Oyun İncelemeleri

Golden Axe: Beast Rider

Yıllar önce SEGA’nın oyunları içinde iz bırakan eşsiz bir yapım vardı. Üç
savaşçıdan istediğimizi seçerek maceranın içine atılırdık. Üzerlerine binip
savaşabileceğimiz dinozor-ejderha türü yaratıklarla ve güçlü büyülerle eski
çağların etkili ölüm makinesi haline geliyorduk. Sıkı oyuncular hemen
hatırlayacaklardır. Evet Golden Axe’dan bahsediyorum. O muhteşem üçlü; Barbar
Tarık, Tyris Flare ve cüce Gilius Tunderhead aramıza yeniden döndü.

Golden Axe: Beast Rider duyurulunca hepimizi doğal olarak heyecan dalgası sardı.
Ben ise olaya temkinle yaklaşmayı tercih ettim. Çünkü SEGA’nın eski klasikleri
yeni nesle ne zaman aktarılmaya kalksa, vasatı aşamıyorlardı. En canlı örneği
Sonic. Dreamcast’tan sonra kim çıkan Sonic oyunlarından memnun kaldı? Yinede
Golden Axe’i yeniden baş tacı yapabilme olanağını da yapımcıları elindeydi ve
hali hazırda işlenebilecek geniş bir konsept vardı. Yapımcı Level Secret’ın,
Iron Man’e de imza attığını hatırlatayım. Bakalım firmanın vaatleri
beklentilerimizi karşılamış mı hep birlikte görelim.

Altın Balta’nın parlamaya başladığı zaman

Oyunda Tyris Flare adlı barbar savaşçı kahramanı kontrol ediyoruz. Tyris bir
şamanın kızı ve kabilesi Death Adder’in askerleri tarafından katlediyor. Kızımız
intikam almak için yollara düşüyor. Oyun boyunca kaçırılan ejderhayı bulmaya
çalışacak ve Altın Balta’nın parçalarını toplayarak güçlü silahını elde etmeye
çalışacak. Diğer savaşçıları kontrol edebilme olanağı maalesef yok. Cüce Gilius
ve Barbar savaşçının seçilebilir karakter olmaması çok büyük bir kayıp ve bu
konuda eksi puanı hanelerine işliyoruz. Oyunu TPS kamera ile oynuyoruz. Maceraya
adımımızı atar atmaz, tuş takımlarını ve fonksiyonlarını öğreniyoruz. Bunlar
kılıcımızla yapabildiğimiz vuruş, blok ve combo hareketleri. Bunun yanında
sağlığımızı nasıl dolduracağımız ve büyülerin yapılışını öğreniyoruz.

Oyun boyunca çeşitli yerlere bulacağımız sayfa halindeki notlar da bize bilgi
veriyor. Ana tema olan dinozor ve ejderhalar emrimizde. Tyris 5 farklı tür
yaratığın üzerine binip savaşabiliyor. Bu yaratıklar potansiyel bir öldürme
aracı. Bir diğer önemli unsur olan büyülere bir paragraf açmak istiyorum.
Hatırlarsanız önceki oyunda etkili büyüler vardı. Düşmanların üzerine taş
yağdırıyor, fırtına, yıldırım ve ateş büyüleriyle yıkım getiriyorduk Golden Axe:Beast
Rider’da yapabildiğimiz iki çeşit büyü var ve bu büyüleri bölümleri geçtikçe
geliştirebiliyoruz. Ama ne yazık ki büyüler işlerimizi o kadar kolaylaştırmıyor.
Etkileri bizim istediğimiz düzeyde değiller. Tamam Death Adder’in askerlerine
zarar veriyoruz, Boss’ların canını yakıyoruz, ama ihtiyacımız olduğu anlarda
büyüler yetersiz kalıyor. Düşman sayısı o kadar fazla ki, sıkıştığımız anlarda
büyü iksirlerini ya da sağlık yükselticilerini arayıp duruyoruz. Bu
mücadelelerden zor bela yakamızı kurtardığımız an topraktan sırtında sepeti olan
cüce Gnomlar çıkıyor. Sarı, mavi ve yeşil sepet taşıyorlar ve çok hareketliler.
Durdukları an hemen kılıcınızla vurmalısınız. Bunu yaptığınızda sepetlerdeki
yükler düşüyor. Sağlık için et parçaları, büyü iksirleri ve paralar işinizi
oldukça kolaylaştıracak. Oyunda Dev Bosslar (Firstborn, Secondborn), Quin Death
ve Death Adder’le (Ana düşmanımız) savaşıyoruz. Bu Boss’ların tümününde zayıf
bir noktasını bulmamız gerekiyor. Yoksa Boss’lar bizi oldukça uğraştırıyor.

