“Yazı için Ertunga Gündüz’e teşekkür ederiz.”
Ninja Theory tarafından geliştirilen Heavenly Sword(HS), ilk olarak 2003 yılında konsept bir video ile Xbox’a özel olarak tanıtılmıştı. Aradan 2 yıl geçti ve E3 2005’de karşımıza PlayStation 3’ün özel oyunu olarak çıktı ve oldukça etkileyici bir video ile herkesin beğenisine sunuldu. Zaman içinde gösterilen video ve resimler yapımın God of War kopyası bir oyun olarak görünmesine sebep olmuş olsa da, heyecanla beklenildi. Özellikle ana karakter Nariko oyunun en göze çarpan kısmıydı. Ancak bu tip oyunların vazgeçilmezlerinden biri olan zıplama hareketinin olmayacak olması HS için bazı soru işaretlerine sebep oldu. Geçtiğimiz yılın ortalarında oldukça kısa bir demosu yayınlandıktan sonra büyük bir kısım oyunu beğenmişti, fakat demo çok kısa bir oynanış sunduğundan her konuda çok da bilgi vermiyordu. Uzun bekleyişten sonra 2007’nin sonlarına doğru tam sürümü raflardaki yerini aldı ve daha ilk dakikadan itibaren kalitesini gösterdi. Türdeki tek rakibi olan God of War’a rağmen oldukça başarılı bir oyun olacağını belli etmişti.
Kutsal kılıç kınından çıktı
Heavenly Sword, adından da anlaşılacağı gibi cennete ait bir kılıç ya da inanış öyle. İçinde büyük bir güçle beraber kullanıcısı için kara bir sonu da barındırıyor ve bu yüzden bu kutsal kılıcı kullanması için en doğru kişi bekleniyor. HS birbirine çok bağlı olan bir halk tarafından korunuyor ve tek bir inançları var. Onları koruyan liderlerinin çocuklarından biri Heavenly Sword’u ellerinin arasına alacak ve sahip olduğu gücüyle beraber barışı getirecek. Ancak liderin kız çocuğu olunca bu inanış da halk için sonlanıyor, ama kılıcı isteyen diğer bir kişi Kral Bohan, Nariko’nun babasını kaçırınca, güzel kızımız Heavenly Sword’u alıyor ve hikayemiz başlıyor.
Oyunumuz oldukça sanatsal işlenmiş konusuyla en başta oyuncuyu içine almayı başarıyor. Çünkü Nariko’la attığımız her adımımızla beraber, verdiğimiz büyük mücadeleyi kazanmaya biraz daha yaklaşıyoruz, fakat aynı zamanda gerçekleşecek hazin sona da yaklaşmış oluyoruz. Ama Nariko’nun inancı, isteği ve güzelliği sayesinde sizde kendinizi ister istemez bu büyülü dünyaya kaptırıyorsunuz.
Kabullenilen lanete adım adım
Öncelikle HS’nin kendi türündeki birçok rakibinin önünde bir aksiyon-macera oyunu. Tabi her oyun gibi eksileri de var ama artıları o kadar fazla ki eksilerini görmüyor insan, görse de dikkate almıyor. Bu yüzden ilk olarak artıları ele alalım. Nariko ile oyun boyunca Heavenly Sword’u kullanıyoruz ve bu sayede çok sayıda hareket ve combo yapabiliyoruz. Speed Stance, Range Stance ve Power Stance adında 3 farklı hareketimiz var. Genel olarak kare ve üçgen tuşlarıyla saldırı yapıyoruz ve aynı anda L1-R1 tuşlarını da kullandığımızda diğer hareketlerde gerçekleşiyor. Şimdi bu saldırılardan biraz bahsedelim. İlk olarak Speed Stance adındaki sürekli kullanabildiğimiz normal saldırımız mevcut. Bunun dışında Range Stance ise L1 tuşuna basılı tutarak gerçekleşen ve stil olarak Kratos’un kılıçlarını andıran, uzun mesafeli ama zayıf vuruş gücüne sahip saldırı türü. Son olarak da Power Stance, R1 tuşuna basılı tutarak gerçekleşiyor ve kısa mesafeye sahip olmasına rağmen, Nariko’nun en güçlü kılıç darbeleri bu saldırı şekliyle gerçekleşiyor. Ayrıca oyunda çok fazla sayıda combo mevcut ve Nariko bu comboları çok sanatsal bir şekilde gerçekleştiriyor ve oyundaki combo sisteminin en güzel yanıysa kullandığımız saldırı türlerini anında değiştirebiliyoruz, o geçişi çok başarılı bir şekilde yapmışlar ve oyuna oldukça zevk katmış diyebilirim.
Bir de yaptığınız combolarla dolan bir barınız var. Bar dolduğunda en güçlü saldırınızı yapabiliyorsunuz ve bu combolar sayesinde açabileceğiniz birçok ekstra içerikte mevcut. Bunun dışında benzer oyunlarda görmeye alışık olduğumuz zıplama ve savunma hareketleri ne yazık ki yok. İlk bakışta büyük bir eksi gibi görünse de, Nariko oyun boyunca düşmanlarına öyle saldırılar yapıyor ki yere inmiyor diyebiliriz.Savunma olayın da ise düşmanların size saldırı şekline bağlı olarak Nariko otomatik olarak hareket yapıyor. Örneğin bir düşman saldırdığında etrafında üç farklı renk oluşuyor, bu renkler size saldırı gücünü gösteriyor. Mavi ya da sarı ise zaten Nariko kendi kendine bu saldırıyı savuşturuyor, ancak kırmızı ise bu tip saldırıları savunamıyor, bu yüzden gelen saldırıya göre takla atarak kaçmaya çalışıyorsunuz.
Nariko oyun boyunca Heavenly Sword’u yanından ayırmasa da, geçici olarak silah değişikliğine gidebiliyor. Mesela top, füze atan ilginç silahlarda kullanıyor. Ayrıca her türlü eşyayı alıp fırlatabiliyoruz ve burada Sixaxis devreye giriyor. Sahip olduğu Motion Sensetive özelliği sayesinde ilk başta çok tartışılan ve birçok oyunda var olmasına rağmen, pek rağbet görmeyen bu özelliği PlayStation 3 ün çıkmış oyunları içinde belki de en iyi kullanan oyun Heavenly Sword oldu. Attığımız füze, top, eşya ya da ok gibi şeyleri bu özellik sayesinde yönlendirebiliyoruz. Örneğin fırlatmış olduğumuz nesneyi kontrol ederek tam uzaktaki bir düşmanı rahat bir şekilde vurabiliyoruz. Ayrıca ok demişken oyunda kontrol ettiğimiz karakter sadece Nariko değil, onun en yakın dostu olan Kai de kontrol ediyoruz. Ancak Kai’le pek yakın mesafe saldırıları yapmıyoruz genellikle uzaktan işimizi hallediyoruz. Yakın mesafe olduğunda da Kai kıvrak hareketleriyle düşmanlarından kaçmayı başarıyor. Sahip olduğu yay sayesinde de fırlatmış olduğumuz okları Motion Sensetive sayesinde kontrol ediyoruz ve Sixaxis’i kullanmak hem Nariko’da hem de Kai’de gerçekten çok zevkli. Ninja Theory bu konuda kesinlikle alkışı hak ediyor. Genel olarak oyunun oynanış mantığı çok başarılı tasarlanmış ve sanat şaheseri olarak tasarlanmış konu ve bölümlerle Heavenly Sword her konuda birçok rakibinin önüne geçmeyi başarmış.
Sanatsal görsellik içindeki dram
HS, oynanışı dışında sahip olduğu görsellikle de ön plana çıkan bir oyun olmuş. Ninja Theory sanatsal olarak çok iyi işlenen konuyu müthiş mekanlarla harmanlayarak büyülü bir dünya ortaya çıkarmış. Oyunun atmosferini çok başarılı bir şekilde yansıtan bölümler, oyuncuyu içine çekmeyi, sıkılmasını engellemeyi çok iyi bir şekilde başarıyor. Mükemmel tasarlanmış çok büyük alanlarda bile başarılı bir şekilde uygulanan Draw Distance sayesinde, kilometrelerce ötedeki yerleri 3D olarak çok net bir şekilde görebiliyorsunuz. Ayrıca inanılmaz sayılarda düşman var, ekrana şaşkınlık içinde bakıyorsunuz. Teknik olarak bakarsak, Killzone 2 dışına belki de en iyi mocap senkronizasyonunu bu oyunda görüyoruz. Karakter modellemesi, yüz ve mimik animasyonları takdire şayan bir halde. HDTV’de oynarken hayranlıkla bakabilirsiniz. Bunun dışında film gibi olan her ara sahneler, HS’nin oyun değil de film gibi zannedilmesine sebep olabiliyor, yani o kadar etkileyici.
Müthiş konuya eşlik eden, çok güzel müziklerde var. Etkilenmemek elde değil, oyunu oynarken kendinizi kaptırabiliyorsunuz ve bir an için başka bir dünya da hissedebilirsiniz. Ayrıca karakter seslendirmeleri de çok başarılı, dediğim gibi HS oyundan çok bir filmi andırıyor diyebiliriz. Ancak çok az da olsa bazı Frame düşüşleri gözlenebiliyor ama önemsiz boyutta diyebiliriz, bir de son zamanlarda aksiyon oyunlarının kaderi olan kısa oyun süresi bu oyunda da karşımıza çıkıyor. Toplamda 7,8 saatlik bir oynanış sunuyor. Ama bu sanat şaheserini oynarken hiçbir eksik yönü düşünmüyorsunuz ve kendinizi tamamen HS’ye veriyorsunuz.
Son sözler
Heavenly Sword, kesinlikle PlayStation 3 ün en iyi birkaç oyunundan biri ve bütün oyuncuların oynaması gereken bir oyun olmuş. Sanatsal olarak işlenen mükemmel konusu ve müzikleriyle oynayanı içine alan, oynanışıyla sanki o mücadeleyi sizde veriyormuş gibi hissettiren, film tadındaki bu oyunu oynamak gerçekten oyuncular için büyük bir şans. Ninja Theory çok ama çok başarılı bir iş çıkarmış ve sonuç olarak verilen parayı sonuna kadar hak eden nadir yapımlardan biri.
