1939 ve 1945 yılları arası, dünyanın gururla hatırlayacağı tarihler değildi. Dünya bu günleri üzüntü ve utanç içinde hatırlayacaktı. Yetmiş milyondan fazla insan bu tarihler arasında can verdi. Bazıları masumdu, bazıları ise eli kanlı katiller güruhuydu. Pearl Harbor vukuatı, Atom bombası faciaları ve Yahudilerin öldürülmesi bu dönemde yaşandı.
Savaşın 1945’de bitmesi ile birlikte Sovyetler Birliği ve Amerika, dünyanın yeni süper güçleri haline geldiler. Uzun bir süre dünya savaşı yaşanmayacaktı. Lakin iki süper güç arasında yıllar süren soğuk savaşın temelleri atılmıştı.
Yaşanan gerçekler ve sonuçları
Bazen dünya savaşları olmasa, strateji oyunları programcıları ne yapardı diye merak ediyorum. Bu kanlı savaş yalnızca strateji değil, aksiyon gibi pek çok oyun türüne ilham kaynağı oldu ve hala da olmaya devam ediyor. Paradox InterActive de, bu savaşı en iyi kullanan firmalar arasında… Hearts of Iron (HOI) serisi tüm dünyada büyük ilgi topladı ve yüz binlerce kopya satmayı başardı.
Serinin üçüncü üyesi, türün yüz aklarından olan European Universalis’e benzer bir grafik ve oyun yapısı sunuyor. Böylesi bir işleyişe Medieval Total War’da rastlayabiliyoruz. Elbette savaş motorunu çalıştırmayıp, olayı otomatiğe dönüştürürsek… Ne olursa olsun, bu tür stratejilerin başarılı olmak için iyi grafiklere ihtiyaçları yok. Süreklilikleri, üstün yapay zekaları ve stratejik düşünmeye yönlendirmeleri ile kolayca başarıya kavuşabiliyorlar. Hearts Of Iron III’ten de, devasa savaşlar ve müthiş grafikler beklemeyin. Ama o günlerin atmosferini yansıtmakta ve tarihi yakalamaktaki müthiş başarısına tanık olun.
Oyun daha savaş başlamadan önceki tarihe dayanıyor. 1936’da başlayıp, İkinci Dünya Savaşı’nın bitiş yılı olan 1945’e kadar uzuyor. Bu süreçte Adolf Hitler ve Winston Churchill gibi tarihin en ünlü figürlerini yönetebiliyorsunuz. Serinin önceki oyunlarından çok daha fazla ayrıntıya sahip olan HOI3 bu konularda öne çıkıyor ve tarihi size yaşatmayı başarıyor.Yapımda her şey müthiş askeri güçle yürümüyor. Aynı European Universalis ve Medieval Total War serisi gibi halkın refahı ve diplomasi gibi faktörler de önemli yer tutuyor. Olması gereken de bu, çünkü yalnızca savaşa dayalı bir strateji ürünü, özellikle grafiksel açıdan ortaya parlak şeyler sunmuyorsa başarısız olabilir. Yönetebileceğiniz yüzlerce şehir ve değişik ihtiyaçları olan halk var. Bu konuda biraz başınız ağrıyabilir. Paradox Interactive’in ayrıntıları o kadar fazla ki, adama yeter dedirtebiliyor. Binlerce (Evet binlerce) eyaleti yönetmek kolay değil, üstelik hepsinin farklı demokratik rejimlerden çıkmış olması bunu kolaylaştırmıyor. Demokratlar, ırkçılar ve diğerleri… Daha önce de belirttiğim gibi tüm ülkelerin tarihi altyapısı iyi hazırlanmış. Gerçekçilik, benden haklı olarak tam puan alıyor.
Ajanlar ve gizlilik
Oyunun en zevkli öğelerinden biri de casus faktörü. Çalabildikleri bilgiler inanılmaz ve sizin bu bilgilerle yapabilecekleriniz daha da inanılmaz. Bu bilgiyi müttefiklerinize satabildiğiniz gibi; düşmanınıza şantaj amaçlı da kullanabilirsiniz. Askeri birimlerin çeşitliliği de inanılmaz. Nükleer bombalardan, piyadelere her üniteye sahip olabiliyorsunuz. Elbette bunun için ekonomik gücünüzü iyi hesaplamalısınız ve ondan akıllıca faydalanmalısınız. Askeri gücünüz ne kadar fazla olursa olsun, paralar suyunu çekince savaşı kaybetmeniz kolay.
Savaşlarda iki olasılık var, ya kendiniz mücadeleyi yönetirsiniz ya da olayı bilgisayara bırakırsınız. Evet, Medieval Total War gibi bir yönetim söz konusu değil, lakin fazlasıyla ayrıntılı, hatta fazla ayrıntılı. Şu askere buraya git, uçaklar arkadan saldırsın, bu sıradan müttefikler yandan dalsın gibi seçenekleriniz mevcut. Neyse ki birimleriniz epey zeki ve talimatlarınızı yerine getirirken zorlanmıyorlar.
Bir artı da müziklere… Dönemin yapısını son derece iyi yansıtmışlar ve keyif veriyorlar. Oyunu adeta gerçeğe dönüştürdüklerini de eklemeden geçemeyeceğim. Sonuç olarak Hearts Of Iron III, çok fazla birim yönetmekten doğan küçük performans sorunları haricinde, hiçbir önemli eksisi bulunmayan, ama tür ile pek arası olmayanları zorlayabilecek bir ürün… Türü sevenler içinse bulunmaz bir hazine.