Ölüler Diyarı ve yayılan kötülük

Death Adder’in ordusu çok çeşitli askerleri barındırıyor. Büyücüler, zırhlı
askerler, hayalet savaşçılar, tehlikeli iskeletler, yaratıklar ve güçlü Boss
Savaşçılar. Çeşitlilik bu kadar çok olunca, haliyle savaşlarda oldukça
zorlanıyoruz. Bölümler boyunca üzerimize onlarca düşman hücum ediyor. Bir de
buna kontrollerin hantallığı eklenince işin içinden çıkılamaz bir durum meydana
geliyor. Save sistemi yok, öldüğümüz zaman bölümün en başından başlıyoruz. Bu da
oyuncuyu oldukça sıkıyor. Tavsiyem etrafta bulduğunuz Dragon Heykellerini
(Dragon Statue) hemen kullanmayın. İlerleyen bölümlerde çok zor savaşlar sizi
bekliyor. Bu heykel sayesinde öldüğünüz yerden yeniden devam edebileceksiniz.
Düşmanların yapay zekâsı gayet olumlu işliyor. Hepside Tyris’i öldürmeye
programlanmışlar ve kızı asla rahat bırakmıyorlar.İlk birkaç bölüm karşına çıkan düşmanları öldür, kapıların açılmasını sağlayacak
mekanizmaları bul şeklinde ilerliyor. Bu o kadar uzatılmış ki, sanki oyun
kapıları açma üzerine kurulu gibi geliyor. Örneğin A kapısını açmak için kapı
etrafındaki sivri demirlere düşmanların geçirilmesi gerektiğini keşfediyoruz. B
kapının açılması için ucunda kaya bağlı olan ipleri kesiyoruz. Yerdeki
mekanizmalara basarak veya dinozorlara kapıları yıktırarak geçiyoruz. Daha
onlarca kapı açma şekli var. Oyun bu şekilde sıkıcı olarak devam edecek derken,
Golden Axe birden bire ivme değiştirerek hareketleniyor. Böylece hayatta kalmak
için oldukça fazla çaba sarf ediyoruz. Özellikle Ölüler Diyarı ve sonrası gayet
heyecanlı.

Oyuna ismini veren Golden Axe çok işlevsiz. Bu baltayı elimizde bir savaş aracı
olacağını umuyorduk. Ancak iş öyle değil. Sadece son bölümde Golden Axe
tamamlanınca düşmanların üzerinde kullanabileceğiz. Oyunun büyük bir bölümünde
ekranın sol altındaki ikon yanıp sönmeye başlayınca bu baltayı kullanmamız
gerektiğini anlıyoruz. B tuşuna basınca hedef noktası beliriyor, bizde baltayı
hedefe gönderiyoruz. Genelde kapıların açılması heykellerin kırılması ve yere
düşen yaratıkların ölmesi için kullanılıyor. 5 farklı dinozor-ejderha türü
yaratıklar var diye yazmıştım. Abrax ateş püskürtebiliyor, Lynth boynuzlu olan
yaratık ve üzerine binince görünmez olabiliyoruz. Krommath cüsseli bir hayvan ve
ön ayaklarını kaldırıp yere hızla vurunca etrafını dağıtıyor. Mirigore ise benim
favorim. Çok güçlü atakları var özellikle X tuşuna basıp alevlendirince çok daha
tehlikeli bir hal alıyor. Megabrax ise oyundaki en büyük ve en tehlikeli tür. Bu
canavar üzerine kolay kolay bindirmiyor. Ancak bir yere çarpıp sersemlemesi ve
yere çökmesi lazım. Hal böyleyken bile, Tyris üzerine binince kılıcı sırtına
saplayıp hayvanı bu şekilde kontrol etmek zorunda. Canavara etraftaki askerlerin
ve yaratıkların etini yedirmek zorundasınız. Eğer yeterince beslenemez ise
sağlık barı bitiyor ve üzerinden atıyor. Megabrax’ı sadece bir bölümde kontrol
edebiliyoruz.

