Grand Theft Auto V
Bazı oyunlar, diğer tüm oyunlardan farklıdır. Ne zaman geldikleri, ne yenilikler getirecekleri veya ne anlatacakları önemli değildir. Elbette saydığım özelliklerin hepsi her oyun için önemlidir ama, o bazı oyunlardan bir şekilde inanılmaz eminizdir. Bizi ne olursa olsun hayal kırıklığına uğratmayacaklardır.
Bilmem kaç yıldır içinde bulunduğum oyun dünyasında benim için iki oyun ve bir firma bu mertebededir. The Elder Scrolls serisi, Grand Theft Auto serisi ve Naughty Dog. Bu isimlere ait her bir parçanın inanılmaz değerli ve özel olduğunu düşünmekteyim. Hani, beklentinin anlamsız olduğu, zaten tüm beklentileri aşacaklarına inandığınız yapımlarla karşı karşıyasınızdır.
GTA serisiyle ilk tanışmanızı hatırlıyor musunuz? Bunu cidden sormak istedim? İlk nerede ve nasıl efsanenin tadına vardınız? Grand Theft Auto, GTA III, GTA IV, Trevor?
Bundan yıllar önce bir arkadaşımın evine konuk olduğumda GTA II ile efsaneye girişimi yapmıştım. Henüz orta bir öğrencisi olarak ne o dünyanın sunduğu hikayeyi ne de başka şeyleri umursuyordum. Beni çeken tek şey dalgaların köpürmesiydi…
Kuşbakışı bir haritada tüm kuralları yıkmak ve arabaları patlatmak inanılmaz eğlenceli gelmişti. Aylarca bunu yaptım. Hiç sıkılmadan o doyumsuz oyunun keyfine vardım. Arada görev filan alıyordum ama diyorum ya, umurumda bile değildi. Oynadığım şeyin büyüsü bugün bile benim peşimi bırakmış değil. Sanırsam aynı hissi GTA II hariç sadece iki oyunda yaşadım. The Elder Scrolls: Daggerfall ve Half-Life 2.
Akabinde GTA III duyurulduğunda ailecek kendimizden geçtik. TPS’ye geçiş yapacak serinin eleştirileri bitmek bilmiyordu. Yok efendim, acaba bu yenilik oyunu batıracak mıydı? Yok efendim, eski hissiyat kayıp mı olacaktı?
Uzun bir süre bilemedim. Çünkü kendisi benim emektar bilgisayarımdan çok fazla şey istiyordu. Bir kaç yıl arkadaşlarıma imrenerek, evde GTA II oynamaya ve kendi kendimi eğlendirmeye devam ettim. İki ek oyun olan Vice City ve San Andreas çıktığında da durum değişmemişti. İnsanlar oynuyor, ben izliyordum.
Yeni bilgisayarıma ve sonraları elime geçen PS2’ye kavuştuğumda işler değişmişti. Doyasıya oynadım ve GTA evrenini özümsedim. Serinin halen en iyi oyunu olarak görülen San Andreas’taysa kendimden geçtim.
Bu böyle sürüp gitti. İlk GTA’yı oynarken bir ufaklıkken, GTA V’e geldiğimde aradan geçen yılların çokluğu ve oyunun bir an bile bozulmamış oluşu her zaman beni etkiledi.
GTA V hakkında çok yazıldı, çok çizildi. Ondan bir kez daha uzun uzadıya bahsetmeyeceğiz elbette ama tıpkı The Last of Us Remastered gibi, GTA V’in yeni versiyonunu da özel kılan belli başlı şeyler var.
Her Şey Yeni, Her Şey Nesil!
Kullandığım başlık hem doğru, hem yanlış bir tabi aslında. GTA V sonuçta yeni nesil için geliştirilmiş bir oyun değil. Farklı bir grafik teknolojisi filan kullanmıyor. Muhtemelen tıpkı The Last of Us’ta olduğu gibi, önceki konsollarda uygulayamadıkları belli başlı özellikleri, PS4 ve Xbox One için erişebilir kılıyorlar.
En önemlisi oyun 1080p olarak yeni nesle geçmiş durumda. Çözünürlük demek detay demektir ve GTA V işte bunun hakkını sonuna kadar veren bir oyun. Ekranda çizilen mesafenin de inanılmaz artması oyunculara daha derin daha gerçekçi bir oyun tecrübesi sunuyor.
Diğer önemli grafiksel gelişmeyse kaplamaların ve karakter modellemelerinin üzerinden geçilmesi oluyor. Zaten bugüne kadar tonlarca karşılaştırma videosu izlediniz, nasıl göründüğünü de biliyorsunuz. Yeni GTA V’in manzaraları bu yönüyle gerçekten muhteşem görünüyor. Şehir hayatından sıkılıp, kendinizi dağa bayıra vurduğunuzda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Zaten siz gitmeseniz bile Trevor’u muhtemelen oralarda bir yerde sızmış olarak bulacaksınız.
GTA V, Dualshock’un imkanlarından da eğlenceli bir şekilde yararlanmayı biliyor. Telefon görüşmeleriniz sırasında karşı tarafın sesi Dualshock 4’ün minik hoparlöründen geliyor. Karakter geçişlerinde ve polis ararken Dualshock’un ışığı farklı renklere bürünüyor. Kuşkusuz çok gerekli değiller ama hoş detaylar. Özellikle karanlık bir ortamda polisler ararken elinizdeki cihazın da polis ışığına dönüşmesi sizi eğlendirecektir.
Oyunun çıkmasına aylar kala bir ekran görüntüsüyle ortaya çıkan FPS modu çok konuşulmuştu. PS3 üzerinde oyunu çoktan bitirmiş biri olarak en merak ettiğim özellik FPS modu olmuştu. Rockstar’ın neden çok iyi bir firma olduğunun en büyük kanıtlarından birisidir bu özellik. Çok iyi, çok güzel olduğu için söylemiyorum, adamların; “İşte Birinci şahısı ekledik, oh ne güzel!” demenin ötesinde, bunla hakikaten uğraşmış olmaları beni etkiledi.
Bu modu istediğimiz gibi özelleştirebiliyoruz. Hem farklı hareketler sırasında oyunun TPS/FPS arasında geçiş yapmasını seçebiliyorsunuz (araba sürmek, koşmak vb.) hem de hedef seçeneklerini ayarlayabiliyorsunuz. FPS modunun başarılı olması ve oyun içindeki tüm animasyonlara farklı bir bakış açısı (Yuh! İlk önce aşı yazdım :)) getirmesi, yenilenmiş versiyonlar sunduğunu iddia eden birçok başarısız Remastered oyununa açık bir ders olmuş.
Eğer oyunu PS3/Xbox 360 üzerinde deneyim ettiyseniz, oyunu yeniden satın almak için grafiksel gelişme ve FPS modundan daha fazla yenilik isteyebilirsiniz. GTA V, yeni eventler, yeni araçlar ve Michael’ın başrolde olduğu bir yan hikaye serisi sunuyor.
Tüm bunların dışında ana senaryonun 30 saatlik devasa tecrübesi sona erince, yan görevler ve eventlerden de gına geldiğinde kendinizi atacağınız Online bölüm tamamen geliştirilmiş durumda.
GTA Online bölüm artık 30 kişiyi destekliyor. İkinci olarak, deathmatch ve yarışlar oyuna eklenmiş durumda. Üstelik FPS modunu GTA Online ile de kullanabiliyorsunuz. Bu durum yarış oyunlarını kokpit içinden oynamayı sevenleri hayli tatmin edecektir.
İşin kötü kısmıysa tıpkı ilk GTA Online gibi oyuncular yine servise bağlanmakta çok zorluk çektiler. İlk çıkışında yine oyuna giremedik, eski karakterlerimizi oyuna aktaramadık ve birçok oyuncu ön sipariş bonusu olan 500.000 doları alamamaktan şikayetçi oldu. Zaten GTA V’in belki de gözle görülen en büyük eksisi de bu oldu.
Sonuç! Sonuçlar önemlidir. GTA serisi önemlidir. Bir oyunun nasıl yeniden geliştirilip, yeni nesle sunulacağının en büyük derslerinden birisidir. Eğer PS3/Xbox 360 zamanı bu oyunu oynamadıysanız, zaten düşünmeyin bile, alın! Çünkü GTA V bugüne kadar yapılmış en iyi oyunlardan birisi ve yeni nesilde de durum hiçbir şekilde değişmiyor.
Genel olarak eski nesilden farklara değindiğimiz bu inceleme dışında, daha detaylı bakışlara göz atmak isterseniz: