Başlamadan önce
Çok kazık bir oyun olmamasına rağmen Hitman ile ilgili birçok mesaj aldık ve rehberini hazırlamaya karar verdik. Psikopat bakışlarımdan tırstıklarından olsa gerek, bu görevi bana verdiler.. Hayır o kadar sert bir suratım varsa gidip ilk yerel mafyaya yazılayım diyorum, site editörlüğünden daha çok kazandırıyor..
İşbu rehber, Hitman’in v.1.00’ı oynanarak hazırlandı, yani şu an piyasada olan iki service pack de yüklenmeden.. Bu pack’ler oyundaki bozuklukları düzeltmekten çok, arayüzü, tuş dağılımını vs. ilgilendiren bir takım değişiklikler getiriyor, o yüzden yüklemeye gerek görmedim. Siz yükleyebilirsiniz elbette, ama o zaman “şundan niye bahsetmedin” diye bağırmamanız için tekrar belirteyim ki ben yüklemedim. Daha fazla ısrar ederseniz kafanızı kırmam sözkonusu olur ki, Hitman’in “temiz cinayet” prensibine ters düşer, halıyı kirlettirmeyin bana..
Hitman aslında göründüğü kadar zor bir oyun değil. Hatta oyundaki tüm görevleri “neyi ne zaman nasıl” yapacağınızı bildikten sonra çok kısa bir zamanda tamamlamanız mümkün, ancak tahmin ettiğiniz gibi “neyin ne zaman nasıl yapılacağını” öğrenmek görevi birkaç defa tekrarlamanızı gerektiriyor. Eh, biz de size yardımcı olmak için buradayız.. Hazırsanız profesyonel katil olma derslerine başlıyoruz. Şimdi hepiniz gözlerinizi kapayıın.. Efendim? Bir tetik sesi mi duydun? İlk kural geride şahit bırakmamak oluyor. Duyarsın tabii, nıhahahaha!
Training
Bu bölüm için anlatacak bir şey yok, adı üstünde training. Genel kontrolleri öğreniyor ve silahlarla pratik yapıyorsunuz, takdir edersiniz ki bunları size bir de benim anlatmam salakça olur. Ekranın altında hangi hareketi nasıl yapacağınız ve nereye gitmeniz gerektiği yazıyor zaten, bunları uygulayarak bölümü bitirebilirsiniz. Zorlanabileceğiniz tek konu bulunduğunuz binadan çıkmak olacaktır sanırım. O mavi elbiseli maymun bir türlü kapıyı açmıyor değil mi? Silah eğitimini tamamladıktan sonra koridorda ilerlemeye devam edin, mavi elbiseli bir adam göreceksiniz. Sizi görmeden önce onu öldürün. Tam otomatik silahlardan birini seçin ki anında ölsün. Sonra adamın üstündeki giysileri alın ve giyin. Şimdi onlardan biri gibi gözüküyorsunuz.. Silahınızı (holster komutuyla) gizlemeyi unutmayın! Şimdi kapıyı bir türlü açmayan adamın yanına gidin, sizi onlardan biri sandığı için bu sefer kapıyı açacak. (Kapıyı yine de açmıyorsa büyük ihtimalle silahı hala elinizde taşıyorsunuzdur.) Kapıdan geçin, adamı vurun ve bölümü bitirin..
Görev 1: Kowloon Triads in Gang war
Amaç: Kızıl Ejderha arabulucusunu öldür.
Ödül: 13.000 dolar
Tavsiye edilen ekipman: Zaten pek bir seçim şansınız yok! Aslına bakarsanız sniper tüfeğinden başka bir silah gerekmiyor. Fakat “yakın temasa” girmeniz olasılığını gözönüne alırsak, bir tane de Hardballer almanız menfaatiniz icabıdır. Yönümü şaşırırım diyorsanız (ki bu kadar küçük bir haritada bunu becerebiliyorsanız gidip solitiare oynayın daha iyi) bir tane de pusula (compass) alabilirsiniz.
Gayet kolay bir görev, endişe etmeyin. Görev başladığında (hemen yanınızdaki araba size ait. Burayı unutmayın, görevi tamamlamak için arabanızın yanına dönmeniz gerekiyor) haritanın tam ortasındaki kare şeklindeki parkı bulana dek koşar adım ilerleyin. Parkın yerini bulmakta zorlanırsanız (ki hiç zannetmiyorum) M tuşuyla map’inize bakabilir veya screenshot’a bir göz atabilirsiniz. Burası çevresi duvarlarla çevrelenmiş üstü açık bir park ve tam olarak bir kare şeklinde. Parkın dört bir tarafındaki apartmanların her birinin çatısına asansör kullanılarak çıkılabiliyor. Hedefinizi bu çatılardan sniper tüfeğiyle vuracaksınız, sorun hangi çatının en temiz atış açısına sahip olduğunda.. Haritanızı açın. Parkı görüyorsunuz değil mi? En iyi atış açısı, parkın doğu tarafındaki apartmanın çatısında elde ediliyor. (Zorluk çekiyorsanız screenshot’a bakabilirsiniz: 1 numaralı yer göreve başladığınız nokta oluyor, 2 numaralı yer hedefin parka gireceği yeri gösteriyor ve 3 numaralı yer de çatısına çıkmanız gereken apartman.) Bu apartmanın dışındaki asansörü kullanarak çatıya çıkın, asansör yükselirken vakitten kazanmak için sniper tüfeğini hazır edin. Bu sırada bodyguard’ların gelişini gösteren ara demo girmiş olmalı. Beklerken tüfeğinizle “talim” yapın, hedef kırmızı bir elbise giyiyor ve kafasında da kırmızı bir şapka var. Limuzinden inip parka girecek, parkın kapısından girdikten sonra da ortadaki Buda heykeline doğru yürüyecek, atışınızı bu arada yapmalısınız. İlk atışta vurabilirseniz çok iyi, vuramazsanız da endişe etmeyin, silah sesini duyduğu an birkaç saniyeliğine olduğu yerde kalacak, bu sırada bir atış daha yapabilirsiniz. O zaman da vuramazsanız kendinize başka iş arayın zaten..
Bodyguard’ların girdiğini gösteren demodan yaklaşık bir dakika sonra, hedefin gelişini gösteren ara demo girecek. Dikkatlice nişan alın ve vurun. Siz bunu yaptıktan hemen sonra bir helikopterin gelişini gösteren bir demo girecek, helikopterin içinde de otomatik silahlı ve çok sinirli bir adam duruyor! Endişelenmeyin ve onu da vurun, yalnız kafasına nişan almaya dikkat edin. Hepsi bu. F2 tuşuna basarak görevin tamamlanıp tamamlanmadığını kontrol edin, sonra da holster komutuyla silahınızı saklayıp gayet cool bir ifadeyle aşağı inin ve salak salak bakınan bodyguard’ların önünden geçip arabanızın yanına dönün, görev tamamlanacak. Yalnız kızıl ejderha üyesini öldürdükten sonra benim gibi gaza gelip bütün bodyguard’ları temizlememeye dikkat edin. Eğlenceli olabilir ama yaptığınız “pisliği” temizlemek için birini gönderiyorlar ve masrafı sizin cebinizden çıkıyor..
Görev 2: Ambush at the Wang Fou Restaurant
Amaç: Mavi Lotus elçisini ve 4 Mavi Lotus üyesini öldür
Ödül: 12.000 dolar
Tavsiye edilen ekipman: Boğma teli (fiber wire), susturuculu Baretta, bomba/uzaktan kumanda (bu zaten veriliyor)
Katilliğe alıştınız mı bakalım? Giderek daha zevkli oluyor değil mi? Endişelenmeyin, ruhunuzda birazcık psikopatlık var o kadar, hangimizin yok ki? Aslında şu yazdıklarımı okudum da biraz ürperir gibi oldum, görev elçiyi öldürmek, ödül şu kadar, ekipman olarak boğma teli tavsiye ediyoruz, buranın boğma teli çok meşhurdur almadan geçmeyin! Allah muhafaza şu yazdıklarımı kız arkadaşım okusa beni anında terk eder, yetmiyormuş gibi aynı gün savcılığa da ihbarda bulunur..
Görev başladığında (öldürmeniz gereken 4 Mavi Lotus üyesi hemen sağınızdaki sokakta duruyor ama şimdilik onlara bulaşmayın sakın) hafifçe sola dönün ve açık bir kanalizasyon kapağı görene kadar dümdüz ilerleyin. Kapağı kaçırmanız imkansız, şorul şorul ses çıkarıyor.. (Zorlanıyorsanız screenshot’a bakın, 1 numaralı yer başlama yeriniz, 2 numaralı yer kanalizasyon kapağının olduğu yer, 3 numara bomba yerleştirmeniz gereken arabanın olduğu yer ve nihayet 4 numara da öldürmeniz gereken 4 Mavi Lotus üyesinin bulunduğu yer.) Kapağın yanında bir müddet bekleyin, hemen yan sokağa bir limuzinin geldiğini gösteren bir ara demo girecek. Yerinizden ayrılmayın. Limuzin şoförü arabadan inip bulunduğunuz yere doğru gelmeye başlayacak. Yavaş yavaş ona doğru ilerleyin, arkasına geçin ve şoför kapağın yanına geldiğinde boğma telini kullanarak onu öldürün. Burada zamanlamaya dikkat etmelisiniz çünkü şoförle beraber yan sokaktan bir de sivil geliyor ve sizi “işinizi” yaparken görürse derhal alarm veriyor. Sivilin geçip gitmesini bekleyin ve şoförü itinayla öldürün, üzerindeki giysileri alın ve cesedi kanalizasyona atın. Şimdi yan sokaktaki (şoförün geldiği sokak) limuzinin yanına gidin (şoförün giysilerini giymiyorsanız yaklaşmanıza izin vermeyeceklerdir) ve şoför kapısına tıklayarak açılan menüden “bomba yerleştir” seçeneğini seçin. Bombayı yerleştirdiğinizi gösterir kısa bir demo girecek, demo bitince göreve başladığınız noktaya (yani arabanızın yanına) dönüp beklemeye başlayın. Yaklaşık iki üç dakika beklemeniz gerekecek. Bomba koyduğunuz araba bulunduğunuz sokağa girip 4 Mavi Lotus üyesinin yanından geçecek, tam bu anda uzaktan kumanda ile bombayı patlatın. Patlama Mavi lotus üyelerini de öldürecek. Hemen F2 tuşuna basın, görev tamamlanmamış görünüyorsa hala sağ olan bir Mavi Lotus üyesi var demektir. Bu durumda silahınızla işi siz bitirin. Artık arabanızın yanına dönebilirsiniz, böylece görev bitiyor.
Görev 3: The Massacre at Cheung Chau Fish Restaurant
Amaç: Kızıl Ejderha üyesini öldür – Cesedini kanalizasyona at – Polis şefini öldür – Olay yerine Kızıl Ejderha madalyonunu bırak
Ödül: 15.000 dolar
Tavsiye edilen ekipman: Boğma teli, susturuculu Baretta, çelik yelek (noolur nolmaz)
Biraz zamanlama gerektirmesi dışında basit bir görev. Önce screenshot’ı açıklayayım: 1 numaralı yer her zamanki gibi görevinize başladığınız yer, 2 numaralı yer Kızıl Ejderha üyesinin geleceği sokak, 3 numaralı yer Kızıl Ejderha üyesinin cesedini atacağınız kanalizasyon ve 4 numara da polis şefini öldüreceğiniz restoran.
Görev başladığında sola dönün ve koşarak restoranın yanına gidin. İçeri girin ve barmenle konuşun, tuvaleti kullanmak istediğinizi söyleyin. Size anahtarı verecek. Anahtarı alıp tuvalete girin ve üzerinizde silah namına ne varsa (boğma teli hariç) çıkarıp buraya bırakın. Restorandan dışarı çıkın (tuvalet penceresini kullanarak da dışarı çıkabilirsiniz). Şimdi biraz hızlı olmanız gerekiyor. Öldürmeniz gereken Kızıl Ejderha üyesi yola çıktı bile. Kızıl Ejderha üyesi bir yan sokaktan yürüyerek gelecek (screenshot’a tıklayıp 2 numaralı yere bakın, orası geldiği sokak) ve onu çabucak öldürmeniz gerekiyor. Adamın geleceği sokağa gidip beklemeye başlayın, uzaktan yürüyerek geldiğini görüyor olmalısınız. Zamanlamaya dikkat, tam karşı sokaktan da bir sivil geliyor. Sivilin geçip gitmesini bekleyin, sonra da Kızıl Ejderha üyesinin arkasına geçip boğma teliyle onu öldürün. Bu esnada karşı sokaktan bir de polis geçecek ama arkası size dönük olduğu için sizi göremiyor, merak etmeyin. Kızıl Ejderha üyesini öldürürken dikkatli olun, ne yapmak üzere olduğunuzu fark ederse kaçıp gidiyor ve görev başarısız oluyor.. Adamı öldürdükten sonra hiç zaman kaybetmeden cesedini doğu tarafınızda kalan (screenshot’ta 3 numaralı yer) kanalizasyona doğru sürüklemeye başlayın. Kanalizasyonun yanına geldiğinizde adamın giysilerini ve üzerindeki Kızıl Ejderha madalyonunu alın, sonra da cesedi kanalizasyona atın. Şimdi restorana geri dönün ve içeri girin. Girişte polisler üstünüzü arayacak, silah bulurlarsa el koyacaklar zaten bu yüzden silahı tuvalete sakladık. İçeri girince ortamda üç kişi olduğunu göreceksiniz: Barmen ve masada oturan bir Çinliyle öldürmeniz gereken polis şefi. Polis şefinin yanına yaklaşmadan (çok yaklaşırsanız sizin bir “sahtekar” olduğunuzu anlıyor) hemen tuvalete girin ve silahınızı alın. Geri dönüp polis şefini öldürün. Kafaya tek kurşun, anında ölüyor! Şimdi acele etmelisiniz.. Tekrar tuvalete dönün ve Kızıl Ejderha madalyonunu çıkararak yere bırakın. Pencereden dışarı çıkın, burada bekleyen bir veya iki polis olabilir, gerekiyorsa onları da öldürün ama fazla da abartmayın, parası sizden kesiliyor ayrıca çok fazla kişiyi öldürürseniz görev başarısız olabiliyor.. Bundan sonra tek yapmanız gereken arabanızın yanına dönmek, görev bitecek. (Eğer bitmiyorsa büyük ihtimalle Kızıl Ejderha madalyonunu olay yerine bırakmayı unuttunuz demektir, tekrar söyleyeyim madalyonu restoranda herhangi bir yere bırakmanız gerekiyor.)
Görev 4: The Lee Hong Assassination
Amaç: Kasanın şifresini bul – Kasayı bul – Jade Figurine’i Herbal Shop’a götür – Lee Hong’u öldür – CIA ajanı sağ kalmalı
Ödül: 15.000 dolar
Tavsiye edilen ekipman: Boğma teli ve/veya bıçak, susturuculu Baretta, çelik yelek (muhakkak alın). Aslında daha fazla ekipman gerektiren bir görev ama öldürdüğünüz adamların silahlarını alabildiğiniz için fazla para harcamanıza gerek yok.
Çok uzun süren ve oldukça büyük bir alanda geçen bir görev. Tam 4 screenshot’ta ancak toparlayabildim! Başlamadan önce screenshot’taki kısaltmaları açıklayayım, sık sık onları kullanmak zorunda kalacaksınız. İlk screenshot’ta (görev41 olarak geçen ss) 1 numaralı yer başlangıç yeriniz ve 2 numaralı yer de girmeniz gereken binanın olduğu yer. İkinci screenshot, (görev42 olarak geçen ss) binanın giriş katını gösteriyor, 1 numaralı yer binaya giriş yeriniz, buraya başlangıç noktası diyeceğim. B yazan yer Bar oluyor, T yazan yerse tuvalet. R restoran, M mutfak ve H’de Herbal Shop’un yerini gösteriyor. G ise.. şey oluyor, genelev. “Türk aila yapısına” aykırı olabilir fakat yapacak bir şey yok, genelev orası.. V VIP Alanını gösteriyor, K1 ve K2 ise kasanın bulunabileceği iki ayrı noktayı temsil ediyor.
Üçüncü screenshot (görev43 olarak geçen ss) binanın ikinci katını gösteriyor. K3 ve K4 ise kasanın bulunabileceği diğer alternatif yerler. Binanın ikinci katına hemen her yerdeki merdivenleri veya asansörleri kullanarak çıkabilirsiniz. Dördüncü ve son screenshot ise (görev44 olarak geçen ss) binanın bodrum katını gösteriyor. C harfi CIA ajanının tutulduğu yer, G harfi gizli geçitin bulunduğu yer, M harfi Lee Hong’un merkezi ve B harfi ise görevin sonunda kullanacağınız sürat teknesinin yerini temsil ediyor.
Biraz uzun oldu ama, bu screenshot’ların oldukça işinize yarayacağı fikrindeyim. Her neyse, göreve geçelim. İlerleyin ve ilk screenshot’ta 2 rakamıyla gösterilen binaya girin, zaten girebileceğiniz başka bir bina da yok.. Kapıdan girer girmez şöyle bir durun.. Burası başlangıç noktamız. Dikkat ettiyseniz buradan üç farklı yöne gidilebiliyor. Sağınızda önünde iki bodyguard’ın beklediği bir kapı (genelevin girişi), solunuzda merdivenler ve önünüzde de üstünde “Bar” yazan bir kapı var. Şimdilik girebileceğimiz tek yer Bar zaten, o yüzden Bara doğru ilerleyin. Buradaki barmeni bulun ve onunla konuşun. Bir “credit flyer” çıkarıp tezgahın üzerine bırakacak. Flyer’ı alıp (isterseniz) barmenle tekrar konuşun. “Patronun kasasını karıştıran beyaz adamın” -CIA ajanı- alt katta bir yerde tutulduğundan bahsedecek. Pek cesaret verici değil ha? Buradaki işiniz bittiğine göre, tuvaletlere gidebilirsiniz. Barın bulunduğu odada, altıgen şeklinde bir giriş dikkatinizi çekmiş olmalı. Buradan geçin ve “restrooms” tabelalarını takip ederek tuvaletlere ulaşın (ikinci screenshot’ta T harfiyle gösterilen yer.) İki tuvalet ve önlerinde bekleyen bir bodyguard var. O bodyguard’ı öldürüp giysilerini almalısınız. Tek problem, soldaki tuvalete garsonların girip durması. Zamanlamanızı iyi ayarlamalısınız. Bodyguard’ın arkasına geçin ve boğma telini (ya da bıçağı, ama en güvenlisi boğma teli) kullanarak onu öldürün. Cesedini sağdaki tuvalete saklayın çünkü garsonlar buraya girmiyor. Bu sırada bir garsona yakalanırsanız ortalığı ayağa kaldırmadan onu da öldürmeniz gerekiyor. Bodyguard’ı öldürüp cesedini sağdaki tuvalete sürükledikten sonra giysilerini alın. Şimdi başlangıç noktasına geri dönün.
Bu sefer sağınızda kalan genelev kapısına yönelin. Flyer’ı inventory’nizden çıkarın, onu gören bodyguard’lar geçmenize izin verecek. İçeri girdikten sonra önünde sakallı ve sarı/mor renkli bir elbise giyen şişman bir adamın durduğu kapıyı bulmanız gerekiyor. Gözlükleri olmadığından diğer bodyguard’lardan farklı, bulmakta zorluk çekmeyeceksiniz. Önünde dikildiği kapıdan geçin (elinizde flyer yoksa geçmenize izin vermeyecektir) ve merdivenleri kullanarak bir üst kata çıkın. Çıkar çıkmaz yaşlı bir kadın ve yanında dikilen mini etekli bir kız göreceksiniz, hani Lokman Hekimin ye buyurduğu cinsten bir lokum.. Yaşlı kadınla (kibarca mama diyelim) konuşun, yanında dikilen kızı “eğlenmeniz maksadıyla” size verecek. Kızı takip edin, sizi odasına götürecek. Odasına girdikten sonra kızın üzerine tıklayıp “talk” seçeneğini seçin, başka bir seçenek çıkmıyor maalesef.. Bir ara demo girecek, kız kaçmasına yardım etmeniz karşılığı kasanın şifresini size verebileceğini söylüyor, siz de kabul ediyorsunuz. Demo bitince kızı tekrar takip etmeye başlayın. Kız bir merdivenin önünde durana kadar takip edin, merdivene yöneldiğinizde kısa bir demo daha girecek. Demodan sonra yine kızı takibe devam edin. Kızın kaçışını ve size kasanın şifresini verişini gösteren bir demo daha izleyeceksiniz, artık kasayı aramaya başlayabiliriz..
Binada tam 4 yerde kasa bulunuyor, ancak yalnızca birinin içinde size lazım olan Jade Figurine var. Görevi her başlattığınızda doğru kasa da değişiyor, yani önceden “şu kasa” demek mümkün değil. Bize hangi kasaya gitmemiz gerektiğini CIA ajanı söyleyecek. Başlangıç noktasına geri dönün ve bu sefer sola, VIP bölgesine girin. Bu bölgede bir sürü asansör var, birini kullanarak “basement”a inin. Dördüncü screenshot’ı açın ve CIA ajanının tutulduğu odanın yerine bakın (C harfiyle gösterilen oda), oraya gitmeniz gerekiyor. Sık sık map’ten durumunuzu kontrol ederek odaya ulaşın, dikkat ettiyseniz kapıda bir bodyguard nöbet tutuyor, ayrıca etrafta turlayan bir bodyguard daha var. Nöbetçi odaya girmenize izin vermeyecektir, ikisini de öldürmeniz lazım. Tur atan nöbetçinin peşine düşün ve uygun bir yerde sessizce işini bitirin. Gidip kapıda nöbet tutan bodyguard’ı da sessiz bir silahla öldürün ve odaya girip CIA ajanını kurtarın, size doğru kasanın olduğu yeri söyleyecek. Müneccim olmadığım için ne diyeceğini bilemiyorum, dediğim gibi her seferinde kasanın yeri değişiyor. İkinci ve üçüncü screenshot’larda dört kasanın da yerini gösterdim, ajanın size söylediği kasa hangisiyse oraya gidin. Her kasanın yanında bir veya iki nöbetçi bekliyor ve onları öldürmeniz lazım. Yalnız çok gürültü yapmayın da tüm genelev başınıza toplanmasın.. Nöbetçileri hallettikten sonra kasayı açın ve içindeki Jade Figurine’i alıp holster komutuyla saklayın.
Tekrar başlangıç noktasına dönün. Şimdi Herbal Shop’a gitmeniz gerekiyor, burası restoranın olduğu odadaki küçük bir dükkan. (İkinci screenshot’a bakabilirsiniz, H harfi Herbal Shop’ın yerini gösteriyor.) Dükkana girdiğinizde Jade Figurine’i çıkarın ve yaşlı adamla konuşun. Size Lee Hong’un odasına giden “gizli bir geçitten” bahsedecek ve Lee Hong’un baş fedaisini öldürmeniz için bir şişe de zehir verecek. Dükkandan çıkın, tam o anda Lee Hong ve baş fedaisi restorana girip masalardan birine oturacak.
Bu noktadan sonra iki şekilde devam edebilirsiniz: Ya Quake ruhuna uygun bir şekilde davranıp masada oturan Lee Hong ve fedaisini öldürür sonra da yaklaşık 100 kişiyle falan kapışarak çıkışa doğru ilerlersiniz, ya da daha sessiz bir yöntem seçersiniz. Sessiz yöntemi seçecekseniz, tekrar tuvaletlerin yanına dönmeniz ve buraya girip duran garsonlardan birini öldürerek giysilerini almanız gerekiyor. Garsonun giysilerini aldıktan sonra restorana dönüp mutfağa girin, hemen önünüzdeki masada bir kase çorba duruyor. Çorbanın üzerine tıklayıp “zehir” seçeneğini seçin ve tabağı alıp Lee Hong’un masasına gidin. Fedai çorbayı tatmak isteyecek ve zehirlenip ölecek, Lee Hong ise kaçacak. Bundan sonra sürekli tetikte olmanız gerekiyor, her an fark edilebilirsiniz. Asansörlerden birini kullanarak tekrar basement’a inin ve hemen dördüncü screenshot’ı açın. Basitçe M harfiyle temsil edilen odaya ulaşmanız gerekiyor, Lee hong burada. Yol boyu pek çok nöbetçiyle kapışmanız gerekecek, bu iş için (öldürdüğünüz nöbetçilerin cesetlerinden alabileceğiniz) AK-47’leri kullanın. Yönünüzü sık sık kontrol ederek bu doğrultuda ilerleyin, doğru yöndeyseniz eninde sonunda karşınıza bir asansör çıkacak. Buna binerek “Basement 2″ye inin. İlerlemeye devam edin, bir asansör daha göreceksiniz. Buna da binin ve “Level 1″e çıkın. İşte Lee Hong burada.. Asansörden çıkar çıkmaz bir merdiven göreceksiniz, silahınızı saklamış bir halde merdivenlerden çıkın. Yukarıda üç oda var ve Lee Hong bunların arasında dolanıp duruyor. Açıkçası odalardan birine saklanıp Lee Hong’u boğma teliyle falan sessiz bir şekilde öldürmek en uygunu ama bunu yapmak hemen hemen imkansız. En iyi yöntem silahınızı çıkarıp bütün nöbetçileri ve Lee Hong’u öldürmek. Kendinizi sıkı bir savaşa hazırlayın, yaklaşık 10-15 tane nöbetçi var ve Lee Hong’ta kolay kolay ölmüyor.. Ortalıkta nefes alan canlı olarak bir siz kaldığınızda, merdivenlerden aşağı inin ve kaçacağınız bota giden kapıyı bulun. Normal bir kapıya benzemiyor, içiçe geçmiş parmaklıklardan oluşan kafes kapısı gibi bir şey.. Kapıdan geçtiğinizde bir asansör göreceksiniz, bunu kullanarak “docks”a inin ve botun yanına gidin, görev -en sonunda- bitecek..
Görev 5: Find the U’wa Tribe
Amaç: Kutsal heykelciği bul – Heykelciği yerli köyüne geri götür
Ödül: 5.000 dolar
Tavsiye edilen ekipman: Kullanmasını biliyorsanız önce bir pusula alın çünkü ormana gidiyoruz ve yön bulmak epey zor.. Sonra boğma teli ve çelik yelek. Bundan sonrası biraz da sizin oynayışınıza bağlı: Ormanın çeşitli yerlerinde bol miktarda silah ve cephane bulunuyor. Hepsinin yeri de haritada gösterilmiş. Eğer yeterince sabırlıysanız hepsini bulabilirsiniz ve bu durumda başka bir silah almanıza da gerek yok. Örneğin M-60 ve Baretta ormanda zaten bulunuyor. Ancak o kadar uğraşamam diyorsanız silahları satın almak zorundasınız.. Bu durumda M-60 veya M-16 tavsiye ediyorum.
Ormana hoş geldiniz.. Burada “sağa sapın, şimdi sola dönün” şeklinde yön bildirmek mümkün değil çünkü ortalıkta kerteriz olarak kullanabileceğimiz bir şey yok. Hemen screenshot’a tıklayın: 1 numara her zamanki gibi başlangıç yeriniz, 2 numara uçağın düştüğü (heykelciğin bulunduğu) yer, 3 numara yerli köyü ve 4 numara da şefin oğlunun tutulduğu yer.
Toprak bir yol bulana dek ilerleyin. Bu andan sonra tetikte olun: Etrafta devriye gezen bir sürü asker var. Gözünüze birini kestirin ve sessiz bir şekilde öldürüp giysilerini alın. Gördüğünüz ilk askeri öldürmeyin, yakınlarda arkadaşları olabilir. Bir süre izleyip yalnız olup olmadığını anlayın, yalnız değilse başka bir kurban bulun. Netice itibariyle, bir askeri öldürüp giysilerini almanız gerekiyor.
Bu işi hallettikten sonra, uçağın düştüğü yere (screenshot’ta 2 numaralı yer) doğru ilerleyin. Uçağın enkazı askerlerle çevrili. (Eğer elinizde M-16 varsa onu bırakmanız gerekiyor.. Askerler nedense M-16’yı görür görmez şüphelenip ateş etmeye başlıyorlar! AK-47 veya M-60 taşıyorsanız bir şey olmuyor.) Bulmanız gereken heykelcik, yolcu kapısının hemen yanında. Şansa bakın ki burada bir asker bekliyor.. Onu sessizce öldürüp cesedini uçağın içine saklayın. Eğer sessizce öldüremezseniz buradaki bütün askerlerle kapışmaktan başka şansınız yok.. Bu durumda kanadın üstünde bir asker olduğunu da unutmayın. Ben üç defa nerden geldiğini anlamadığım bir kurşunla ölüp bölüme baştan başlamak zorunda kaldığımdan, adamın yerini iyice öğrendim, kanadın tepesine tünemiş.. Netice itibariyle, heykelciği alın ve screenshot’ta 3 numarayla gösterilen yerli köyüne gidin.
Yolda belli bir yönü işaret eden heykeller görebilirsiniz, bunlar yerli köyünün yerini gösteren “tabelalar”, onların gösterdiği yönde ilerlerseniz köyü daha çabuk bulursunuz. Köye girmeden önce muhakkak heykelciği inventory’nizden çıkarın ki yerliler görsün. Aksi halde sizi düşman bir asker zannedip işinizi bitiriyorlar.. Kabilenin şefini bulmanız lazım. Bu işi hafife almayın, köy epey büyük ve şefin kulübesini bulmak benim on dakikamı aldı. Köye hangi yönden gireceğinizi bilemediğimden bir yer tarifi yapmam mümkün değil, ancak önünde bir sürü yerlinin dolandığı büyük bir kulübe bulmanız gerekiyor. Şef kulübenin önünde dikiliyor, ona doğru gidin, kısa bir demo girecek. Şefin oğlunu kaçırmışlar ve onu kurtarmanız gerekiyor.. Şefin oğlu screenshot’ta 4 numarayla gösterilen yerde.
Burası nehrin üzerine kurulmuş bir köprü, köprünün her iki yanında da gözetleme kuleleri var, şefin oğlu ise köprünün tam ortasında, etrafı askerlerle çevrili. İki seçeneğiniz var: “Ya Allah!” deyip askerlere haldır huldur girişebilir veya kulelerden birine tırmanıp buradaki askeri sessizce öldürür ve sniper tüfeğini alıp herkesi teker teker yere indirebilirsiniz.. Netice itibariyle tüm askerleri öldürmeniz gerekiyor, siz bunu yapınca şefin oğlu köye doğru koşarak ilerlemeye başlayacak. Sakın benim yaptığım gibi onu izlemeyin! Yolda üç tane askerle karşılaştım ve ateş etmeye başladılar, bana bir şey olmadı ama şefin oğlu anında ruhunu teslim etti, görev de başarısız oldu.. Siz farklı bir rotadan köye dönün, şefin oğlunu kendi haline bırakın, eninde sonunda o da köye ulaşacak. Şefin oğlu en sonunda köye döndüğünde tekrar şefle konuşun. Kısa bir demo girecek ve görev bitecek..
Görev 6: The Jungle God
Amaç: Gizli geçitten geçerek Pablo’nun karargahına ulaş
Ödül: 5.000 dolar
Tavsiye edilen ekipman: Önceki görevde inventory’nizde ne varsa aynen bu bölüme de geliyor, bir şey satın alamıyorsunuz.
Oyundaki en kısa ve kolay görev. Screenshot’ta 1 numaralı yer başlangıç noktanız, 2 numara domuz parkı ve 3 numara da “Orman Tanrısının” sunağı. Kabaca yapmanız gereken şey, domuz parkından bir tane domuz alıp sunağa getirmek, orman tanrısı da (bir jaguar) onu yemek için sunağa geldiğinde koruduğu gizli geçide girerek görevi tamamlamak.. Eğer yanınızda birden fazla ateşli silah (örneğin tam otomatik bir tüfek ve bir tabanca) varsa, önce sunağın (ortası kanlı yuvarlak bir taş) yanına gidip otomatik tüfeğinizi burada bırakın. Bunu laf olsun diye yapmadık, aynı anda hem domuzu hem de tüfeğinizi taşıyamıyorsunuz, tüfeği sunağın yanına bırakmasaydık domuzu öldürdüğümüz yerde bırakmak zorunda kalacaktık. Eğer üstünüzde sadece otomatik bir tüfek varsa (düşük bir ihtimal ama) üzgünüm, ondan vazgeçmek zorundasınız. Çünkü allahın belası domuzlar sadece ateşli silahla öldürülebiliyor, boğma teli kullanamıyorsunuz! Neticede, ateşli bir silah kullanarak domuzlardan birini öldürün. Bunu yapar yapmaz bölgedeki askerler (önceden açığa çıkmadıysanız) size ateş etmeye başlayacaklar, sürekli zigzag çizerek (domuzu almayı unutmayın!) sunağa doğru koşun. Domuzu sunağa bırakın ve jaguar yemek için geldiğinde, koruduğu “gizli geçide” girerek görevi bitirin. Ancak halen üstünüzde bir askerin giysisi yoksa (büyük ihtimalle vardır ya) muhakkak bir tane edinin. (Önceden tüfeğinizi burada bıraktıysanız geçide girmeden önce almayı unutmayın!)
Görev 7: Say Hello to my Little Friend
Amaç: Uyuşturucu kartelinin lideri Pablo’yu öldür – Uyuşturucu üretilen laboratuarı yok et
Ödül: 30.000 dolar
Tavsiye edilen ekipman: Satın alma ekranı çıkmıyor, önceki görevde yanınızda ne varsa onlarla başlıyorsunuz. Endişelenmeyin, bölgede bir sürü silah bulunuyor.
Yanınızda fazla bir ekipman yoksa üzülmeyin, karargahın içinde bol bol bulabilirsiniz. Screenshot’a gelirsek; 1 numara başlangıç yeriniz, 2 numara Pablo’nun malikanesi, 3 numara uyuşturucu laboratuarı ve 4 numara da kaçmak için kullanacağınız uçağın bulunduğu hangar.
Görev başladığında hemen önünüzde içi bıçak dolu (bir tane de çelik yelek var) bir sandık göreceksiniz. İstiyorsanız alın, ama saklamayı unutmayın. Etrafı dikenli tellerle çevrili bölgenin içine girin (sağa dönüp dikenli teli takip edin, eninde sonunda girişe ulaşacaksınız) ve etrafta biraz dolanın.. Bir sürü çadır göreceksiniz, hemen hepsinin içinde silah ve cephane var. Ne bulursanız alın, ancak unutmayın, M-16 taşırsanız askerler kim olduğunuzu anlıyor ve ateş etmeye başlıyorlar. Çadırlardan birinde yeni bir silah olarak Minigun bulacaksınız ancak maalesef bu da M-16 gibi askerlerin kim olduğunuzu anlamasına yol açıyor.. En iyisi bir AK-47 ve bulabildiğiniz kadar mermi alın.
Screenshot’ta 2 numarayla gösterilen Pablo’nun malikanesine girin. İçeride yaklaşık 10 tane asker bulunuyor. Hepsini teket teker, sessizce öldürmek hemen hemen imkansız, ben hepsini AK-47’le temizlemeyi tercih ettim. Benim yaptığım gibi yapın: Tek bir girişi olan bir odaya girin ve sizi bulmalarını bekleyin. Kapıdan teker teker geçebiliyorlar hatta bazen kendi arkadaşlarını vuruyorlar, bu şekilde fazla zorlanmadan hepsini öldürebilirsiniz. Bu işi hallettikten sonra, merdivenlerden ikinci kata çıkın ve Pablo’nun odasına (çift kapılı oda) girin. Bu görevin adını nereden aldığını anladınız mı? Say hello to my little friend, Al Pacino’nun Scarface filminin finalinde eve baskın yapan adamlara ateş ederken haykırdığı ünlü bir replik. Pablo’da Al Pacino gibi davranıyor, siz odaya girer girmez masasının üzerine fırlayıp elindeki M-60’la bir yaylım ateşi açıyor amaa.. Şöyle ki, kendimi ciddi bir çatışmaya hazırlamıştım fakat Pablo bu ilk ateşten sonrasını getiremedi! Ona her ateş ettiğinizde, Pablo alaylı bir laf söylemek için duruyor (kısa bir demo giriyor). Demo bittiğinde ona tekrar ateş ediyorsunuz yine bir demo giriyor.. Bu şekilde Pablo ilk seferden sonra tek bir el bile ateş edemedi ve onu kısa bir süre içinde öldürdüm! Tek dikkat edeceğiniz, demo bittikten sonra Pablo’ya ateş etmesi için zaman vermemek. Her demonun sonunda hemen üstüne üç dört el ateş edin, tekrar bir demo girsin, o bitince yine ateş edin ve.. Sonunda ölecek. Öldüğünde masasının üstündeki bombayı alıp (Pablo’nun bıraktığı M-60’ı da alabilirsiniz) malikaneden dışarı çıkın.
Belki de ben çok şanslıyım bilemiyorum ama, malikaneden dışarı çıktığınızda hiçbir asker alarm durumuna geçmemişse siz de aynı şansı yakalamışsınız demektir. Screenshot’ta 3 numarayla gösterilen laboratuar’a doğru ilerleyin. Laboratuarın girişindeki askerler sizi içeri sokmayacak. Büyük kabalık! Onları öldürün.. Elinizdeki M-60’la bu konuda bir zorluk çekeceğinizi sanmıyorum.. Laboratuarın içine girin ve hala canlı olan bir şey varsa işini bitirin. İçeride üstünde “explosive” yazan kutular bulacaksınız, bombayı bunlardan birinin üstüne yerleştirin ve dışarı çıkıp uçağın bulunduğu hangara gidin.
Tabii yapması söylemesi kadar kolay olmayacak. Artık bütün askerler varlığınızdan haberdar ve siz hangara ulaşana dek peşinizi bırakmayacaklar. Hiçbiriyle savaşmayın. Çok kalabalıklar ve anında ölüyorsunuz. Zigzaglar çizerek hangara kadar sürekli koşun. Hangarın önünde dikilen üç askeri öldürün, bombanın kumandasını çıkarıp kullanın (patlamayı gösteren kısa bir demo girecek) ve uçağa tıklayıp “fly” seçeneğini seçin, görev bitiyor.. İstikamet Budapeşte!
Görev 8: Traditions of the Trade
Amaç: Frantz Fuchs’u öldür – Bombayı bul
Ödül: 55.000
Tavsiye edilen ekipman: Boğma teli (metal detektörleri yüzünden başka bir şey alamıyorsunuz, ama zaten ihtiyacınız da yok), çelik yelek
Çok sessiz davranmanız gerektiği için biraz kazık bir görev, pek çok defa yeniden başlamanız gerekebilir. Bu sefer screenshot vermiyorum çünkü M tuşuyla ulaşabileceğiniz haritada zaten her yer ismiyle beraber gösteriliyor! Şimdiye kadar niye veriyordun derseniz, haritada ismen gözükmeyen yerleri de belirtebilmek içindi. Fakat bu sefer öyle bir durum yok, zaten her şeyin yeri belli. O yüzden “ikinci kattaki casinoya gidin” dediğimde, bunun anlamı map’inizi açın, ikinci katı seçin ve casinonun yerini görün oluyor. Yani ayrıca casino şurada diye tarif vermeyeceğim, gerek yok çünkü..
Bu konuyu hallettiğimize göre, başlayabiliriz.. İlerleyin ve otele girin. Hemen sağınızdaki resepsiyonistle konuşun, otele giriş yapabilmeniz için defteri imzalamanızı isteyecek. Bu sayede ilk hedefimiz olan Fuchs’un oda numarasını da öğrenmiş oluyoruz, oda 202. Resepsiyonist ayrıca oda anahtarını gösterirsek gelen mesajları bize verebileceğini de söylüyor ki, bu bize ileride lazım olacak bir bilgi.
202 numaralı odayı bulun. Her kapının yanında oda numarası da yazıyor, bulmakta bir zorluk çekmeyeceksiniz. Bu esnada yerleri süpüren bir bellboy görürseniz hemen peşine takılın ve bir odaya girene dek bekleyin, odaya girdiğinde anahtarı kapıda bırakıyor. Hemen anahtarı alıp holster komutuyla saklayın. 202 numaralı odaya gelene kadar bir bellboy göremediyseniz önemli değil, bu odanın olduğu katta muhakkak aynı işi görecek bir bellboy oluyor. Kısacası anahtarı bu şekilde ele geçirmeniz lazım.
202 numaranın önünde dev gibi bir bodyguard dikilmekte ve doğal olarak sizi içeri sokmuyor. 201 numaralı odaya gidip bellboy’dan aldığınız anahtarla kapıyı açın ve içeri girin. Balkona çıkın ve vakit geçirmeden buradan karşı balkona (202 numaranın balkonuna) atlayın. 4 tuşuna basın ve “sneaking” moduna geçin. Balkon kapısını açıp içeri girin, hemen kapının ardında bir bodyguard duruyor. Hızlı bir şekilde boğma telini çıkarın ve alarm veremeden onu öldürün. Eğer sizi bir şekilde görür ve ateş etmeye başlarsa, mission failed olmuyor ama görevi tamamlamanız imkansızlaşıyor.. Bodyguard’ı öldürdükten sonra giysilerini alın ve küçük kırmızı bir masanın üstünde duran eşyaları alın: İki mektup (bunları almanız gerekli değil aslında, oyunun hikayesini biraz daha anlamanızı sağlıyor), susturuculu bir silah, Dişçi kartı (Dentists card), Fuchs’un oda anahtarı ve bir “Rahatsız Etmeyin” (Do Not Disturb) yazısı. Oda kapısının önünde dikilen bodyguard’ı hatırladınız mı? Onu da öldürmezsek az sonra Fuchs’un işini bitirirken çıkan sesi duyup geliyor. Tekrar sneak moduna geçin ve oda kapısını açın. 3 tuşuna basarak “freelook” moduna geçin ve koridorda kimse olup olmadığına bakın. Kimse yoksa çabucak bodyguard’ı da (boğma teliyle) öldürün ve cesedini içeri çekin. Kapıya Do Not Disturb yazısını takın (kapının dış tarafına elbette, söylememe gerek var mı? Bu kartı takmazsanız bellboy odaya girip cesetleri görebiliyor) ve susturuculu silahınızı çıkarıp banyoya girin. Fuchs duş alıyor.. Tam kafasına nişan alın ve tek kurşunda öldürün aksi halde Fuchs bağırmaya başlıyor ve birileri duyabiliyor.. Fuchs’u öldürdükten sonra susturuculu silahı yere bırakın. Niye bunu yaptık? Çünkü otel metal detektörleriyle dolu ve fark edilmek istemiyoruz. Tekrarlıyorum, odadan çıkmadan önce silahı bırakın.
Odadaki bomba çantasını (bomb case) alın ve artık 202 numaralı odadan çıkın.. Tekrar resepsiyonistle konuşun, anahtarı gösterirsek gelen mesajları vereceğini söylemişti hatırlarsanız, eh bizim elimizde de Fuchs’un anahtarları var.. Bize biri Dişçiden biri de Fritz’den gelen iki mesaj veriyor. Şimdi üçüncü kattaki Dişçinin ofisine gitmeliyiz.. Ofise gelmeden hemen önce, üstünde “exit” yazan ve üzerinde yeşil işaretler olan çift kanatlı bir kapı göreceksiniz, bunun yerini aklınızda tutun. Ofise girdiğinizde, sizi Dişçinin sekreteri karşılıyor ve onunla konuştuğunuzda, size dişçinin Sauna’da (Spa) olduğunu söylüyor. (Bazen restoran ve/veya casino’da olduğunu da söyleyebiliyor. Bu durumda, restoran veya casino’ya gidip dişçi tuvalete gidene kadar beklemeniz, tuvaletteyken boğarak öldürmeniz gerekiyor.) Eğer Saunadaysa, önce map’te “Men” olarak gösterilen odaya girip kabinlerden birinde giysilerinizi değiştirin, burada bir adet şort buluyorsunuz ve onu giyince inventory’inizdeki eşyalar da çıkardığınız giysilerde kalmış oluyor.. Önemli değil, onlara ihtiyacınız yok ve işi bitirdiğimizde geri dönüp alabiliriz. Şortu giydikten sonra, map’te “Spa” olarak gösterilen saunaya gitmelisiniz. Dişçi saunanın içinde ter atmakta.. İçeri girip onunla konuşursanız size kalbi olduğunu, fazla sıcağa dayanamadığını söyleyecek. Tiyoyu aldınız mı? Sauna kapısının hemen yanında bir vana duruyor, bunu çevirdiğinizde sıcaklık yüzünden dişçi ölüyor. Onu öldürdükten sonra cesedinden X-Ray odası anahtarını (X-Ray room key) almalısınız. Geri dönüp (şortu giydiğiniz yerdeki) eşyalarınızı almayı da unutmayın.
Şimdii.. Yukarıda “yerini aklınızda tutun” dediğim üstünde “exit” yazan kapıyı hatırlıyor musunuz? Güzel, oraya gidin. Kapıdan geçin ve sola dönüp ilerleyin. Açık bir pencere göreceksiniz, sneak moduna geçip içeri girin. Sağınızda bir bodyguard duruyor. Sessizce yaklaşıp onu boğun ve cesedini (sol taraftaki kapıdan girildiğinde görülmeyecek şekilde) biraz geriye çekin. Çift kanatlı kapıdan geçerek ilerleyin (solunuzdaki bodyguard’ı öldürmeniz gerekmiyor, ancak sizi fark edebileceğini düşünüyorsanız boğma teliyle onun da işini bitirin) ve üstünde “X-Ray room” yazan kapıdan girin. İçerdeki yeşil silindir, bulmanız gereken bomba. Onu alın ve bomba çantasına yerleştirin.
Görev tamamlanmak üzere. Map’inizi açın ve birinci kattaki mutfağın yerini bulun, yukarıda yanıp sönen mavi daire, sizin kaçış noktanız. İçinde bomba olduğu sürece detektörlerden geçemiyorsunuz çünkü alarm veriyor. Ancak başka bir çare de yok maalesef (en azından ben bulamadım). Yapacağınız şey restorana inmek, mutfağa girmek ve buradaki çıkış kapısından geçerek sizi bir arabanın beklediği sokağa çıkmak. Takip edeceğiniz rotaya göre, en az bir detektörden geçmek zorundasınız. Önemli değil, detektör alarm verdikten sonra sürekli koşarak ilerlerseniz kaçış noktanıza varabiliyorsunuz ve görev tamamlanıyor.. (Başka bir çözümde eğer bir bellboy veya polis üniforması giyiyorsanız bombayla geçseniz bile detektörlerin alarm vermediğini okudum ama denemedim, denemek isteyebilirsiniz..)
Görev 9: Gunrunner’s Paradise
Amaç: Arabaya gps cihazı yerleştir – Cihazı arabadan alıp para çantasına yerleştir – Çantayı Ivan’a ver
Ödül: 50.000 dolar
Tavsiye edilen ekipman: Boğma teli, susturuculu Baretta, Susturuculu MP5, çelik yelek, GPS cihazı (bu zaten veriliyor)
Oldukça kıl bir görev.. hem tonla adamı öldürecek hem de adventure oynuyormuş gibi saçmasapan bir bulmacayla uğraşacaksınız. Yine screenshot vermiyorum, map yeterli.
Bölüm başladığında raylara gelene kadar dümdüz ilerleyin ve biraz bekleyin. Sağ taraftan bir çete üyesi gelecek. Peşine takılın ve uygun bir yerde boğarak öldürün, sonra da giysilerini alın. Map’inizi açın. Sarı bir dairenin yanıp söndüğü binaya gitmeniz gerekiyor. Burası üstünde “Kinky Cola” yazan bir bar. Gps cihazı yerleştirmeniz gereken araba barın dışında duruyor ama yanında da bir adet irikıyım bodyguard var. Bara girin. Striptizci bir kız dans etmeye başlayacak. Barmenle konuşun. Striptizci kızın “özel gösteriler” yapabildiğini söyleyecek. Konuşma bittikten sonra sahnenin sol tarafındaki kapıdan girin. Burası soyunma odası. Striptizci kızın gösterisini bitirip buraya gelmesini bekleyin, geldiğinde onunla konuşun. Dışarıda, arabanın yanında bekleyen bodyguard için özel bir gösteri yapmayı kabul edecek. Konuşma bittiğinde kızı takip edin. Arabanın yanında bekleyen bodyguard’ı alıp uzaklaştıracak. Çabucak arabaya tıklama suretiyle, gps cihazını yerleştirin.
Adamın geri dönmesini bekleyin. Döndüğünde, arabaya binip uzaklaşacak. Hiç istifinizi bozmayın, izleme cihazını taktınız nasıl olsa. Arabanın gidebileceği üç ayrı depo var, bunlar haritanızın sol, sağ ve aşağı köşelerinde bulunuyorlar (aslında dört depo var, ama ikisi yan yana ve aynı bölgedeler). Map’inizi açın. Kırmızı işaret, arabanın bulunduğu yeri gösteriyor. Araba hangi depoya gitmiş olursa olsun, deponun çevresi tellerle çevrili ve içeri giremiyorsunuz. Şimdi bulmaca vakti.. Dışarıda dönüp duran treni fark etmiş olmalısınız (beni bir kere ezdi!). Rayları makasları kullanarak ayarlayıp, treni deponun çevresindeki tele çarptırmanız gerekiyor ki, giriş yolunuz açılsın. Map’inizi açıp bir miktar zoom yapın. Kare şeklinde, kavuniçi sembolleri gördünüz mü? Eğer üstünde kilit sembolü varsa, bu orada kilitli bir kapı olduğunu gösteriyor, ray sembolü varsa orada bir makas var demektir. Arabanın gittiği depoya göre (ki her seferinde değişiyor, bu yüzden tam ayrıntı veremiyorum) makasları ayarlamalı ve treni tellere çarptırmalısınız. Deneyin! Her makas değiştirdiğinizde map’inizi açıp durumu kontrol edin, rayların yanında küçük ok sembolleri var, bunların döndüğü yöne göre yaptığınız değişikliği kontrol edebilir, gerekirse tekrar değiştirebilirsiniz.
Netice itibariyle, treni bu şekilde tellere çarptırıp girişi açmalısınız. Elinize susturuculu MP5’i alıp içeri girin. Bölgede bir sürü Doberman bulunuyor, bunların işini güvenli bir uzaklıktan bitirin. Arabanın yerini bulun ve üstüne tıklayarak gps cihazını geri alın. Şimdi arabanın önünde durduğu binaya girin. İçeride ciddi miktarda çete üyesi bulacaksınız. Hepsini öldürmeniz gerekiyor. Bu işi hallettikten sonra çabuk bir şekilde cesetleri saklamaya başlayın, yaklaşık 2-3 dakika sonra Ivan gelecek ve ortalıkta ceset görürse mission failed oluyor. Buradaki para çantasını görmüş olmalısınız. Ivan buraya gelecek, ne yaparsanız yapın ama cesetleri çantanın yanından uzaklaştırın ve çabuk olun! Ayrıca Ivan gelmeden önce gps cihazını çantaya yerleştirmeniz gerekiyor..
En sonunda Ivan gelecek ve (bir yanlış yapmadıysanız) kısa bir demo girecek. Ivan çantayı alıp gittiğinde görev de tamamlanmış oluyor..
Görev 10: Plutonium Runs Loose
Amaç: Boris’i öldür – Nükleer bombayı etkisiz hale getir – Gemiyi uluslar arası sulara çıkar
Ödül: 75.000 dolar
Tavsiye edilen ekipman: Boğma teli, susturuculu Baretta, alabileceğiniz bütün cephaneyle beraber bir MP5, çelik yelek. Fantezi yapmak isterseniz Franchi de alabilirsiniz (Jackhammer tarzı bir pompalı tüfek)
Herhalde oyundaki en kazık görev.. Gerçek anlamda sessiz olmalı ve ortalığı ayağa kaldırmamalısınız, yoksa Boris nükleer bombayı çalıştırıyor ve size de yaklaşık 3 dakika içinde yerini bulup etkisiz hale getirmek kalıyor ki, hemen hemen imkansız.. Önce screenshot’ı açıklayalım: 1 numara, göreve başlangıç yeriniz. 2 numara öldürüp giysilerini almanız gereken nöbetçi (bunun yerini bulana kadar canım çıktı). 3 ve 4 numaralar, öldürmeniz gereken nöbetçilerin beklediği kapıların yerlerini gösteriyor, ama onları uzaktan sniper tüfeğiyle öldüreceğiz. Yani bunu okuyup söz konusu bölgeye ulaştıktan sonra ya Allah deyip ortama kafa göz dalmayın, katil dediğin zeki çevik ve sabırlı olmalı.. 5 numara içi silah dolu (sniper tüfeğini alacağımız yer) bir kamyonu gösteriyor. K harfi bekçi köpekleri, A harfi Boris’in (bomba koyacağımız) arabası ve G harfi de nükleer bombayı bulacağımız gemi oluyor.
Sessiz bir şekilde screenshot’ta 2 numarayla gösterilen yerdeki nöbetçiyi öldürüp giysilerini alın. Dikkatli olun, bu herifler üçüncü sınıf bir Jackie Chan filmindeymiş gibi giyinmişler, ortam da karanlık, bulayım derken adama çarpabilirsiniz! Çatılarda da nöbetçiler olduğunu unutmayın. Adamın giysilerini aldıktan sonra rayları takip ederek önündeki iki nöbetçinin dikildiği kapıya ulaşın. (Dikkat edin elinizde silah olmasın.) Çoktan fark ettiğiniz gibi sizi içeri sokmuyorlar.. Biraz bekleyin, başka bir nöbetçi gelecek ve bir tür parola vererek içeri girecek. İşte tam bu anda onunla beraber içeri girmeniz gerekiyor. Adam kodu verirken ona yakınlaşın, içeri girerken de onun yanında yürüyün, eğer adama yeterince yakın duruyorsanız nöbetçiler geçmenize izin verecekler. Bu şekilde 5 tane kapı geçmeniz gerekiyor. (Son iki kapının yerini screenshot’ta 3 ve 4 numarayla gösterdim.) Sabırlı olun, bazen içeri girecek bir nöbetçinin gelmesi uzun sürebiliyor ve canınız sıkılıyor, ama burada Quake oynamıyoruz zaten.. Ayrıca bu nöbetçiyle beraber içeri girme işini doğru dürüst yapamazsanız diğer nöbetçiler size ateş açıyor ve göreve baştan başlamak zorunda kalıyorsunuz. Can sıkıcı değil mi?
4 numarayla gösterilen son kapıdan da geçtikten sonra 5 numarayla gösterilen cephane kamyonuna doğru ilerleyin. Yolda (K harfiyle gösterilen) yerde bekçi köpekleriyle karşılaşacaksınız, bunları çok yaklaşmadan susturuculu Baretta’nızla öldürün. Kamyona girmeden önce ortalığı bir araştırın, buralarda bir köpek daha var. Şimdi kamyona girip Migros’ta indirim görmüş ev hanımı gibi sevinerek silahları toparlamaya başlayın, hepsi bedava.. Silahta damping, iki Minigun alana bir M-60 veriyoruz ayrıca isteyenler yeşil kangurumuza ateş ederek deneme yapabiliyor.. Ehehe.. Yok, iğrenç bir espriydi, uykusuzken komiklik yapmayayım bi daha..
Herhalde oyundaki en kazık görev.. Gerçek anlamda sessiz olmalı ve ortalığı ayağa kaldırmamalısınız, yoksa Boris nükleer bombayı çalıştırıyor ve size de yaklaşık 3 dakika içinde yerini bulup etkisiz hale getirmek kalıyor ki, hemen hemen imkansız.. Önce screenshot’ı açıklayalım: 1 numara, göreve başlangıç yeriniz. 2 numara öldürüp giysilerini almanız gereken nöbetçi (bunun yerini bulana kadar canım çıktı). 3 ve 4 numaralar, öldürmeniz gereken nöbetçilerin beklediği kapıların yerlerini gösteriyor, ama onları uzaktan sniper tüfeğiyle öldüreceğiz. Yani bunu okuyup söz konusu bölgeye ulaştıktan sonra ya Allah deyip ortama kafa göz dalmayın, katil dediğin zeki çevik ve sabırlı olmalı.. 5 numara içi silah dolu (sniper tüfeğini alacağımız yer) bir kamyonu gösteriyor. K harfi bekçi köpekleri, A harfi Boris’in (bomba koyacağımız) arabası ve G harfi de nükleer bombayı bulacağımız gemi oluyor.
Sessiz bir şekilde screenshot’ta 2 numarayla gösterilen yerdeki nöbetçiyi öldürüp giysilerini alın. Dikkatli olun, bu herifler üçüncü sınıf bir Jackie Chan filmindeymiş gibi giyinmişler, ortam da karanlık, bulayım derken adama çarpabilirsiniz! Çatılarda da nöbetçiler olduğunu unutmayın. Adamın giysilerini aldıktan sonra rayları takip ederek önündeki iki nöbetçinin dikildiği kapıya ulaşın. (Dikkat edin elinizde silah olmasın.) Çoktan fark ettiğiniz gibi sizi içeri sokmuyorlar.. Biraz bekleyin, başka bir nöbetçi gelecek ve bir tür parola vererek içeri girecek. İşte tam bu anda onunla beraber içeri girmeniz gerekiyor. Adam kodu verirken ona yakınlaşın, içeri girerken de onun yanında yürüyün, eğer adama yeterince yakın duruyorsanız nöbetçiler geçmenize izin verecekler. Bu şekilde 5 tane kapı geçmeniz gerekiyor. (Son iki kapının yerini screenshot’ta 3 ve 4 numarayla gösterdim.) Sabırlı olun, bazen içeri girecek bir nöbetçinin gelmesi uzun sürebiliyor ve canınız sıkılıyor, ama burada Quake oynamıyoruz zaten.. Ayrıca bu nöbetçiyle beraber içeri girme işini doğru dürüst yapamazsanız diğer nöbetçiler size ateş açıyor ve göreve baştan başlamak zorunda kalıyorsunuz. Can sıkıcı değil mi?
4 numarayla gösterilen son kapıdan da geçtikten sonra 5 numarayla gösterilen cephane kamyonuna doğru ilerleyin. Yolda (K harfiyle gösterilen) yerde bekçi köpekleriyle karşılaşacaksınız, bunları çok yaklaşmadan susturuculu Baretta’nızla öldürün. Kamyona girmeden önce ortalığı bir araştırın, buralarda bir köpek daha var. Şimdi kamyona girip Migros’ta indirim görmüş ev hanımı gibi sevinerek silahları toparlamaya başlayın, hepsi bedava.. Silahta damping, iki Minigun alana bir M-60 veriyoruz ayrıca isteyenler yeşil kangurumuza ateş ederek deneme yapabiliyor.. Ehehe.. Yok, iğrenç bir espriydi, uykusuzken komiklik yapmayayım bi daha..
Kamyondan almanız gereken iki önemli şey var: Sniper tüfeği ve bomba. Şimdi köpekleri öldürdüğünüz yere geri dönün. Buradan 4 numaralı yerdeki nöbetçileri görebiliyor olmanız lazım. Göremiyorsanız biraz daha ileri gidin, onu da mı yazalım yani? Kısacası, yavaş yavaş ilerleyerekten, kendinize siper alaraktan falan 3 ve 4 numaralı yerlerdeki her şeyi (buna çatı nöbetçileri de dahil) sniper tüfeğiyle uzaktan öldürmeniz gerekiyor. Dikkat edin hiçbiri kaçmasın da Boris uyanmasın.. Peki bu katliamı niye yaptık? Psikopat olduğumuz için yaptık diyen kim, çık dışarı, sana bir hafta kesintisiz mayın tarlası oynama cezası veriyorum! Az sonra arabayla uğraşırken kimsenin bizi arkadan vurmasını istemiyoruz, ayrıca elimizde kolum kadar sniper tüfeğiyle yürümek nöbetçilerin gereksiz yere kıllanmasına neden olabiliyor, bu insanlık suçunu o yüzden işledik.. Ama çok zevkliydi! Nıhahaha!
Şimdi Boris’in limuziniyle (A harfiyle gösterilen) ilgilenmeye başlayabiliriz.. Araba iki binanın önünde duruyor ve bölgede 7 nöbetçi var. Biri arabanın önünde sabit dikilmekte, geri kalan 6 tanesi tur atıyor. İlk önce tur atanları, sonra da arabanın önünde dikileni öldürmemiz gerekiyor, ayrıca hiçbiri kaçıp Boris’e haber verememeli. Bu noktada çok hızlı olmalıyız, nöbetçilerden en az ikisi her an birbirini görebilecek konumda oluyor, yani birini öldürdüğümüzde hemen silahımızı gizlersek öbürü cesedi kontrol etmeye geliyor, bu esnada onun da işini bitirebiliriz. Biraz zor oluyor ama aslında hepsini de alarm veremeden öldürmeniz mümkün. Eğer biri kaçarsa yine de görevi kaybetmiş sayılmazsınız, Boris’e durumu haber vermeleri biraz zaman alıyor, bu esnada diğerlerinin işini bitirip arabaya bomba yerleştirebilirsiniz. Eğer hepsini sessiz bir şekilde öldürmeyi başarırsanız, arabaya bomba yerleştirin ve gemiye (G harfiyle gösterilen) doğru ilerleyin.
Tayfalar geçmenize izin vermeyecektir, bir tayfa kıyafeti bulmanız lazım. Gemiye çıkan merdivenin yakınlarında tek başına dikilen bir tayfa göreceksiniz, onu sessizce öldürüp giysilerini alın. Şimdi gemiye çıkabilirsiniz.. Bomba makine dairesinde, yani üçüncü katta. Bir merdiven bulup üç kat aşağı inin, başka tarife gerek yok herhalde.. Buradaki herkesi öldürün. Artık sessiz olmaya uğraşmayın, bombaya çok yakınsınız ve Boris onu çalıştırsa bile etkisiz hale getirebilirsiniz. Hareket eden her şeyi öldürdükten sonra, makine dairesinin hemen yanındaki küçük odaya girin, nükleer bomba burada. Üzerine tıklama suretiyle bombayı etkisiz hale getirin. Boris şimdiye kadar duruma uyanmış ve kaçıyor olmalı. Önemli değil, arabasına bindiği an bomba onun işini bitirecek (bombayı daha önceki görevlerde olduğu gibi çalıştırmanız gerekmiyor, kendi kendine patlayacak).
Bundan sonrası pek zor değil.. Gemideki herkesi öldürmeniz gerekiyor! Eğer hala yaşayan birileri varsa işini bitirin, sonra da kaptan köşküne çıkın. (Güverteye çıkın ve yukarı giden bir merdiven arayın.) Kaptan köşkünde bir kontrol paneli bulacaksınız, buna tıklayın ve gemi uluslararası sulara doğru yolculuğuna başlasın, görev tamamlanıyor. (Eğer düğmeye tıkladığınız halde bir şey olmuyorsa, gemide hala en az bir düşman var demektir. Herkesi öldürmeyi unutmayın.)
Görev 11: The Setup
Amaç: Dr. Kovacks’ı öldür
Ödül: 100.000 dolar
Tavsiye edilen ekipman: Göreve silahsız başlıyorsunuz.
Sürpriz, yine screenshot yok! Gerek yok çünkü.. İlerleyin ve karşınızdaki binaya girin. Kapıdan girer girmez sağdaki görevliyle (resepsiyonist diyesim geliyor fakat burası bir akıl hastanesi, görevli diyelim şuna kısaca) konuşun, sonra da onu takip edin. Sizi çift kanatlı bir kapıdan geçirecek ve doktorun üst katta olduğunu söyleyip geri dönecek. Çift kanatlı kapıdan geçer geçmez, tam karşınızdaki (yine çift kanatlı) kapıdan geçip üst kata çıkın (burası map’te “lab” olarak gösterilen yer). Bu sırada görevlinin doktoru aradığını, doktorun da polise haber verdiğini gösteren bir demo girecek. Üst katta bir Uzi ve bir Shotgun bulacaksınız, ikisini de alın ve saklayın. Şimdi geri dönüp merdivenlerden çıkın ve ikinci kattaki doktorun ofisine girin (map’te “office” olarak gösteriliyor, “operating theatre”ın sol üst tarafında kalan yer). Girer girmez ateş edin, kafasına sıkın daha çabuk ölsün.. Kaçarsa (ki kaçabiliyor) onu aramak korkunç bir işkence oluyor.. (Eğer kaçar ve onu bulamazsanız üzülmeyin, bir fan sitesinde okuduğum kadarıyla bu görevde küçük bir bug var, doktoru öldürmeseniz bile son bölüme geçebiliyorsunuz. Ama bunu denemedim ve en iyisi siz de buna güvenmeyin.) Doktoru öldürdükten sonra (az sonra gelecek SWAT timlerini şaşırtmak için) giysilerini ve duvardaki anahtarı (sanitarium key) alın.
Çabucak doktorun ofisinden çıkın. SWAT timlerinin gelişini gösteren demo girmiş olmalı. İlk gelecekleri yer doktorun ofisi. Eğer sizi fark ederlerse başınız ciddi anlamda belaya giriyor, çünkü hepsi de çelik yelek taşıyor ve sıfır mesafeden shotgun atışıyla bile (bir seferde) ölmüyorlar. Mümkün olduğunca onlara yakalanmamaya çalışın. Sık sık elbise değiştirin, örneğin görevlilerden birinin elbiselerini alın ya da öldürdüğünüz bir SWAT üyesinin..
Binada dolaşırken çocuk kitapları ya da oyuncak ayılarla (children book, teddy bear) karşılaşmış olabilirsiniz, bir saniye çok salakça bir cümle oldu, adı geçen nesneleri görmüş olabilirsiniz.. Bunları alır ve akıl hastalarına verirseniz size “bilgi” veriyorlar, örneğin daha fazla silahın hangi odada olduğunu, CIA ajanını nerede bulacağımızı vs. Aslında çok da gerekli olmayan bilgiler bunlar çünkü map’te zaten herşey görünüyor.. İçinizdeki Noel Babayı tatmin etmek istiyorsanız hepsine de kitap ve ayıcık verin, yalnız bir SWAT üyesi bu sırada kafanızı kırabilir dikkat edin..
Map’inizi açın. “TV Room” olarak gösterilen yere gitmelisiniz. Burada bir hasta göreceksiniz, onunla konuşun, zehirlenmiş. Panzehir (antidote) bulmalıyız.. Fazla uzağa gitmenize gerek yok, aynı odadaki masanın (ve masanın hemen yanındaki dolabın içinde) üstünde panzehir şırıngaları göreceksiniz. Bir tanesini alıp adamın yanına geri dönün ve şırıngayı onun üzerinde kullanın. Ayağa kalkıp ilerlemeye başlayacak, onu takip edin. Kilitli bir kapının önüne geldiğinde, siz kapıyı açana kadar orada dikiliyor. Benim gibi sinirlenip adamı vurmak yerine (tamam, ben bir ruh hastasıyım) gidip kapıyı açın ki ilerlemeye devam etsin, barış, kardeşlik ve çiçek böcek duyguları içerisinde görevi tamamlayalım. Bu esnada SWAT üyesiyle karşılaşırsanız kafasından vurun ama.. Öyle daha çok kan akıyor, nıhah!
Sonunda bir asansörün önüne gelecek ve asansöre binip bir üst kata çıkacak. Sakın onunla gitmeyin! Bu sayede asansörün altında kalan merdivenler açığa çıkacak, tek yapmanız gereken aşağı inip son bölüme geçmek.. (Görevi tamamlamadan önce üstünüzde en az bir silah bulunsun ve doğru dürüst bir şey olsun. Ne kadar çok silahınız olursa, son görevde o kadar rahat edersiniz çünkü satın alma ekranı çıkmayacak, üstünüzde ne varsa onlarla idare edeceksiniz.)
Görev 12: Meet Your Brother
Amaç: ? (profesörü öldürmek diyelim, görev öncesi brifing yok)
Ödül: yok
Tavsiye edilen ekipman: Önceki görevde üstünüzde ne varsa göreve onlarla başlıyorsunuz..
Son görev ve oldukça kısa.. Brifing yok, ödül yok, map yok! Bu sebeple screenshot da yok, zaten ihtiyacınız olmayacak. Kaybolamayacağınız kadar küçük bir yer burası.
Gidebileceğiniz tek yön var, ilerleyin. Bir görevliyle karşılaşacaksınız, onu hemen öldürün ve silahını alın. Bu görevde sessizlik ve gizlenme diye bir şey yok, sürekli silah elinizde gezin ve giysi değiştirme zahmetine girmeyin. Gördüğünüz her dolabı açın ve her odaya girin, çoğunda silah ve cephane var (bir odada Minigun bulunuyor). Bu esnada kısa bir demo girecek, bir sürü kopyanın bir platforma çıkışını ve kafalarının arkasındaki barkodun bir lazer tarafından okunduktan sonra üzerinize gelişlerini gösteren bir demo. Siz, size karşısınız.. Yok olmadı.. Size benzeyen tonla adam var ve çok çevikler diyeyim ki kopya sözcüğünün anlamı anlaşılsın. Hepsini öldürmeniz gerekmiyor ama psikopata bağlamışsanız ve elinizde de Minigun varsa neden olmasın?
Kopyaların hangi yönden geldiğine dikkat edin ve çıktıkları odayı bulun. Küçük platformu gördünüz mü? Kopya cesetlerinden birini o platforma sürükleyin ve platformun tam üstüne bırakın. Lazer cesedin kafasının arkasındaki barkodu okuyacak ve tam karşıdaki kapı açılacak. (Sizin de kafanızın arkasında barkod var, bu işi niye kendiniz yapmıyorsunuz? Çünkü siz kod 47’siniz! Kopyalar ise kod 48) Elinize silahınızı alın ve ilerleyin.. Yolun sonunda içinde bir sürü kutu olan bir odaya geleceksiniz ve “babanız” profesör, sol taraftan yavaşça çıkacak.
Bu noktada iki farklı son var: Profesörü gördüğünüz gibi tetiğe basar ve onu öldürürseniz (çok kolay ölüyor) bir demo girecek ve oyun normal bir şekilde bitecek. Eğer ateş etmez ve beklerseniz, profesör yanınıza gelip sizi etkisiz hale getirecek ve.. herşeye baştan başlayacaksınız. Training görevini hatırladınız mı? Kendinizi tekrar orada bulacaksınız.. O yüzden öldürün şu profesörü de oyun bitsin.
İşte bu kadar.. Anlamadığınız, daha fazla açıklama istediğiniz bir bölüm olursa mail atmaktan çekinmeyin. Hangi oyunun rehberini istediğinizi de yazın lütfen, şu anda pek çok oyunun (Red Alert 2, Mech Warrior 4, Delta Force 3 vs.) rehberini hazırlamayı düşünüyorum ama en çok hangi oyunun rehberini istediğinizi yazarsanız, daha “faydalı” bir iş yapmış olurum. Şimdii.. kaç sayfa oldu bu rehber? Murat, kelimesi 25.000 liradan 2 milyarı hesabıma geçiriver lütfen.. Ney? Nasıl para yok? Ne demek hepimiz gönüllüyüz? Yaklaşsana biraz.. Arkadaşları da al yanına.. Hepiniz yanyana durun şöyle.. Nereye koymuştum ben şu rocket launcher’ı? Kıpırdamayın, hiç acımıycak!
Hala beceremiyorsanız
Hile yapın: Hitman’in kurulduğu klasöre girin ve “hitman.ini” dosyasını Notepad gibi bir metin editörüyle açın. Bir sürü saçma sapan yazı göreceksiniz.. En sona “enableconsole 1” yazın (tırnak işaretlerini yazmayın) ve kaydedip kapatın. Artık oyun sırasında “é” tuşuna basarak konsolu açabilirsiniz. Tab tuşuyla bütün komutları tek tek görmeniz mümkün, ama aşağıdakileri yazarak hızlı bir şekilde sonuca ulaşabilirsiniz:
god 1 : Bildik god modu.. Ölümsüzsünüz.
giveall : Bütün silahlar maksimum cephaneyle birlikte sizin oluyor.
infammo : Silahınızın cephanesi hiç bitmiyor.
invisible 1 : Görünmez oluyorsunuz.
Save dosyası kullanın: Dördüncü görevi bir türlü bitiremediğimde kullanmak zorunda kalmıştım. Görevi nasıl tamamlayacağımı bir türlü bulamadım, bir yandan rehberi tamamlamam gerekiyor, bir yandan zaman geçiyor.. Bölüm atlama hilesi var mı diye baktım yok. Mecburen bir save dosyası çektim ve diğer görevleri oynayıp yazdım, sonradan dördüncü görevi de tamamladım ama karizma gitti bir kere..