Grafikler zamanımızın birkaç sene gerisinde kalmış ve Next Gen’e kesinlikle
yakışmıyor. Karakter modellemeleri, çevre kaplamaları hiç de iç açıcı değil.
Tyris bile bu olumsuzluktan fazlası ile nasibini almış. Saçlar felaket ve
görünüş olarak hiç şık durmuyor. Müzikler de Michael Hedman, Keith Arem ve
Kristian Hedman imzası var. Oyunun ruhuna uygun müzikler var, ancak bu müzikler
arka fondan oldukça cansız yansıyor. Bazen bölüm boyunca tam tam sesleri
arasında ilerliyoruz. Bazen de gerilimli müzikler bize eşlik ediyor.

Oyun 13 bölüm olarak tasarlanmış ve bu süre de kısa değil. Golden Axe’ı
bitirdiğiniz zaman yeni bir zorluk seviyesi açılıyor o da Brutal. Expert ya da
Brutal moduna geçerseniz değişen pek bir şeyin olmadığını göreceksiniz. Fark
sadece Tyris’in zorluk seviyesi artınca sağlık barı daha çabuk azalıyor. Can
sıkan diğer nokta ise karakterin olur olmaz yerlerde takılıp kalması ve
saldırılar sonrası bir anda yüksekten aşağı düşüp ölmesi. Oyunda bu durum sık
sık başıma geldi.

Oyunun sonlarına doğru

Golden Axe: Beast Rider’i alıp oyunu açtığınızda ilk birkaç saati aşabilirseniz,
oyunu sevmişiniz demektir. Yapımın Ölüler Diyarı bölümüyle hareket kazandığını
daha önce belirmiştim. Hikâyeye kapılırsanız oyunun sonunu görmek için çaba
göstereceksiniz. Oyun bitince vaat ettiği fazla bir şey olmadığını görüyoruz.
Ana menüde ki Trials of Tyris’i açtığınız zaman arena dövüşleri ekrana geliyor.
6 farklı bölgede aşama aşama oyundaki düşmanlarla savaşıyoruz. Oyundaki
başarımıza göre kilitli olan silah ve kıyafetler açılacak. Bu kıyafetler içinde
Tyris’in kenarları kırmızı şeritli beyaz mayosunun olduğunu da belirteyim. Bu
mayoyla arena dövüşlerine katılabiliyorsunuz. Bonus bölümü ise Credits ekranı ve
tüm bölümlerdeki sinematikleri içeriyor. Oyundaki diğer iki karakter Tarık ve
Cüce Gilius ise sinematiklerde ara sıra karşımıza çıkıyor ve hikâyeye katkıda
bulunuyorlar.

Üzülerek Golden Axe: Beast Rider’ın beklentileri karşılayamadığını söylemek
zorundayım. Sega’nın eski klasiklerini canlandırma konusunda bir kez daha
bizleri hayal kırıklığına uğrattığını görüyoruz. Yapımcı Firma Level Secret,
eline geçirdiği bu mirası olumlu kullanamıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu