“Bond… James Bond” diyerek yıllar geçti farkında mısınız? Ve yıllar geçtikçe Bond isminin yer aldığı birçok yeni projeyle karşılaştık. Sinema tarihinin en karizmatik isimlerinden biri olan James Bond, sinema dünyasından sonraki en karlı pazarı video oyun sektörüne bir kez daha dönüş yapıyor. Aslında bunun için, eski dostun yeni ziyareti de diyebiliriz. Zira Golden Eye 007: Reloded, 97 yılında Nintendo’nun N64 konsolu için geliştirilen FPS oyununun yeniden düzenlenmiş bir versiyonu. Temel aldığı konu ise, 95 yılında beyazperdeye gelen Golden Eye filmiyle alakalı. Eurocom tarafından geliştirilen yapım, aslında direkt N64’ün sonrasında PS3’e gelmedi. Geçtiğimiz yıllarda Nintendo’nun Wii platformu için satışa sunulmuştu. Şimdi ise, hem grafiklerinde, hem de kontrollerinde yapılan bazı düzenlemelerle PS3 kullanıcılarının karşısına çıktı.
Golden Eye 007: Reloaded, Playstation 3’de Move teknolojisine destek veriyor. Dolayısıyla oynamak için en azından bir Move kontrolörünüz olmalı. Yanında da oyundaki ilerleyişinizi sağlayabilmek için bir PS3 gamepad’i (Varsa PS Nunchuck) kullanmalısınız. PS Eye önünde gerekli ayarlamaları yaptıktan sonra ana menüdeyiz. Senaryo modu, MI6 Ops ve Multiplayer başlıkları çıkıyor karşımıza. Hiç uzatmadan senaryo başlığını seçiyor ve soluğu soğuk Rusya topraklarında alıyoruz. Görünüşe göre Rusya, yine dünyanın geleceğiyle alakalı tehlikeli kararlar vermek üzere. En azından bazı kötü düşünceli üst düzey Rus askerler için bunu söyleyebiliriz. Ordunun kaybolan silahlarının çalındığı ve teröristlere gizlice satıldığı düşünülüyor. Bundan kolay kolay kimsenin haberi olmayabilir belki, ama adamımız Bond, yani James Bond, kısa sürede olay yerine intikal edip, durumu kontrol altına almaya çalışıyor.
Daniel Craig mi?
Görüyoruz ki sadece kulaklık aracılığıyla mesajlar almıyoruz, yanımızda bir arkadaşımız daha var; 006, Alec Trevelyan. Asıl şaşılacak olan durum ise, kendi Bond karakterimiz. Activision, herhalde Daniel Craig’in oyunculuk performansından fazlasıyla etkilendi ki 95 yılında filmde olmamasına rağmen (Haliyle modelleme olarak eski oyunda da yoktu), bu yeni düzenlenen Golden Eye 007: Reloaded’da kendisini görüyoruz. Hatırlarsanız, daha birkaç yıl öncesine kadar Daniel Craig için eleştiriler vardı. “Hiç sarışın bir Bond olur mu?” diye serzenişler etrafta geziyordu, ama görüldü ki Craig’in oynadığı Bond filmi, tüm zamanların en fazla hasılat elde eden Bond filmi olmuştu. Belki de Activision, Craig’in popülaritesini de bu oyunda bir yenilik olarak kullanarak daha fazla insanı oyuna çekmek istedi.
Golden Eye 007: Reloaded, oyuncunun karar vermekte genellikle özgür olduğu bir yapım olmuş. İstersek Bond kimliğine tamamen bürünüp, gizli hareket edebiliyoruz. Bu gibi durumlarda akıllı telefonumuz ve susturucumuz gibi araçlarla ilerleyebiliyoruz. İstersek de normal bir aksiyon FPS gibi oynayabiliyoruz. Zaten biraz oynayınca, oynanış mekaniklerinin Call of Duty’yle benzerlikler taşıdığını anlayabiliyorsunuz. Ne var ki Move ile bu oyunu oynamak bana işkence gibi geldi. Tamam, ilk başta alışmak gerekiyor, ki bu gayet normal. Ancak zaman geçtikçe Move kontrolörün, sizi yavaşlattığını ve sizi olması gerekenden fazla zorladığını anlıyorsunuz.
Part-Time Bond’culuk
Senaryo modunda epey vakit geçirdikten sonra, MI6 Ops moduna adım atıyoruz. Burada 10’dan fazla oynanabilir harita bulunuyor. Sağlık seviyemizden, düşman zorluk düzeyine, kullanacağımız silahlara kadar birçok seçim yapabiliyor, sonrasında oynamaya başlıyoruz. Bu mod, oyuncuya bazı ekstra mini görevler sunuyor ve siz de bunları halletmeye çalışıyorsunuz. Heyecan dolu bir aksiyon programı gibi düşünün.
Multiplayer’a geldiğimizde ise, isimleri farklı olsa da birçok bilindik oyun moduyla karşılaşıyoruz. Tabii ki Bond’a özel, sabır gerektiren, aşama aşama ilerlemeniz gereken oyun modları da var. Multiplayer modları denerken, oyuncu bulmakta bayağı zorlandığımı belirtmeliyim. Çünkü PSN üzerinden pek Bond oynayan kişi yoktu. O halde online modu geride bırakıyor ve lokal oynanışa geliyoruz. Aynı konsolda ekranı bölerek, seçtiğimiz mod ve haritalarda arkadaşlarımızla oynayabiliyoruz.
Multiplayer modları oynarken Move kullanamadığınızı da belirteyim. PS3’ün gamepad’iyle oynamanız gerekiyor ve bunu yaptığımda, “Oh be, dünya varmış” dedim kendi kendime. Hakikaten kontroller bir kolaylaştı, oyun akışı bir berraklaştı ki sormayın. Call of Duty’nin oyun tarzına biraz daha yaklaşılabiliyor böylece. Bence senaryo modunu da PS3 gamepad’iyle oynamak daha mantıklı olurdu.
Grafikler, sesler
Oyunun sesleri ve müzikleri iyi düzeyde. Zaten Bond filmlerini izlediyseniz, duyacağınız melodiler size tanıdık gelecektir. Grafiksel olarak pek iyi şeyler söylememiz mümkün değil. Bazı tasarımlar ve görsel efektler göze hoş geliyor, ancak genel olarak modellemelerden, detay seviyesine kadar grafiklerin iyi olduğunu söylememiz çok güç. Tabii ki Wii versiyonuna nazaran gelişmelerin olduğunu da söylemek lazım.
Golden Eye 007: Reloaded, genel olarak beğenimi kazanamayan bir oyun oldu. N64’de bu oyunu yıllar evvel oynayan ve beğenen milyonlarca oyuncudan biriyseniz ve yeni halini görmek istiyorsanız, alın, deneyin derim. Lakin bunun dışında mutlaka oynamanız gereken bir oyun değil.
