte, hepimizin içinde bir heyecan oluştu. Bu sene beklediğimiz, oynamak istediğimiz, bitirmek için can attığımız bir çok oyun bizlerle olurken, PC başında, otobüste, kısacası her yerde gün sayar olduk. Bir Street Fighter hayranı olarak SF V’i beklerken, kimimiz de 28 Ocak, yani benim doğum günümde PC oyuncularıyla buluşacak olan Rise of the Tomb Raider’ı bekliyor. Oyun sektörü durmaksızın gelişirken ve biz de bu gelişimlerle birlikte büyürken, ufkumuzu genişletirken köklerimizi düşünmeden, anmadan edemiyorum. Daha önce yazdığım PONG makalemde olduğu gibi, sizleri yine geçmişe götürecek, zaman yolculuğu yaptıracak bir yazımla karşınıza geliyorum. Bu sefer konumuz, el konsollarını başlatan ve bizlerin otobüste, okulda oyun oynamamızı sağlayan bir yenilik olacak. Game Boy’dan bahsetmeyeceğim ne yazık ki, ancak Game Boy’un atalarından, ilk adımlarından bahsedeceğim.
Yıl 1976, Mattel Electronics adlı şirket ses efektlerine sahip ve tanışabilen ilk elde tutulan konsolu yarattı. Bu konsollar sadece bir oyuna sahip olduğu için, genel olarak da o oyunun ismine sahip olurlardı. Mattel Electronics’in 1976 yılında geliştirdiği Mattel Auto Race, kırmızı LED ışıklarına sahip olmakla birlikte dört adet zorluk seviyesine sahip bir yarış oyunuydu. Mattel Auto Race’den memnun kalan şirket 1977 yılında Mattel Electronic Football’u piyasaya sürdü. Mattel Auto Race’deki teknolojiye sahip olan Mattel Electronic Football, aynı kırmızı LED ışık sistemini kullanarak bizlere bir futbol maçını oynama imkanı sunuyordu.
El konsollarının yavaş yavaş ortaya çıkması ile 1978’de Milton Bradley isimli oyuncak şirketi, Simon isimli ürünü ile video oyun pazarına atıldı. Simon’un kendine has bir ekranı olmasa da, dört adet farklı renge sahip olmakla birlikte ses efektleri çıkarabilen bir aletti. Simon farklı renkte ışıkları sıra sıra oyunculara göstererek, bizlerin hafızasını ölçen bir oyundu. Aynı günümüzdeki oyunlardaki renk bulmacaları gibi. Böylelikle elde tutulan oyun konsolları yavaş yavaş hayatımızda yer edinmeye başladı.
Yıl 1979, Gunpei Yokoi adlı Nintendo’nun oyun geliştirici ‘Shinkansen’ yani Japonya’nın hızlı treni ile yolculuk yaparken, sıkılmış bir iş adamını görür. Bu sıkılmış iş adamı evine giderken LCD hesap makinesi çantasından çıkarır ve tuşlara basarak kendini eğlendirmeye çalışır. Vaktini öldüren ve bir an önce evine gitmek isteyen bu iş adamını gören Yokoi Usta’nın kafasında ampul yanar ve kafasında LCD ekrana sahip olan ve cepte, çantada taşınabilen oyun konsolları yaratmaya başlar. Fikrini tasarlayan ve aynı zamanda oyuncuların vakitlerini eğlenerek geçirirken zamanı da kontrol altına alabilmeleri için bu konsola saat özelliğini ekler. Fikrini Nintendo’ya sunduğu an fazlasıyla olumlu yanıt alan Yokoi Usta, konsolların tasarımı ve geliştirimi üzerinde çalışmaya başlar. Game & Watch’ın yaratılış hikayesi böylelikle başlamış olur.
LR4x/SR4x ‘button-cell’ piller ile çalışması tasarlanan Game & Watch’lar’ın pilleri o zamanlar daha çok lazerli işaretleyiciler ve de elde taşınan hesap makinelerinde kullanılıyordu. Gunpei Yokoi’nin tasarladığı ilk Game & Watch oyunu ise 28 Nisan 1980’de piyasaya sürülen ‘Ball’ isimli oyundu. Ball’da yapmamız gereken şeyler gayet basitti aslında. Oyuncular havaya 3 adet top atar ve yere düşen topları tekrardan havaya göndererek yere düşmelerini engeller. Yakaladığımız ve geri gönderdiğimiz her birer top ile bir puan kazanarak yüksek skorları da elde edebiliyoruz.
Tek kişilik ve tek ekranlı bir oynanışı bizlere sunan ‘Ball’ bizleri Mr. Game & Watch ile de tanıştırıyordu. 2001 yılında Nintendo GameCube için piyasaya sürülen Super Smash Bros. Melee’de karşımıza çıkan Mr. Game & Watch’ın ta kendisiydi. Her oyunda farklı özelliklere sahip olan Mr. Game & Watch, Greenhouse’da böcek spreyi sıkarken, Chef oyununda da düşmanlarına yemek fırlatır.
Yokoi Usta’nın Game & Watch’ları önce Japonya’da ardından da tüm dünyada başarıya ulaşmıştı. Oyun çeşitliliği açısından birçok modele sahip olan Game & Watch’larda sadece Mr. Game & Watch ile değil, Mickey Mouse’u dahi oynayabiliyorduk. Öte yandan Nintendo’nun Donkey Kong’u da ilk olarak kapaklı ve çift ekranlı, o turuncu güzelim Game & Watch ile karşımıza çıkmıştı.
Seneler geçtikçe Yokoi Usta farklı tipte Game & Watch modelleri çıkartarak tasarımlarını geliştirmeye devam etti. 1980’de çıkan ilk Game & Watch’lar ‘Gümüş seri’ olarak adlandırılırken, 1981’de çıkan Game & Watch’lar Altın seri olarak isimlendirildi. Manhole ve Helmet isimli ‘Altın Game & Watch’lar 1 milyon adetten fazla satarak adını kendileri gibi altın harflerle yazan el konsollarıydı. Manhole isimli oyunda Mr. Game & Watch karşıdan karşıya geçerken, platformları doğru zamanlama ile kullanarak karşıya geçmeye çalışırken, Helmet’te ise gökten yağan tornavida ve İngiliz anahtarlarına değmeden kulübesine girmeye çalışır.
1981’lerin sonlarına doğru geniş ekran Game & Watch’ları üreten Yokoi ve Nintendo, bu modeller için belki de hepimizin oynadığı ve aklına kazadığı Parachute gibi oyunları üretti. Chef, Popeye, Mickey Mouse gibi oyunları Game & Watch için üreten Nintendo 1 milyondan fazla satışa sahip olarak başarıya ulaşmıştı. Popeye derken dikkatinizi çektiğimin farkındayım, evet Türkiye’de Temel Reis olarak bilinen Popeye’nin oyununda Safinaz, Kabasakal ve Temel Reis bulunur. Bir kayıkta duran Temel Reis’e Safinaz, teneke içinde ıspanak, şişe ve ananas atar ve Temel Reis’in yakalaması gerekir.
Öte yandan, bu oyunlara baktığınız zaman, neredeyse oyunların hepsinde Game A ve Game B gibi ibareler görürüz. Game A oyunun normal zorluğu iken, Game B ise Game A’ya oranla bizlere daha hızlı, daha zorlayıcı bir oynanış sunar.
Hepimizin, gerek PlayStation, gerek Xbox, gerek de PC oyuncularının kullandığı gamepad’lerdeki ‘artı’ şeklinde D-Pad tasarımı da Yokoi Usta’nın zekası ile ortaya çıkmıştı. 1982’de Donkey Kong Game & Watch oyunu için tasarlanan bu D-Pad tasarımı halen günümüzde kullanılıyor. Bu tasarım o kadar başarılıydı ki, Yokoi Usta’ya yıllar sonra Technology & Engineering Emmy Ödülü almasına sebep oldu.
Belki de Yokoi’nin en başarılı Game & Watch modeli olan Multi Screen, yani birden fazla ekrana sahip olan Game & Watch’lar ise 1982’den 1989’a kadar üretildi. Bu serinin en popüler oyunlarından biri olan Donkey Kong ve Mickey & Donald, yaklaşık olarak 1 milyondan fazla sattı. Mario gibi bu sefer Mr. Game & Watch olarak oynadığımız Donkey Kong’un bu oyununda Mr. Game & Watch’ın sevgilisini kaçıran Donkey Kong’u durdurmaya çalışıyoruz. Yolumuza çıkan engellerden saklanarak veya üstünden atlayarak ilerlediğimiz Donkey Kong’un üst katına çıktığımızda aynı günümüz Nintendo DS ve 3DS konsollarında olduğu gibi üst ekranda oyuna devam ederek makine kolunu çekiyoruz. Tutunduğumuz kanca ile Donkey Kong’un durduğu platformu adım adım yıkarak, sevgilimizi kurtararak mutlu bir şekilde oyunumuzu sonlandırıyoruz. Mickey & Donald’da ise yanan bir evin ateşini söndürmeye çalışırken, Mickey Donald’ı yönlendirerek binanın çatısından aşağı su damlaları atmasını sağlıyor. Önceki paragraflarda bahsettiğim Greenhouse adlı oyunda Multi Screen Game & Watch’lardan birisidir.
1980’lerin ortalarına gelince işin daha farklı bir yönünden bahsetmeden edemeyeceğim. Nintendo’nun Yokoi Usta ile birlikte ürettiği Game & Watch’lar o kadar büyük bir etki uyandırdı ki, bütün dünyada bu gelişimin etkileri görülmeye başlandı. Tiger Electronics gibi oyun şirketleri kendi elde tutulan LCD oyunlarını üretmeye başlarken, işin en ilginç kısmı ise Sovyet Rusya’nın Elektronika markalı kendi elde tutulan LCD konsollarını üretmesi oldu. Game & Watch’ın Octopus (Sovyet Rusya’da Mysteries of the Ocean), Chef ve Egg (Sovyet Rusya’da Nu, pogodi!) gibi oyunlarını kendileri üreten Elektronika, elde tutulan oyunların Rusya’da yaygınlaşmasına sebep oldu. Geliştirdiği tüm oyunların toplamda yaklaşık olarak 80 milyon adet satan Game & Watch’ın oyun sektörüne olan etkisi ve gelişiminin ne kadar büyük ve önemli olduğunu tahmin edebilirsiniz.
1983’te 2 adet Game & Watch üreten Nintendo, oyuncuları Tabletop ve Panorama ile tanıştırdı. Her ne kadar hem Tabletop Game & Watch’ları hem de Panorama’lar Nintendo’nun beklediği başarıyı elde edemese de, yaklaşık olarak 250 bine yakın bir satış rakamına ulaştılar. Shigeru Miyamoto’nun da üzerinde çalıştığı Mario’s Cement Factory ve Donkey Kong Jr. ise Tabletop Game & Watch’ların en ünlü iki çeşidi. 1981’de Arcade Makinelerinde Donkey Kong oyununda ortaya çıkan Mario’nun etkisi yavaş yavaş ortaya çıkacaktı.
Belki de Hiroshi Yamauchi’nin önderliğinde geliştirilen Famicom, diğer bir adıyla Nintendo Entertainment System’in 1983’te piyasaya sürülmesiyle birlikte Game & Watch’ların satışlarında ciddi bir düşüş meydana geldi. Milyon satışlara ulaşamayan Game & Watch’lar yaklaşık olarak 250 binlik satışlara ulaşmaya başladı. Bu durum her ne kadar Nintendo için bir zarar durumu olmasa da , Yokoi Usta’nın yaratcılığını tekrardan uyandırdı.
1984’te piyasaya sürdüğü Super Color ve Micro Vs. System Game & Watch’ları ile farklı tasarımlar deneyen Yokoi, Super Color ile Game Boy’un da ilk adımlarını atmış oldu. Diğer Game & Watch’lara göre daha dik olan Super Color, üzerinde hem D-Pad hem de tuş barındırarak, ilk Game Boy’ların tasarımlarını oluşturuyordu. Spitball Sparky ve Crab Grab isimli iki farklı çeşit olarak çıkan Super Color her ne kadar başarısız olsa da, Game Boy için önemi bir hayli fazladır. Öte yandan aynı yıl çıkan Micro Vs. System ise bizlere iki kişilik oynanışı sunuyordu. Kapağının altından çıkartabildiğimiz mini gamepad’ler ile ufak bir konsol görevi gören Micro Vs. System, Boxing, Donkey Kong 3 ve Donkey Kong Hockey olarak üç çeşit halinde piyasaya sürüldü.
1986’da Crystal Screen’i piyasaya süren ve o dönemin son Game & Watch’ı olan bu tür, saydam LCD ekranı ile dikkat çekiyordu. Super Mario Bros., Climber ve Balloon Fight ile öne çıkan Crystal Screen’ler beklenilen etkiyi yaratamadı. Bunun üzerine tekradan Multi Screen ve Wide Screen’e yönelen Nintendo ve Yokoi, Super Mario Bros., Climber, Balloon Fight hatta Zelda’yı ( oyunun adı The Legend of Zelda olarak geçmedi) bu iki çeşitte piyasaya sürdü. Super Mario Bros. her ne kadar 250 bin’den fazla 1 milyondan az bir satış rakamına ulaşsa da, diğer bu başarıya ulaşamadı.
Eski başarısına ulaşmak isteyen Gunpei Yokoi, çalışmalarına devam etti ve oyunculara daha başarılı, tek başına birden fazla oyun çalıştırabilen, NES ya da SNES’in taşınabilir bir versiyonunu yaratmak, geliştirmek için çalıştı. Çalışmasının karşılığını 1989’da piyasaya sürdüğü Game Boy ile alan Yokoi’nin Game Boy ile maceralarını bir başka makalede anlatmak istiyorum. Lakin Game Boy’dan başlayıp, Color, Advance, DS, 3DS derken konu bir hayli uzayacak. Ancak sizlere sözüm olsun, en kısa zamanda o konulara da girişeceğim!
1997’de aramızdan ayrılan Gunpei Yokoi’nin anısına Nintendo, Mini Classics isimli anahtarlık şeklinde Game & Watch’ları piyasaya sürdü. Mini Classics’ler ufak Game Boy şeklinde Game & Watch’lar olmak üzere, çoğu Game & Watch oyununa sahiptiler. Game A ve Game B özelliği bulunan Mini Classics’lerin alarm ve saat özelliği de vardı. Bir ustayı anmanın en hoş yollarından biri olduğunu düşünüyorum.
2006 ve 2010 yılları arasında Nintendo 2 adet ‘Game & Watch koleksiyonu’ oyununu Nintendo DS için üretti ve özel olarak Club Nintendo üyelerine sundu. İlk kaset Oil Panic, Donkey Kong, and Greenhouse oyunlarını içerirken, ikinci kaset de Parachute, Octopus ve Octopus’ün Nintendo DS’e özel iki kişilik versiyonunu içeriyordu. 2009 ile 2010 yılları arasında Nintendo 9 adet Game & Watch oyununun remake’ini DSiWare için sundu. Bu remake’ler arasında daha önce bahsettiğim oyunlardan Ball, Flagman, Manhole ve Mario’s Cement Factory vardı.
Gunpei Yokoi Usta’yı bir kez daha saygıyla anarken, Game & Watch’ın ve Game Boy’un hayatımıza, oyunculuk serüvenimize katkısından bahsetmeden edemeyeceğim. Çoğu oyuncu gibi ben de çocukken, geceleyin arabada Game Boy Color’umda Pokemon oynamaya çalışıp, oyun acaba kayıt oldu mu? Diye panik olanlardan oldum. Nintendo her ne kadar yeni nesilde etkisini pek gösteremese de, NX ile hem rekabetçi hem de yenilikçi bir politika izleyeceğini düşünüyorum. Eğer elinizin altında herhangi bir Game & Watch veya Game Boy varsa, güzelce saklayın. İyi bakın onlara.