Güneşin ilk ışıklarıyla birlikte yola çıkmanın vaktidir. Uğrayacak şehirler
çok, yol uzun. Buz gibi suyla yüzümü yıkayıp, bir daha hiç uykumu getirmemek
üzere hazır hale gelmeliyim. Nereden baksan 15 saat aralıksız direksiyon
sallamak icap edecektir. Muhtemelen birkaç tane şehir dolaşmam gerekecek.
Kasketimi takıyorum ve duamı edip garajımdaki kamyonuma doğru ilerliyorum. Biraz
da sabırsızlık var tabii, hemen kapıyı açıyorum ve koltuğuma oturuyorum.
Anahtarımı sokuyor ve kamyonumu büyük bir gürültü ile çalıştırıyorum. Marşa
basıyorum, gitmiyor. Motor çalışıyor, ama kamyon gitmiyor. Daha ilk baştan da
aksilik başlamaz ki. İniyorum ve ilk işim tekerlekleri kontrol ediyorum. İçime
mi doğmuş, nedir…Sağ arka tekerleği yürütmüşler!
Aşıksan vur saza, şöförsen baz gaza!
Kamyon yarışları, kamyonların fiziksel olarak kapıştıkları ya da böyle kamyon
taşımacılığı yaptığımız yapımlar oyun dünyasında hep bulunmuşlardır. Birçok
değişik ve oyunculara enteresan gelen türler gibi, o da kalplerde kendine has
bir yer edinmiştir. Ağırlık, daha çok kamyonların birbirleriyle olan yarışları
üzerindeydi. Zamanla, teknoloji ve oyunlar üzerindeki yaratıcılıklar da
gelişince, kamyon temalı yeni türevler ortaya çıktı. Bunlardan birisi de,
birazdan hakkında yazısını okuyacağınız bir kamyon şirketi ve taşımacılık ağı
yaratma simülasyonu olan Hard Truck Tycoon. Yalnız üzgünüz ki, kendisini yeteri
derecede geliştiremediğini düşündük ve kolaylık sağlamaya çalışırken aslında çok
sönül bir yapım görünümünde olduğunu belirtebiliyoruz.
Ana menüye geldiğimiz zaman, kendi senaryomuzu yaratabiliyo olduğumuzu, ya da
varolanları oynayabileceğimizi anlıyoruz. Ayrıca, multiplayer özelliğini de
unutmamışlar. Kendimiz senaryo yaratmak istediğimiz zaman, karşımıza birçok
seçenek geliyor ve yaratacığımız senaryonun bütün kontrollerinin bizde olduğunu
anlıyoruz. Yer şekillerinden tutun da, başlangıç paralarına ve bilgisayarın
kontrolündeki oyuncuların durumlarına ve akıllılıklarına kadar herşeyi
ayarlayabiliyoruz. Buradaki şartlara göre bölüme başlayıp kapışmaya
başlayabiliyoruz. Bunun dışında, Tycoon’un kendi senaryolarını da
oynayabiliyoruz. Buraya girdiğimizde, ilk olarak tutorial’ı denemenizi, her
zaman olduğu gibi tavsiye ediyorum. Aslında bu sefer, diğer oyunlardaki kadar
tavsiye edemiyorum çünkü yanlış bir tıklama yaptığınızda takılıyor ve bu sefer
ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz.
Bölüme başladığımız zaman, görüntünün izometrik biçimde olduğunu görüyoruz.
Kamera, klasik RTS’lerdeki gibi zoom in/out şeklinde kullanılabiliyor ya da
istediğimiz şekilde çevirebiliyoruz. Ancak, harita üzerinde bulunan yer
şekilleri ve binalar, göze hoş gelecek biçimde tasarlanmamışlar ve oldukça soğuk
duruyorlar. Gerektiği şekilde detaylı da gözükmüyorlar ve görsel olarak oynama
hevesimizi kaybetmeye başlıyoruz. Menülerin dizilimleri fena değil. İstediğimiz
opsiyonu istediğimiz yerde bulabiliyoruz ve menüler içerisinde kaybolmuyoruz.
Sol tarafta bina yapımı ve yıkımı ile ilgili menüler, alt kısımda da kamyon alım
satımı ya da şöför kiralama gibi durumları takip edebileceğimiz, diplomasi ya da
finans durumlarını gösteren menümüz bulunuyor. Amortisör…Benim bu yollarda profesör
Aslında yapacaklarımızın sırası çok komplike değil. Öncelikle servis binamızı
oluşturuyoruz. Genelde her binadan; small, medium ve large olmak üzere üç
büyüklükte bulunuyor. Bunlar da zamanla upgrade edilebiliyor. Servis binasında
kamyonlarımız tamir ediliyor ve şöförlerimiz ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar.
Bunun dışında, shop ve terminal gibi daha değişik binalardan da
faydalanabiliyoruz. Kamyon satın almaya gelince, önce kamyonumuzu satın
alıyoruz. Satın alırken, kasasının ve modelinin nası olacağına da karar
verebiliyoruz, ancak buna göre fiyatı da değişim gösteriyor. Bunu aldıktan
sonra, onun için bir şöför kiralamamız gerekiyor. Bunu da, alt kısımda bulunan
menümüzden halledebiliyoruz. Şöförlerimizin deneyimleri ve özellikleri çeşitli
oluyor ve buna göre onların da fiyatları değişiyor. Bazı taşımacılıklar için
şöförlerimizi eğitmemiz gerekiyor, tehlikeli madde taşımak buna bir örnek teşlik
edebilir.
Binalarımızı mutlaka yollara bağlamamız gerekiyor. Zaten bunun için özel bir
seçeneği de aktif hale getirebiliyoruz. Harita üzerinde şehirler gözüküyor ve
şehirlerin boş alanlarına kendi binalarımızı dikebiliyoruz. Ancak, bir yandan
bilgisayar da kendi binalarını dikiyor ve ortam giderek karmaşık bir hale
geliyor. Zaten görsel olarak sınıfta kalan yapım, bina kalabalığına bulanınca
iyiden iyiye soğumaya başlıyoruz. Kamyon ve şöförlerimizi aldıktan sonra,
onların takip edecekleri rotayı da belirlememiz gerekiyor. Bunu yapıyoruz ancak
devam ettikçe yapıklarımzın nedense hiç işlemediğinin ya da çok az işlediğinin
de farkına varıyoruz. Zor durumda kaldığımız zaman borç alabiliriz ancak buna o
kadar erken gereksinim duyuyoruz ki, yaptığımızdan birşey anlamıyoruz. Aslında
herşey iyi niyetle ve bir taşımacılık simülasyonuna uygun tasarlanmaya
çalışılmış ancak teknik hatalar ve görsel olumsuzluk oldukça fazla.
Şanzıman, nerede bu oyunda randıman?
Sona bırakmak istediğim, sizi en fazla soğutacak ve bir daha Hard Truck Tycoon’u
açmak istemeyeceğiniz önemli bir problem var. Oyundan çıkmak istediğiniz
zamanlarda, bilgisayarınız kilitlenebiliyor ve bunun için reset’lemek durumunda
kalıyorsunuz. Yazımı yazmak için çıkmak istediğimde, bu durumla karşılaştım ve
artık son notunu “olumsuz” olarak verdim. Güzel bir fikir üzerine kurulmuş olan
Hard Truck Tycoon, teknik hatalar içerisinde kaybolup gitmiş ve bir daha da
dönmeyecek…
