Oyun Ön İncelemeleri

Heroes of the Storm (Alpha İnceleme)

Multiplayer online battle arena, yani MOBA olarak tanımladığımız ve taktik savaşlarının döndüğü bir çok oyun türü biliyoruz. Bunların arasındaki kıyaslamayı ve hatta seçimleri yapmakta zorlandığımız çok fazla özellik var. Defense of the Ancients (DotA), Prime World, Infinite Crisis, Heroes of Newerth, Dawngate, AirMech, League of Legends (LoL) ve daha fazlası… Özellike eSpor sektörünün gözbebeği olan MOBA türünün, gün geçtikçe gelişmesi ve oyun firmalarının da dikkatini çekmesi, farklı içerikleri ön plana çıkartıyor. CD Projekt ve Cyrtek’in de MOBA türündeki planlarını birçoğumuz biliyoruz ve gelecekte muhtemelen güzel işler başaracaklar ancak bizim konumuz bu türe yakın olan ancak casual oyunculara hitap eden bir oyun, yani Heroes of the Storm.

Geçtiğimiz aylarda sizlere sunduğumuz Alpha incelemesi, bu sefer daha fazla detay ile karşımızda. Tek bir harita üzerinden ilerlediğimiz koridor mantığını birkaç oyun moduyla ve haritayla bir araya getiren Heroes of the Storm, gerçekten eğlenceli içerikleri oyuncuya sunuyor. Kimi zaman bir ejderha oluyoruz, kimi zaman gözü kara bir korsan veya madenlere inerek kuru kafa topluyoruz, hatta utanmıyoruz bir de golem çağırma işine giriyoruz. Evet, okuduklarınız doğru. Özellikle Blizzard markası adı altındaki öne çıkan oyunlarda yer alan karakterleri kontrol ettiğinizi düşünün, tadından yenmiyor.

O koridor senin, bu koridor benim
Heroes of the Storm, koridor mantığını gözler önüne seren ve ayrıca içerisinde bol detay barındıran bir MOBA ancak tekrar belirtmemde fayda var, Blizzard’ın “bizim amacımız MOBA türüne rakip olmak değil. Biz, casual oyuncular için eğlenceli bir içerikle karşınıza çıkıyoruz” açıklaması. Bununla birlikte bir DotA veya başka bir MOBA ile kıyaslamak yanlış olur çünkü amaç asla o şekilde öne çıkmak değil. Tabii bu demek değil ki Heroes of the Storm aslında bir MOBA veya aksiyon strateji türünde değil, bal gibi MOBA türüne yakın. Sadece Heroes of the Storm’daki oyunlar oldukça kısa ancak kısa olması kesinlikle bir eksi değil ve duruma göre oyunların uzadığı zamanlar da mevcut.

DEVAMI DİĞER SAYFADA
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Önce oynanış
Heroes of the Storm, Alpha versiyonunda 3 farklı mod ile çıkıyor ve modların içerisinde birbirinden farklı haritalar var. İlk olarak sevgili karizmatik karakterimiz ve Arthas’ın yoluna ışığı getirmeyi kendisine amaç edinen Uther, Heroes of the Storm’daki rehberimiz oluyor. Bizi yanı başına alıp, oyunun incelikleri hakkında bilgi veriyor. Tabii ki onun söyledikleri yapmadan anında arkadaşlarımızla oyunu deneyimlememenizi öneririm.

Önce işin pratik (Practice mode) kısmını geçip ve sonrasında co-op, ardından da versus mode ile karşı karşıya kalıyoruz. Ayrıca oyun içerisine kişi değil takım savaşlarının önemli olduğunu belireyim, yani kazandığımız deneyim puanları takımın işine yarıyor ve her takımın maksimum seviyesi 30. Her kahramanın bir bineği mevcut ve oyun içerisinde takımımız her seviye atladığımızda yeteneklerimizi güçlendiriyor, 10. seviyede nihai yeteneğimizle, rakiplerimizin daha fazla can çekişmesini sağlıyoruz. Ayrıca yeteneklerimizi; 1, 4, 7, 10, 13, 16, 20 şeklinde ilerleyerek geliştirebiliyoruz. Daha fazla detay vermeden önce oyunun modları hakkında sizleri bilgilendireyim.

5v5 olarak deneyimlediğimiz Heroes of the Storm’da co-op olarak yaptığımız maçlar, karşımıza rakip olarak yapay zekayı getiriyor. Versus ise, başka oyuncularla karşı karşıya gelmemizi sağlıyor. Şimdilik rütbeli (ranked) maçlar kapalı. Ayrıca hesabımızın da kendisine ait bir seviyesi var. Hesabımız her seferinde seviye atladığında, farklı mod eklenebiliyor veya kahramanlarımızı daha da güçlendirebiliyoruz.

İlginç haritalarla eğlenceye doyun
Heroes of the Storm’da yer alan 3 oynanışın içerisinde 4 farklı harita yer alıyor. Co-op ve Versus mod’larda denk geldiğimiz haritalar; Cursed Hollow, Haunted Mines, Dragon Shire ve Blackheart’s Bay olarak isimlendiriliyor.

Heroes of the Storm’un alpha versiyonunda, yukarıda saydığım 4 harita “şimdilik” seçilebilir değil. Yani Versus mod’da dümdüz milletin ağzını yüzünü kırmak gibi bir lüksümüz yok, rastgele gelen 4 haritadan birindeki görevleri gerçekleştiriyorsunuz ve tabii rakibimizin Core’unu (Ana üs) yıkmak asıl amacımız. Hazır ana üs demişken belirtmekte fayda var, haritalar oldukça eğlenceli ve sürekli aksiyon peşinde koşuyoruz. Ayrıca karakterler üzerinde eşya taşımak gibi bir durum yok. Şimdi akılınızda muhtemelen oluşan soru şu: karanlık noktaları nasıl göreceğiz? Bunun cevabı çok basit, her haritanın belirli noktalarında gözetleme noktaları var ve kontrolü ele geçiren, karanlık noktaları görebiliyor. Hatta olayı daha da derinleştireyim. Her haritanın bir de boss’u mevcut, yani LoL ve DotA 2’de yer alan şu ormanda deneyim puanı kazanmamızı sağlayan yaratıklar (ve hatta DotA 2’de yeri gelince bazı hero’larla kontrol edebildiğimiz) var ya, onları öldürdükten sonra bir de kontrol ettiğinizi düşünün. Bu düşünce HotS’da gerçekleşiyor, böylece yönlendirdiğimiz yaratıklarımız rakip takımın surlarına dayanıyor ve ellerinde ne varsa ölümüne savaşıyor, hatta bazı haritalarda çok işe yarıyorlar. Birazdan bu yazdıklarım, kafanızda daha rahat şekillenecek.

DEVAMI DİĞER SAYFADA
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

İlk haritamız Cursed Hollow. Bu mod 5v5 savaş alanı ve birbirinden farklı amacımız var; haraç toplamak (tribute), rakip takımın surlarını ve kontrol edilemez olan fedailerini(minion) lanetlemek. Tabii lanet deyince aklınızdaki bazı soru işaretlerini kaldıralım. 3 haraç toplayan takım, karşı takımı etkisiz hale getiriyor ancak bu demek değil ki onların yeteneklerini yok ediyoruz. Lanetlenen takımın kuleleri kendilerini savunamıyor ve ayrıca daha az zarar verebilen rakiplerle karşılaşıyoruz. Doğal olarak en zaman haraç çıkarsa, o zaman koşmamız gereken nokta haritada kuzgunun kafatası şeklinde parıldıyor. Hatta haritada bulunan koca golemlerin mezarına ulaşıp, onları kendi tarafımıza alırsak, rakip takımın surlarını geçmek ve kulelerini indirmek daha kolay hale geliyor, sonunda da ana üssü yok ederek zafere ulaşıyoruz.

İkinci haritamız Haunted Mines. Adından da anlayacağımız üzere kendimizi madenlerde buluyoruz ancak madenlerin kapıları oyunun daha ilk dakikasında açılmıyor. 5v5 olarak ilerleyen haritadaki asıl amacımız en güçlü golemi uyandırmak ve tabii ki rakibimizin üssünü yok etmek. İki farklı noktada rakibimizle kapıştığımız bu haritada, madenlere girip kuru kafaları topluyoruz. Hatta size tavsiyem madenler açılır açılmaz direkt asıl boss’a gitmeniz ve onu öldürüp üzerinden çıkan kuru kafaları toplamanız. Etraftaki mini yaratıklardan çıkan kuru kafalar, bir yerden sonra yeterli olmuyor. Ayrıca ne kadar çok kuru kafa, o kadar güçlü golem demek ve iki golem de takımların ana üssüne yakın noktalarda canlanıyorlar.

Üçüncü haritamız Dragon Shire. Diğer haritalar gibi 5v5 ilerleyen maçta, Ejderha Şövalye’yi yönlendirebiliyoruz. Tabii ki kendisini kontrol etmek o kadar kolay değil. Rakibimizin üssüne ulaşırken bizim rehberimiz olmadan önce bir heykele hapsoılmuş durumda. Onu canlandırmak için haritanın iki noktasında yer alan dikili taşları kontrol etmemiz gerekiyor. İki dikili taşı da kontrol etitğimiz Ejderha Şövalye’nin kontrolünü ele geçirme şansına erişiyorsunuz, hatta bizzat kendisi olup rakip takımdaki bir sağa, bir sola fırlatabiliyoruz. Bir nevi boss’un kendisi oluyoruz ve gerçekten çok eğlenceli.

Son haritamız ise Blackheart’s Bay ve hatta belki de (bana göre) oyunun en eğlenceli haritası. Amacımız bir korsanı parayla satın almak ve onun gemisini kullanmak. Ne kadar çok para, o kadar çok top gücü. 5v5 olarak ilerleyen maçta, bir hayalet geminin kontrolünü ele geçirmeye çalışıyoruz. Geminin korsanına verdiğimiz belirli para miktarından sonra, rakibin üssüne top atışları gerçekleştiriyor ve tabii ki bizim de çabamızla ana üssü yok ediyoruz. Bize yardım eden tek kişi hayalet korsanız deil tabii ki, haritada yer alan diğer yaratıkları esir alıp, rakip takımın ana üsssüne de yollayabiliyoruz. Ne de olsa rakibin surlarını ve kulelerini daha hızlı yok etmek, birçoğumuzun amacı olacak. 3 farklı koridor yer alan haritada, sıradan paralar toplamıyoruz, hepsi birer İspanyol altını ve onları elde etmenin 3 farklı yolu var. Düşmanı öldürerek sahip olunan, tarafsız kamplardan ve hazine sandıklarından elde edilen İspanyol altınları.

DEVAMI DİĞER SAYFADA
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Kılıcımın tadına bak, pis ölümlü!
Heroes of the Storm’daki her kahramanın açık olmadığını ve oyun içi para ile veya Blizzard’ın fiyatını belirlediği ücretle sahiplenebiliyoruz. Her birinin farklı kostümü mevcut ve dilersek, satın almadan önce deneme şansına sahibiz. Her hafta farklı kahramanları deneyimleyebiliyor ve oyun içerisindeki seviyeye bağlı olarak (7. Seviyeye ulaştığımızda, 7 farklı kahraman açık oluyor), daha farklı içeriklerle karşılaşabiliyoruz.

Her harita içerisinde aldığımız ve yaptığımız görevler dışında, bir de günlük olarak bizlere verilen görevler mevcut. Günlük görevler; kimi zaman herhangi bir sınıftaki kahraman ile 2-3 maç atın, kimi zaman ise gün ieçrisinde 3 maç atın şeklinde olabiliyor ve tabii ki sonuç olarak hesabımıza deneyim puanı kazandırıyor. Her seviye atladığımızda farklı bir içeriğe sahip oluyoruz ve buna bağlı olarak yetenek ağacı eklemek, kahramanlarımızın “kişisel” görevlerini yapmak gibi özelliklere ulaşabiliyoruz.

Sınıflar unutulmaz, ayıp
HotS içerisinde; Assassins, Warriors, Supports ve Specialists olmak üzere 4 farklı sınıf mevcut.

Assassin, adından da anlaşılacağı üzere suikastçileri ön plana çıkartıyor. Genelde tek rakibe odaklanıp, hızlı bir şekilde öldürmeye odaklıdırlar. Tabii daha oyunun ilk dakikalarında dayanıksız oldukları için, daha dikkatli davranmaları gerekiyor. Bu sınıf kategorisinde yer alan kahramanlarımız: Demon Hunter, Falstad, Illidan, Kerrigan, Nova, Raynor, Zeratul ve Tychus’tan oluşuyor.

Warrior, yani savaşçılar; daha dayanıklı kahramanlar olarak görülüyorlar. Arthas, Barbarian, Diablo, E.T.C., Muradin, Stitches ve Tyrael bu kadroda yer alanlardan bazıları, en azından alpha süreci boyunca.

Support, yani destekçi kahramanlarımız ise, yetenekleriyle takım arkadaşlarını hayatta tutmaya odaklıdırlar. Yeri geliyor destekçilerimiz; canımızı yeniliyor, yeri geliyor kalkanlarıyla takımı daha dayanıklı hale getiriyorlar. Brightwing, Li Li, Malfurion, Tassadar, Uther ve Tyrande destekçi kahramanlar olarak görülüyorlar.

Specialist, yani uzmanlar ise tamamen hasara odaklı sınıflardır. Özellikle rakip takımın kule ve surlarına daha fazla hasar verirler. Tabii takım savaşlarındaki rolleri daha farklı boyutlara taşınabilir. Kimisi yanı başında bir yaratık çağırabilirken, kimisi sahip olduğu gemisindeki füzeleri rakip takımın üzerine saldırtabilir. Abathur, Gazlowe, Murky, Sgt. Hammer, Witch Doctor ve Zagara bu sınıflardan birkaçı.

DEVAMI DİĞER SAYFADA
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Heroes of the Storm’un alpha hali bile, amacına hizmet eden bir oyun olmuş. Benim sizlere sunacaklarım tabii ki bitmedi. Daha kahramanlarımızın detaylarına, onların yetenek ağaçlarına ve haritalarda unutulan mini görevlere girişeceğim. Şimdilik genel hatlarıyla Heroes of the Storm, eğlenceli bir içerik olarak karşımızda ve tam versiyonu çıktığında, bakalım neler olacak? Özellikle harita çeşitliliği artarsa Blizzard, her başarılı oyunu olduğu gibi (Diablo III’ün ilk çıkışını saymıyorum) Heroes of the Storm’u arşivletmeyi başaracaktır.

Bizden ayrılmayın, çok yakında daha detaylı bir alpha inceleme ile karşınızda olacağım. “You shall not pass!..” Bir dakika şey demek istedim *kısık sesle* “Frostmourne hungers…”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu