Oyun İncelemeleri

Grand Theft Auto IV: The Ballad of Gay Tony

Grand Theft Auto serisi, dünyanın en tartışılan yapımlarından olmaya devam
ediyor. Birçok insana göre, gençleri kötü etkileyip şiddet duygusu aşılıyor,
erotik içeriklerle ve uyuşturucu teması ile olumsuzluklara özendiriyor. Ben, bu
eleştirilerin çoğuna katılmıyorum. Elbette yapım, sadece 18 yaş üzeri kişiler
tarafından oynanmalı. Etkiye açık insanlar da fazla uğraşmamalı ama ben asla;
elime makineli tüfek alıp ona bunu saldırmak gibi bir dürtü hissetmedim,
hissedeni de görmedim. Şunu aklımızdan çıkarmamak lazım; Superman’a özenip
uçmaya kalkan ve ölen insanlar da oldu. Bu psikoloji, eğitim ve kişilikle
bağlantılı; yoksa GTA ve Manhunt gibi serileri suçlamak işin kolayı.

Felsefik düşüncelerimi bir kenara bırakırsanız size GTA’nın en yeni üyesini
takdim etmek isterim: The Ballad of Gay Tony. GTA, geleneklerine bağlı kalarak
daha ilk saniyede ismiyle hepimizi sarsıyor ve ses getiriyor. Programcıların
aklında eminim fazlasıyla kurnazlık vardır. Yapım, Xbox için piyasaya çıkan
ikinci genişleme paketi ve yeni bir kötü adamı kontrol ediyorsunuz. Luis
Fernando Lopez, Dominikli uyuşturucu taciri, Antony “Gay Tony” Prince’ın şahsi
koruması. Oyun açılır açılmaz bir sürprizle karşı karşıya kalıyorsunuz: Luis
Fernando Lopez, kendisini bir banka soygununun ortasında buluyor. Banka
soygununun arkasında ünlü Niko Bellic ve saz arkadaşları Packie, Derrick McReary
ve Michael Keane bulunuyor. Bildiğiniz gibi Bellic, GTA 4’ün has adamıydı.
Eugene Reaper, nereden çıktığı belli olmayan biçimde işe dahil oluyor ve McReary
kardeşleri öldürüyor. İşler daha da karmaşık olamaz derken, polisler geliyor ve
kendinizi(bu seferlik suçlu olmamanıza rağmen) sorguda buluveriyorsunuz. Bu
sırada Gay Tony’miz, kulüp işleri için Çin mahallesine gitme kararı veriyor ve
Lous de onun peşine takılıyor. Macera asıl burda başlıyor, çünkü Çin
mahallesinde işler biraz karışıyor.


Durmak bilmeyen aksiyon

Ballad of Gay Tony için, GTA’nın özünden ayrılmamış ve Manhunt ile Hitman sosuna
bulanmış bir yapım ifadesini rahatça kullanabiliriz. Suikastlarınız, daha önceki
yapımlarda olduğu gibi açıktan değil, gizli olmalı. Yoksa tüm şehri peşinize
takmanız işten bile değil. Merak etmeyin; hala toplu katliam imkanınız var.
Yepyeni ve müthiş silahlar eklenmiş. Bir binayı temelinden sarsabilirsiniz. Bu
kadarla kalsa iyi: Artık hava güçleri de hakimiyetiniz altında. Hayır bir Jet-pack’ten
bahsetmiyorum. Tam teşekküllü bir saldırı helikopteri olan Buzzard’dan
bahsediyorum. Elbette gökyüzü dalışları yapmanız ve süper spor otomobilleri
kullanmanız da mümkün. Genişleme paketinde, yeni mini oyunlar bulunuyor. Süper
spor otomobilinizle yarışlara katılabildiğiniz gibi, içki içme ve dans etme gibi
iddialara da katılabiliyorsunuz. Elbette patronunuzun kulübünde korumalık da
yapabiliyorsunuz. Yeraltında düzenlenen dövüş turnuvalarında yer alıp, bahisler
düzenleme opsiyonlarınız da mevcut.

Luis Fernando Lopez’in, gördüğüm en sağlam anti-kahramanlardan biri olduğunu
söyleyebilirim. Zaman zaman onur duygusuna kapılsa da, kulüpte uyuşturu
aktiviteleri düzenlemekten, düzinelerce kişiyi öldürmekten ve yeraltı dünyasında
gördüğü her kadınla cinsel münasebetler kurmaktan çekinmeyen bir karakter. Bu da
bize, biraz Amerika’nın karanlık yüzünü gösteriyor. Lopez’in duyguları,
haraketleri ve sözleri fazlasıyla gerçekçi. Yapımda bir fırsatınız daha var. GTA
4’ün ünlü kahramanı Bellic’in geçmişini incelemek ve daha önce ortaya çıkmayan
bazı kirli çamaşırları ortaya dökmek…

Çoklu katliam

Yapımın çoklu oyuncu seçeneği de çok güçlü. Deathmatch’in yanında, keyifle
takılabileceğiniz serbest senaryolar da yer alıyor. Bu da biraz MMORPG’leri
çağrıştırmıyor değil.
Grafikler hakkında kötü birşey söylemek imkansız. Karakterlerin karın kaslarını
bile doğru yansıtacak kadar iyi modellemeler yapılmış. Bina, silah ve spor
otomobil modellemeleri ile ışıklandırma efektleri de bundan geri kalmıyor. Gece
kulübüne girdiğinizde, kullanılan grafik motorunun gücünü iyice hissediyorsunuz.
Sesler ve müzikler, özel bir konuma sahip. Eskiden tanıdığımız profesyonellerin
yanında, yeni seslendirme sanatçıları da olaya dahil olmuş ve bence kesinlikle
tiyatro eğitimi almışlar. Olması gereken de bu: Yani seslendirmelerde “duygu”
var. Sentetiklikten uzak. Şehrin bulunduğunuz bölümlerine göre değişen müzikler
de mükemmelliği harmanlıyor. Sonuç paragrafına girmemiz bile gerekmiyor. Ben
olsam, daha yazının ortasında GTA’nın, ek paketini kapardım. Hiç düşünmeden
alınması gereken bir yapıt!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu