Oyun İncelemeleri

Ghost of Tsushima Director’s Cut inceleme

Geçtiğimiz yılın en başarılı yapımlarından biri olan Ghost of Tsushima, bazı eksiklerine rağmen teması ve oynanış dinamikleri ile övgü toplamış ve daha da önemlisi oyunculardan çok iyi geri dönüşler almayı başarmıştı. Bir yılı aşkın bir süre önce çıkan oyun bu süre zarfında çeşitli güncellemeler ve Efsaneler modu gibi farklı içeriklere de kavuştu. Asıl beklenen güncellemenin ise İki Adası’na yaptığımız yolculuk olduğunu söyleyebiliriz. İşte bu içeriğimizde Ghost of Tsushima Director’s Cut sürümüne ve Ikı Adası isimli yeni ek paketine yakından bakacağız.

Oyunun ana dinamikleri için Ghost of Tsushima inceleme içeriğimize göz atabilirsiniz.

Ghost of Tsushima Director’s Cut inceleme

Öncelikle sürüm hakkındaki detaylara geçmeden önce İki Adası’ndan ve tabi kioyunun devam eden hikayesinden bahsetmek istiyorum. Her ne kadar farklı detaylar olsa da yeni sürümün en önemli noktası tabi ki hikaye adına yapılan gelişmeler oluyor. Eğer oyunu bitirdiyseniz ya da ana hikayede Toyoma Bölgesi’ne geçtiyseniz Ikı Adası hikayesine ulaşabiliyorsunuz. Ama benim burada size tavsiyem öncelikle ana oyunu bitirmeniz, sonrasında bu yeni maceraya yelken açmanız olacaktır. Çünkü Ikı Adası’nda daha zorlu düşmanlar ve hikaye adına önemli detaylar ile karşılaşıyorsunuz.

Hikaye ise Tsushima Adası’ndaki bir köyde sanrılar gören halkı bulmamız ile başlıyor. Onlardan bu sanrıların sebebinin Ikı Adası’nda peydahlanan Kartal adı verilen yeni bir grubun olduğunu öğreniyoruz. Zaten Tsushima’da olaylar karışıkken bir de bu akıl bulanma olaylarının adaya sıçramamasını isteyen Jin ise olayı kendi merkezinde çözmek için İki Adasına doğru yola çıkıyor. Bu noktada özellikle giriş sekansını çok beğendiğimi de belirtmem gerek. Hele ki oyunu geçen sene çıktığı dönem bitirdiyseniz bu maceraya tekrar yeni bölgede geri dönmek size çok iyi hissettiriyor ve oyunu özlediğinizi anımsıyorsunuz.

Ikı Adasın’da tabi ki yan görevler, kostüm, bambu ya da yine ana oyundan hatırlayacağımız bazı dinamikler mevcut. Bu sefer tilki sevmek yerine Ikı Adası’nı mesken tutan kedi, maymun, geyik gibi hayvanlara flütümüz ile ezgiler çalıyoruz. Bunun dışında atla saldırı, yeni atak stilleri gibi oynanış tarafında da bazı ufak yenilikler oyuna eklenmiş. Ana hikaye ise biraz önce bahsettiğim Kartal grubunu ve liderini alaşağı etmek üzerine. Bu hikayenin Moğol akınlarına çok benzeyeceğini fark eden yapım ekibi hikaye içerisine farklı dinamikler de eklemiş. Bu dinamikler sayesinde Jin’in geçmişi hakkında yeni detaylar öğrendiğimiz gibi karakteri daha derinlemesine tanıma şansına sahip oluyoruz. 

Bu noktada eleştireceğim en önemli nokta ana hikaye işleyişinin bana çok kısa geldiği. Tamam yan hikayeler ve ekstra görevler ile Ikı Adası’nın keyfini çıkartıyorsunuz ama bu denli bir içerik için ana hikaye kısmında daha farklı görev işleyişleri beklerdim. Bu noktada hikaye kısmını bitirince “aa bu kadar mıydı ya” diye şaşırdığımı söylemem gerekiyor. Neyse ki karakter derinliğini oluşturan kısımlar sadece ana hikaye görevleri ile sınırlandırılmamış. Kel alaka bile yaptığınız bir görevde ya da yolda karşılaştığınız biriyle konuştuğunuzda bile karakter derinliğine renk katan bazı olaylar ile karşılaşabiliyorsunuz.

