Oyun İncelemeleri

Gotham City Impostors (PC)

Christopher Nolan’ın Batman filmleri ortaya çıktığından beri bu yarasa adam hakkındaki hikayeler giderek daha da ciddi bir hal almaya başladı. Nolan’ın hikayenin arkasında yatan bütün herşeyi olabildiğince gözler önüne sermesiyle Batman’in ve Bruce Wayne’in aslında neler yaşadığını ve nelerle savaştığını çok daha iyi anladık.

Bundan önceki Tim Burton filmleri veya Adam West’in dizisini de düşününce iki farklı Batman dünyası ve iki farklı Batman ve Joker aklımıza geliyor artık. Bir yanda karanlık, sade ancak tamamen gerçekçi bir Nolan Batman’i, tıpkı Rocksteady’nin yeni serisi gibi, diğer tarafta da neon ışıklı, uçuk kaçık serserilerin, düşmanların, araçların olduğu ciddiyetten nispeten daha uzak olan eski Batman evrenleri, tıpkı Gotham City Impostors gibi.

Bana bir Batman bir de Joker yeter
Gotham City Impostors’da (GCI) ne Batman’i ne de Joker’i kontrol ediyoruz. Zaten oyunun ana teması da özellikle Batman için hiç uygun değil. Hiçbir şekilde düşmanlarını öldürmeyen bir Batman’in bu tarz bir oyunda kendisini kontrol etmek de Batman mantığına oldukça aykırı. Bizim burada yönettiğimiz kişiler sadece Batman ve Joker kılığına girmiş hafif kırık, biraz psikopat biraz da yetenekli adamlar ve bayanlar.

GCI’da tek kişilik oyuncu modu bulunmuyor. Sadece madalya kazanmak için yaptığınız bazı challenge’lar mevcut. Altı kişilik iki takımdan oluşan grupların birbirileri ile farklı online modlarında çatışmasını konu alan bu oyunun en güzel özelliklerinden bir tanesi de karakter yaratma ekranı.

Oldukça geniş bir içeriğe sahip bu karakter ekranında karakterinizin vücut şeklini seçtikten sonra kıyafetinizi kartonlardan, kullanılmayan giysilerden, pelerinlerden, vs. gibi eşyalardan oluşturuyorsunuz.

Demin de söylediğim gibi GCI için klasik bir Batman oyunu, hatta genel olarak bir Batman oyunu demek çok doğru olmaz. Nitekim oynayacağımız oyun CoD veya başka bir FPS’nin daha aydınlık ve canlı bir Batman dünyasında geçen basit bir hali diyebiliriz.

Dünya küçük Joker
Her ne kadar karakter ekranı oldukça varyasyonlu bir yapıya sahip olsa da maalesef oyunun diğer içerikleri için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Nitekim oyunda toplamda sadece üç mod ve beş adet harita bulunuyor.

Team Deathmatch, Fumigation ve Psych Warfare adlı modların sadece bu beş haritada oynanması ciddi anlamda oyunu baltalayan en büyük etki. Tahminimizce yakın zamanda DLC’ler vasıtası ile yeni haritalar, silahlar ve belki modlar gelecektir ancak şimdilik bu kadarla yetinmeliyiz.

Oyundaki silahlarımız makinalı tüfek, pompalı gibi klasik silahlar olsa da “açılabilir” eşyalar ve ilginç aletler oynanışı canlandırıyor. Bumerang silahlar, duvarın arkasınıgösteren gözlükler ve kendinize özel kartvizitlerinizin oyuna kesinlikle ayrı bir hava kattığını söylemek lazım.

GCI’da hem Batman evrenindekilerle özdeşleşmiş gadget’lar hem de oyunun kendi temasına has gadget’lar bulunuyor.  Grappling hook, havada süzülmenizi sağlayan pelerin gibi artık nerede görsek Batman’i hatırladığımız alet edevatın yanında hızlı gitmemizi sağlayan kaykay, daha yükseğe zıplamamızı sağlayan botlar da mevcut.

İşte bu iki özelliğin (karakter ve gadget) çok fazla varyasyon sağlaması da oynanışın bir o kadar farklılaşmasını ve bu şekilde daha uzun sürmesini sağlıyor fakat yine de tam anlamıyla yetmiyor.

Işıkları yak yarasa
Her ne kadar oynanışta seçenekleriniz bol olsa da sınırlı sayıdaki harita ve modlar bir şekilde sizi sıkıntıya sokuyor. Öte yandan oyunun atmosferi de bir Batman oyunu ile bağdaşmadığı için sizlere kötü bir etki gibi gözükebilir. Bunu bir eksi olarak görmek mantıksız olur nitekim “Zaten karakterimiz gerçekten Joker veya Batman değil, mekan niye aynısı olsun” şeklinde düşünürsek gayet mantıklı. O kasvetli, karanlık ve ruh boğucu hava yerine sürekli parlayan bir güneş, karizmatik olmaktan çok uzak karakterler ve çılgın olayların söz konusu olduğu bir oyun GCI.

Haritalar birbirinden olabildiğince farklı yapıda hazırlandığı için size tekrarlama hissi vermiyor, özellikle gadget’lar için hazırlanmış alanların da kullanımı ile ciddi bir eğlence yaşatması söz konusu. Misal Ace Chemicals haritasındaki rampalar sayesinde roller skate’in ne kadar işe yarar bir eşya olduğunun farkına varıyorsunuz.

Wayne Tech
Oyundaki görsellik kısmına değinecek olursak ilk söyleyeceğim şey,  bir baş yapıt beklememeniz olacaktır. Nitekim karton ağaçlar veya yeterli seviyede detaylandırılmış çevre elementleri bir görsel sanat sunmuyor bizlere ancak zaten oyun da bunu hedeflemiyor. Hem online oyunu olduğu için hem de hızlı ve bol aksiyonlu bir oyun olduğu için sizlere Team Fortress’ın biraz daha  çizgi tadından uzak versiyonu tarzında bir görsellik sunduğunu söyleyebilirim. Karakter modellemeleri, çevre tasarımları ve mekanlar oldukça güzel fakat dediğim gibi çok fazla detay da mevcut değil.

Sesler konusunda ise Gotham City Impostors yine beklendiği kadarını veriyor. Silah sesleri, patlama efektleri veya karakter sesleri güzel hazırlanmış.

Hızlı geçen ve yukarıda bahsettiğim özelliklerdeki bölümlere sahip olarak hazırlanan bu tarz bir oyunun da görsel açıdan bir Crysis olmasını istemezdik açıkçası. Nitekim burada rahat bir oynanış sunmak öncelik.

Can you drive a stick?
Bir FPS oyununda, özellikle de online için geliştirilmiş bir oyunda en önemli unsulardan birisi de hiç şüphesiz kontroller. Ben, itiraf edeyim ki gamepad’de FPS oynamaya bir türlü alışamadım dolayısı ile konu FPS olduğunda ilk tercihim PC’den yana oluyor. Burada da kontrol konusunda sizden çok elinizdeki teknolojinin sorumluluğu devreye giriyor. Yani eski püskü bir mouse ile oyunu oynayıp kontroller kötü demenin bir anlamı yok. Lakin biraz araştırıp baktığımda gamepad kontrollerinin de çok kötü olmadığını gördüm. Genel olarak kontrollerden şikayetçi olacak bir durum söz konusu değil. Hedef alması, koşması, silah değiştirmesi oldukça kolay bir şekilde yapılabiliyor.  Bu arada oyunun PC versiyonu gamepad’i desteklemiyor, onu da söyleyeyim.

Asıl sorun olan, ki oyuna kötü denmesinin ana kaynağı bağlantı ve eşleştirme problemleri. Nitekim şu sıralar PC’den girişler sanki iptal edilmiş gibi, çünkü neredeyse hiç giremiyorsunuz.
Uzun beklemeler, iptaller, o kadar uğraştan sonra tam oyuna başlayacakken bağlantının kopması vs. gibi sorunlar başınızı çok ağrıtacak.

Bir diğer konu ise eşleştirme sorunu. Bütün o bağlantı problemlerini aştıktan sonra bir de bir takıma girip oyunu oynayabilmek içinde epey bir çaba sarf etmeniz gerekiyor. Matchmaking sistemi için aslında bir sistem demek yersiz olur. Ne hızlı ne de rahat.

Son sözü kim söylemek ister?
Gotham City Imposters aslında teknik konular kısmında biraz daha üzerinde çalışılsa belki şu an ki durumundan daha farklı bir konumda olabilirdi. Sonuçta Batman lisansına sahip, içinde mizah bulunan ve bir sürü “açılabilir” içeriği mevcut bir FPS oyunu.

Bilindik bir konsepti farklı bir oynanış yapısı ile buluşturma fikri de gayet enteresan, lakin oyunun teknik konular haricindeki en büyük eksikliği içerik derinliğinin sadece kişiselleştirme tarafında bulunması. Yani siz karakteriniz üzerinde zengin bir içeriğe sahip olsanız da oyunun size sundukları kısa zaman sonra tükeniyor maalesef. Farklı türde olmasa da farklı konseptte bir FPS ararsanız alıp deneyebilirsiniz, ancak sakın büyük umutlar beslemeyin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu