Hitman 2: Silent Assassin
Ölüm makinesi geri döndü
IO Interactive için Hitman’i yapmak çok büyük bir dönüm noktasıydı bence. Birincisi gerçekten çok sattı ve beğenildi. Bazı ufak tefek hataları vardı ama konusu, grafikler, içeriği o kadar sağlamdı ki bu hataları telafi etmeyi başardı. Hitman’i bitirenlerin aklına hemen acaba bu oyunun devamı çıkar mı sorusu geldi. Kısa bir süre sonra yapılan duyurular ile Hitman 2’nin çıkacağı kulaktan kulağa dolaşmaya başladı. Günler geçtikçe çıkan videoları izlediğimde gerçekten sağlam bir makine isteyeceğini düşüyordum. Camların kırılması, yüksek kalitedeki insan modellemeleri, ölüleri taşırkenki vücut hareketleri, ortamlar ve hava koşulları hepsi ayrı ayrı mükemmeldi. IO Interactive burada beni bir kez daha şaşırttı. Oyun çıktı ve videolarda nasılsa aynen öyleydi. Yanlız tek fark normal bir sistemde bile videolardaki gibi kaliteli ve sekmeyen grafikler olmasıydı. Son zamanlarda bence bu tür motorlara çok ihtiyaç var. Çoğu oyun grafik kalitesi olarak Hitman 2’den kat kat aşağıdayken çok yüksek sistemler istiyor.
Domateslerde toplama zamanına gelmiş hani
Karakterimiz kan akıtmaktan, insan öldürmekten çok pişman olduğu için kendini meyve yetiştirmeye ve dinine bağlı bir adam olarak 5 vakit namaz kılmaya vermiştir. Hitman hayatından gayet memnun huzurlu bir şekilde meyveleriyle birlikte hayatını sürdürürken bela gene onun kapısına gelir. Yaşadığı yerdeki kilisenin rahibi kaçırılır ve bir not bırakılır. Bunun üstüne Hitman o eski zamanlarını hatırlar ve aslında hiç kopamadığı işine yani tetikçiliğe geri döner. İlk başta amacı sadece arkadaşını kurtarmaktır ama tekrar görevler almaya başlayıp para kazandıkça gene bu işlerden kurtulamaz ve sonuna kadar gitmeye karar verir. Aslında konu olarak çok yeni bir şey değil bu. Ama kurgu olarak çok iyi hazırlandığı için oyun içinde size çok güzel anlar yaşatıyor. Bulunduğunuz yerde oyunun ana hatları öğrendikten sonra her görevin ardında gene bu mekana geri dönüyorsunuz. Ufak odanızda bulunan laptop yardımı ile görev alıp oyuna devam ediyorsunuz.
Görevin: Öldürmek
Eski oyuna göre Hitman 2’de tabi ki bir çok yenilik var. Yeniliklerden öte oynanabilirlik iyice geliştirilmiş ve neredeyse mükemmel denecek seviyede. Sanal zeka çok iyi. Herhangi birini arkadan öldürmek için mutlaka çok yavaş ve sessiz adımlar atmanız gerekiyor. Yoksa direk sizi fark ediyor. Bazı oyunlarda olduğu gibi arkasını dönüp giden karakterin peşinden koştura koştura gidip bıçaklama gibi bir şansınız yok, yarı yolda arkasına bakıp sizi vurması an meselesi. Gene eskisi gibi çeşit çeşit görevleriniz var ama genelde istenen öldürmeniz. Bunu ne şekilde yapacağınız ise tamamen size kalmış. İster herkesi öldürürsünüz her yer kan gölü olur, ister onlarca koruma arasından sessizce geçerek istenilen kişiyi öldürür çıkar gidersiniz, her şey sizi isteğinize bağlı. Eğer ben sessizce işimi hallederim kimse çakmaz diyenlerdenseniz oyunda bol bol kıyafet değiştirmelisiniz. Öldürdüğünüz insanların kıyafetlerini alabilirsiniz. Cesedi tutup kimsenin göremeyeceği bir yere kadar sürükleyip saklayabilirsiniz. Kapıları açmadan önce delikten içeriye bakıp nereyi kimlerin koruduğunu görebilirsiniz. Dediğim gibi oyun gayet ayrıntılı. Görevler arasında birçok şehri geziyorsunuz. Bunlar arasında Sicily, St. Petersburg, Japonya, Malezya ve Hindistan var. Silah olarak gene tam takır her şey hazır. Sniper’dan, susturuculu silahlara, elinden hiç düşürmediği ballers’e, shotgun’a kadar he rşey elinizin altında.
Uçan kuşu vurmak
Hitman 2’nin grafikler gerçekten çok iyi. Özellikle mekanlar ve karakter modellemeri bir harika. Bu kadar ayrıntıya rağmen normal bir sistemde çalışması inanılmaz. Ben özellikle camların kırılmasına ve uçan kuşun bile vurulabilmesine bayıldım. Hemen hemen her şey etkileşimli ve kırılabiliyor. Alpüllerden vazolara kadar. Düşmanın eline ateş ettiğinizde silahını düşürmesinden shotgun ile yakından vurduğunuz kişinin uçuşa geçmesine kadar her şey kusursuz. Oyun yapı olarak Third Person olsa da F1 tuşu ile FPS olarakta oynayabiliyorsunuz. Yanlız ben özellikle karakterleri ve mekanların etkileşimli olan yerlerini (uçuşan perdeler gibi) herkesin yakından tanıdığı Mevlüt Dinç’in eseri olan Actor motoruna çok benzettim. İzleyenler bilecektir Actor motoru ile yapılan bir demoda bulunan insan iskeleti şeklindeki karakter çok iyiydi. Özellikle herhangi bir yerinden tuttuğunuzda verdiği tepki inanılmazdı. Hitman 2’de de ölen karakterleri tutup sürüklediğinizde modelleme olarak Actor’deki modele inanılmaz benziyor. Oyunun sesleri ve müzikleri en az grafikleri kadar harika. Müzikler Jesper Kyd’ın sorumluluğunda Budapeşte Senfoni Orkestrası çalmış. Zaten girişteki müzik işin ne kadar usta insanlar tarafından yapıldığı kanıtlıyor.
Son Sözler:
Hitman 2, Hitman’in kaldığı yerden, üzerine bol bol çalışılmış ve geliştirilmiş halde tekrar karşımıza çıkıyor. Grafik ve müzikler bir yana verilen detaya karşılık yüksek sistem istememesi çok büyük bir artı. Görevler çok akıcı. Şahsen hiçbir görevde sıkılıp oyundan çıkmak istemedim. Kafanıza göre takılıp görevi istediğiniz şekilde bitirmek size serbestlik duygusu veriyor ki bence çok başarılı olmuş. Hitman 2 mutlaka herkesin görmesi, deneyimlemesi gereken, hatta arşive konulmaya değecek çok sağlam bir oyun.