Oyun Ön İncelemeleri

Hunt: Showdown

Son dönemlerde oldukça hızlı ve seri bir şekilde kendini gösteren Battle Royale türüne Crytek’in cevabı Hunt: Showdown oldu. İlk olarak DayZ’nin standalone sürümünden evrilen H1Z1 ile hayatımıza giriş yapan Battle Royale türü, ardından Playerunknown’s Battlegrounds ve Fortnite ile birlikte milyonlarca hitap edecek potansiyele geldi. Diğer AAA oyun yapımcılarını kıskandıracak boyutlara ulaşan Battle Royale türüne üçüncü giriş yapan büyük oyun firması Crytek, bakalım bizlere neler sunmuş. Hunt: Showdown için Üçüncü diyorum çünkü hali hazırda Epic Games ve Ubisoft, çeşitli oyunlarla bu türe katkılarını çoktan yaptılar.

Hunt: Showdown, Battle Royale türüne farklı bir bakış açısı getiriyor

CryEngine 3’ün temelleri üzerine oturtulan Hunt: Showdown, bizlere diğer Battle Royale oyunlarından daha farklı bir atmosfer sunuyor. Daha yavaş ve oturaklı mekanikleri kontrolümüze veren Crytek, basma kalıp bir Battle Royale oyunu yerine, Hunt: Showdown’a diğer oyunlardan alıp sentezlediği öğeleri yedirmiş. Öncelikle oyun şu anda deneme sürümü aşamasında olduğundan fazlaca hata ve teknik sıkıntıya rastladığımızı belirtelim. Çeşitli grafik hatalarının yanında, ekran kartınız oyunu tam performanslı bir şekilde çalıştırmak için yeterli olmayabilir.

Playerunknown’s Battlegrounds  ve Fortnite’ın tam tersi olarak oyunda belli bir karaktere sahip olamıyoruz. Eğer kontrol ettiğiniz avcı oyunun içerisinde ölürse, yeni oyuna farklı bir avcı seçerek başlıyorsunuz. Oyuna girerken ise bir avcı kiralamanız gerekiyor. Oyun parası ile kiralanan bu avcılar kullandıkları silahlara ve tercih ettikleri ekipmanlara göre değişiklik gösteriyor. Bu yüzden oyun sizi farklı farklı mekanikler kullanmaya iterken, bir yandan da yeniden oynanabilirlik seviyesi de artmış oluyor. Ayrıca yine maçlardan kazandığız oyun içi paralar sayesinde avcılarınızı işe yarayacak ekipmanlar ile donatabiliyor veya kazandığını puanlar ile karakterlerin fiziksel özelliklerini güçlendirebiliyorsunuz. Böylelikle Hunt: Showdown’da, küçük çaplı da olsa bir karakter gelişiminin olduğunu söyleyebiliriz.

Şahsen oyuna girdiğim ilk anda atmosferin beni fazlasıyla etkilediğini söyleyebilirim. Modern dünya teması yerine daha eski bir temayı seçen kullanıcılar, daha gotik ve klostrofobik alanları tercih etmişler. İki kişilik, ya da tek kişilik oyun modu bulunan Hunt: Showdown’da amacınız, oyun başında belirlenen avı yakalamaktan ibaret. İki kişilik gruplar halinde daha zevkli oynanış anlarının ortaya çıktığı Hunt: Showdown’da, bir maçta 5 adet takım oluyor. Yani oyuna başladığınızda diğer Battle Royale oyunlarının tam tersi olarak 100 değil, sadece 10 kişilik haritalar ile karşılaşıyorsunuz. Harita boyutlarının ise oldukça yeterli olduğunu söyleyebiliriz. Oyunun test aşamasında sadece Butcher ve Spider olarak iki adet av bulunuyor. Bu avları oyun içerisinde üç adet ipucu topladığınızda ulaşabiliyorsunuz. Üç adet ipucu topladığınızda ise harita daha da küçülüyor ve acın yeri haritada belli oluyor. 

Avın yeri haritada belli olduktan sonra öldürmek için gerekli hazırlıkları yapmaya başlıyorsunuz. Ancak bu sekanslarda diğer takımların da aynı aşamalardan geçtiğini belirtelim. Hangi takım diğerlerinden hızlı olup, avı ilk önce öldürürse avın ruhunu sürgün etmesi gerekiyor. Fakat sürgün aşamasının ise biraz uzun sürdüğünü belirtelim. Bu aşamada avı ilk siz öldürdüğünüzde ve gerekli işlemlere başladığınızda, diğer takımlara haber gidiyor. Bundan sonrasında ise takımlar kendi avlarını bırakıp size saldırmaya başlıyorlar. Avın ruhunu ilk sürgün eden takım oyunu kazanıyor. Bu yüzden oyun son faza geldiğinde, bütün takımların ana odağı öldürülmüş bir avın ruhunu sürgün etmek oluyor.

Oyunun asıl eğlencesinin bu kısımdan sonra başladığını söylemek istiyorum. Keza av öldürülmeden önce sadece hayatta kalmaya çalışıp, ipucu toplamak durumunda kalıyorsunuz. İlk aşamalarda düşman takımlar ile karşılaşma olasılığınız ise çok düşük durumda. Ancak son faza geldiğinizde gerçek Battle Royale heyecanını hissedebiliyorsunuz.

Crytek’in, Hunt: Showdown için düşündüğü ana fikir oldukça kaliteli. Ancak oyunun daha gidecek çok yolu var. Neredeyse bir senedir güncelleme alan ve hala almaya devam eden Playerunkown’s Battlegrounds’a karşı, Hunt: Showdown’ın şu anda zayıf bir rakip olduğunu söyleyebiliriz. Mekaniksel anlamda da eksiklikleri bulunan oyun, Crytek gibi tecrübeli bir geliştiricinin elinde olduğundan oyunun ilerleyen dönemlerde yeteri kadar destekleneceğini söyleyebiliriz.

Oyun tam sürüme geçtiğindeyse, daha fazla harita av seçeneklerinin oyunda yer alacağı verilen bilgiler arasında bulunuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu