Grid 2
Uzun süredir başarılı bir yarış oyunu bekliyorum. Çok uzun süredir. Böyle hem arcade bakımından güçlü olacak, hem de hack and slash tadında stres attıracak bir yarış oyunu. Aslında imkansız da değil hani. Firmaları bu konuda ne kadar çok yargıladığımı bir ben bilirim. 2005 yılına dönüp düşünmeden edemiyorum. PS2 konsolum ve yanındaki Burnout: Revenge isimli yarış oyunum hala benim için çok özeldir. Söz konusu yarış oyunu olduğunda, insanların mükemmeli araması çok normal.
Gözle görülecek kadar başarılı grafikler, asfalttan çıkan lastiklerin sesi, bıraktığı izler ve en önemlisi kontroller. Genelde yarış oyunlarındaki en büyük problem de bu değil midir? Sadece müzik veya grafik yterli olmaz. Oldukça popüler bir parçayı duyduğunuzda, o oyun sizin için büyük bir nimettir. Aracınızın radyosu kulaklarınızın pasını silse bile, kontrollerin konsola veya PC’ye göre son derece başarısız olması, hepimizi mutsuz eder diye düşünüyorum.
Codemasters’tan tıpkı beklediğim gibi bir yarış oyunu gördüm. Grid 2, gerek grafikleriyle, gerekse kontrolleriyle beklediğim gibi çıktı. Hem artısı, hem de eksisiyle başarılı bir yarış oyunu olsa bile, yeterince tatmin edemediği bir gerçek. Özellikle kariyer konusunda, Grid 2 insanı çok eğlendiriyor. Siz yarıştıkça ve kazandıkça hayranlarınız artıyor ve buna bağlı olarak sponsorlar buluyorsunuz. Daha çok yarış kazanıp, daha fazla para elde ediyorsunuz. İlk olarak üç sponsor ile başlarken, dikkatli seçmeniz de gerekiyor. Çünkü kimisi ize teknolojik açıdan yardım ederken, kimisi aracınızı daha hızlı geliştirmenizi sağlıyor. Grid 2’nin en büyük artısı da bu zaten.
Kariyeriniz ilerlerken, sıkılmıyorsunuz. Son kırk yılın popüler araçlarını kullanmanın zevki ise bambaşka. Sürekli kendimizi birilerine kanıtlamak zorunda kalıyoruz.
Aradan neredeyse beş yıllık bir süre zarfı geçmiş. Grid ve Grid 2 arasında ciddi bir fark yok. Aynı zorluk ve “konsolda oynamasam daha iyiymiş” diyebileceğiniz bir yarış oyunu haline gelmiş. Arada gözle görülür bir fark olmayınca, insan hayal kırıklığına uğruyor. Hem PC’de hem konsolda Grid 2, kolay modda bile son derece zor. Eğer mükemmel bir direksiyon sahibiyseniz, mutlaka Grid 2’yi o şekilde denemelisiniz. Neden mi? Grid, ilk oyununda olduğu gibi dönüşlerde ve hız sorunlarında hala en zor yarış oyunlarından biri. Birçok oyunsever konstollerin zor olduğundan şikayet etse bile, Grid zaten bu şekilde ünlü olan bir oyun.
Grid 2’nin oyun modlarından bahsedecek olursam; yeri geliyor zamana karşı yarışıyorsunuz, yeri geliyor birinci olmak zorunda kalıyorsunuz ki Grid içerisinde birinci olmanın ne kadar zor olduğunu bileniniz vardır. Özellikle kendim zor bir modda oynamayı deneyip, sonradan “Yok olmayacak, parmaklar iptal” dediğim zamanlar oldu.
Grid 2 özellikle, Grid’i uzun süredir bekleyen ve hala oynayan insanlara hitap ediyor. Daha önce Grid’i oynamadıysanız, ikincisini muhtemelen beğenmeyeceksiniz. Çünkü aradan geçen yıllara rağmen, Grid hala zor ve kariyeri ön planda tutan bir yarış oyunu. Özellikle birincil gözden görmek ve yarıştığınız mekanı birebir takip etmek, o kadar heyecanlandırıyor ki. Haritaya bakamıyorsunuz. Ancak sakın bu hataya düşmeyin. Hem harita kontrolünüz çok iyi olmalı, hem de yolu çok iyi takip etmelisiniz. Normalde araç kullanırken, hem fren hem gaz aynı anda kullanılmaz. Grid 2 de bu yönden son derece gerçekçi. Sağa ve sola aracınızı vurduğunuzda parçalanabiliyor ancak üçgen tuşuyla, oyun size bir kere bile olsa hamlenizi geri alma şansı tanıyor.
Codemasters her seferinde zor yarış oyunu yapmayı seviyor. Doğal olarak onun doğasına da karşı çıkmaz, oyun dünyasına haksızlık olur. Grid 2’de son derece agresif ve bir o kadar da görsel açıdan, göz dolduran yarışlar var. Grid 2’nin yıldızı her zaman sizsiniz, sizi detskleyen bir kitle var ve tabii ki en yakın arkadaşınız da sizinle olacak. Aracınızı tamir edecek ve sesiyle sizi gerekli yerlere yönlendirecek.
Grid 2, boş bir yarış oyunu değil. Aracınızı renklendirebiliyor ve lastiklerindeki şekle kadar, her şeye müdehale edebiliyorsunuz. Detayları da oldukça başarılı gösterilmiş.
Grid 2’nin multiplayer modu kendi garajına sahip. Yani hiçbir şey kariyer modundaki gibi ilerlemiyor. Multiplayer ve kariyer modu arasında araç paylaşamıyorsunuz. Kariyer ve multiplayer mod arasında aman aman bire değişiklik yok. Hani insanı koltuğa bağlayacak bir durum olmadığı için, kariyer modunda takılsanız, daha çok eğleneceksiniz. Codemasters’ın en büyük hatalaırndan biri de, yolların sürekli aynı olması. Bu yüzden Grid 2 ve Grid arasında ciddi farklar yok dedim. Kendi özünden azıcık çıksa, efsane şeyler yapabilirler. Ancak ne kadar inatçı bir firmadır ki, yolların çıkışları ve buluşma noktaları bile aynı ilerliyor.
Geçtiğimiz yıl Dirt Showdown gerçekten ne yaptığının farkında bile değildi. Çok hazırlıksız bir şekilde piyasaya çıktı ancak Grid 2, birçok şeye hazırlanmıştı. Şu aşamada Grid 2, daha modern bir şekilde bizlere sunuluyor. Ancak istediği kadar modern olsun, araçların çarpışma sırasındaki fps sorununu çözemedikleri çok belli oluyor.
Başarılı bir araç listesi, oldukça hassas bir hız kontrolü ve kariyer modu ile yarış oyunu arasındaki eğlenceli içerikler bir arada sunulmuş. Eğlence demişken, Grid 2’nin yarış anındaki müzikleri de oldukça modern. İnsanın kulağını tırmalayan veya sürekli kendisini tekrar eden parçalar yok.
PC veya konsolda zorlanacağınız Grid 2, direksiyonların kralı olabilir ya da kraliçesi. Her neyse, buna siz karar verin. Sadece sinirinize hakim olun ve Grid 2’nin kolay bir yarış oyunu olduğunu sakın düşünmeyin.