HAIL! Onlar Heavy Metal’in ta kendisi!

Dün gece İstanbul, tarihi bir geceye tanıklık etti. “Lokomotif” nidasıyla
gelen bu hırçın adamlar bizlere bir şeyi hatırlatmak istiyordu. Heavy Metal asla
ölmedi! Evet, bu gerçeğe dün gece bir kez daha şahit olduk. Geldiler, çıktılar
ve çaldılar. Uzun zamandır hasret kaldığımız bu müziği bize canlı canlı
dinlettirdiler. Onlar, efsane grupların efsane isimleri. Her biri kendi alanında
mükemmel işler çıkarıyor. İşte böyle bir topluluk, damaklarda şerbet tadı
bırakır.

Taksim Jolly Joker Balans’ta gerçekleşen mükemmel konser ne zaman başladı, nasıl
geçti, nasıl bitti inanın biz bile bilmiyoruz. Merlin’e kapılarını açan,
yardımlarını esirgemeyen ve bu röportajın gerçekleşmesine vesile olan Jolly
Joker Balans yetkililerine tekrar tekrar teşekkür ediyoruz. Böylesi güzel bir
mekanda, harikulade bir konserde bulunmak bizim için büyük bir zevkti.

İşte sizler için grubun efsane isimi Tim Owens ile yaptığımız söyleşimiz.
Konakladıkları otelde onlar ile çok güzel bir söyleşi yaptık. Oyunların
haricinde tabii biraz da müzik sorusu sorduk. Türkiye fan’ları için keyifli bir
röportaj yaptığımıza inanıyoruz.

Merlin’in Kazanı (MK): Türkiye’de bulunmak ve
hayranlarınızla bir araya gelmek sizin için nasıl bir duygu?

Tim Owens (TO): Türkiye’de ilk defa konser veriyoruz. Türk hayranlarımız
bizleri çok iyi karşıladı. Onlarla bir araya gelmek çok keyifliydi. Yurt dışında
bile bu kadar iyi bir coşku içerisinde konser verdiğimizi hatırlamıyorum.
Mükemmel bir ambiyans, şahane bir şehir açıkçası burayı sevdim. Daha uzun bir
süre İstanbul’da kalmak isterdik.




“Heyecandan eli titreyen fotoğrafçımız Oğuzhan’ın çektiği resim. Grubun kaldığı otelde ben ve Owens söyleşimizi gerçekleştirirken.”


MK: Peki hangi oyun türlerinden hoşlanırsınız? Favori
oyunlarınız neler?

TO: Açık konuşmak gerekirse sporu seven bir kişilik olduğum için oyun
dünyamda da spor yapımlarına yer veriyorum. Özellikle Tiger Woods Golf serisi en
favori oyunlarım arasında. Judas Priest dönemlerimde özellikle golf sporuna
merak salmıştım. Bu spor gayet hoşuma gitti. Daha sonra da evde vakit geçirmek
için Tiger Woods Golf oynamaya başladım. Sürekli bir müzik turunda olduğum için
hemen kendime bir adet PSP aldım. PSP’mi hiçbir zaman yanımdan ayırmam. Şu anda
el konsolumda sürekli tenis oyunları oynuyorum. Onun haricinde evde vakit
geçirdiğim zamanlar Amerikan futbolu oyunlarımla vakit geçiriyorum. Futbol
oyunlarına karşı da bir merakım var tabii ama en çok Amerikan futbolunu
seviyorum.



MK: Rock Band ve Guitar Hero gibi yapımlarda sizlere
pek rastlayamadık. Sizin gibi efsane isimleri bu tip yapımlarda görmek isteriz.
İleride böyle bir projede imzanızı görebilir miyiz?

TO: Aslında bu çok iyi bir fikir tabii ki isteriz bunu. Yeni gelecek Rock
Band yapımı için bunlar düşünülüyor. Yapımcı firma ile görüşmelerimiz hâlâ
sürüyor. Ancak bulunduğum gruplar değil de kendi solo albümümden birkaç parçaya
yer vermek istiyorlar. Belki Hail! ile göstereceğimiz istikrar sonrasında bu
fikir değişebilir. Dediğimiz gibi bu çok güzel olurdu aslında. Şahsen kendimi
oynamak çok zevkli olurdu.MK: Hail! grubu bir coverband. Oldukça iyi işler
çıkaran bir grupsunuz. İleride sadece Hail! grubunu konsept alan bir yapım
olabilir mi? Böyle bir projede bulunmak ister misiniz?

TO: Hımm. Sormak istediğin sanırım Guitar Hero: Metallica gibi bir şey?
Yani Guitar Hero: Hail! ya da Rock Band: Hail! gibi. Aslında kulağa hoş geliyor
biliyor musun? Evet, teklif gelirse neden olmasın böyle bir şeye hayır
diyemeyiz.




“Tim Owens, seyircileri işaret ederek onları sevdiğini söylüyor.”


MK: Sevgili Tim, sen Heavy Metal dünyasında sevilen bir
vokalsin. Judas Priest dönemleri, birçok fan tarafından grubun en iyi albümleri
olarak nitelendiriliyor. Özellikle Türkiye’deki Owens hayranları Tim Ripper
Owens’ın tekrar bir Heavy Metal grubu kurmasını çok istiyor. Böyle bir projenin
varlığında söz edebilir miyiz?

TO: Aslına bakarsan şu anda böyle bir şey düşünmüyorum. Vaktimin çoğunu
solo albüm kayıtlarım için harcıyorum. Hail! projesi şu anda zaten iyi gidiyor.
Grup olarak sadece Hail!’ı düşünüyorum. Biz sadece coverband olarak
kalmayacağız. Şu anda bir tura çıktık ve fan’ların bizlere karşı bakış açısını
ölçüyoruz. İleride kendi bestelerimizin bulunduğu bir albüm çıkartıp Heavy Metal
dünyasında fırtınalar estireceğiz. Şu ana kadar gözlemlerimin bana verdiği fikir
ise şu oldu: İnsanlar hâlâ Heavy Metal’i seviyor ve buna açlar!



MK: Beyond Fear’dan uzun bir süredir ses çıkmıyor. Bu
proje sonlandı mı?

TO: Bu proje hakkında net bir şey henüz söyleyemiyorum. Beyond Fear ile
sadece bir albüm çıkardık. Dediğim gibi şu anda Hail! grubu ile birlikte
turdayız. Ancak neden olmasın? Birkaç sene sonra da Beyond Fear ile konsept
albümü çıkarabiliriz. Şimdilik sadece Hail!’ın varlığından söz edebiliyoruz. MK: Bazı oyunlar vardır ki, arka planda çalan rock ve
metal müzikleri ile anılır. Hiç yapımlara soundtrack hazırlamak istediniz mi? Ya
da “Şu oyuna OST yapsak çok iyi olurdu” dediğiniz yapımlar var mı?

TO: Tam olarak bir oyun ismi veremem ancak türlerden bahsedecek olursak
dövüş oyunlarına soundtrack yapmak isterdim. Çünkü spor oyunları haricinde dövüş
yapımlarını da oynamak zevkli oluyor. Oyuncuyu yapıma adapte edecek Heavy Metal
ve Hard Rock sound’lu parçalar yapmak zevkli olurdu açıkçası. Evet, olabilir
dövüş oyunlarına güzel müzikler yapabilirim.



MK: Flatout’u duymuşsunuzdur. Epey şiddetli bir yarış
oyunu ve şarkı listesinde gayet Heavy Metal müzikleri duyabiliyoruz. Şahsi
fikrimce “New age Heavy Metal” müziği bu tip oyunlara gidebilir.

TO: Doğru söylüyorsun. Son solo albümümde bulunan “Play my game” adlı
parçayı o zaman dinlemeni öneririm. Flatout’u oynamıştım Rob Zombie müzikleri
özellikle hoşuma gitmişti. Dediğim gibi “Play my game” parçası bu tip yarış
oyunlarına gidebilecek bir şarkı.

“Hail!’in sahnede devleştiği anlardan bir tanesi!”


MK: Sizleri tekrar görmek isteriz ama özellikle senden
Judas zamanındaki “Burn in Hell” ve “Hell is home” parçalarını söylemeni
istiyorum.

TO: Teşekkür ederim. Evet, bir daha Türkiye’ye geleceğiz ve bu dediğin
şarkıları söyleyeceğim. Bu listeye ek olarak “One on One” adlı şarkıyı da
ekleyelim o zaman.



MK: Sorularımız bu kadar. Bu gece bizlere zaman
ayırdığınız için teşekkür ederiz.

TO: Bende. Sizinle tanışmak güzeldi. Bir dahaki konserimde görüşmek
üzere. Kendinize iyi bakın.

Ayrıca otel dışında yakaladığımız Andreas Kisser da siz okuyucularımıza selamını
söyledi. Bir dipnot eklemeden geçemedi: “FPS oyunları benim uzmanlık alanım”…

“…Hail! Hail! Hail! Hail! Hail!.. Heavy Metal in the Night!” Owens… Timothy “the Ripper” Owens 13 Eylül 1967 Akron, Ohio doğumlu Tim Owens, küçük yaştan beri Heavy Metal’e karşı tutkulu bir yaklaşım sergiledi. Tüm hayali, fan’ı olduğu Judas Priest’in efsane sesi Rob Halford gibi bir frontman olabilmekti. Kurduğu ilk müzik grubu Brainicide ile Judas Priest şarkılarını düzenliyordu. Çok geçmeden ismini efsane grup Judas’a duyurabildi. Rob Halford’ın Judas Priest’dan ayrılmasından sonra ekip Rob’un yerini dolduracak en doğru ismin Tim Owens olacağına karar verdi. The Ripper için artık hayallerin gerçek olma zamanıydı. Judas Priest’la yakaladığı mükemmel çıkışı daha sonra Iced Earth ile devam ettirdi. Girdiği her grupta sevilen ancak efsane isimlerin yerini doldurmak zorunda kaldığı için zor dönemler yaşayan Owens, sonunda kendi grubu Beyond Fear’ı bir araya getirmişti. O an tüm Heavy Metal fan’ları Owens’ın değerini anladı. Tekrar Judas’a ve Iced Earth’a geri dönmesi için imza kampanyaları başlattılar fakat o kendi başına zaten bir Judas, bir Iced Earth idi. Tim “the Ripper” Owens, yüksek müzik mecralarının ve efsane isimlerin takdirini almış, günümüzün en iyi metal müzik vokalistlerinden bir tanesi. Heavy Metal türünde ise ondan sonra hiç kimse bu mevkiye erişemedi. Yaşlı kurt Halford bile Owens’ın yeteneğini kabul etti. 10 kaplan gücündeki Owens şu anda coverband grubu Hail! ile tüm dünyayı turluyor. Ayrıca kendisi “Yngwie Malmsteen’s Rising Force” adlı komitede de yer alıyor. Rockstar filmi ise ona ithafen çekilen mükemmel bir yapım. İzlemenizi tavsiye ederiz.

Andreas Rudolf Kisser 24 Ağustos 1968’de Brezilya, São Bernardo do Campo’da doğdu. Gençlik yıllarında Death Metal türünden etkilendi. Sepultura’nın kurulma aşamasında yer aldı ve grubun yükseliş döneminde büyük rol oynadı. Fender gitarıyla Death Metal yaptığı dönemlerde farklı tarzıyla ve gitar teknikleriyle dönemin genç yeteneklerini müziğe heveslendirdi. 1992 senesinde, konser esnasında elini yaralayan James Hetfield’ın yerine bir süre canlı gösterilerde gitaristlik yaptı. O dönemde de mükemmel bir iş çıkararak ismini efsane gitaristler listesine altın harflerle kazıdı. Max Cavalera ile anlaşmazlıklar yaşayan Kisser, gruptan ayrılarak bir süre kendi solo albümünü çıkardı. Şimdilerde ise efsane isimlerin bir araya geldiği Hail! grubu ile dünyayı kasıp kavuruyor.

David Ellefson Ellefson, 12 Kasım 1964’de Jackson, Minesseto’da dünyaya geldi. Kendisi Megadeth’in kuruluş aşamasında bulunarak, grubun efsane bass gitaristi unvanını elde etti. Thrash Metal furyasının önde gelen isimlerinden biri olan David, çoğu bass gitaristin idolü oldu. 2002 senesine kadar Megadeth ile müzik hayatına devam etti. Daha sonra birkaç grup denemesinde bulundu. Ancak o da aradığını Hail!’de buldu. Şu anda Hail! grubu ile tüm dünyayı Heavy Metal ile kasıp kavuruyor. Dave Mustaine’in göz bebeği, usta bass gitarist dün gece yine kendisinden bir hayli bahsedilecek bir şekilde müziğini icra etti.

Jimmy DeGrasso 16 Mart 1963 Bethlehem, Pennsylvania’da doğan DeGrasso, Heavy Metal dünyasının gelmiş ama geçmemiş (Umarız uzun bir süre bizlerle beraber olur) bateristlerinden bir tanesi. Kendisi usta isimlere davulculuk yaparak bu sektördeki profesyonelliğini kanıtlamıştır. DeGrasso, Alice Cooper, Lita Ford, Ozzy Osbourne, White Lion, Suicidal Tendencies gibi gruplarla çalışarak, her birinin yükseliş dönemlerinde büyük roller oynamıştır. Tüm bu projelerinden sonra Hail!’den bir önceki durak olarak kendisine Megadeth’i belirlemiştir. Megadeth ile 1998-2002 seneleri arasında çalışan DeGrasso, Ellefson ile aynı anda gruptan ayrılmıştır. O da şu anda yıldızlar geçidi, efsane isimler topluluğu, Heavy Metal ustalarının yer aldığı topluluk Hail!’de tüm dünyaya Heavy Metal dersi veriyor.