1) Kısaca Gizland’ın nasıl kurulduğundan ve hangi aşamalardan geçtiğinden
söz eder misiniz?
Öncelikle bizimle bu röportajı yaptığınız için teşekkür ederiz. İlk olarak
söylemem gereken, Gizland’ın oyuncular tarafından, oyuncular için kurulmuş bir
şirket. Bizler yıllardır bilgisayar oyunları oynayan insanlarız ve diğer
oyuncuların şikayetleri bizim için de geçerliydi. Bir gün oturmuş bunlardan söz
ederken neden kendimiz düzeltmek için bir şeyler yapmıyoruz dedik ve bu şekilde
ilk adımımızı atmış olduk.
En başta kendimize bir konsept oluşturduk. Vizyonumuzun ne olduğunu çok net bir
şekilde ortaya koyduk. İleriki aşamalarda bunun büyük yararını da gördük. Çünkü
net hedefler belirlediğiniz zaman insanların sizi anlamasını ve desteklemesini
sağlamak daha kolay oluyor. Biz birinci kalite oyunları tamamen Türkçe yaparak
30 YTL’nin altında bir fiyatla Türk oyuncularına sunmak istiyoruz. Doğru bir
hedef belirlediğimizi de çevremizdeki oyuncuların, dergilerin ve Merlin’in
Kazanı gibi oyun sitelerinden aldığımız olumlu tepkiler ve büyük destek
sayesinde anladık. Bu konseptin ayrıntılarını şirketimizin internet sitesinde
okuyabilir herkes.
Daha sonra teker teker yurtdışındaki şirketlerle bağlantı kurarak konseptimizi
açıkladık ve bu tarz bir çalışma yapmayı düşünüp düşünmediklerini sorduk. Bazı
şirketlerin ne kadar aç gözlü olduklarını, bazılarının hiç beklenmeyecek kadar
olumlu yaklaştığını, bazılarının da bize ellerinde kalmış başarısız oyunları
satmaya çalıştığını gördük. Fakat farkettiğimiz en önemli şey yurtdışında,
Türkiye’deki özellikle oyun piyasasına olan güvensizlikti. Sadece Türkiye’nin
Avrupa’daki kötü imajı yüzünden, oyunlarını bize verecek bir şirket bulmak dokuz
ayımızı aldı. Çünkü diğer sorunların yanında büyük şirketlere profesyonel, bu
alanda uzmanlaşmış bir ekip olduğumuzu da kanıtlamamız gerekiyordu. Bu kadar
uzun bir hazırlık aşamasının ardından şirketimizi resmi olarak Ocak ayında
kurduk ve 10tacle studios AG şirketiyle ilk iki oyunumuz için anlaşmamızı
yaptık. Hatta komiktir, şirket kurma işleri uzun sürdüğü için önce sözleşmeyi
imzalayıp sonra şirketin kuruluşunu tamamladık. Yabancılara ve bilmeyenlere
Türkiye’deki bürokrasinin nasıl bir şey olduğunu anlatmak zor.
2) Gizland’ın hedefleri nelerdir?
Gizland’ın en önemli hedefi Türkiye’de bir oyun piyasası oluşturmak. Bunun için
de oyunları herkesin ulaşabileceği bir hale getirmek gerekiyor. Yani tamamen
Türkçe ve 30 YTL’nin altında olması gerekiyor. Rusya ve bazı başka ülkelerde bu
formül çok başarılı bir şekilde uygulanıyor. Rusya dünya korsan piyasasının
merkezi olduğu halde 8-10 Dolar fiyatla orjinal oyun satıyor ve korsana rağmen
her oyundan onbinlerce satılıyor. Biz de aynı yöntemi uygulayarak korsanın
yolunu kesmek ve az sayıda oyunla çok para kazanmak yerine çok düşük kârla çok
oyun satmak istiyoruz. Ancak birkaç aylık deneyimlerimiz umutlarımızı biraz
kırdı. Türkiye’de insanlar hala korsan oyuna bir sempati besliyor ve bunları
savunuyor. Bunu maalesef sizin sitenizdeki yorumlarda bile gördük. Bu insanlar
korsan oyun satanların birkaç kuruş para kazanıp, geçimini sağlamak için bu işi
yaptığını sanıyorlar. Her zaman söylüyorum ve burada da tekrar etmek istiyorum:
Korsan oyun Türkiye’de mafya tarafından üretiliyor ve satılıyor!Kazandıkları paralar da sizin ailelerinizi, askerlerimizi, polislerimizi, masum çocuklarımızı
öldüren terör örgütlerine, çetelere gidiyor. Aldığınız her korsan oyun
teröristlerin bir mermi ya da bir silah daha almasını sağlıyor. Siz ya da
ailenizden biri yarın bu kurşunla öldürülebilir. Bunu unutmayın.
Gerçi ilk iki oyunumuzda zaman darlığı nedeniyle konseptimize uygun olarak
çıkaramadık. Bunun için de bütün oyunculardan tekrar özür diliyoruz. Fakat hâlâ
bir deneme sürecindeyiz. Eğer beklediğimiz ilgiyi ve başarıyı yakalarsak, Türk
oyuncular da biraz önce anlattığım Rusya’daki fiyatlarla oyun oynamaya
başlayabilir yakın bir zamanda. Yeter ki korsan oyun almasınlar. Bunu yaptıkları
sürece, asla Türkiye’de yapılmış, bütün dünyada tanınan bir oyun çıkmayacaktır.
Gizland’ın bir diğer hedefi de Türkiye’de, Türkler tarafından, Half Life, Age of
Empires, World of Warcraft kalitesinde oyunlar yaptırmak ve bunları hem
Türkiye’de, hem de Avrupa ve Amerika’da dağıtmaktır. Bunun için çeşitli yapımcı
gruplarıyla görüşmeye başladık sizin de haberlerini verdiğiniz İstanbul, WW III
ve benzeri oyunları yapan arkadaşlarımızla ilk bağlantıları kurduk. Şu anda
hazırlamakta oldukları oyunları inceliyor, birlikte neler yapabileceğimize
bakıyoruz. Yakın zamanda hepimizi sevindirecek haberler verebiliriz.
3) Gizland çok yeni bir firma. Şimdilik Türkiye’ye GTR ve Neocron’u
getirdiniz. Bundan sonrası için aklınızda hangi oyunlar var?
Şu anda hem Türkiye’de, hem dünyada oyun sektörü biraz karışık görünüyor. Yani
Türkiye’yi hep eleştiriyoruz, fakat yabancı şirketlerin çoğu da bizden farklı
değiller. İlk başladığımızda, bir yıl kadar önce başvurduğumuz ve sözleşme yapma
aşamasına geldiğimiz şirket, son anda oyunun haklarının hala dağıtımcı şirkette
olduğunu farketti ve bizi onlara gönderdi. Daha sonra bu şirketin pazarlama
müdürü ayrılıp başka bir şirkete geçti. Bu ilk oyunun dağıtımcı şirketi bizi 9
aydan fazla oyaladı ve oyunun haklarının tekrar eski şirkete geçtiğini söyledi.
Bu arada oyununu almak istediğimiz başka bir şirket, anlaşma aşamasında fiyatını
yükseltti. Yine başka bir şirket kendi karışıklıkları nedeniyle bize sözleşme
gönderdiği halde, bize geri dönmedi. Daha sonra bu şirketin müdürünün başka bir
şirkete genel müdür olduğunu öğrendik geçen gün.
Bütün bunları neden anlatıyorum? Çünkü şu anda sözleşme imzalayıp 2 oyununu
getireceğimiz başka bir şirketle görüşme aşamasındayız. Fakat anlattığım olaylar
yüzünden temkinliyim. İmzalar atılmadan kimseye bir şey söylemek istemiyorum.
Bir de Türkiye’de oyun piyasasını takip eden insanlar gerçekten hiçbir şeyi
gözden kaçırmıyorlar gördüğüm kadarıyla. Daha şimdiden birçok kişi bizi ilk
oyunlarımızın fiyatları yüzünden eleştiriyor. Tekrar bir yanlışımızı görürlerse
sokağa çıkamayız diye korkuyorum. Şaka bir yana, bu dikkatli oyuncular bizi
sevindiriyor. Yani kimse bize baskı yapmasa, söylediklerimizi bize hatırlatmasa
belki de hedeflerimizi unutup motivasyonumuzu, disiplinimizi ve en önemlisi
cesaretimizi kaybedebilirdik. Bu noktada bizi oyuncularla buluşturan tüm oyun
medyasına ve özellikle desteğinden ve yoğun ilgisinden dolayı Merlin’in Kazanı
ekibine çok teşekkür ediyoruz.4) Ülkemize sadece PC oyunlarını mı getireceksiniz?
Yurtdışındaki şirketlerle görüştüğümüzde bazı şirketler anlaşmamız halinde PS2,
Xbox vs. versiyonlarını da alabileceğimizi söylediler. Fakat biz şu an için PC
oyunlarına yoğunlaşmak istiyoruz. Dikkatimiz dağılmasın istiyoruz. Sonuçta biz
de PC oyuncusuyuz, tanıdığımız bildiğimiz alan bu. İleride ne olur bilinmez
tabii, ama şimdilik yaşasın PC diyoruz.
5) Türk oyun piyasasından beklentileriniz nelerdir? Size maddi anlamda geri
dönüşüm olabiliyor mu?
İlk olarak Türkiye’de oyun alanında piyasa diyebileceğimiz bir şey yok gördüğüm
kadarıyla. Bazı şirketler var. Bunlardan bazıları hazır beyaz eşya getiriyoruz,
arada oyun da getirelim, diye girmişler bu piyasaya galiba. Avaturk, Aral, Esen
gibi şirketlerse bu işi daha ciddi yapmakla birlikte, çeşitli sebeplerle biraz
daha çekingen davranmışlar bugüne kadar sanki. Kimseyi eleştirmek istemiyorum.
Bu şirketlerdeki dostlarımız bize darılmasınlar. Elbette hepsi yıllardır bu işi
yapıyorlar ve bundan 5-10 yıl önce sektördeki şartlar bizim girdiğimiz
zamankinden çok daha zordu. Onların çalışmaları sayesinde bugün biz biraz daha
rahat hareket edebiliyoruz. Fakat şartlar artık değişiyor. Biz artık daha fazla
şey yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu da rekabet halinde değil, saydığım
ciddi oyun şirketleriyle işbirliği içinde yapmak istiyoruz. Örneğin oyunların
Türkçe olması. Biz tanıştığımız bütün şirketlere, bu işi yapmak için elimizde
imkanların olduğunu, isterlerse seve seve kendilerine de bu hizmeti
verebileceğimizi söyledik. Sonuçta ben 16 yıllık profesyonel çevirmenim. Ortağım
da 10 yıldır Televizyon alanında çalışıyor hem stüdyo, seslendirme gibi gerekli
donanıma, hem de gerekli bağlantı ve deneyime sahibiz. Bunu da oyun sektörünün
gelişmesi için diğer şirketlerle paylaşmaya hazırız. Çünkü diğer şirketler ne
kadar kaliteli işler yaparsa oyun sektörü o kadar gelişir, biz de Gizland olarak
bundan yarar sağlarız ve buna katkı sağladığımız için gurur duyarız. Asla başka
bir oyun şirketinin başarısızlığından mutluluk duyamayız. Ne de olsa hepimizin
hedefi aynı.
Sorunun ikinci bölümüne gelirsek, biz dediğiniz gibi henüz çok yeni bir şirketiz
ve konseptimize uygun oyunları henüz çıkaramadık. Şu anda bizi tatmin edecek bir
maddi geri dönüş alamadık. Bu da bizde biraz hayalkırıklığı yarattı aslında. İlk
oyunlarımızı düşük sayıda getirttik. Bütün dergiler ve internet siteleri, hatta
TV programları ilk oyunumuzu tanıttığı halde istediğimiz rakamlara ulaşamadık.
Fiyatın bunda etkisi olduğunu biliyoruz, fakat birçok kişiden de şunu duyuyoruz:
3 milyona oyun almak varken neden bu kadar para vereyim. Buradan herkese
sesleniyorum: Sizler orjinal oyun almadıkça, oyun fiyatlarının düşmesini hayal
etmeyin, çünkü satış rakamları yükselmedikçe şirketler masraflarını çıkarabilmek
için fiyatları daha da yüksek tutmak zorunda kalacak. Bu çok basit bir doğa
kanunu. Umarım sizlerin de yardımlarıyla insanlara bu bilinci vermeyi başarırız.
Yoksa Türkiye’nin geleceği hiç iyi görünmüyor.6) Özellikle büyük şehirler dışındaki illerde en büyük sorun; oyunun
orijinalinin oralara gelmemesi. Bunu nasıl aşmayı düşünüyorsunuz? İnternet
üzerinden oyunları satın alma imkânımız olacak mı?
Şirketimizi kurarken en çok üzerinde durduğumuz konulardan biriydi bu.
Dolayısıyla ilk aşamada Hepsiburada, Ideefixe, Weblebi gibi büyük internet
siteleriyle bağlantı kurduk. Şu anda oyunlarımıza mağazalardan ulaşamayan herkes
bu sitelerden ulaşabilir. Bunun dışında Türkiye’nin her yerine dağıtım
yapabilecek şirketlerle de görüşmelerimiz sürüyor. Birçok dağıtım şirketi
satılmaz diye Anadolu’ya oyun dağıtımı yapmak istemiyor. Bu konuda da sıkıntılar
oluyor zaman zaman. Yani aslında bütün sorunlarımız korsan oyunların bu kadar
yaygın olarak satılmasında ve alınmasında düğümleniyor.
7) Ülkemize oyun dışında oyun ile ilgili şeyler getirmeyi de düşünüyor
musunuz? Mesela gamepad, direksiyon yada joystick gibi şeyler.
Hayır. Bazı teklifler geldi yurtdışından fakat ekibimiz henüz küçük olduğu için
dikkatimizi başka konularla dağıtmak istemiyoruz. Zaten donanım sektöründeki
rekabet bu kadar yoğunken bu alana girmek mantıklı görünmüyor.
8) Oyun piyasası ile içli dışlı olan oyuncular daha sık bu sorunla
karşılaşırlar ki, oyunların yapımcılardan kaynaklanan sorunlardan yada diğer
sebeplerden dolayı ertelenmeler meydana gelebiliyor. Acaba yayıncılar ve
yapımcılar arasındaki münasebetlerden biraz bahsetme imkânınız var mı? Kısacası;
bu işler nasıl yürür?
Aslında bu konuda bizim henüz bir deneyimimiz yok, hiç kimsenin yok, çünkü
Türkiye’de yapılmış ve ciddi bir dağıtımcıyla anlaşılarak dağıtılmış bir oyun
yok. Yurtdışında bu işlerin nasıl yürüdüğünü tam olarak bilmiyorum. Her ülkenin
kendince zorlukları var. Bu biraz da insanların kültürüyle ilgili galiba. Hazır
yeri gelmişken bizim Türk oyunu projemizden de biraz söz etmek istiyorum.
Yurtdışında özel bir fon bulunuyor. Bu fonun amacı, dünyanın herhangi bir
yerinde hazırlanan bir oyunu maddi olarak desteklemek ve daha sonra tüm dünyada
pazarlanmasını sağlamak. Bu fon birkaç milyon Euro içeriyor. Bizim amacımız Türk
oyun yapımcılarından kaliteli demosu olanlarla bağlantı kurmak ve fon
yönetiminin kabul etmesi halinde bu oyuna maddi destek sağlayarak tüm dünyada
dağıtımını yapmak. Bunun için de bu röportajı okuyan yapımcı arkadaşlardan
ricam, sizin aracılığınızla ya da www.gizland.com adresine başvurarak gerçekten
kaliteli demolarını ve proje ayrıntılarını bize göndermeleri. Yeterli ilgi
olursa belki bunu yakın bir zamanda Merlin’in Kazanı aracılığıyla bir yarışma
haline getirebiliriz. Yalnız ricam, gerçekten orjinal fikirleri olan ve yüksek
teknik kalitede oyunlar yapabilecek arkadaşların başvurması.9) Kopya oyun alımı gerçekten de ülkemizde sizin yaptığınız girişimlerin
önündeki en büyük engel olsa gerek. Çoğu oyunun orijinallerinin ülkemize
gelmemesinden çok gelenlerin de pahalı olması bundaki en büyük neden zannımca.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bakın, biz özel ilişkilerimiz ve yeteneklerimizi kullanarak fiyatları ancak
belli bir süre düşük tutabiliriz. Bir noktadan sonra tıkanırız. İnsanlar korsan
oyun aldıkları sürece, orjinal oyunları desteklemedikleri sürece, Türkiye’deki
fiyatlar yabancı ülkelerdeki fiyatlarla aynı hatta daha yüksek olacaktır. Bu
kaçınılmaz. Bir şirket en mükemmel oyunu bile getirdiğinde en fazla 300-500 tane
satacağını bilerek neden her oyunu Türkiye’ye getirip parasını boşa harcasın ki?
Ayrıca biz Türkler kendimizle övünüyoruz her alanda ama korsan konusunda utanç
verici bir durumdayız. 10 milyon nüfuslu Çek Cumhuriyeti, 20 milyon nüfuslu
Yunanistan, hatta 3-5 milyon nüfuslu minicik ülkeler Türkiye’dekinden yüz kat
fazla oyun satıyorlar, kendi oyun sektörlerini geliştirip dünyaya oyun
satabilecek şirketler kuruyorlar. Bence bilgisayar oyunu oynayan her Türk genci
bu durumdan büyük utançt duymalı. Biz bir şirketle pazarlık yaparken, utanarak
en fazla 1000 adet alabiliriz dediğimizde millet bizim yüzümüze gülüp ciddiye
almıyor çoğu zaman. Yaşasın korsan diye boş konuşanlar, Türkiye’nin itibarını ne
hale getirdiklerini de düşünsünler biraz. Forumlarda Türk oyunu alırım diye atıp
tutmakla olmuyor bu işler.
Burada üzüldüğüm sadece insanların çalışmalarına saygı gösteren, ülkesinin ve
kendisinin geleceğini düşünen, elinden geldiği kadar orjinal oyun almaya çalışan
arkadaşlarımız. Aslında ithalatçı şirketler olarak böyle insanları
ödüllendirmenin yolunu araştırmamız gerekiyor. En azından şu kadarını
söyleyebilirim: Bir oyun şirketinde çalışmayı hayal eden kişiler varsa
okuyucuların arasında, korsan oyun almaktan hemen vazgeçsinler. Hiçbir oyun
şirketi böyle birine iş vermeyecektir. Gizland’ın da en katı şirket kuralı bu
olacaktır. Korsan oyun alan, korsancılardan iş istesin.
10) Şimdiye kadar düzenli olarak bütün oyunlarını getirmeyi düşündüğünüz bir
firma var mı? Şahsen ben öyle düşünüyorum ki, eğer bir yapımcı ile anlaşsam,
onun bütün oyunlarını Türkiye’ye de getirmek isterim. GTR ve Neocron2 gerçekten
büyük bir başlangıç sizin için. Diğer firmalar ile ilişkilerinizden, şu an için,
bahsedebilir misiniz?
Daha önce söylediğim gibi birçok şirketle bağlantılarımız var. Çeşitli oyunlar
konusunda pazarlıklar yapıyoruz. Ancak biz, bir şirketle anlaşma yapıp onların
iyi kötü bütün oyunlarını alıp yatırım gücümüzü boşa harcamak gibi bir hata
yapmak istemiyoruz. Bir oyun için görüşme yapmadan önce demolarını, teknik
özelliklerini vs. inceliyoruz, eğer başarılı bulursak şirketle anlaşmaya
çalışıyoruz. Yani birkaç şirketin en başarılı oyunlarını ülkemize getirmek
varken neden bir sözleşmeyle kendimizi tek şirkete bağlayıp, en kalitesiz
oyunlarına bile getirmek zorunda kalalım ki? Büyük şirketler dağıtımcıları böyle
anlaşmalarla 1-2 iyi oyun karşılığında bütün saçmasapan ürünlerini dayatmaya
çalışıyorlar. Dağıtımcılar da biz büyük şirketlerle çalışıyoruz diyebilmek ya da
iyi ürünleri getirtmenin başka yolu olmadığını düşünerek mecburen kabul
ediyorlar. Belki bir gün biz de oyun bazında değil, şirket bazında
distribütörlük anlaşması yaparız, fakat yine de kalitesinden emin olmadığım bir
oyunu Türkiye’ye getirmem. Bizim ülkemiz teknoloji çöplüğü değil!
Son olarak Merlin’in Kazanı’na, Gizland’a ve oyunlarımıza verdiği destek için
çok teşekkür ediyor, uzun yıllar başarılı bir şekilde işbirliği yapmayı
umuyorum. Ekibinizdeki bütün arkadaşlarınıza selamlar. Bu arada Age of Empires
maçı sözünüzü unutmadık. Bizden kurtuluşunuz yok. İyice bir yenmeden bırakmayız!