Ana oyunda olduğu gibi Ikı Adası hikayesinin de en büyük avantajı grafikler ve atmosferde yatıyor. Bu uçsuz bucaksız ovalarda at koşturmak, en tepe noktaya çıkmak ya da gün batımına karşı flüt çalmak falan inanılmaz keyif veriyor. Zaten ana oyunun incelemesinde de grafikler başta olmak üzere oyunun sanat yönetiminin ne kadar başarılı olduğundan bahsetmiştik. Ikı Adası ile birlikte tüm bu olguların üzerine artı birkaç puan daha yazılmış.

Tabi oyunun bu sürümü ile tamamen PS5 versiyonuna yükseltilmesi önemli değişiklikleri de beraberinde getiriyor. Her özel oyunda Dualsense över gibi olduk ama bu kontrolcünün oyunlara kattığı artıları saymamız gerekiyor. Hep dokunsal geri bildirim hem de uyarlanabilir tetikler konusunda çok iyi bir iş çıkartılmış. Bazı mini sekanslar dışında ok ve yay kullanmak bile oyunda çok keyifli bir hale gelmiş. Tetiklerin o baskısını, gerginliğini inanılmaz derecede hissediyorsunuz.

Geri bildirim tarafında ise karşılaştığınız her olayda bir titreşim ile karşılaşıyorsunuz. Rüzgar estiğinde, yüksek bir yerden atladığınızda ve kılıç mücadelelerinde titreşim olayı çok iyi ayarlanmış. Mesele soldan sert bir rüzgar estiğinde Dualsense soldan sağa doğru hafif sönerek titriyor. Ya da bir kedi sevdiğinizde onun hırıltısını parmaklarınızda hissediyorsunuz. Üstelik tüm bu saydığım noktalar 3D ses ile birleşince ortaya çok iyi bir geri bildirim çıkmış. Sucker Punch PS5 teknolojilerine hem görsel anlamda hem de geri bildirim konusunda iyi çalışmış. Zaten kalite modunda 4K oynayabildiğiniz oyun performans modunda ise 60 FPS çalışıyor ve bu şekilde oynayınca oyun yağ gibi akıp gidiyor arkadaşlar.

Sony neyse ki Save aktarma konusunda ufak bir yeniliğe gitmiş. Eski sürümü indirmeden artık kayıt dosyalarınızı ister PS Plus sayesinde buluta, isterseniz de eski konsolunuzda USB depolama sayesinde alabiliyorsunuz. Bu sistem için tüm oyunlarda kullanılacak rahat bir işleyişe ihtiyaç duyulduğu bir gerçek. Ben sırf kayıtlarımı alabilmek için ofise gidip PS4’ü açmam ve dosyalarımı almam gerekti mesela. neyse ki gitmişken tüm kayıtları depoladım çünkü ilerde çıkacak olası bir oyunda tekrardan gel git yapmak istemiyorum 🙂

Sonuç olarak Ghost of Tsushima gelecek yeni güncellemeler, fotoğraf modu ve Efsaneler ile birlikte daha uzun bir süre oynayacağımız bir yapım olmuş. Eğer daha önce bu maceraya adım atmadıysanız ve PS5 sahibiyseniz Ghost of Tsushima Director’s Cut sürümünü kesinlikle tavsiye ediyorum diyebilirim. Hali hazırda daha önce PS4’te oyunu aldıysanız Ikı Adası genişlemesine ulaşmak için ek paket ücreti ile tüm bu içeriklere kavuşuyorsunuz. Ikı Adası hikayesi biraz kısa ama oyuna tekrar dönmek ve bu atmosferi ciğerlerinize çekmek için iyi bir fırsat sunuyor diyebilirim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu