Gothic 3
Bazı oyunlar vardır, kalbinizde resmen yer edinmiştir. Oynarsınız
bıkmazsınız, hatta aradan uzun bir süre geçse de yükler yeniden bitirirsiniz.
Yıllar boyunca yapımın devamını beklersiniz. Belki çıkar belki de çıkmaz, ama
umudunuz kesilmez. Bir de devam oyun resmi olarak duyurulursa, günler geçmek
bilmez işte. Ekran görüntülerine, bilgilerine vs… diğer ayrıntılara bakarsınız
sürekli olarak. Yeni oyun çıkar, peki ilki kadar başarılı olur mu? Sizi tatmin
eder mi? İşte bunu ancak çıktığı zaman anlayabilirsiniz. Gothic serisi de işte
böyledir, ilk iki oyun gerçekten de harikaydı. Hatta her ikiside bana göre birer
klasikti. Sanal ortamda sağladığı özgürlük ve devasa haritaları ile oldukça ün
yaptı. Bir RPG oyuncusu olarak, Gothic ismini az ya da çok bilirsiniz. Gothic
safkan bir RPG olmasada yinede gerçek bir şahestir. Şimdi de üçüncü oyunu ile
bizleri vurmaya hazırlanıyor.
Efsaneye Devam
İkinci oyundan hatırlarsak ork’lar ile insanlar büyük bir savaşa girmişti. İşte
ork’lar bu savaşı kazanır ve değerli mineral ocaklarını ele geçirmişlerdir.
İnsanlar ise şehirleri terk edip, ork tehlikesinden uzağa kaçmışlardır. İsimsiz
kahramanımız ile biz de topraklarımıza geri dönüyor ve bu gerçek ile
karşılaşıyoruz. Ondan sonra olaylar başlıyor. Gothic 3’ün de intro videosu gemi
ile geri dönen karakterimizi göstermesi ile başlayacak. Yine birinci ve ikinci
oyunda yönettiğimiz isimsiz kahramanımızı oynayacağız.
Serinin önceki oyunlarındaki gibi Gothic 3’de serbestlik hakim. Önümüzde kocaman
bir Dünya olacak. Bu Dünya’nın 75 kilometre karelik sanal bir alanı kapsadığını
belirteyim. İkinci oyunun neredeyse iki katı büyüklüğünde olacak. 20 yeni şehir,
ormanlık alanlar, kapalı zindanlar vs… gezip görülecek bir çok ilginç yerimiz
bulunacak. Aslında Gothic’in dünyasını anlatan bir belgesel filmi çekmek iyi
olurdu. “Ben isimsiz kahraman şimdi sizlere, ünlü Ork şehrinden sesleniyorum”
gibi bir deyişle anonsa başlar gerisi gelirdi. Movies ile birleştirip buram
buram Khorinis tanıtırdık. Khorinis bu arada Gothic’in dünyasının olduğu yer.
Sözü fazla uzatmadan yeniliklere geçiyoruz.
Gothic
Gothic dünyası devasa olmasının dışında yaşayan bir dünya olacak. Neredeyse bin
adet NPC ile çevremizde kuşatılmış durumda kalacağız. Önceki oyunda, bunun 400
olduğunu belirtmekte yarar görüyorum. Şehirlerde, tapınaklarda, zindanlarda
karşımıza farklı tipte NPC’ler çıkabilecek. Hepsinin belli bir hayatı da olacak,
mesela keyfimize göre gece yarısı gidip alış veriş yapamayacağız. Zindanda
yaratık kesip para kazandık diyelim. Böylece uzun zamandır istediğiniz güçlü
kılıcı alabileceksiniz. Ancak o da ne gece yarısı olmuş ve Blacksmith kapalı!
Yarın sabaha kadar beklemek zorundasınız. Sonuçta satıcı da bir canlı ve uyumaya
ihtiyacı var, dükkanını bu yüzden kapamış. Yolda giderken çevrenizde avlanan
yaratıkları görebileceksiniz. Bir T-Rex’in avını kovalayışını ve sonra da oturup
onu mideye indirmesi gibi, ekolojik sistem kendiliğinden işleyecek. Size düşen
ise bu sanal ortamda yaratılan dünyayı izlemek olacak. İzlerken dikkat etmekte
lazım, ne de olsa ekolojik sistem de, bize saldıracak yaratıklar olacak.
Çevredeki yaratıkların kimileri etçil kimleri otçul ve barış sever olacak. Tarih
öncesi kuşlar, dev T-Rex’ler, Horn Rammers(Gergedan aslında) gibi farklı
yaratıklar bulunacak. 30 farklı yaratık cinsi ile Gothic 3 bizleri selamlıyor.
Bunların üstüne düzinelerce insan düşmanımızı da eklersek, o zaman anlarsınız.
Yapay zeka önceki oyunlardan daha iyi olacak, bu sefer bize karşı belli bir
taktik ile girişecekler.Yaptığımız her kararın belli bir sonucu olacak. Bir koyunu öldürürken, çiftçi
sizi gördü diyelim. Bir görev için ona yolunuz düşerse size yardım etmeyecektir.
Çiftçiyi ve koyunlarını öldürdünüz, o sırada başka biri sizi gördü. Bu sefer tüm
dedikodunuz yayılacak ve çoğu kişi sizi katil olarak bildiğinden yardım
etmeyecek. İsterseniz ork’lara yardım edip insanlara karşı olabilir veya tam
tersini yapabilirsiniz. Her iki şekilde belli bir artınız ve eksiniz olacak. Bir
kaç ork öldürüp insanlara yardım ederseniz, para kazanabilirsiniz. Ancak ork’lar
da kafanıza ödül koyabilir. Kararlarınız gidişatınızı değiştirecek, buna göre
sonuç farklı olacak. Dikkatli olmak lazım!
Manowar
İmaj hiç bir şey oyunsuzluk herşey diyoruz ve imajı geçmeden edemiyoruz. Yapımcı
Piranha Bytes, yeni bir grafik motoru ile Gothic 3‘ü yeni baştan çizmiş. Bu
motora Genome Engine adını vermişler. Her şeyden önce o kocaman sanal dünyayı
çok iyi bir şekilde çiziyor. Açık ormanlıklar, büyük şehirler vs… bunlar hiç
zorlanmadan ekrana gelecek. Modellemeler, animasyonlar ve binaları
yapılandırmakta da hiç eksik değil. Hesaplamayı yapıp ona göre 12’den vuruyor.
Gothic 2’de karakterler 1.200 poligondan oluşuyordu, üçüncü oyunda ise bu sayı
12.000 poligona yükseliyor. Ekran görüntülerine bakıp bu durumu iyice idrak
edebiliyoruz.
Önceki oyunların en çok eleştirilen tarafları kontrolleri, inventory sistemi ve
arayüzüydü. Yapımcılar artık bu konuda resmen günah çıkartmışlar, nereye baksam
hep bu konu hakkında düzelteceklerine dair söz vermişler. Arayüz basit ve sade
bir hale getirelecek, kontroller de daha az tuş kombinasyonuna ve yalınlığa
indirelecek. Inventory sistemi de kullanışlı bir hale getiriliyor. Piranha Bytes
oyunun bu taraflarını resmen kazıyıp, yeni baştan yaratıyor. Bunların üstüne
yeni bir kombat ve yetenek sistemi de ekleniyor ki, yapımcılar bu konuda çok
titizler. Öyle de olmak zorundalar aslında, çünkü karşılarında potansiyel
canavar rakipleri The Elder Scrolls IV: Oblivion duruyor.
Gothic 3, ses ve diğer teknik yönlerden de geliştiriliyor. Eğer müziklerini
indirmek isterseniz www.gothic3.com adresinden Download’lara bakabilirsiniz. 2
adet parçası sitesinde yayınlandı. Multiplayer desteğinin de bulunacak olması
işin ayrı bir artı yönü. Ne diyelim ilk iki oyunlarına doyamadığım ve bitirdiğim
Gothic 3’ü sabırsızlık ile bekleyeceğim. Karşımıza büyük ihtimal iyi bir yapım
çıkacak. Daha önce belirttiğim gibi iyi olması da lazım, çünkü karşılarında The
Elder Scrolls IV: Oblivion gibi çok ciddi bir rakibi var. İyi olup olmadığını bu
senenin ilk çeyreğinde göreceğiz. Gothic 3 ve Oblivion üstüne, birde Dragon Age
çıkarsa işte o zaman ortalığı düşünemiyorum bile…