Hitman 3: Contracts
Hitman’in filmi çekileceği duyurulduktan sonra üstüne bir de Hitman 4 söylentileri yayılıp oyunun yapımcıları tarafından doğrulanınca ister istemez “47’ı da Lara Croft’ta benzetecekler” diye bir korku kaplamıştı içimi. Popüler olan her şeyin illa sonuna kadar sömürülmesi mi lazımdır? Belki de “17 yaşından küçüklerin de paralarını toplayalım” diye vahşet seviyesini düşürüp oyunun ratingini “Teen” yaparlar.. Aman tanrım düşünemiyorum bile böyle bir şeyin olacağını… Hitman: Contracts’in janjanlı kutusuna bakarken işte bunlar geçiyordu aklımdan.
Hitman, hiç iz bırakmadan işi bitirmek demek
Hikayemiz şöyle başlıyor: Ağır yaralanan 47, bir daireye sığınıyor. Acı ve eziyet dolu geçen bir süre sonunda 47’nin bütün hayatı gözleri önüne geliyor ve geçmişe gidiyoruz. Aralarında ilk Hitman oyunundaki hastaneden kaçma görevinin de bulunduğu bir sürü eski görev çıkıyor karşımıza. Yeni grafikler ile bezenmiş tanıdık mekanlar selamlıyor bizi. Fakat bu demek olmuyor ki Eidos eski materyali cilalayıp önümüze sunmuş. Aksine 47’nin acıları arttıkça hikaye gelişiyor ve kendimizi daha önce hiç oynamadığımız bölümler oynarken buluyoruz. Soğuk Rusya, bir gece klübü, faşist motorcuların bulunduğu Rotterdam sokakları ve daha niceleri. Hikaye sürekli geriye, şimdiki zamana ve ileriye doğru gidip geliyor. Fakat göründüğü kadar karmaşık değil. Max Payne 2 gibi “Film Noir” tarzı bir anlatım mevcut. O “kabak” gibi kafanın içindeki acıları, yaraları, hisleri hissetmemize olanak sağlıyor.
IO Interactive, bize hayatın kirli yüzünü açık seçik göstermiş daha önce de olduğu gibi. Hatta bu sefer karanlık daha da baskın 47’ın dünyasında. Korktuğum şey başıma gelmediği için minnettar kaldım kendilerine. Bölüm dizaynları her zamanki gibi muhteşem. Zaten Hitman serilerinin en öne çıkan artısıdır bölümler. Her bölümde takip edebileceğiniz türlü değişik yol var. Burada şu konuya dikkati çekmek istiyorum. Maalesef çoğu oyuncu Hitman’i yanlış oynuyor. Hitman demek saklanmak, sinsice yaklaşmak ve hiç iz bırakmadan işi bitirmek demek. Elinize makineliyi alıp önünüze geleni taramak demek değil. Zira Hitman: Contracts saf aksiyon oyunu olarak ele alındığında başarılı değil. Kurşunların havada uçuştuğu silah düellolarında Hitman bütün çekiciliğini kaybediyor. İnanın bir bölümü bitirmek için 2.5 saat uğraşmak, herkesi tarayıp 10 dakikada bitirmekten çok daha zevkli.
Ölümcül silahlarımız; Yastık ve şırınga
Yapımcılar oyuna yastık ve şırınga gibi bir sürü yeni silah eklemişler. Yakın dövüşe verilen mühimmiyet Hitman olgusunu destekler nitelikte. Misal bir adamı yastıkla boğabilir ya da yastığa silah dayayarak sessiz bir biçimde öldürebilirsiniz. Fakat silahlardan çok öldürme biçimlerine önem verildiği görülüyor daha önce de bahsettiğim gibi. Yapay zeka normal oynadığınız sürece hiç sorun çıkarmıyor. İnsanlar sizden aşırı derecede şüpheleniyorlar. Hiç duraklamadan yanlarından geçmeniz lazım. AI sizi devamlı yürümeye itiyor. Kurşunlar havada uçuşmaya başladığında ise AI bir anda değişiveriyor. Bir köşeye çekilip geleni vurmak çok kolay, zira adamlar üzerinize beyinsizler gibi geliyor. Etrafta kafaları kopuk tavuklar gibi koşuşturan figüranlar da sinir bozuyor. Şimdi niçin “şu oyunu adam gibi oynayın!” diye bağırdığımı anlayacaksınız herhalde.
Grafikler Hitman 2: Silent Assasin’den bu yana pek bir değişiklik geçirmemiş. Arada 2 senenin olduğunu var sayarsak grafiklerin hala etkileyici gözükmesi son derece şaşırtıcı. Su efektleri çok güzel yapılmış (aynı şekilde kan efektleri de). Yüksek çözünürlüklerde gözleriniz adeta bayram ediyor. Işıklandırma ve gölge efektleri 47’ın karizmasına karizima ekliyor. Arayüz çok kullanışlı. Ara sahneler ise “Hitman’in filmi olsa bu kadar olur” dedirttirecek cinsten sanat eserleri. Ayrıca yine Max Payne 2 tarzında slow motion görüntüler mevcut (maaleseef sadece ölüm sahnelerinde ortaya çıkıyorlar). Karakter grafiklerine de değinelim. Bay 47 pek farklı durmuyor fakat diğer karakterlerin detay seviyeleri son derece etkileyici. Hatırlarsanız, şu anda yaygın olarak kullanılan ragdoll fiziklerini bir aksiyon oyununda ilk kez Hitman: Codename 47’da görmüştük. Bu da demek oluyor ki insanların kolları, bacakları vs. bağımsız hareket edebiliyor. Öldürdüğünüz adamlar kaskatı kütük gibi düşmek yerine cansız et yığınları halinde yere yığılıyorlar. Aynı şey etraftaki çoğu eşya için de geçerli. Eksantrik ve büyük mekanlar aynı derecede eksantrik grafiklerle bezenmiş. Fakat etrafla etkileşim pek fazla değil. Max Payne 2 deki gibi çarptığınız mobilyalar devrilmiyor. Kamera açıları her Hitman oyununda olduğu gibi insanın gözüne bir tuhaf geliyor. İster 1. ister de 3. kişi perspektifinden oynayın, görüşünüzü engelleyen duvarlar, geniş olmayan açılar bazen uğraştırıyor. Bu arada oyunun ATI Radeon serisi ekran kartı sahiplerinde bazı sorunlar çıkardığı biliniyor. Ayarlardan “Post Filter” seçeneğini “High” yapmamanız önerilir. Bu sorunun giderilmesi için en kısa zamanda bir yama çıkarılacağı açıklaması yapıldı.
İyi atmosfer yaratmak için iyi ses efektleri ve iyi müzik te şarttır. Ses aktörleri mükemmel bir iş çıkarmış. 47’ın sakin, tok konuşması görüntüsüyle çok uyumlu. Her silahın kendine ait bir sesi var. Kesinlikle kulak tırmalamıyorlar ve son derece de gerçekçiler. Endüstri devi Creative’in EAX Advanced HD desteği de bütün ihtişamıyla ortada. Ses efektleri Hitman 2: Silent Assasin’den tanıdık gelebilir. Fakat müzikler için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Jesper Kyd’ın bir önceki oyunda Budapeşte Senfoni Orkestrası’yla yaptığı inanılmaz çalışmadan eser yok Hitman: Contracts’te. Bu sefer sürrealist, karanlık bir müzik yapmış Kyd. Elektronik bass ve davul sesleri altyapısı üzerini kurulu müzikler bölümler ile çok uyumlu. Her bölümde değişik bir parça çalıyor ve hepsi de çok başarılı.
Netice itibariyle elimizde son derece kaliteli bir yapım duruyor. Velhâsıl-ı kelâm, Hitman: Codename 47 ve Hitman 2: Silent Assasin’i oynamış biri olarak Hitman: Contracts’den umduğumu bulamadım desem yalan olmaz. Hitman 3’ten ziyade Hitman 2.5 gibi duruyor. Kontroller tıpatıp aynı. Eski eksikler aynen mevcut. Multiplayer yok. Evet, grafikler daha iyi, yeni bir sürü silah var. Bölümler çok daha etkileyici, atmosfer daha karanlık ve çekici. Fakat arada 2 yıl gibi bir süre olduğunu sayarsak ortaya çok daha yeni bir Hitman çıkmasını umuyordum. Artık Hitman’e radikal değişiklikler uygulanma zamanı geldi diye düşünüyorum. Yapımcılar da aynı şekilde düşünmüş olacaklar ki Hitman 4 büyük bir gizlilik içinde yapılmaya başlandı. Hitman 4’ü iple çektiğimiz şu günlerde Contracts zaman geçirmek son derece iyi bir seçenek. Hiddetle ve şiddetle olmasa da kesinlikle tavsiye edilir…