Gothic 3 – Forsaken Gods
Piranha Bytes’ın 2001’de piyasaya sürdüğü Gothic, yeni bir serinin başlangıcıydı. Yapım isimsiz kahramanı (Serinin diğerlerinde de ismi açığa çıkmadı), kendine has dünyası, oynanışıyla ilgi çekmişti. Hikaye Gothic 2 ile kaldığı yerden devam etti. Daha sonrasında Almanya’da 2003’te İngilizce olaraksa 2005’te Gothic 2’nin ek paketi The Night of the Raven piyasaya sürüldü. Piranha Bytes boş durmadı ve Gothic 3’ü geliştirdiğini açıkladı. Uzun bir gelişim sürecinden sonra raflardaki yerini alan Gothic 3, ne yazık ki hayal kırıklığı yarattı. Aslında yapım temel olarak yenilikleri, geniş oyun dünyası ve zamanı için grafikleriyle iyiydi, ancak resmen bir bug tarlası olması oynanabilirliği etkiliyordu. Genel olarak ele alırsak Gothic serisinde hep teknik problemler baş gösterdi. Piranha Bytes her ne kadar başarılı bir seri yaratmaya çalışsa ve Gothic’in kendine has sevenleri olsa da, serinin bug’ları birçok oyuncuyu da soğuttu diyebiliriz. Gothic 3’ten sonra JoWood ile Piranha Bytes’ın yolları ayrıldı. Gothic’in lisans hakkı JoWood da kalırken, Piranha Bytes da 2009’da piyasaya sürecekleri Risen isimli proje üstünde çalışmaya başladı.
JoWood, Gothic 4’ü duyurdu ve oyunu Spellbound’un (Helldorado, Desperados 1-2’nin yapımcısı) geliştirdiğini açıkladı. Tam adıyla Gothic 4: Arcania büyük bir ihtimal 2009’da piyasaya sürülecek. Yapım Helldorado ve Desperados 2’de kullanılan Trinigy motorunun bir hayli modifiye edilmiş bir versiyonuyla hazırlanıyor. Gothic 4 halen geliştirile dursun, JoWood’tan 2 sene sonra Gothic 3’ün ek paketi de sonunda geldi.
İsimsiz bir garip kahraman
Gothic 3 – Forsaken Gods, geliştirilmekte olan Gothic 4 ile Gothic 3 arasındaki boşluğu dolduran bir nevi köprü görevini üstleniyor. İki oyun arasındaki senaryo boşluğunu ve olayları ele alıyor. Myrtana’da barış sağlanıyor. İsimsiz kahramanımız ve Xardas güçlerin dengede olması için zaman ve mekanda bir yolculuk yapıp bilinmeyen, gizli farklı bir yere gidiyorlar. Ancak onların gitmesinden sonra Orc’lar ve insanlar arasında yeniden anlaşmazlıklar oluyor, tekrar savaş çanları çalmaya başlıyor. İsimsiz kahraman yeniden barışı sağlamak için gizli yerinden geri dönüyor ve Myrtana’da uyanıyor.
Forsaken Gods’a başladığımızda Screenshot’larla yapılmış bir sinematikle olaylar anlatılıyor. Evin içinde kendimizi bir başka karakterle konuşurken buluyoruz. Burada kontrol elimize geçiyor. Baştan belirteyim, Forsaken Gods tek başına oynanabilir bir ek görev paketi, yani ana oyuna ihtiyaç duymuyor. Ek paket Gothic 3 ile genel olarak aynı temele sahip, ancak bazı yeniliklere sahip. Bunlardan ilki dövüş sisteminde yapılan düzeltmeler. Sistemin üstünden biraz daha elden geçtiği kendini belli ediyor. Aslında Gothic 3’e çıkan yamalarla dövüş sistemi üstünde yapılan düzeltmeler vardı, ama Forsaken Gods’ta biraz daha denge sağlanmaya çalışılmış denilebilir. Dövüşürken gerçekleşen bazı saçma teknik problemler ortadan kalkmış. İyileştirilen sisteme ek olarak yeni hareketler de eklenmiş. Dövüş sistemi dışında ara yüz de yapılan iyileştirmelerden nasibi almış. Ana oyuna göre Forsaken Gods’ta ara birim daha kullanıcı dostu olmuş denilebilir. İstenilenlere biraz daha kolay ulaşılabiliyor.
Geniş dünya
Gothic’in her zaman bildiğimiz geniş ve canlı dünyası, Forsaken Gods’ta aynı şekilde önümüzde uçsuz bucaksız olarak yayılıyor. Bu yaşayan dünyada NPC’ler gene kendi hayatını sürdürmeye devam ediyor. Ana oyundaki yaratıklar aynen duruyor, ancak bunlara ek olarak yeni yaratıklar ve rakipler yer alıyor.Gothic dünyası üstünde dolaştığımızda eski dostlarımıza da rastlama imkanımız var. Yeni yaratıklar, NPC’ler dışında yeni görevler ve yeni silahlar, yeni zırhlar vs… Forsaken Gods’ta bulunuyor. Görev sistemi gene Gothic 3 ile aynı kıvamda, hatta yeni görevlerin eskisine göre biraz daha zevkli olduğunu da söyleyebilirim. Yeni gelen eşyalarla birlikte Gothic’teki eşya sayısı daha da artmış ve daha iyi olmuş. Level sistemi yine bildiğimiz şekilde devam ediyor, ancak genel olarak gene yapılan bazı düzeltmeler de kendini belli ediyor.
Forsaken Gods’ta Gothic 3’ün motoru üstünde yapılan bazı iyileştirmeler var. Grafikler makyajlanmış, ama bu makyajlanmanın getirdiği pek olumlu bir sonuç yok. Görsellik eskiliğini belli ediyor. Karakterlerin animasyonları iyileştirilmiş. Gothic 3’te ana karakter öldüğü zaman, oh ne güzel öldüm der gibi sanki dansöz misali ilginç bir şekle giriyordu. Forsaken Gods’ta bunun gibi bazı komik animasyonlar çok sık gerçekleşmiyor. Gothic 3’ün en çok eleştirilen kısmı teknik problemleriydi. Oyunda bulunan bug’lar bazen çileden çıkartacak kadar bile oluyordu. Ek paket ne yazık ki serinin geleneksel bug tarlası alışkanlığını aynen sürdürüyor. Bazı zamanlar bu bug’lar saçma sonuçlara sebebiyet veriyor. Aslında Forsaken Gods’ın bu kadar bug’a sahip olmasının temel nedeni Gothic 3’ün ana kodlarının bug kaynaması. Yapımcılar Gothic 3’ün kodları üstünde düzeltmeler yapıp, çoğu bug’ı ortadan kaldırmışlar, hatta hazırladıkları bölümleri yeniden kontrol etmişler. Ancak eski bug’ların bir kısmı halen dururken, ek paketle birlikte oluşan bazı problemler de var. Halen sorunlar devam ediyor, ama yapımcılar ellerinden geldikçe bug’ları ortadan kaldırmak için yama çalışmalarına devam ediyorlar. Hatta şimdiden oyun için iki tane yayınladılar. Ama oyunun daha adam olması için daha çok yamalanması gerekiyor.
Forsaken Gods’ın teknik alt yapısında iyileştirmeler yapılmasına karşın, yükleme ekranı biraz uzun sürüyor. Oyunun sistem ihtiyacı şu anki sistemler yanında düşük kalıyor ve şu anda iyi bir sisteme sahip birinde yüklemelerin daha kısa sürmesi gerekirdi, ama nedense biraz uzun sürebiliyor. Bir de grafikler üstünde yapılan iyileştirmelere karşın, optimize konusunda oyun daha adam olmamış. Bazı zamanlar donmalar, FPS düşmesi ve yavaşlıklar oluşabiliyor. Ek paket 15-20 saatlik bir oynanış süresi de sunuyor. Sonuç olarak Gothic 3’ü sevip oynadıysanız maceraya Forsaken Gods ile devam edebilirsiniz, ama bunun dışında teknik problemlerinden dolayı dikkat edilmesi gereken bir yapım olmuş.